Noyan Doğan

Borcunu yapılandıran sağlık hizmeti alacak

3 Haziran 2021
Meclis’ten çıkması beklenen borçların yapılandırılmasıyla ilgili kanunla birlikte hem genel sağlık sigortası borçları yapılandırılacak hem de prim borcu olanlara yeni imkânlar sunulacak. Borcunu yapılandıranlar, bu borcun haricinde 60 günden fazla prim borcu olmaması ya da bu borçlarını geçmişteki kanunlara göre taksitlendirmiş olanlar borç yapılandırmanın ilk taksitini ödemeleri halinde genel sağlık sigortasından yararlanabilecek.

ÖNÜMÜZDEKİ günlerde Meclis’ten çıkacak olan borçların yapılandırılmasıyla ilgili kanun teklifi ile hem genel sağlık sigortası borçları yeniden yapılandırılıyor hem de prim borcu olanlara yeni imkânlar getiriliyor. Okuyuculardan da çokça soru alıyorum. Kimileri, ‘bizi de ilgilendiriyor mu?’ diye soruyor, kimileri ‘borçlar affedilecek mi?’ diye merak ediyor. Hepsine değineyim.

Önce, genel sağlık sigortasında durum nedir, kısaca anlatayım. İster işçi statüsünde, ister memur, isterse de kendi adına Bağ-Kur’lu olarak çalışanlar, yani Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) bağlı olup, prim ödeyenler ile emekliler ve bu kişilerin bakmakla yükümlü olduğu kişiler otomatik olarak genel sağlık sigortasının kapsamındalar ve devletin sunduğu sağlık hizmetlerinden yararlanıyorlar. Bir de sosyal güvenlik şemsiyesi altında olmayanlar var. Bu kesim ise ya kendi primini ödeyerek genel sağlık sigortalısı oluyor ya da prim ödeyecek durumu yoksa, devlet bu kişilerin primlerini karşılıyor.

SİSTEM İÇİNDE OLMALI

Son rakamlara göre de SGK kapsamında olmayan 9.8 milyondan fazla kişi genel sağlık sigortası kapsamında. Bunların 7.6 milyonunun primini devlet karşılıyor, 2.1 milyon kişi ise primini kendi ödüyor. Genel sağlık sigortası zorunlu bir sistem ve nüfusun tamamının bu sistem içine girmesi gerekiyor. Ancak, geçmişte genel sağlık sigortası tescili yapılmış olup da primlerini ödemeyen ya da sisteme hiç girmeyen ciddi bir kesim var ve bu kesim sağlık hizmetinden yararlanamıyor.

BORCUN ÇOĞU SİLİNECEK

İşte, yeni kanun ile bu kesime geçmiş borçlarını yapılandırma fırsatı getiriliyor. Bu bir af mı? Değil ama affa yakın yapılandırma diyebiliriz. Buna göre, 2021’in nisan ayı da dahil öncesi genel sağlık sigortası prim borcu olanlar bu borçlarını yapılandırabilecekler. Yapılandırmadan yararlanıp da prim borçlarının tamamını 31 Aralık 2021 tarihine kadar ödeyenlerin borca ilişkin gecikme faizi ve cezaların tamamı silinecek.

Örnekle anlatayım. Yapılandırmaya başvurdunuz ve 9 bin lira prim borcu çıkartıldı. Bunun da 5 bin lirası asıl prim borcunuz, kalan 4 bin lira da gecikme faizi ve cezası. Yıl sonuna kadar borcunuzu öderseniz, sadece 5 bin lira ödeyeceksiniz, 4 bin lirası silinecek. Yok, peşin ödeyemem diyorsanız da taksitle ödeme seçeneğini seçebilirsiniz. O zaman da taksit sayısına göre belirli bir katsayı uygulanacak.

Yazının Devamını Oku

Kısa çalışmada kıdem hesaba katılmıyor

2 Haziran 2021
Soru: 2015’te fabrikanın alt işvereninde işçi olarak çalışmaktayım. Nisan 2020’de kısa çalışma ödeneğine başlandı, 2021’in mart ayında bitti. Fabrikada hiç çalışmadım. Nisanda ücretsiz izine çıkarıldım, sözleşmem de sonlandırıldı. Kıdem tazminatını 30.04.2021’e göre mi alacağım, 1.4.2020’deki kısa çalışmaya başladığım tarihe göre mi alacağım? Sinan K.

