Çocuk nüfusunun yüzde 26.9’u 0-4 yaş, yüzde 28.7’si 5-9 yaş, yüzde 28.2’si 10-14 yaş ve yüzde 16.2’si de 15-17 yaş grubundan oluştu. TÜİK bir rakam daha açıkladı; o da, çocuklarda işgücüne katılım oranı. TÜİK’e göre, 2020’de, 15-17 yaş grubundaki çocukların işgücüne katılma oranı yüzde 16.2 oldu. Bu oranın yüzde 23.4’ü erkek, yüzde 8.6’sı da kız çocuklar. Veriler açıklanınca da kamuoyunda, çocuk işçilik üzerine tartışma başladı.
TÜİK’in açıkladığı veriler üzerinden gidersek, geçen yıl 15-17 yaş arası çocuk nüfusu, toplam 3.6 milyon ve bu çocukların 597 bini işgücünde. Peki, kim bu çalışan çocuklar, nasıl çalışıyorlar daha da önemlisi çalışan bu çocukların hakları neler? Madde madde anlatayım ki, daha net anlaşılsın.
ÇALIŞMALARI YASAK
15 yaşını doldurmamış çocukların çalışması ve çalıştırılması kesinlikle yasak.
14 yaşını doldurmuş ve ilköğretimini tamamlamış çocuklardan eğitime devam edenler, okullarına devamına engel olmayacak hafif işlerde çalışabiliyorlar.
15 yaşını tamamlamış, 18 yaşından küçük çocuklara genç işçi; 14 yaşını bitirmiş ancak 15 yaşının doldurmamış çocuklara da çocuk işçi deniyor.
Genç ve çocuk işçi çalıştıracak işverenlerin, çalışacağı işe uygun olup olmadığının resmi sağlık raporu ile onaylanması gerekiyor. Sağlık raporu olmadan çocuk işçi çalıştırılamaz.
Gerek çocuk işçi gerekse de genç işçiler öyle her işte çalıştırılamıyor. İş Kanunu’nda, çocukların hangi işlerde çalıştırılacağı tek tek sıralanmış. 16 yaşını doldurmamış çocuk işçilerin ağır ve tehlikeli işlerde çalıştırılması yasak. Örneğin, temizlik işlerinde, tehlikeli maddeler ile uğraşılan işlerde, aralıksız ayakta durmayı gerektiren işlerde, parça başı ve prim sistemi ile ücret ödenen işlerde bırakın 15 yaşını, 18 yaşını doldurmamış genç işçilerin bile çalışması yasak.
Cevap: Şirket ortağı olacaksınız işçi statüsünde olarak çalışamazsınız, Bağ-Kur statüsünden kaydınızın yapılması lazım. Emekli olduktan sonra ticari faaliyette bulunmaya devam edenlerin emekli maaşlarında kesinti yapılmıyor, bu kişiler prim de ödemiyor. Dolayısıyla emekli aylığınızda bir düşüş olmaz.
Malulen emekli olabilirsiniz
Soru: Babam şeker, tansiyon, kolesterol hastası. Kalp rahatsızlığı var, 4 adet stent takıldı, nefes almakta zorlanıyor, ağır iş yapamıyor. Son yapılan tetkiklerde akciğerlerde kitle olduğu kesin. 1967 doğumlu, ilk işe giriş tarihi 1990. Halen çalışıyor. Toplam gün sayısı, 3606. Babam hangi şartlarda emekli olabilir? Engelli veya malulen emekli olabilir mi? Burak Ç.
Cevap: Çalışanın, sağlık sorunları nedeniyle çalışma gücünün en az yüzde 60’ını kaybetmesi halinde malulen emekliliğe hak kazanıyor. Bu durumun da SGK Sağlık Kurulunca tespit edilmesi gerekiyor. Malullük aylığından yararlanabilmek için 1800 gün prim ödenmiş olması gerekiyor. İşçi statüsünde çalışanlar prim gün sayısı 7200 günden az ise 7200 gün üzerinden, eğer 7200 günden fazla ile toplam prim gün sayısı üzerinden malullük aylığı hesaplaması yapılıyor.
18 yaş öncesi sigortalılık maaşı etkiler
Soru: 1961 doğumluyum, 1976-1979 yıllarında Orman İşletme Müdürlüğünde sigortalı olarak çalıştım. 1985’te kamu kurumunda memur olarak çalışmaya başladım. 18 yaşından küçük sigortalı çalışma sürem emekli maaşını etkiler mi? Ahmet A.
