Fırtına Deresi kenarındaki Lucca

Dünkü yazıda Çamlıhemşin, Fırtına Vadisi etrafındaki yaylalarda gezip görülecek yerlerin notlarını hızlıca aktarmıştım.

Haberin Devamı

Bugün yine oralardan devam ediyoruz. Çünkü yeni döndüm ve aklım oralarda kaldı, çarşambaya yine İstanbul sosyal hayatına geçiş yaparız elbet.

Bu kez bahsedeceğim yer, Şenyuva’da Fırtına deresi kenarındaki sempatik kafe Zua.

Öyle bir şey oldu ki, kahve molası vermek için Zua’ya geldiğimizde bir anda İstanbul’dan tanıdık birçok insanla karşılaştık.

Meğer herkes biraz soluklanmak için burada duruyormuş.

Zua bir tür buranın Lucca’sı olmuş yani:

Buluşma noktası.

Ayrıca İstanbul’dan gelen herkesin buraları gezmek için ekim ayını beklediğini de öğrenmiş oldum.

Yaz ayları fazla kalabalık diye tercih edilmiyormuş.

‘Salıncak turizmi’ diye bir şey var

Valla var.

Neredeyse her gittiğim yaylada dev bir salıncakla karşılaştım.

Acayip moda olmuş salıncak.

Öyle ki, geceleri led ışıkla aydınlatılanı bile var Ayder’de.

Şaka gibi!

Haberin Devamı

Elbette Huser Yaylası’nın tepesindeki salıncak en meşhuru en güzeli.

Çünkü orada bir bulut denizine doğru sallanmanın keyfi
var (her zaman değil tabii, o ana denk gelirsen).

Ama bu salıncak işinin suyu çıkmış.

Rehberler de şikayetçi.

Tura gelen insanlar direkt, “Bizi o salıncağa götürün, orada fotoğraf çektirmemiz lazım” diyorlarmış.

Yani insanlar tamamen Instagram’da
gördüğü karelere odaklanarak tura çıkmaya başlamış.

Bu da haliyle rehberler için can sıkıcı bir durum.

“Eskiden böyle değildi” diyorlar.

Doğruya doğru, etrafta onca güzellik varken bir salıncak karesinin peşine düşmek acıklı bir durum.

Ama Instagram böyle bir şey işte.

Hem bir yeri çok popüler yapıyor hem de belli başlı karelerin peşinde koşturarak insanları aslında esir alıyor.

Farklı bir şey yapan az

Ben gezip gördüğüm sırada Arap turist haricinde hiç yabancı turist görmedim.

Oysa eskiden Avrupalı turistler de çok geliyormuş buralara.

Peki yabancılar için yeterli ve kaliteli tesis var mı?

Birbirinin benzeri (hatta bazıları estetik olarak hayli çirkin) onlarca tesis var, evet.

Ama orijinal, “İyi kalmışım” diyeceğin çok çok az.

Kimse farklı bir şey yapmak için uğraşmıyor.

Hem de hiç.

Ayşe Arman parkuru

Evet, öyle bir şey var! Orada öğrendim.
Yıllar önce buranın popüler tur şirketleri arasında yer alan Bukla’yla yaylaları gezmiş Ayşe Arman.
Tur şirketi onun gezip gördüğü/yürüdüğü yerlere sonradan Ayşe’nin ismini vermiş.
Çünkü insanlar onun gezdiği/yürüyüş yaptığı yerlere gitmek istemiş. Bu taleple gelmişler.
Valla şahanesin Ayşe. Yaylaların, dağ göllerinin sana selamı var!

 

 

 

 

Yazarın Tüm Yazıları