Cevap: Bu konuda iş kanunda bir madde olmadığı ve yargı kararı da olmadığı için kısa çalışma süresinin kıdem tazminatı hesaplamasında dikkate alınmayacağı yönünde görüş ağırlık basıyor. Sadece geçmişte Yargıtay’ın kısa çalışma süresinin tamamı için kıdem alınacağı yönünde bir kararı var ama bu salgın dönemini kapsamıyor. Buradan yola çıkarsak kısa çalışmada geçirdiğiniz süre kıdemden sayılmayacak.

18 YAŞ ÖNCESİ EMEKLİLİKTEN SAYILMAZ

Soru: 1973 doğumluyum. Sigorta başlangıç tarihim 1986. 6000 günden fazla günüm var. 25 yıllık sigortalılık süresi 18 yaşından sonra mı, önce mi başlıyor? Mehmet S.

Cevap: 1986’da işe giriş yaşınız 13. 18 yaşından önce malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olanların sigortalılıkları 18 yaşını doldurdukları tarihte başlamış kabul ediliyor. Ancak 18 yaş öncesi prim gün sayısı emeklilik hesabındaki prim gün sayısına eklenir, sigortalılık süresi ise 18 yaşını doldurduğunuz tarih olarak ele alınır. Bu durumda sigorta başlangıcınız 1986 değil, 1991 yılı olacak. 25 yıl çalışıp, 53 yaşında emekli olacaksınız demektir. Prim gün sayısı açısından ise sorununuz bulunmuyor.

İŞ GÖREMEZLİK İÇİN RAPOR PARASI ÖDENİR

Soru: Emekliyim ve özel müşavirlik şirketinin şantiyesinde mimar olarak çalışmaktayım. Aldığımız iş göremezlik raporları sonucu işe gidemediğimiz günlerin parası aylıklarımızdan kesilmekte. Bu yasal mıdır? Serhat A.

Cevap: Yasal bir uygulama. Raporlu olunan sürenin üç gününden itibaren geçen günler işveren tarafından maaştan kesilir. Ancak emekli olanlar da geçici iş göremezlik raporları için SGK’dan rapor parası alabiliyor.

YETİM AYLIĞINA BAŞVURAMAZSINIZ

Yazının Devamını Oku

İşte 18 yaş altının BES’e giriş şartları

31 Mayıs 2021
18 yaş altı gençlerin Bireysel Emeklilik Sistemine (BES) girmesine imkân tanıyan yasa çıktı ve Resmi Gazete’de yayımlanarak, uygulamaya girdi.

Okuyuculardan çokça soru alıyorum. Kimileri şartları merak ediyor, kimileri ‘zaten çocuğum için yaptırmıştım bunun ne faydası olacak?’ diye soruyor, kimileri de ‘56 yaşında emeklilik çok uzun değil mi?’ diye eleştiriyor. Hepsine açıklık getireyim.

Bugüne kadar ebeveynler çocukları için BES yaptırıyorlardı ancak kendi adlarına yaptırıyor, lehdar olarak çocuklarını gösteriyorlardı. Sözleşmede yazan ismin mutlaka 18 yaş üzerindeki kişi olması gerekiyordu. Şimdi, BES’e ödenecek katkı paylarını yine ebeveynler yatıracak, birikimlerin değerleneceği emeklilik planlarını yine ebeveynler belirleyecek ama 18 yaşın altındakilerin adına sözleşme düzenlenebilecek. Devlet de yüzde 25 katkı yapacak. Böylece, tasarrufa erken yaşta başlanacak, daha da önemlisi küçük tasarruflarla ileride büyük birikimlere ulaşılacak.

Bu laf kimilerine klişe gelebilir. O zaman kendimden bir örnekle anlatayım. İster adına harçlık deyin, ister başka bir şey; annem, torunları için her ay üç kuruş, beş kuruş para ayırır. Eşim de alır onları bir yerde tutar ya da çocuklara verir, onlar da kumbaralarına koyar. O para bir süre sonra da çarçur olur. Şimdi ne olacak? Çocuklar adına BES hesabı açtıracağım, babaanneleri harçlıklarını aylık olarak o hesaba yatıracak. Birileri diyecek ki, ‘harçlık parasından ne olur ki?’. Tam da ondan bahsediyorum; şimdiden 6-7-8 yaşındaki çocuklar için aylık 100 lira BES hesabına düzenli yatırın, üzerine devletin yüzde 25 katkısını ekleyin, 10 sene sonra çocuk 16-17 yaşına geldiğinde o harçlıklar ne oluyor bakın, görün.