Cevap: 18 yaşından önce malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olanların sigortalılıkları 18 yaşını doldurdukları tarihte başlamış kabul ediliyor. Ancak 18 yaş öncesi prim gün sayısı emeklilik hesabındaki prim gün sayısına eklenir. Dolayısıyla prim gün sayınız fazla olacağından emekli maaşınıza olumlu yansır.
İade yerine çalışmaya devam edin
Önce karardan bahsedeyim. Tüketici, bankadan 100 bin liralık kredi çekti ve kredi işlemleri sırasında banka hayat sigortası yaptı. Tüketici, 30 gün içinde sigortanın iptalini talep etti, banka talebi reddedince, tüketici mahkemesine başvurdu. Mahkeme hayat sigortasının tüketicinin onayı olmadan yapıldığına karar vererek, sigortanın iptaline, kesilen primin de iadesine hükmetti. Mahkemenin bu kararı son bir haftadır gündemde. Hal böyle olunca da okuyuculardan, ‘ben de hayat sigortasını iptal ettirebilir miyim?’ diye sorular gelmeye başladı.
KREDİ ALIRKEN BUNLARA DİKKAT!
Bu konuda tüketicilerin hakları nelerdir, anlatayım. Birincisi, bankadan kredi kullanırken hayat sigortası yapılması zorunlu olmadığı gibi, banka sigortayı zorunlu da tutamaz. Ama banka kredi verirken hayat sigortası isteyebilir. Nasıl tüketicinin kredi kullanırken hayat sigortasını istememe hakkı varsa, bankanın da kredi verirken sigortayı talep etme hakkı var; hatta, ‘hayat sigortası yoksa kredi vermiyorum’ deme hakkı bile var. İkincisi, bankalar genellikle, kredi verirken kendi çalıştığı sigorta şirketinin hayat sigortasını yapıyor. Banka, böyle bir zorlama da yapamaz. Banka hayat sigortasını isteyebilir, tüketici ya bankanın sunduğu hayat sigortasını yaptırır ya da gidip başka sigorta şirketinden sigorta yaptırıp, bankaya sunar; banka da bunu kabul etmek durumundadır. Buraya kadar anlattıklarım tüketicinin yasal hakları.
MAHKEMEYE BAŞVURUYORLAR
Bir de işin diğer boyutu var. Yıllardır okuyuculardan, ‘ne gerek var sigortaya, kredinin maliyetini artırıyor’ şikayetleri kadar; bankadan kredi kullanıp da vefat edenlerin yakınlarından, ‘sigorta yapmamış, borç bize kaldı, ödeyecek durumumuz yok, bankayı mahkemeye vereceğiz’ şeklinde de çokça şikayet alırım. Gidin bakın mahkemelere, bankalara açılan davaların bir kısmı da ‘neden sigorta yapmadın?’ davalarıdır. Açık konuşalım; özellikle konut ve araç kredilerinde zaten ipotek konuyor. Banka her şart altında verdiği kredinin karşılığını alıyor. Maalesef, hayat sigortası ile bankanın kendini korumaya aldığı gibi kamuoyunda yanlış bir algı var. Aslında sigorta tüketiciyi koruyor. Eğer sigorta yoksa ve ölen kişinin yakınları da borcu ödeyemiyorsa kredi ile alınan ev, araç ya da her ne alınmışsa elden gidiyor. Sigorta yapılmışsa sigorta şirketi kredi tutarının tamamını bankaya ödüyor ve geride kalanların borcu kapanmış oluyor.
Araştırdım, sadece geçen sene, vefat edenlerin bankalara olan kredi borçları nedeniyle hayat sigortalarından 3 milyar liranın üzerinde tazminat ödenmiş. Bu kişilerin bir kısmı da geçen seneki deprem ve sel afetlerinde, bir kısmı da koronavirüs salgını nedeniyle hayatını kaybedenler. Sigorta şirketleri, hayatını kaybedenlerin bankalara olan tüm borçlarını ödemişler.
