Onur Baştürk

Fırtına Deresi kenarındaki Lucca

15 Ekim 2018
Dünkü yazıda Çamlıhemşin, Fırtına Vadisi etrafındaki yaylalarda gezip görülecek yerlerin notlarını hızlıca aktarmıştım.

Bugün yine oralardan devam ediyoruz. Çünkü yeni döndüm ve aklım oralarda kaldı, çarşambaya yine İstanbul sosyal hayatına geçiş yaparız elbet.

Bu kez bahsedeceğim yer, Şenyuva’da Fırtına deresi kenarındaki sempatik kafe Zua.

Öyle bir şey oldu ki, kahve molası vermek için Zua’ya geldiğimizde bir anda İstanbul’dan tanıdık birçok insanla karşılaştık.

Meğer herkes biraz soluklanmak için burada duruyormuş.

Zua bir tür buranın Lucca’sı olmuş yani:

Buluşma noktası.

Ayrıca İstanbul’dan gelen herkesin buraları gezmek için ekim ayını beklediğini de öğrenmiş oldum.

Yaz ayları fazla kalabalık diye tercih edilmiyormuş.

Yazının Devamını Oku

Gece hayatından yaylalara dikey geçiş

14 Ekim 2018
Instagram sağ olsun, geçen kış trenle Kars’a gitmek herkesin paylaşıp durduğu fotoğraflar sayesinde moda olmuştu. Son iki aydır da Karadeniz yaylalarından fotoğraf paylaşan paylaşana... Dedim ki, “Neyim eksik? Sezon sonuna doğru yaklaşsan da kalk git.” İyi ki gitmişim, iyi ki gece hayatından sıyrılıp oksijeni içime çekip serseme dönmüşüm. Buyurun Karadeniz yaylası notlarına...

RENKLİ YAĞMURLUK!

Bölgede birçok şelale var. Ama Palovit’e gitmeden, şelalenin dibinde ıslana ıslana fotoğraf çektirmeden olmaz!

Yanına renkli bir yağmurluk almayı unutma! Çünkü o zaman fotoğraflar çok daha şahane çıkıyor! Sarı çok popüler ama kırmızı yahut mavi giyen de var. Benim yanımda mavi bir tane vardı. Bol bol onunla kare çektirdim.

YAMAÇTA GEZİNMEK İÇİN İZİN AL

Çat Köyü’ne çık. Ama köye vardığında yamaçlarda gezinmek için köylülerden izin al. Çünkü turistlerin otların üzerinde gezinmesini pek istemiyorlar. Hayvanlar otladığı için. Ama izin isteyince de reddetmiyorlar.

Şimşir ormanlarına git. Şimşirlerin çoğu kuruduğu için şu anki görüntü korku filmlerinden fırlamış gibi. İddia ve söylenti o ki, Batum’daki botanik parka dünyanın dört bir yanından getirilen ağaçlardan yayılan böceklerden dolayı şimşirler kurumaya başlamış.

O SUCUKLU YUMURTA VAR YA, NEFİS...

Yazının Devamını Oku

Ne oluyor bu adamlara

12 Ekim 2018
O gece Merkür mü geri gitti Jüpiter mi fazla mesai yaptı bilinmez.


Ama salı gecesi farklı mekanlarda bulunan ünlü erkekler birbirine girdi işte. Önce Sermiyan Midyat’la Sinan Akçıl.
Sonra Arda Turan’la Berkay.
İki olaydaki kavga yahut dalaşma nedenleri apayrı.
Ama sonuç değişmiyor.
Her iki olayda da gerçek nedeni tam anlayamıyorsun.
Biri öyle söylüyor, diğeri böyle.

Yazının Devamını Oku

‘Olasılık’ konuşmaları iyi mi geliyor kötü mü

10 Ekim 2018
Hayatımın şu döneminde keşke o kararı almasaydım, keşke başka bir şey yapsaydım dediğiniz oldu mu?


Tamam tamam, “keşke” demek çok gıcık, ama illa olmuştur.
Önceki gün kalabalık bir arkadaş grubu oturup bu konuyu konuştuk.
Aslında ilhamımız Gwyneth Paltrow’un oynadığı o tatlı film, yani “Sliding Doors” oldu.
Filmin hikayesi malum:
Kahramanımız beklediği metroyu bir saniyeyle kaçırırsa ne olur?
Kaçırmayıp o metroya binerse ne olur?