894 LİRA DEVLET KATKISI

Yüzde 25 devlet katkısından söz açılmışken, bugün sistemdeki bazı kişilerin, hem kendileri için hem de çocukları için BES’i bulunuyor. Yani, kişinin kendi adına iki ya da üç BES sözleşmesi var ama bunun birini kendi adına diğerlerini de çocukları için yaptırmış. Devlet katkısının bir üst limiti var; o da aylık asgari ücretin yüzde 25’i ile sınırlı ki, bugün için bu tutar 894 lira. Tek sözleşmeniz de olsa iki ya da üç sözleşmeniz de olsa; aylık BES’e 3 bin 577 lira yatırırsanız devlet de size maksimum 894 lira katkı yapıyor. Aylık 4 bin lira da yatırsanız, 5 bin lira, 10 bin lira da yatırsanız yararlanacağınız devlet katkısı tutarı 894 lirayı geçmiyor. Şimdi ise, 18 yaş altındakiler kendi adlarına sisteme gireceklerinden devlet katkısının limitinden ayrıca yararlanacaklar. Şöyle ki, kendi adınıza BES’iniz var ve aylık 3 bin 577 lira yatırıyorsunuz, 894 lira devlet katkısı alacaksınız; çocuğunuzun adına BES yaptırdınız, onun için de 3 bin 577 lira yatırdınız, devlet çocuğunuz için de 894 lira yatıracak.

56 YAŞINA TAKILMAYIN

Gelelim şu 56 yaşında emeklilik konusuna. Doğru, genç yaşta sisteme girenler için bu çok uzun bir süre. Burada bazı düzenlemeler yapılacak. 18 yaşın altında sisteme girenlere evlilik, konut alımı, eğitim gibi nedenlerle birikimlerini kısmi olarak çekme hakkı tanınacak. Daha da önemlisi, sistemde 10 yılını dolduranlar devletin yaptığı katkının yüzde 60’ını hak edebilecekler. Onu da şöyle anlatayım. Sekiz yaşındaki çocuğunuz için BES yaptırdınız, düzenli katkı payını ödediniz, devlet de yüzde 25 katkı yaptı; 18 yaşına geldiğinde devlet katkısının yüzde 60’ını almaya hak kazanıyor. Bir de eğitim ya da konut veya da başka bir ihtiyaç için birikiminin bir kısmını çekme hakkı tanınıyor. Özetle, 56 yaşında emeklilik konusuna pek de takılmamak gerekiyor.

 

Yazının Devamını Oku

Sigorta prim borçlarına yapılandırma geliyor

27 Mayıs 2021
Borçların yapılandırılmasıyla ilgili kanun teklifi Meclis’e sunuldu.

Yapılandırma kapsamı içinde sosyal güvenlik ile genel sağlık sigortası prim borçları da bulunuyor. 2020’nin kasım ayında çıkan kanun ile vergi ve sigorta prim borçları için kapsamlı yapılandırmaya gidilmişti. Yapılandırma imkanından, sigorta prim borcu olan 1.5 milyona yakın kişi yararlanmıştı. Şimdi ise Meclis’e prim borçlarının yapılandırılmasına imkan tanınan yeni bir kanun teklifi sunuldu. Bağ-Kur’lusundan işçi statüsünde çalışana, isteğe bağlı sigortası olanlardan genel sağlık sigortası kapsamında prim borcu olanlara kadar birçok kesimin sosyal güvenlik borçları yeniden yapılandırılacak. Böylece hem daha önceki yasadan yararlanamayanlar hem de önceki yasadan yararlanıp da borçlarını yapılandırmak için başvuran, ancak salgın nedeniyle borçlarını ödeyemeyenlere yeni bir imkan daha tanınmış olacak. Peki, yapılandırma kapsamına hangi borçlar giriyor ve kimler, nasıl borçlarını yapılandıracak? Madde madde anlatayım.

KİMLER, NASIL YARARLANACAK?

- Sosyal güvenlik sigorta primleri, topluluk sigortası primleri, emeklilik keseneği, işsizlik sigortası primleri, genel sağlık sigortası, sosyal güvenlik destek primi ile bu borçlara ait gecikme zammı, cezası ve faizi yeniden yapılandırılacak.