BURSA’DAKİ TIR FACİASINDA YENİ GELİŞME
Bu kapsamda, bayram öncesinde, mayıs ayının ilk haftasında, bayram ikramiyeleri emeklilerin hesabına zamlı yatırılacak. Ancak hangi enflasyon oranı uygulanacağı henüz netleşmediği için zamlı ikramiyenin ne kadar olacağı da şimdilik bilinmiyor. Peki, bayram ikramiyesinden kimler yararlanacak, yeni emekli olanlar da ikramiye alabilecek mi, hangi tarihte emeklilik dilekçesini verenler ikramiye alabilecek? 2018 yılında yapılan düzenleme ile emeklilere ramazan ve kurban bayramı olmak üzere senede iki kere, bayram öncesi biner liralık ikramiye verilmeye başlandı. Böylece emeklilere, bu seneye kadar, senede iki bin lira ikramiye ödendi. Bu sene de emekliler, dul ve yetim aylığı alanlarla birlikte yaklaşık 13 milyona yakın kişiye bayram ikramiyesi ödenecek.
İKİ MAAŞA İKİ İKRAMİYE VAR MI?
Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan (SGK); emekli aylığı, yaşlılık aylığı, vazife malullüğü aylığı, malullük aylığı, ölüm aylığı ile sürekli iş göremezlik geliri ve ölüm geliri alanlar bayram ikramiyesinden yararlanabilecek. Ayrıca SGK’dan aylık alan; şehit yakınları, gaziler, muharip gaziler, güvenlik korucuları, şampiyon sporcular ve terörden zarar gören sivil vatandaşlar ile bu kişilerin hak sahiplerine de bayram ikramiyesi ödenecek. Birden fazla dosyadan gelir veya aylık alanlara en fazla ödemeye imkan veren dosya üzerinden ikramiye ödenecek. Örneğin, emekli aylığı ile birlikte vefat eden eşinden dolayı ölüm aylığı da alan bir emekli, en fazla ödemeye imkan veren dosya üzerinden bayram ikramiyesi alabilecek. Yani, çift emekli maaşı alana çift ikramiye ödenmeyecek.
HİSSESİ ORANINDA ALACAK
Dul ve yetim aylığı alanlara bayram ikramiyesi hak sahiplerinin hisseleri oranında ödenecek. Örneğin, eşinin vefatı nedeniyle yüzde 50 hisse oranı ile eşe, yüzde 25 hisse oranı ile yetim çocuğa ölüm aylığı ödenmesi halinde; bayram ikramiyesi de hak sahiplerine aynı oranlarda ödenecek. İş kazası ve meslek hastalığı sigortasından sürekli iş göremezlik geliri almakta olanlara, gelir bağlanmasına esas olan sürekli iş göremezlik derecesi oranında bayram ikramiyesi ödenecek. Örneğin; meslekte kazanma gücü kayıp oranı yüzde 25 olması nedeniyle sürekli iş göremezlik geliri almakta olana, eğer ikramiyenin toplam tutarı bin liraysa, yüzde 25’i oranında, 250 lira tutarında bayram ikramiyesi verilecek.
YENİ EMEKLİLER ALABİLECEK Mİ?
Peki, bayram ikramiyesi ödenmeyen kesim var mı? Var; sayıları 400 bini bulan, banka ve sigorta gibi özel sandıklardan emekli aylığı alanlara bayram ikramiyesi ödenmiyor. Neden, çünkü uygulama sadece SGK’dan aylık alanları kapsıyor da ondan. Ancak geçtiğimiz yıllarda bazı banka sandıkları emeklilerine bin lira bayram ikramiyesi ödese de sonradan bu ödemeyi yapmadılar. Özetle, yeni bir düzenleme yapılmazsa, geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi bu sene de özel sandık emeklileri ikramiyeden yararlanamayacak. Gelelim, mera edilen, yeni emekli olacakların da ikramiye alıp alamayacağı konusuna. Şöyle ki, nisan ayının sonuna kadar emeklilik dilekçesini verenler mayıs ayında ödenecek bayram ikramiyesini alabilecekler. Ancak, emeklilik dilekçesini, mayıs ayında verenler yararlanamayacak çünkü, yapılan açıklamaya göre bayram ikramiyesi mayıs ayının ilk haftası ödenecek.
Cevap: Engelli raporunuza göre ikinci derece engelli sayılıyorsunuz. İlk işe giriş tarihi 2003 olup, yüzde 62 engelli raporu olanlar 17 yıl 8 ay çalışıp, 3920 gün prim ödemeleri halinde emekli olmaya hak kazanıyorlar.
GÜNCELLENMİŞ MAAŞ BAĞLANIR
Soru: Emekli aylığımın bağlanması için prim günümü ve 25 yılı tamamladım, yaşımı bekliyorum. 2019 da işten ayrıldım. Bu tarihten emekli olacağım güne kadar devletin verdiği zamlardan yararlanıyor muyum? Mehmet Ö.
