Hem bu platformu hem de ödül törenini yaratan INFLOW’dan Emre Gelen’le bir araya geldim ve bu dünyaya dair merak ettiklerimi sordum.
Buyurun notlarıma...
ORTA DOĞU YÜKSELİŞTE
1. Şu an dünyadaki influencer pazarında yükselen bölge Orta Doğu’ymuş. Çünkü Orta Doğu ülkelerinde etkin olan markaların yüzde 43’ü en az bir kez bu bölgedeki influencer’larla çalışıyormuş. Bu yükselişe bağlı olarak da markaların post başına ayırdığı bütçe 18 bin dolar!
O Ses Türkiye’nin yeni sezon bölümlerine hiç bakmadığını da.
Ah pardon, televizyonda en fazla İlber Ortaylı’yı izleyebiliyormuş. Bir tek o.
Televizyon izlemeyen TV yıldızı olur mu peki?
Hatta ayrıldığı programın ne durumda olduğunu bile merak etmeyen bir TV yıldızı?
Aslında bu tavır dizi oyuncularında da var.
Genelde sohbet aralarında itiraf ederler, “Hiç yerli dizi izlemiyorum” diye.
Ama işte fark etmiyor, bazı duygular değişmiyor.
Yıl 2018 ve önceki gün gittiğim A Star is Born (Bir Yıldız Doğuyor) filminin finalinde herkesin gözleri dolu doluydu.
Normalde film biter bitmez cep telefonuna sarılan sinema seyircisi bu kez sakin sakin yerinde oturdu, iç geçirdi.
Çünkü söz konusu olan şiddetli bir aşk. Ve mutsuz, trajik biten bir aşk.
En başından sonunu bilerek izliyor, ama umursamıyorsun...
Aşıklardan birinin yükselişi diğerinin düşüşünü izlerken ise bir tercih yapman gerekiyor sanki: Yükselenden yana mısın yoksa düşenden mi?
Çünkü uluslararası bir otel zincirinin restoranı (Aqua) gazinoya dönüştürülmüştü.
Masalarda ise şehrin bohem kaymak kitlesinden özenle seçilmiş davetli insanlar vardı.
Sahnede ise yine bu bohem kitlenin son dönemde çok sevip sahiplendiği biri isim: Hakan Bahar.
Zeki Müren’lerin Safiye Ayla’ların izinden giden, vücut dilini o eski dönem insanlarının her bir hücresine kadar hissettiği hassas kibarlık ve zarafet üstüne kuran Hakan Bahar’ın sahnede ön plana çıkan bir diğer yanı, Hakan Yıldırım imzalı, benim fütüristik alaturka ismini taktığım, biraz Zeki Müren biraz David Bowie havasındaki kostümleri...
Bohem kaymak kitlenin assolisti haline gelen Bahar’ın ağır klasikler ve pop arabesk damarlarla başladığı gecenin sonu elbette eller havada, şarkılara bağıra çağıra eşlik edilmesi suretiyle, yani herkesin “salon çizgisinden” tatlı tatlı kaymasıyla sona erdi.
Çiçekçi kızın dağıttığı güllere sıkı sıkı sarılmış
cool kızlar bu geçici gazinoyu terk ederken aklımda şu deli soru vardı haliyle:
O sekiz ay boyunca ne oldu; bir yerlerde rastlaşmadılar mı, gece yarısı dayanamayıp birbirlerine bir WhatsApp mesajı dahi atmadılar mı, “Bir daha asla onun yüzünü görmem, Allah belasını versin” gibi öfkeli laflar etmediler mi arkadaş ortamlarında, bilmiyoruz, bilemiyoruz.
Bildiğimiz ve görünen köy: Aşk, araya isterse sekiz ay girsin kaldığı yerden devam ediyormuş, edebiliyormuş.
Bu devirde de böyle şeyler olabiliyormuş yani:
Gönül demirlediği limandan gitmek istemeyince akıl ona engel olamıyormuş.
Ve birden, bir gece aniden nihayet “hayatınızın aşkı”yla karşılaşıyorsunuz.
Birbirinize kenetleniyor ve bir yandan sarsılıyorsunuz da:
“Uzun süredir tatmadığım bir duygu bu!”
O tutku ve aşkla ikinci kez buluşmak için haliyle sabırsızlanıyorsunuz.
O gün geliyor ama bir bakıyorsunuz o kişi ortada yok! Gelmiyor, kuş olup uçuyor, hatta yer yarılıp içine giriyor. Telefonunu da açmıyor.
“Beni ekti” deyip haliyle yıkılıyorsunuz.
Özellikle “Suyumu ver, konuş benimle, öpüp okşa gül açayım, insan kendi icat eder mutsuzluğu uyarayım” diyen kısmı.
Sözlerinin tamamının önünde zaten saygı duruşu:
Parçalanmış bir ilişkinin şiddetini hissediyorsun iliklerine kadar.
Düzenleme de kıvamında, modern. Hatta risk alınsa daha rock sulara açılmak da mümkünmüş.
Söyleyen de abartmamış. Usul usul, bazen teatral. Hissetmiş sözleri.
Şarkıya çekilen klip de cool.
İşte o YouTuber’lardan biri de Gaga Bulut’tu.
Evli adamları telefonda işletiyor, zaman zaman küfrediyor, cinsel dozu yüksek esprileri araya sıkıştırıyor, bazen kavramları birbirine karıştırıyor, bilgiden yoksun ve saçma onlarca laf ediyordu ama günün sonunda kendini genç YouTube kitlesine izletiyordu işte: Tıklanmaları bunu gösteriyordu.
BİZ ANLAMIYORUZ AMA
Çünkü YouTube’da kanalın olması demek aslında doludizgin saçmalamak demek.