- İsteğe bağlı sigorta yaptırıp da prim borcu olanlar da yapılandırmadan yararlanacak.

- Borç yapılandırması, 2021 Nisan ayı ve öncesi döneme yönelik olacak.

- Yeni kanun ile SGK’nın iş kazası, meslek hastalığı gibi sebeplerle işverene rücu ettiği alacaklardan kaynaklı borçlar da yapılandırılabilecek.

- 2021’in nisan ayı ve öncesinde prim borcu olan ve ödeme yapmayan sigortalılar, yapılandırmadan yararlanmaları halinde durdurulan sigortalılık süreleri yeniden geçerli hale gelecek.

- Yapılandırma için başvurular 31 Ağustos 2021’e kadar yapılacak.

Yazının Devamını Oku

İşten çıkarma yasağı 30 Haziran’da bitiyor

26 Mayıs 2021
Soru: Ocak 2021 de işe başladım, devlet teşviğim ne zaman bitecek? İşçi çıkarma yasağı ne zamana kadar sürüyor? Cennet Y.

Cevap: Son alınan kararla kısa çalışma ödeneği 30 Haziran tarihine kadar devam ediyor. Bu kapsamda 30 Haziran tarihine kadar kısa çalışma desteğinden yararlanabileceksiniz. İşten çıkarma yasağı da uzatıldı ve kısa çalışma ödeneği gibi 30 Haziran tarihinde bitecek. Bu tarihe kadar işveren belirli şartların dışında sizi işten çıkartamaz.

PRİM GÜN SAYINIZ EKSİK
Soru: 1963 doğumluyum, 1990 SSK girişim var. 1220 gün pirimim var yüzde 90 engelliyim. 1200 gün üzerinden emekli olma imkanım var mı? Nuri G.

Cevap: İlk sigortalılık girişi 1991 öncesi olup da yüzde 80’nin üzerinde engeli olanlar 15 yıl çalışıp, 3600 gün prim yatırdıklarında emekli olabiliyorlar. Prim gün sayınız 2400 gün eksik. Bu durumda emekli olamazsınız. Ancak başkasının bakımına muhtaç durumda olanların malulen emekliliği için 10 yıllık sigortalılık süresi ve 1800 prim gün yeterli.

VERGİ İNDİRİMİ İLE ERKEN EMEKLİ OLUNUR

Yazının Devamını Oku

Trafik sigortası yasadan çıkartıldı şimdi ne olacak?

24 Mayıs 2021
Sigortacılık ve bireysel emeklilik sisteminde yeni düzenlemeler içeren kanun teklifi Meclis Genel Kurulu’nda kabul edilerek yasalaştı. Ancak, trafik sigortası ile ilgili düzenlemeler son anda kanun teklifinden çıkartıldı. Neydi o düzenlemeler?

Trafik sigortasından ödenen vefat ve sakatlık tazminatlarına standart getirilecekti. Trafik kazasında kusurlu tarafın yakınlarına tazminat ödenmeyecekti. Ticari araçlar, araç kiralama şirketleri kira, gelir kaybı gibi tazminatları talep edemeyeceklerdi. Küçük hasarlar için ve hurdaya çıkmış araçlara değer kaybı tazminatı ödenmeyecekti. Bazı kesimlerin baskısı ile bu maddeler kanun teklifinden çıkartıldı. Özetle, trafik sigortası ile ilgili bir düzenleme yok.

Geçen, “Trafik sigortasında değişiklik yapılacak, tazminatlara standart gelecek tüketicinin mağduriyeti bitecek” başlıklı yazım üzerine malum kesimler sosyal medya üzerinden tepki gösterdiler. Neymiş; yasa çıkarsa vatandaş mağdur olacakmış, düzenlemeler tüketici aleyhineymiş. Yasa çıkmadı, şimdi ne olacak? Satır başları ile anlatayım da kim tüketicinin yanında, kim değil; kimler tüketiciyi bahane ederek kaybedeceği ranttan korkuyor anlaşılsın.

