Kötü söz sahibinindir

Özge Özpirinçci’nin tarzına saldırmış Esra Balamir...

Haberin Devamı


Demiş ki, “Özge artık doğallıktan çıktı paçozluğa doğru gidiyor.”
Ya gülüyorum ben. Çok da sağlam gülüyorum böyle sataşmalara. Çünkü altında yatanı iyi biliyorum. Onlar şimdi mutlu, onlar şimdi keyifli, onlar şimdi kahkaha atıyorlar...
Diyorlar ki, ‘ohh konuşuluyorum...’
Bakın ‘paçoz’un sözlük anlamı çok ağırdır.
Öyle çat diye söylenecek bir kelime değildir paçoz.
Biz şunu ne zaman anlayacağız bilmiyorum...
Eleştiri, hakaret etmek anlamına gelmez.
Bu sözler çok çirkin. Doğallık ne zamandır paçozluk oldu.
Kaldı ki herkes aynı olmak zorunda da değil.
Özge samimi, doğal, tarzı olan biri... Ve ülkemizin en iyi oyuncularından...
Bana göre her gün abartı makyajını yapıp, süslenip, topukluyu giyip gezen Esra’dan çok daha cool bir tarzı var.
Asla paçoz değil...
Söyleyenler önce bir ayna karşısına geçseler de kendilerine baksalar keşke...

İyi arkadaş

Haberin Devamı

Seni alır baştan yaratır.
Fransız askısı yap diye aklına girer, yüzünü değiştirir.
‘Kremle falan bir yere kadar’ der bıçak altına yattırır.
‘Bak ben şuramı gerdirdim sen de yap iyi gelecek’ der ikna eder. Hatta ameliyat masasında bile yalnız bırakmaz, baştan yaratılışını bizzat takip eder.
Ne arkadaşlar var.
Seda Sayan’dan bahsediyorum.
Safiye Soyman’ı ikna edip bıçak altına yatırmış ve bir dizi operasyon yaptırmış.
Seda gibi arkadaşlar lazım bize.

Günümüzde telefonlar

Yüz tanıyarak çalışan telefonlar en zor dönemlerini yaşıyor...
Bu estetik dokunuşlar sayesinde bir gün önce yüzünü gördüğü sahibini ertesi gün tanıyamıyor. Bence telefonların iç sesleri şöyle...
◊ Bu kim ki?
◊ Daha dün başkasıydı ya benim sahibim?
◊ Açılsam mı açılmasam mı?
◊ Ya benziyor aslında ama çok kararsızım.
◊ Sesi falan aynı ama yüz başka.
◊ Yok yok bu benim sahibim değil, açılma sakın.

Erkeklere bu özgürlüğü sakın vermeyin

Bir boşanma davasına Yargıtay, ‘aldatan kadının kusuru kendisine hakaret edip fiziksel şiddet uygulayan erkekten daha ağırdır’ kararını vermiş.
Yani denmek istenen şu:
Aldattıysan bedelini ödersin!
Olmaz.
Ayıptır.
Bu ciddi ciddi şiddetin önünü açmaktır.
Hepimiz insanız, bazen sabır da taşıyor, ağza alınmayacak sözler de söyleniyor.
Bazen bu sözleri bize karşımızdaki söylettiriyor.
Ama fiziksel şiddet, hakaret... Yapmayın!
Bırakınız aldatan aldattığıyla kalsın.
Kusurun büyüğü küçüğü olmaz, kusur kusurdur.
Kadını erkeği de olmaz...
O yüzden bir kadının aldatması asla şiddetin nedeni olamaz.
Kimse kusura bakmasın.

Haberin Devamı

Sen simitsin be simit!

Kötü söz sahibinindir

Havalimanında simit 145 lira olmuş. ‘Ya ama içi doludur’ diyenleriniz varsa şöyle söyleyeyim, içi dolu evet. 
Sadece kaşar peyniriyle dolu ama. O da ince ince 3-4 dilim sadece. Ayrıca içinde ne olursa olsun o fiyat olamaz!
Düşünsenize simit...
Simit yahu.
Nasıl oluyor da
145 liraya
satılabiliyor?
Biraz ‘pes’ denmez mi?
İnsan biraz olsun
isyan etmez mi?
Tepki göstermez mi?
Bu simidi satın alıp yiyen bizden değildir.
Ha satın alıp evine çerçeveletecek olan ‘bizdendir’ o ayrı...

Yazarın Tüm Yazıları