Onur Baştürk

Bu başka türlü bir yalnızlık

5 Haziran 2021
Son zamanlarda en çok duyduğum şey bu:“Kendimi yalnız hissediyorum.”



Burada bahsedilen yalnızlık, eş-dost-sevgili yoksunluğundan dolayı hissedilen bir yalnızlık değil.
Başka türlü bir yalnızlık.
O yüzden, Ezgi Mola’ya açılan ve herkesi isyan ettiren o davadan dolayı ilk paylaşılan cümlelerden biri bu oldu:
“Ezgi Mola yalnız değildir”.
Ezgi’ye destek verenlerin neredeyse hepsi bu cümleyi kullandı, en son da Beren Saat.

Yazının Devamını Oku

Contemporary İstanbul notları

4 Haziran 2021
Contemporary İstanbul’un (CI) ilk ön izleme gününde durum şuydu:Bir buçuk yıl her şeyin dijital versiyonuna maruz kaldıktan sonra fiziksel bir sanat fuarında bulunmayı özlemişiz, ama sosyalleşmeyi de!



Dolayısıyla fuardaki eserler kadar insanların birbiriyle sosyalleşmesini izlemek de büyük resmin bir parçasıydı, kaçırılmayacak bir andı.
Peki Akbank ana sponsorluğunda yapılan fuar nasıldı?
Elbette galeri sayısı önceki CI’lara göre daha az olduğu için (toplamda 26) tüm fuarı hızlıca gezip bitirebiliyordunuz.
Yoğunluk üst kattaydı.
Alt katta sadece dijital işlerin sergilendiği Plugin vardı.

Yazının Devamını Oku

Popüler isimler daha çok ses çıkarsaydı...

2 Haziran 2021
Normalleşmenin ikinci adımı açıklandı ama eğlence sektörü bir aylığına yine unutuldu.

Temmuz ve ağustosta da ne olacakları belli değil.
Birçok müzisyen tepkilerini, daha fazla dayanamayacaklarını dile getirmeye çalıştı.
Ama böyle durumlarda -doğal olarak- sektördeki popüler isimlerin tepki vermesi daha çok isteniyor. Benim gördüğüm kadarıyla Gülben Ergen, Gülşen ve Nükhet Duru, Murat Boz dışında sesini çıkaran popüler isim pek olmadı.
Oysa toplu bir şekilde ortaya çıkılsa belki kararın tekrar gözden geçirilmesine yol açılabilirdi. Bu arada bazı otellerde görüyoruz.
Gayet canlı müzik yapıyorlar. Mesela geçtiğimiz günlerde Melek Mosso, Dalaman Sarıgerme’deki lüks bir otelde sahne alıyordu.
Instagram’da gördüm.
Otelde serbest ama başka mekanlarda müziğin serbest olmayışı haliyle hoş değil.

Yazının Devamını Oku

Bu yazın sürprizi: Bikini Beach

31 Mayıs 2021
Şehirdeki ilk sosyal hayat hareketi Taner Ceylan’ın düzenlediği Olimpos Sergileri’yle geldi diye yazmıştım.Bu hafta Contemporary İstanbul ile o hareket daha da artacak.

Yarın ve çarşamba günü ön izlemeyle açılacak sanat fuarı, perşembeden pazara kadar herkese açık olacak.
Sonraki günlerde ise şehri yine yeni hareketler bekliyor.
Onlardan biri de Bebeköy’deki Backyard’ın baştan aşağı değişerek The Yard olarak ortaya çıkması olacak.
The Yard’ın en önemli yeniliği Bikini Beach adıyla açılacak olan havuzu.
Tasarım olarak 70’lerdeki St Tropez’den ilham alan Bikini Beach’in tipik bir havuz olması elbette planlanmıyor.
Daha çok gün boyu ve akşamüstü vakit geçirilecek bir mekan olarak tasarlanıyor Bikini Beach.
The Yard’ın içine konuşlanan restoran ise Aman da Bravo.

Yazının Devamını Oku

Drone’la tohum topu atışı yapıyorlar

30 Mayıs 2021
Takside gidiyorum. Beşiktaş’tan geçiyoruz.


70 küsur yaşlarında olduğunu tahmin ettiğim taksici, “Kesmişler abi ya” dedi aniden.
“Neyi?” diye sordum, “Ağacı” dedi.
Tam Barbaros’a çıkarken yolun ortasında duran bir çınar ağacı vardı.
Ondan bahsediyor. Ağaç komple sökülmüş.
Ben de sonradan anımsadım ağacı.
Orada demir bir destekle duruyordu.

Yazının Devamını Oku

Şehirde ilk hareket: Tarihi mekandaki o sergi

29 Mayıs 2021
Şehir nihayet hareketleniyor mu?Galiba öyle!


Sıkıcı paket servis hayatlara yavaş yavaş renk gelecek gibi.
Mekanların haftaya açılacağına dair henüz resmi açıklama yok. Zaten gündem gümbürtüsünden unutuldu gibi sanki. Ama sektör beklemede, hazırlıklarını yaptı.
Her zamanki gibi her şey son dakika açıklanacak.
Mekanların açılmasından önce ilk hareketlenme sergilerle geldi.
En çok beklenen sergi de Taner Ceylan’ın Olimpos’taki zeytinliğinden elde ettiği gelirle düzenlediği ve küratörlüğünü üstlendiği “Olimpos Sergileri-2”ydi. Karaköy’deki tarihi Zülfaris Sinagogu’nu mekan olarak seçen sergiyi dün gezdim. Ama gezmeden önce Karaköy ve Galata arasında kayboldum!
Tarihi mekanı Google konumundan bir türlü bulamadığım için...

Yazının Devamını Oku

Villa Maça Kızı şimdiden o radara girdi

28 Mayıs 2021
Yıllardır hep konuşulur ya da böyle tanımlamak havalı bulunur, “Bodrum yerli St Tropez olacak” diye.



Sanırım o üst segment jet seviyeye bu yaz itibarıyla Cennet Koyu’ndaki Villa Maça Kızı sayesinde gelinecek.
Aslında Villa Maça Kızı’nın olduğu bina yıllarca (80’lerden 2000’lerin ortasına dek) mütevazı bir aile işletmesi olan Atami Otel’di.
2015’te Capri Adası’ndaki Il Riccio’nun Bodrum’a transfer olmasıyla burası baştan aşağı kimlik ve tarz değiştirerek küçük bir Capri’ye dönüşmüştü.
O hali de güzeldi, Bodrum için farklı bir deneyimdi.
Ama Türkiye’ye gelen yabancı marka işletmeler nedense sürdürülebilir olmaz.

Yazının Devamını Oku

Orada bir Eurovision var uzakta

24 Mayıs 2021
Valla Eurovision’da benim favorim İzlanda ve Almanya’ydı.

Öyle tatlı delilikte, kimseleri takmayan bir koreograf ve şarkıyla çıkmışlardı ki hayran kaldım.

Eurovision biraz da bu demek.

Işıltısından geçilmeyen kostümler, ‘kitsch’ sınırlarını zorlayan abartılı şovlar.

Tam bir taşma, coşma, kendini gerçekleştirme hali.

Avrupa’da herhangi bir kulüpteki şovlarda olduğu gibi.

Cumartesi gecesi de öyleydi.

Eurovision’u YouTube’dan bir izlemeye başladım, bırakamadım.

Ülkeler her yıl olduğu gibi

Yazının Devamını Oku