Ömür Kurt

Çocuk kitabı seçerken nelere dikkat edilmeli?

28 Nisan 2021
Anne babalar çocukların kitap okumasını istiyor ve çocuklar okumadığında bundan yakınıyor, ama yapılan açıklamalara göre Türkiye’de çocuklar yetişkinlerden daha çok kitap okuyor. Ancak asıl önemli olan çocukların nitelikli eser okuması! Peki, ama bu nasıl mümkün olur?

Türkiye Yayıncılar Birliği rakamlarına göre ülkemizde her yıl ortalama 10 bin çocuk kitabı yayımlanıyor. Çeviri kitaplar da bu rakama dahil. Bu kitapların içinde elbette çok kaliteli olanları var, ancak onları fark etmek her zaman mümkün olamayabiliyor. Burada ailelere düşen görevler var:

- Bunlardan ilki kitapları ailelerin de okuması. Çocuğunuzun neleri okuduğunu bilmek ve onunla konuşabilmek için çocuğunuzun okuduğu kitabı siz de okuyun.

- Çocuğunuzun istediği kitapları almasına izin verin. Böylece okuma alışkanlığını desteklemiş olacaksınız.

- Okuduğu kitap hakkında sohbet edin, çocuğunuzun kitapla ilgili görüşlerini öğrenin. Eğer sakıncalı ifadeler varsa fark etmesini sağlayın.

- Kitabın baskı kalitesi de çok önemli. Elbette resimleri iyi çizilmiş, baskı kalitesi iyi olan kitaplar da aşağı yukarı fikir verir. Ancak yine de en önemli ölçüt her zaman içeriktir. İçerik çocuğa göre mi, çocukta olumlu etki bırakıyor mu, kitap edebi zevki yansıtıyor mu? Bunlara da bakmak gerek.

‘Bir Hayal Bir Oyun’ kitap oldu

Zorlu Holding’in Zorlu Çocuk Tiyatrosu’yla ortaklaşa gerçekleştirdiği ve benim de jürisinde olduğum "Bir Hayal Bir Oyun" öykü yarışmasında dereceye giren ilk 15 çocuğun yazdığı 15 hikâye “Bir Hayal Bir Oyun & 15 Hayal-15 Öykü” adı altında kitaplaştırıldı ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda çocuklara armağan edildi. Kelime Yayınları’ndan çıkan kitap çocuklar için büyük bir heyecan vesilesi ve aynı zamanda başarmaya olan inançlarını da kuvvetlendirecek cinsten. Demek ki, hayal ettiğimizde ve istediğimizde o hayaller gerçek olabiliyor. Bu güzel kitap da bunun en büyük kanıtlarından biri.

Kitapta öyküsü yer alan çocuklarımızın isimleri şöyle:

Yazının Devamını Oku

Enerjisini evde atacak

24 Nisan 2021
Çocuklar yüz yüze sanat eğitiminden mahrum! Neyse ki çevrimiçi eğitimlerle her ev bir okul! Ve bu okuldaki dersleri istediğimiz gibi seçebiliriz. Dans da bu eğitimlerden biri olabilir. Dansa ilgisi olduğu sinyalini veren çocuklar kendilerini nasıl geliştirebilir? Uzmanlar anlattı.

Çocuklar dans eğitimine ne zaman başlamalı?

Tan Sağtürk (Balet/Sanatçı): Bale, dans ve müzik eğitimleri branşlar arası farklılık göstermekle birlikte 3 yaşından itibaren başlanabilir. Dans dersleri daha çok koordinasyon gerektirdiği için 5 yaştan itibaren önerilir. Erken çocukluk döneminden yetişkinliğe kadar sanatla buluşmak için hiçbir yaş geç değildir. Dans, uzun vadeli hedef koymayı gerektiren, takım çalışmasını pekiştiren ve yaratıcılığı artıran bir sanat dalıdır. Her ne kadar salt fiziksel bir aktivite gibi görünse de zaman yönetimi, mekân kullanımı, kendini kontrol edebilme, sebat etme, sağlıklı beslenme, pasif yerine aktif yaşam biçimini benimseme gibi özellikleri çocukların hayatına kazandırır. Çocukların fiziksel ve psikolojik gelişimi için bebeklikten itibaren görsel ve işitsel sanatlarla iç içe olmaları dünyalarını zenginleştirerek onlara geniş bir bakış açısı sağlar. Ebeveynleri tarafından beden sağlığı en iyi şekilde takip edilen, zihinsel ve motor becerilerini geliştirmek için yoğun çaba harcanan çocuklar için sanat eğitimi önemlidir.

