Paylaş
“Yok olmaz öyle şey’”dedim.
“Gidilecek yerin 2-3 katını ücret olarak istiyorlar” diyorlar.
Ben de “Bireysel yaşanan bir iki olaydan ibarettir” cevabını verirdim.
Geçen akşam sırf bu durumu merak ettiğim için Uber üzerinden taksi çağırmayı denedim.
İlginçtir ama buldum taksi.
Taksim’den Kuruçeşme’ye gideceğim.
En fazla 6-7 kilometrelik bir mesafe...
O da 70-80 lira arasında bir ücret demek.
Peki taksiciden nasıl bir mesaj geldi dersiniz?
“Kardeşim yarım saatten fazla gösteriyor. Seni Beşiktaş’a ancak 350 lira karşılığında götürebilirim”
Bakın şuna ya.
Kıyamam...
Yarım saatten fazla gösteriyormuş?
Ne yapacağız şimdi.
Çünkü taksiciler yarım saatten fazla yere gidemezler değil mi?
Neyse.
Bizim mesajlaşma devam etti tabii.
“Tamam dedim” gel. “350 TL’yi kabul ediyorum ama sistemden çekeceksin ücreti...” (Sistemden çektiği anda Uber’e şikayet edip para iadesi alabiliyorsunuz çünkü.)
Ama bizim sarı çakal duruma uyanmış.
“100 TL’yi sistemden çekerim 250 TL’yi nakit alırım” cevabını verdi.
Bizim konuşma da orada bitti.
Şu dolandırıcıları temizleyin artık piyasadan.
Ben fırsat buldukça hiç üşenmeden bu sorunu yazmaya devam edeceğim.
Ta ki sizler taksicilik mesleğini ucuz pazarlıklara, üç-beş kuruşlara mahkûm eden bu herifleri yok edene kadar.
Aylık gelir meselesi
Mahkemede aylık gelirinin 30 bin lira olduğunu söylemiş CZN Burak adlı restoran zincirinin sahibi.
Eleştirilince de bir açıklama yaparak “beni tanıyan herkes babamla çalıştığımı bilir” demiş.
Yani şunu demek istiyor olabilir...
‘Ben bir çalışanım ve sigorta falan işlerinde fazla parayı banka hesabına yatırmak ekstra bir maliyet olduğu için maaşımı 30 bin lira gösterdik.’
Şunu da diyor olabilir...
‘Bir sürü iş kolu var faaliyet gösterdiğim. Şimdi ben hangi birini hesaplayayım...
Restorandan aldığım aylık 30 bin lira maaş işte.’
Biz daha önce mahkemede aylık gelirim bin TL diyen şarkıcıları da gördük...
Çoğu kişinin uyguladığı bir sistem bu. Yeme bizi Burak...
Bırak şov yapmayı...
Sen 30 bin alıyorsan biz ohooooo...
Esprilerine de keyifle gülüyorum.
Aylık geliri asla 30 bin lira değildir tabii ki, dediğim gibi hesaba yatan odur. Mahkemede zaten onu sorar...
Ceza davalarında usul böyledir.
Çünkü adli para cezasında kişinin maddi durumuna göre ceza kesilir.
Burada gereksiz tek bir şey var o da ‘babamın yanında çalışıyorum’ açıklaması.
Onu demeseydi iyiydi...
Limon konusunda net bilgiler
Türk kahvesine limon sıkmanın mucizeleri varmış.
Hemen akşamdan sabaha kilo falan verdirtiyormuş, istenmeyen yağlar uçup gidiyormuş falan...
Kırmızı çizgimize basarsanız olmaz ama...
Ben hemen devreye girerim burada.
Limonun yakıştığı ve yakışmadıklarını birçok kişinin de bana katılacağını düşünerek yazayım...
Yakışır
· Midye dolmaya...
· Şinitzele...
· Çiğ köfteye...
· Mercimek çorbasına...
· Şalgama...
Yakışmaz
· Türk kahvesine...
· Ciğere...
· Adana kebabına...
· Pilava...
Diyarbakır’ın kültür kokan mekânı
Diyarbakır’da kısa kaldım ama iyi ki ‘Bezgin Bekir’ adındaki o mekânı görme fırsatını buldum.
Bezgin Bekir, Tuncay Akgün’ün yarattığı bir karakter...
İşte o isimle açılan mekâna ilk adımda hemen ilginizi çekiyor.
Bahçesinde eski bir halk otobüsü, kapısında kocaman Bezgin Bekir heykeli var.
İçerisi ise ayrı bir dünya.
Sineması da var kitap dükkanı da...
Çayınızı da içebiliyorsunuz, Diyarbakır’da nam salmış pizzalarını da yiyorsunuz.
Aklınızda bulunsun.
Kimseye faydası yok
Mahkemedeki savunmasında, “Manevi olarak çok orantısız bedellere maruz kaldım” dedi Gülşen.
“Maddi manevi olarak bedelini de ödedim” dedi.
Ama sahnede söylediği sözlerde haksızdı Gülşen...
Tüm bu olanlardan sonra öyle samimi özür diledi ki...
O yüzden tamam artık.
Bu konuyu kapatmak zamanıdır şimdi. Çünkü Gülşen’i cezalandırmanın kimseye faydası yoktur.
Paylaş