Yazının Devamını Oku

Sahnedeki Meltem Cumbul nasıldı

8 Ekim 2018
Levent’teki La Boucherie geçen sezon Defne Samyeli’yi sahneye çıkarıp onun bu alanda yıldızlaşmasına yol açmıştı.

Samyeli’nin ilk gece performansını hatırlıyorum:

Oturduğu sandalyeden hiç kalkmamış, neredeyse tüm şarkılarını aynı pozisyonda (bacak bacak üstüne atarak) söylemiş, hata yapmamaya çalıştığı için fazlasıyla mükemmeliyetçi takılıp biraz kasılmıştı.
En son yazın Çeşme’deki Spiaggia Grande sahnesinde izlediğim Defne Samyeli ise bambaşkaydı.
Dans ediyordu, vücut dili şarkılara göre değişiyordu, kendine güveni tamdı ve sahne gerginliği sona ermişti.
Cumartesi Meltem Cumbul’un La Boucherie’deki ilk performansını izlerken Defne Samyeli’nin o ilk gecesi aklıma geldi.
Çünkü Cumbul da, özellikle ilk yarıda, Samyeli gibi hata yapmamaya yoğunlaştığı için tam rahat değildi.

Yazının Devamını Oku

‘Cool’ Kadıköy kafası

7 Ekim 2018
2012’de Newsweek dergisi kapaktan duyurmuştu: Cool İstanbul. Şimdi ise İstanbul’un sadece bir semti “cool” bulunuyor: Kadıköy. Time Out’un “cool semtler” listesine 43’üncü sıradan dahil olan Kadıköy’ü yakın zamanda New York Times da övdü, “minimum bütçeyle maksimum eğlence” diyerek... Vapura atladım ve yeni cool semtimizde neler var neler yok diye şöyle bir dolandım. Buyurun notlarıma...

VEGAN BAKKALI BİLE VAR

Anadolu Yakası’nda oturan bir arkadaşım Kadıköy’ü şu üç kelimeyle özetliyor:
Vegan, vintage, kahve.
Kesinlikle doğru!
Bu üçünü temsil eden o kadar çok dükkan var ki Kadıköy’de.

Yazının Devamını Oku

Gece hayatının yeni patronları: Barış Arduç ve Engin Öztürk

6 Ekim 2018
Perşembe gecesi Must’ın sezon açılış partisinde Yunan DJ Vassili Tsili Christos kabindeki yerini aldığı sıralarda mekanın arka bölümünde bulunan uzun masa da hayli hareketliydi.


Masanın bir tarafında iki ünlü oyuncu Barış Arduç, Engin Öztürk...
Diğer bir köşede hafta sonu çıkacağı Karadeniz turundan heyecanla bahseden Nazlı Çelik...
Mekanın ortaklarından, uzun krom küpesi ve dövmeleriyle hayli tarz Önder Öztarhan...
Masaya sık sık gelip giden mekanın diğer ortağı Kaan Boyner...
Bir köşede ise HELLO! dergisi yayın direktörü Melda Narmanlı Çimen ve ben...
Masanın en popülerleri elbette Barış ve Engin’di.

Yazının Devamını Oku

Karaköy’deki davetten notlar

5 Ekim 2018
Bu haftanın çok konuşulan iki mekanından biri Nişantaşı’ndaki Galvin ise diğeri de salı gecesi sadece özel davetlilere verilen bir yemekle sezonu açan Mitte oldu.


Galvin’i daha önce yazdım.
Mitte’nin yemekli davetinde ise popüler simalarla (Didem Soydan, Özge Ulusoy vb.) iş insanlarından (Muzaffer Yıldırım, Hakan Ezer vb.) muhtelif ortaya karışık bir kitle vardı.
Bu açıdan hedefe ulaşılmıştı sanki.
Çünkü ilk açıldığında Mitte böyle bir yerdi.
Yemekleriyle ön plana çıkan, cool bir mekandı.
Hatta bir tür Karaköy’ün Fenix’i olma yolundaydı.

Yazının Devamını Oku