Ömür Uyanık (Ankara Devlet Opera ve Balesi Çocuk Balesi Bölümü Başkanı): Dans eğitiminde çocuğun özgüvenini kazanması ve ailenin çocuğa saygı duyması çok önemli. Bunun için de doğru seçilen hobilere ihtiyaç vardır. Çünkü disiplin ve doğru seçilen hobiler çocuğun başarısını da artırır. Burada önemli olan bir balet yetiştirmek değildir, bir sanatsever yetiştirmektir.

Çocuğun dansa yatkınlığını nasıl keşfederiz?

Tan Sağtürk: Sanata önem veren aileler erken yaşlardan itibaren çocuklarını bale, dans, müzik veya sanatın çeşitli dallarıyla tanıştırarak, kendilerini ifade etmeleri için onları yüreklendirebilir. Çocukların bir kısmı sanat eğitimi alma isteklerini ebeveynlerine dile getirir. Bir diğer grup ise hareketli yapıları, müziğe olan bağlılıkları, dans konulu dijital mecralara gösterdikleri ilgileriyle ebeveynlerine sinyal verir. Burada ailelere düşen çocuklarının şevklerini kırmadan onları doğru yönlendirebilmektir.

E. Ömür Uyanık:

Yazının Devamını Oku

Çocukların bağışıklığını güçlendirmenin yolları

17 Nisan 2021
Bağışıklık son bir yılın en önemli konularından. Yaşam biçimi kadar duygusal durumumuz da bu konuda etkili oluyor. Bu dönemde çocukların bağışıklığını güçlendirmek için neler yapılması gerektiğini uzmanlara sorduk, “Hayatı dengede yaşayın” dediler.

Çocuklar bir yıldır çok durağan bir hayat yaşıyor. Bu durum bağışıklık sistemlerini de etkiledi. Ne yapmak gerek?

Prof. Dr. Ateş Kara (Hacettepe Üniversitesi, çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanı): Özellikle pandemi döneminde sıklıkla altını çizdiğimiz konuların başında bağışıklık sistemini güçlendirmek geliyor. Çocuklarda bunun için doğal ve dengeli beslenme, uyku, stresten uzak olmak, su tüketimi, vitamin ve mineral eksikliklerinin giderilmesi çok önemli. Günümüzde çocuklar zamanlarının büyük bir kısmını bilgisayar başında geçiriyor. Dersler sebebiyle de 8-10 saat bilgisayar veya tabletin karşısında duran çocuklar var. Oysa güçlü bağışıklık için hareket çok önemli. Bu sebeple ailece etkinlikler tertip edilmeli, her türlü güvenlik önlemi alınarak zaman zaman açık havada, eğer bu mümkün değilse de ev ortamında bol bol egzersiz yapılmalı. Haftada bir-iki kez balık tüketmek omega 3 açısından yeterli olacaktır. D vitamini de bağışıklık sistemi için çok önemli, eğer eksikse tamamlanmalı. 

Anne-babalara önerileriniz neler?

Prof. Dr. Ateş Kara

- Ailece dengeli beslenmeyi ihmal etmeyin, abur cuburdan uzak durun.

- Bol bol su içmeye özen gösterin.

Yazının Devamını Oku

Her insan değerlidir, cinsiyetinden daha değerli!

15 Nisan 2021
Kadınlar arasında bir deyim dolaşıyor... Ev işleri yapan temizlik görevlisi hanımlar için kullanılan bir deyim bu! Birbirlerine şöyle bir soru soruyorlar: "Kadının var mı?" İşte kadının 'kadın'a seslenişi!

