‘Cool’ Kadıköy kafası

VEGAN BAKKALI BİLE VAR

Anadolu Yakası’nda oturan bir arkadaşım Kadıköy’ü şu üç kelimeyle özetliyor:
Vegan, vintage, kahve.
Kesinlikle doğru!
Bu üçünü temsil eden o kadar çok dükkan var ki Kadıköy’de.
Mesela Moda civarında rastladığım Vegan Bakkal.
Laf olsun diye değil, ciddi ciddi bakkal.
Ama raflarında glutensiz, organik, kısacası hayvansal gıdalardan tamamen arındırılmış çeşit çeşit ürün satılıyor. İçlerinde yabancı marka da var yerli de. Tıpkı Vegan Bakkal gibi Kadıköy ve Moda’daki mekanların çoğunun menüsünde vejetaryen ya da vegan seçenekler hayli fazla.

Peki ya kahveci dükkanları?
Onları da say say bitmez. İrili ufaklı çok kahveci var.
Hâlâ Walter’s popüler. Ona yakın mesafedeki Moud da benim hoşuma gidenlerden...
Vintage dükkanı da çok Kadıköy’de.
Mobilyadan kıyafete ve plağa kadar her şeyin eskisini bulmak mümkün Kadıköy’deki dükkanlarda. Gerçekten de Kadıköy’ü en iyi anlatan 3 anahtar kelime bu: Vegan, vintage, kahve!

DUVAR RESİMLERİNİ TAKİP ET

Kadıköy’ü “cool” yapan şeylerden biri de duvar resimleri tabii.
Çoğu belediye tarafından geçmiş yıllarda düzenlenmiş Mural festivallerinde yapılan duvar resimlerini takip ederek sokakları arşınlamak en zevkli şeylerden biri Kadıköy’de.

En sevdiğim iki duvar resmine gelince:
1- Dünyanın en iyi 10 duvar resmi arasında gösterilen M-City’nin bir otoparkın yanındaki apartmana yaptığı bu resim.
2- Türk sanatçı Cins’in önünde poz verdiğim bu şahane işi...

GURME BURGERCİLERE BUYURUN

Kadıköy’deki gurme burgerci Basta’nın Avrupa Yakası’ndan dahi müdavimi var.
Sırf meşhur kuzu burgerini tatmak için geliyorlar buraya, şaka değil.
Ama ben gelmeyeli Basta’nın yanına bir rakip açılmış: Zapata Burger.
Onun da burgerinin müdavimleri oluşmuş.
Yani iki gurme burgerci arasında tatlı bir rekabet var.

FAVORİ MEKANLAR

◊ Böcek Cafe: San Sebastian Cheesecake’leri meşhur.
◊ Bina: Bir tür yerli Soho House. Sergi ve sosyalleşme alanları var. Ayrıca alt katındaki “Havuz”da türlü türlü etkinlikler...
◊ 700gr Bakery&Cafe: Ekmekleri lezzetli.
◊ Zeplin: En popüler pub’lardan.
◊ Bonkis: Kahvaltısı, sosislileri ve tostları övülüyor.
◊ Cafe Mu: Yeldeğirmeni’nin, Avrupa şehirlerindeki benzerlerini andıran popüler köşe başı mekanı.
◊ Küff: Yeldeğirmeni’nin bir diğer popüler mekanı. Ben en çok mekanın karşısına açtıkları “devam” mekanını “cool” buldum.
◊ Rucio: Girit ezmeli krepi ve tamamı ev yapımı ürünlerden oluşan kahvaltısıyla biliniyor. Onun da yeri Yeldeğirmeni’nde.

◊ Village: Rahat ve salaş. Biraz Berlin kafeleri gibi. Atmosferini sevdim.
◊ Draft Work Space: Son yıllarda trend olan çalışma mekanlarından biri. İster tüm gün bilgisayarının başında çalış, ister bir odada toplantını yap.
◊ Kütük: Füme burgeri meşhur dediler, ama henüz denemedim.
◊ Zeuve: Alternatif grupların canlı performanslar sergilediği bar.
◊ Tinca Tinca: Moda’da bir çay/kahve/kek mekanı.
◊ BOP: Açılımı “Breakfast of Pan”. Yeldeğirmeni’nin ünlü kahvaltıcısı.

YELDEĞİRMENİ’NİN SIRRI

Aslında Yeldeğirmeni dip dibe apartmanların sıralandığı uzun, ince sokaklarıyla gayet sıradan bir mahalle.
Ama birkaç duvar resmi, üç tane güzel kafe ve kasapların, manavların arasına sıkışmış tasarım dükkanlarıyla başka bir şeye dönüşmüş.
Güzel olan da bu.
Yeldeğirmeni’ni buraya sonradan yerleşenler baştan yaratmış.
Bir tür kendi yaşam alanlarını oluşturmuşlar.
Bana daha yolun başındalar gibi geldi.
Burada daha çok dükkan açılır yakında.