Üzücü

Belki de o yüzden seyrettiğim görüntüler beni biraz daha fazla üzdü.

Etiler civarında olanlar zaten bilir, Şahin hep oralardaki alışveriş merkezinde vakit geçirir.

Hatta daha sık orada olanlar, onun nasıl sohbet etme meraklısı olduğunu da iyi bilirler.

Ama ortada gezen iddialar ciddi.

O iddialara göre, Selami Şahin yolda gördüğü kadınlara temas ediyor, onlarla konuşup ofisine davet ediyor.

Şimdi bir ikilem arasındayım.

“Yaşlandı artık” deyip susmalı mıyız?

Yoksa “Bu kadar da olmaz!” diye saldırmalı mıyız?

Evet, yaşlandı Selami Şahin.

Ve evet, bu yaşlılığı onun başına bu tarz dertler açıyor.

Bu çok net.

Ama bir an önce kontrol edilmesi, belki de ailesi tarafından pek fazla dışarıya çıkarılmaması gerekiyor.

Çünkü bu hareketler ailesi kadar onu sevenleri de üzüyor.

Bu adama güven olmaz ki

Şu Boğaz’a açılıp köprüye lazerle isimlerini, evlilik tekliflerini, sevgi sözcüklerini yansıtanlar var ya...

Hep saçma bulmuşumdur bu işi. Basit gelmiştir bana böyle bir etkinlik.

Neyse...

Bir çift, tekne kiralayıp Boğaz’a açılmış.

Adam evlilik teklifini, o kötü yeşil ışıklarla köprünün altına yansıtmış.

Kız da “evet” demiş vesaire...

İş ücreti ödemeye gelince “Cüzdan arabada kaldı, alıp gelelim” demiş ve uzamışlar oradan.

Hahahaha...

Şimdi firmaya söylenecek tek laf var. Paranızı önceden alın kardeşim.

Ama bu çifte söylenecek çok söz var.

Nasıl utanmıyorsunuz yahu siz?

Hadi adam utanmadı diyelim.

Peki ya kadın?

Sen şimdi o adamın evlilik teklifini nasıl gönül rahatlığıyla kabul ettin?

O adama güven olur mu?

Basit bir evlilik teklifinin, yenilen yemeklerin parasını vermeden kaçan bir adam yarın öbür gün seni yüzüstü bırakmaz mı?

Ben söyleyeyim, net bırakır.

Ama aklınızda iyi bir çift değil, iyi birer dolandırıcı olmak varsa ayrı.

Orasını bilemem...

Antidepresan sevdası

Hani eski sevgililer vardır ya bela olurlar...

İstenmiyordur ama anlamaz.

Onu görmeye tahammül edemiyorlardır ama umursamaz.

Adam ya da kadın onun sesini bile duymak istemez ama o ısrar eder.

İlla “Benim olacaksın” diye tutturur.

İşte Nihat Doğan’ın “Antidepresan” şarkısına ısrarı aynı böyle geliyor bana.

Tamam söyledi, tamam gündem de oldu ama vermeyecekler o şarkıyı Nihat Doğan’a.

Pes mi etse acaba artık?

Büyük bir sahtelik

Kimse sosyal medyada kendini gösterdiği gibi değil.

Can sıkmayın. Eğlenenler gecenin sonunda yalnızlığıyla baş başa kalıyor, emin olun.

Ertesi gün hepimiz aynı sabaha uyanıyoruz ve dertlerimizle boğuşuyoruz, sıkıntı yapmayın.

Yani sosyal medyada takip ettiklerinizi görüp, “Ben neden eğlenemiyorum, ben neden bunu alamıyorum, ben neden buraya gidemiyorum” demeyin.

Yarısından çoğu inanın ‘sahte’.

Tek dertleri etkileşim, tek dertleri birilerinin onları takdir etmesi, takip etmesi, mesaj atması...

Maalesef durum böyle...