Türkiye'de 'kadın'a bakış Cumhuriyet'le birlikte aydınlık kazanır. Tarih boyunca adı olmayan, kimliği tanınmayan kadın ilk kez saklandığı peçenin, haremliğin içinden çıkarak gün ışığı görür.

Ancak bugün geldiğimiz noktada 'kadın'ın adı "Bayan mı kadın mı?" gibi sığ bir tartışmaya sıkışıp kalmıştır. Evet, sözcükler çok önemlidir. Ağzımızdan çıkan her sözcük benliğimize işlenir.

Peki, ama sokakta "Bayan değil kadın!" diye söylenen kadınlar, neden söz konusu ev işleri olunca birbirlerine "Kadının var mı?" diye soruyorlar? Bu, bilinçaltına yerleşen hangi düşünce biçiminin tezahürü acaba?

Ben çocukken ailemdeki kadınlar yabancı bir erkeği tanımlarken 'kişi' deyimini kullanırdı. Anneannem, birileri eve doğru gelirken "Kişiler geliyor" derdi meselâ. 'Adam' veya 'erkek' de demezdi pek, 'kişi' derdi.

'Kişi' ne kadar belirsiz bir sözcük değil mi? Herhangi birini ifade ediyor. Oysaki 'erkek' veya 'kadın' bir kimliği ifade ediyor. Peki, ev işi gibi kimin yaptığının önemi olmayan bir iş için neden 'kadın' sözcüğü kullanılıyor?

Bir kadın, neden hemcinsini ev işi yaparken 'kadın' diye niteliyor da bunu diğer meslek grupları için de yapmıyor? Sonra "Kadınlar her yerde eziliyor, iş dünyasında da kadının adı yok!" deniyor. 'Var' işte...

Yazının Devamını Oku

Vicdanlı çocuklar yetiştirmenin yolları

10 Nisan 2021
Tüm aileler akıllı, sorumluluk duygusu gelişmiş, büyüklerine saygılı, küçüklerini seven, sağlıklı, mutlu ve başarılı çocuklar yetiştirmek ister. Ancak bu istek, anne-baba tutumlarına yeteri kadar yansıyor mu? Akran şiddeti, doğaya ve hayvanlara zarar verme, bağımlılık, çocuk suçluluğu gibi sorunlar giderek artarken uzmanlar “Vicdanlı çocuklar yetiştirmek her şeyden önemli” diyor.

‘ÇOCUK HER ŞEYİ GÖREREK, MODEL ALARAK ÖĞRENİR’

Prof. Dr. Nilgün Sarp (İstanbul Bilgi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı, Çocuk Gelişimi bölümü öğretim üyesi): Öncelikle aileye bakmalıyız. Çocuğu ailenin merkezi haline getiren, ona sorumluluk vermek yerine tüm sorumluluklarını üstüne alan, sosyal medya hesaplarıyla çocuğundan daha fazla vakit geçiren aileler çocuğunu ihmal ediyor. Çocuğun gelişiminde 0-8 yaş çok önemli. Sağlıklı bir birey olma açısından genetik özelliklerin yanında başta aile olmak üzere çevresel etkenler yadsınamaz önem taşıyor. Okulöncesi dönemde çocuk her şeyi görerek, model alarak öğreniyor. Ailede yaşananlar ayna etkisi gibi çocuğa da yansıyor, bu da çocuğun yetişkinlik dönemindeki kişilik yapısını etkiliyor. Ailede sevgi, saygı, yardımlaşma duygularıyla büyüyen çocuklar toplumda aynı davranışları sergiliyor.