VATANDAŞ MAĞDUR OLACAK

Bir. Trafik sigortasından ödenecek vefat ve sakatlık tazminatlarına standart getirilmediğinden mahkemeler kazalarda hayatını kaybedenlerin yakınlarına ya da sakat kalan kişilere farklı farklı tazminatlar ödenmesine karar verecek. Örneğin, aynı yaşta, aynı gelir grubunda olup da vefat eden birinin yakınına bir mahkeme 200 bin lira ödenmesine hükmederken, bir başka mahkeme bir başka kişinin yakınına 150 bin lira ödenmesine karar verecek. Çünkü, standart yok. Bu durumda 150 bin lira alan vatandaş mağdur olmayacak mı?

İki. Geçen yazımda da yazdım; bu standartsızlık, ‘hasar aracısı’ adı verilen bir kesim yarattı. Bu kişiler nerede ölümlü kaza olsa ya taziye evindeler ya cenazede; “Sigorta şirketi size ödeme yapmaz, yapsa da az öder, bize vekâlet verin, adınıza işleri takip edelim” diyerek, kendilerine çıkar sağlamaya çalışıyorlar. Vekâleti alan mahkemeye gidiyor, davalar en az üç yıl sürüyor. Fazla para koparıyorlar mı? Koparıyorlar ama yüzde 30 hatta yüzde 40 komisyonlarını da alıyorlar. Ne oluyor? Vatandaş kendisi başvursa, sigorta şirketinden misal 150 bin lira alacaksa; aracı kişi, mahkeme kararı ile sigortadan 200 bin lira alıyor, içinden en düşük 60 bin lira komisyonunu, cebe indiriyor, vatandaşa kalıyor 140 bin lira. Üstelik, vatandaş kendi başvursa hemen tazminatı alacakken, iş uzayınca üç sene sonra alabiliyor. Bu aracılar yüzünden bugün vefat tazminatlarının yüzde 70’i mahkemelerde çözülüyor. Standart gelse aracıya gerek kalmayacak, vatandaş tazminatını beklemeden alacak. Soruyorum, bu işin neresi tüketicinin aleyhine? Bu arada en çok sesi çıkan, itiraz edenler de bu aracılar.

FİYAT YÜZDE 20 ARTACAK

Üç. Trafik sigortası sorumluluk sigortası olduğundan kusurlu sürücünün yakınlarına tazminat, kira ve gelir kaybı gibi zararlar ve hurda araçlara değer kaybı tazminatı ödenmiyor. Ama kimi mahkemeler bunların da sigortadan ödenmesine karar veriyor. Düşünün; aynı tazminat için iki kişi başvuruyor, bir mahkeme ödenir diyor, bir başkası ödenmez diyor. Bu hem haksızlık hem tüketici aleyhine değil mi? Yasa olsa; ödenmeyecekse ödenmez, ödenecekse de ödenir.

Dört. Tazminatların yargıda çözülmesi, aracılar nedeniyle ödenen fazla tazminatlar, ödenmemesi gereken ama mahkeme kararıyla ödenmek durumunda kalan tazminatlar nedeniyle sigorta şirketlerinin maliyetleri artıyor. Şirketler kime, ne ödeyeceğini bilmiyor. Sadece son bir yılda şirketlerin ödediği bedeni tazminatlarda yüzde 40, diğer tazminatlarda da yüzde 50 artış olmuş. Bunu ben söylemiyorum, kamu söylüyor. Bu bir yerden çıkacak? Yine kamunun hesabına göre, çıkmayan bu yasa nedeniyle önümüzdeki dönemde trafik sigortasının fiyatlarında yüzde 20’nin üzerinde artış bekleniyor. Hesap da yapılmış; ortalama 8 bin 635 lira olan otobüsün primi 12 bin 200 liraya, ortalama primi 800 lira otomobilin de fiyatı 960 liraya yükselecek. Bu kimin cebinden çıkacak? Vatandaşın, tüketicinin cebinden. Yasa çıksa, standart gelse, ödenecek tazminatlar netleşse, sigorta şirketleri kime ne ödeyeceğini bilse; fiyatlar artamayacak, belki de düşecek.

Yazının Devamını Oku

Seyahati sevmem ama seyahat kitaplarını severim

22 Mayıs 2021
Nazmi Elbirlik’in ‘Denizde 82 Gün - Atlantik’ten Akdeniz’e’ kitabı, denize açılacak olanlar için bir tür rehber niteliğinde...

Denizde 82 gün nasıl geçirirsiniz? Elbet birçok yer görürsünüz ama çok sevseniz de tahammül eder misiniz?