Prof. Dr. Özgür Öner (Çocuk ve ergen psikiyatrı): Hepimiz çocuklarımızı vicdanlı bireyler olarak yetiştirmek isteriz. Ancak bu uzun vadeli bir amaçtır. Çocuklar, becerileri adım adım kazanır ve önceki dönemde kazandıklarının üzerine yenilerini inşa ederler. Anne-babanın diğer insanlara ve çocuklarına saygılı davranışları, kendi duygularını uygun şekilde ifade edebilmeleri, çocuğa koşulsuz sevgi gösterirken uygun sınırlar koyabilmeleri ve çocuğun gelişim dönemine uygun beklentiler oluşturmaları çocuğun duygusal gelişimini destekler. Böylece çocuk kendi duygu ve davranışlarını daha iyi kontrol etme yeteneği kazanır. Çocuğunuzun vicdanlı olması için özel olarak yaptığınız davranışlar sizi bu amaca götürmez. Çocuğum vicdanlı olsun diye yaşlılara yardım eder, sokak hayvanlarına mama verir, ağaç dikerseniz bu hiçbir işe yaramaz. Bu davranışlar ancak, siz doğal olarak bunları yaptığınızda çocuğunuzu geliştirir. Siz insanlara ve hayvanlara yardım eden biriyseniz, çocuğunuz sizden bu değerleri alır.

NEREDEN BAŞLAMALI?Prof. Dr. Nilgün Sarp

Çocuğunuzu dinleyin, kendisini ifade etmesine izin verin: Örneğin “Galiba arkadaşının seni itmesine üzüldün” gibi geri bildirimde bulunarak onun duygusunu anladığınızı ifade edin.

Kendi duygularınızı da onunla paylaşın, kızdığınızda veya üzüldüğünüzde sebebini açıklayın:

Yazının Devamını Oku

Çocukla iletişimin sihirli cümleleri

3 Nisan 2021
İletişimde duygu ve davranışlar kadar sözcükler de etkilidir. Çocuklara söylenen sözlerin neredeyse tümü ‘bilinçaltı kütüphanesinde’ yıllarca saklanır, duygu ve davranışlarını etkiler. Uzmanlar “Olumlu bir dil kullanın, motive edici kelimeler seçin” diyor.

ŞU İFADELERİ SIKÇA KULLANINUzman psikolog Ramazan Şimşek

Çocuklarla konuşurken olumlu sözler kullanmaya özen göstermek gerekiyor. Çocukla iletişimi kuvvetlendiren bazı sihirli cümleler var. Anne babalar bu cümleleri gerektiği yerde ve sıkça kullanmalı.

“Sen ne düşünüyorsun?” Bir konu hakkında çocuğun düşüncesini sormak, onun düşüncesine ve ona verdiğiniz değeri ifade eder.

“Seninle sohbet etmekten keyif vericiydi.” Çocuğun duygu ve düşüncelerini sizinle paylaşmasının ardından ara sıra da olsa bu cümleyi söylemeniz onu da mutlu eder. 

“İstemiyorsan ‘Hayır’ diyebilirsin.” Bu cümle çocuğun benliğini güçlendirir. Çünkü bazı durumlarda, özellikle de mahrem konularda çocuğun “Hayır” diyebilmesi önemlidir.

“Nasıl yaptın, anlatır mısın?” Bu cümle başarının stratejisini, tekniğini ve yöntemini pekiştirmek için en güçlü sözdür.

“Duygularını anlıyorum, kendini kötü hissetmiş olmalısın.”

Yazının Devamını Oku

Ona ‘oyuncak bıkkınlığı’ yaşatmayın

27 Mart 2021
Anne-babaların “Ben çocukken oynayamadım, çocuğum bol bol oynasın” diye aldığı oyuncaklar bir süre sonra çocuğu mutlu etmemeye başlıyor. Hatta uzmanlara göre bu tutum, çocukların tüketim çılgınlığına adım atmasına sebep oluyor.

Çocuklara çok fazla oyuncak almak nelere sebep olur?

Psikolog Serap Duygulu: Çok fazla oyuncak çocukları mutlu etmiyor, aksine istediği, hatta istemediği kadar çok oyuncağa sahip çocuklar mutsuz bireyler oluyor. Özellikle çalışan annelerin, zaman ayıramamaktan duydukları suçluluk hissi yüzünden çocuklarına çok fazla oyuncak aldığını görüyoruz.

Prof. Dr. Müdriye Yıldız Bıçakçı (Ankara Üniversitesi Çocuk Gelişimi bölümü): Çocukların doyum sorunu yaşamasına sebep olur. Çocuk istediği her şeye çok çabuk ulaşırsa onun kıymetini anlamakta zorlanır. Çabuk sıkılır ve hep fazlasını isterler. Bu da tüketim kültürüne çabuk adım atmalarına sebep olur.

Günümüzde aşırı satın alma alışkanlıkları sonucunda insanlar kısa süreli mutluluklar yaşıyor. Bu durum çocuklara nasıl yansıyor?

Serap Duygulu: Satın alınan ‘şey’lere bağlı mutluluk asla gerçek bir mutluluk değildir. Koşula bağlı mutluluktur. Bu çocuklar, bir gün istediği her şeye sahip olmadığında ciddi psikolojik sorunlarla karşı karşıya kalabilir. Çocuğun istediği bir şeyi ertelemek; onun sabır göstermesini, bazen her şeyin istediği gibi olamayacağını kabul etmesini öğretir. Bunlar zamanla öğrenilen duygusal gelişim süreçleridir. 

Bir oyuncağın gerçekten değerli olduğunu hissetmeleri için neler yapmak gerekir?

Prof. Dr. Bıçakçı:

Yazının Devamını Oku

Bırakın teknolojiyi üretim odaklı kullansın

20 Mart 2021
Son yıllarda çocukların teknolojiyi aşırı kullanmalarıyla ilgili pek çok tartışma var. Uzmanlarsa teknolojiyi kullanmanın iki yolu olduğunu söylüyor. Eğer teknoloji üretim odaklı olursa yarar sağlıyor, tüketim odaklı olursa zararları ortaya çıkıyor.

Teknolojiyi üretim odaklı kullanmak nedir?

Öğrenim Teknolojileri Uzmanı Prof. Dr. Selçuk Özdemir: Çocuklarımızı sadece önlerine konulan hazır bilimi ve teknolojiyi tüketmeye yönlendirmek yerine, onların bu dönemin en baskın üretim aracı bilişimi, bugüne kadar biriken bilimsel bilgiyle sabır içinde, sorgulayarak, merakla ve denemekten korkmayarak yeni sentezler ortaya koymaya yönlendirme arayışının bir özetidir.

İletişim Bilimleri Uzmanı Prof. Dr. Uğur Batı: ‘Dijital yerliler’ olarak adlandırılan son nesil teknolojiyi en çok eğlence amacıyla kullanıyor. Onlar için çevrimiçi ortamlarda, sosyal medyada zaman geçirmek, video takip etmek, şarkılar dinlemek ve oyun oynamak teknolojiyi kullanma sebeplerinin başında geliyor. Yani teknolojide tercihi üretimden değil, tüketimden yana kullanıyoruz. Oysaki bunu tersine çevirmek gerekiyor. Yani bir çocuk Youtube’da içerik üretiyor ve bu içeriklerle insanlara yararlı oluyorsa teknolojiyi ‘üretim odaklı’ kullanıyor, demektir.

Peki, teknolojiyi üretim odaklı kullanmanın yolları nelerdir?Prof. Dr. Selçuk Özdemir: Download toplumundan upload toplumuna” geçmeliyiz. Bunun için de bazı yöntemler var.

Kodlama yapsın: Makinelere emir verme becerisi olarak özetlediğimiz ‘kodlama’ sadece belli meslek gruplarının kullandığı bir teknik değil, çocuklarımızın tüm derslerde anlatılan konuları somutlaştırarak ve uygulamasını yaparak öğrenmelerine yardımcı olacak tarihteki en ucuz, en kolay, en çeşitli ve en zengin öğrenme aracıdır. Kodlamanın yanında, bugün her yaşa ve her beceri seviyesine uygun iki boyutlu ve üç boyutlu tasarım yazılımları sayesinde çocuklarımız etraflarında gördükleri nesneleri veya hayalini kurdukları şeyleri sınıf ortamında soyut olarak gösterilen geometriye ve sanata adeta hayat vererek tasarlayabilirler.

Yazının Devamını Oku