Nazmi Elbirlik’in ‘Denizde 82 Gün- Atlantik’ten Akdeniz’e’ kitabını okurken hem hoşuma gitti hem de ‘Ben olsam ne yapardım’ sorusuna cevap vermeye çalıştım.

Kitabın ne olduğunu ‘Önsöz’den öğrenebilirsiniz: “Elinizde bulunan bu kitap, 82 gün boyunca Atlantik’in Biskay Körfezi’nden Cebelitarık’a kadar ve Akdeniz’de Balear Adaları’ndan Minorka’ya kadar kıyı kıyı dolaştığımız şehir ve marinaları anlatıyor. Kızımız Lollipop ve ekip arkadaşlarımızla yaptığımız yolculuğu, bu esnada yaşadığımız deneyimleri, gezip gördüğümüz güzellikleri ve tattığımız lezzetleri sizlere bu kitabın satırlarında ve çektiğimiz fotoğraf karelerinde aktarmaya çalıştım.”

‘Denizde 82 Gün - Atlantik’ten Akdeniz’e Yazan: Nazmi Elbirlik Yazar danışmanı: Ahmet Çağan Editör: Turgay Noyan, Esra Taşlıyük,
Ayşegül Bakış Naviga Yayınları

Bu tür kitaplar, denize açılacak olanlar için bir tür danışma, rehber niteliğinde. Diğer açıdan, gezginin başına neler gelir sorusunun yanıtını bulacaksınız. Birçok yeni ülke tanıyacaksınız, belki gezi, tatil programlarında bu kitaptan yararlanabilirsiniz.

Denize açılmak için kendinizi nasıl hazır hissedeceksiniz? İşte yazarın tavsiyeleri:

Yazının Devamını Oku

İşte düşük faizli kredi desteğinin ayrıntıları

21 Mayıs 2021
İstihdam sağlayan işletmelere finansman desteği yolda. İşletmeler ilave olarak istihdam ettikleri kişiler için ödeyecekleri sigorta primlerini, kamu bankalarından kullanacakları kredilerde faizden düşebilecekler. İşte yeni desteğin detayları...

Meclis’te görüşmeleri süren kanun tasarısı ile işverenlere yeni istihdam desteği geliyor. Tasarının yasalaşması halinde, ilave istihdam sağlayan işletmelere finansman desteği verilecek. İlave istihdam desteği, mart ayında, Ekonomide Reform Paketi ile açıklandı. Geçtiğimiz hafta ise Meclis’e gönderilen, Plan ve Bütçe Komisyonu’ndan geçen kanun tasarısı ile de işverenlere verilecek desteğin detayları netleşti.

Buna göre, mikro ve küçük ölçekli işletmeler; hem salgın nedeniyle likidite sıkıntısını karşılamak hem de istihdamı artırmak için işletmelerin ilave olarak istihdam ettikleri kişiler için ödeyecekleri sigorta primlerini, kamu bankalarından kullanacakları kredilerde faizden düşebilecekler. İlave istihdam teşvik desteği ise 2022’nin haziran ayına kadar sürecek. Peki, kimler, nasıl bu destekten yararlanacak? Madde madde anlatayım.

30 HAZİRAN 2022’YE KADAR

Teşvikten 50’nin altında işçi çalıştıran işverenler yararlanacak. Yani, yeni teşvik, mikro ve küçük işletmelere yönelik olacak.

İşverenler, 1 Temmuz 2021 ila 30 Haziran 2022 tarihleri arasında işe aldıkları yeni çalışanlar için teşvikten yararlanabilecek.

Teşvikten yararlanabilmek için işe alınacak yeni işçiler için de belirli kurallar gerekiyor. Birincisi, işe alınan çalışanın, işe girdikten önceki 3 aylık sürede 10 günden fazla sigortalı çalışmamış olması şart. İşe alınacak kişi yeni çalışan olmalı. İkincisi, Bağ-Kur kapsamında sigortalı olmamalılar ve isteğe bağlı sigorta primi de ödemiyor olmaları gerekiyor. İşverenin, son bir yıl içindeki çalışan sayısının üzerinde yeni işe alım yapması gerekiyor. Daha açık bir anlatımla, işveren, son bir yılda işten çıkarım yapmışsa destekten yararlanamayacak.

Yasa çıktıktan sonra ilave istihdam yaratan işverenler Kredi Garanti Fonu kefaletiyle kamu bankalarından 30 Haziran 2022 tarihine kadar kredi kullanabilecek.

Yazının Devamını Oku