Cevap: Emekli maaşı ortalama aylık kazancın, prim gün sayısına göre hesaplanan aylık bağlama oranı ile çarpılması sonucu belirleniyor ve enflasyon, büyüme hızı gibi birçok etken hesaba katılıyor. Geçmiş zamlardan yararlanmaktan çok yapılan hesaplamaya göre emekli olduğunuzda tarihteki güncel maaş bağlanıyor ve geçmiş zamlar da değerlemeye alınıyor.
İADESİ İÇİN 58 YAŞINI BEKLEYECEKSİNİZ
Soru: Eşim 1969 doğumlu, 2012’de sigortalı oldu, sigortadan ayrılıp toplu paramızı alabilir miyiz? Aytekin K.
Cevap: Yaşı doldurmasına rağmen prim gün sayısı ve çalışma yılı nedeniyle emekli olamayıp maaş alamayanlar ödedikleri primleri toplu olarak alabilir. Ancak bu haktan yararlanabilmek için eşinizin 58 yaşını doldurması gerekiyor.
GEÇMİŞ SİGORTALIK PRİM AVANTAJI SAĞLAR
Önemli düzenlemelerden biri, salgın nedeniyle ücretsiz izne çıkartılanlara ödenen ücretsiz izin desteği ya da bir başka adıyla nakdi ücret desteği ile ilgili. Nakdi ücret desteğinin miktarı artırılıyor. Geçen sene salgının başlaması ile nisan ayında işvereni tarafından ücretsiz izne çıkartılan, kısa çalışma ödeneğinden ve işsizlik maaşından yararlanamayanlara ücretsiz izinde oldukları ve işsiz kaldıkları sürede devlet tarafından günlük 39.24 lira ödeniyordu. 2021’in başında bu tutar 47.70 liraya, aylık da 1.420 liraya çıkartıldı. Şimdi ise Torba Kanunla bu tutar, günlük 50 liraya çıkartılıyor. Böylece ücretsiz izinde olanlara aylık 1.500 lira ödenecek.
3 MİLYON KİŞİYİ İLGİLENDİRİYOR
Torba Yasa ile özellikle, salgında kısıtlamalar nedeniyle sorun yaşayan ve yaklaşık 3 milyona yakın kişinin istihdam edildiği yiyecek, içecek sektöründe faaliyet gösteren işyerlerine ayrı bir destek geliyor. Yiyecek, içecek sektöründe faaliyet gösteren işyerlerinde 2021’in mart ayında sigortalı çalışıp da işvereni tarafından ücretsiz izne ayrılan ve ücretsiz izinde olduğu süre içinde nakdi ücret desteğinden yararlanamayan çalışanlara günlük 50 lira ödeme yapılacak. Bir anlamda bu çalışanlar nakdi ücret desteğinden yararlandırılacak. Ancak bu ödeme nisan ve mayıs ayları için yapılacak. Yani, yeme ve içme sektöründe çalışıp da ücretsiz izne çıkartılıp, hiçbir destek alamayan çalışanlara; nisan ve mayıs aylarında aylık 1.500 lira nakdi ücret desteği ödenecek.
Yiyecek, içecek sektörüne destek bu kadarla da sınırlı değil. Torba tasarının yasalaşması halinde, yine yiyecek ve içecek sektöründe faaliyet gösteren işyerlerinde bu yılın mart ayında sigortalı olarak çalışan ve nisan, mayıs aylarında da ücretsiz izne çıkarılmayıp da çalışmaya devam edenlerin sigorta primleri devlet tarafından karşılanacak. Bu çerçevede nisan ve mayıs ayları için prime esas kazancın alt sınırı olan 3.577 lira üzerinden hesaplanan sigortalı ve işveren hissesi primlerinin tamamı -ki, bu da 1.341 lira ediyor- İşsizlik Sigortası Fonu’ndan ödenecek.
ÇALIŞAN ANNEYE YENİ DÜZENLEME
Torba Yasada ilginç bir düzenleme daha var. Annelere ödenen geçici iş göremezlik ödeneğinde değişikliğe gidiliyor. İşçi ve Bağ-Kur statüsünde çalışan kadınlara analık halinde geçici iş göremezlik ödeneği ödeniyor. Doğumdan sonraki ilk 8 haftalık, çoğul gebelik halinde de 10 haftalık süreye kadar olan gebelik ve analık haliyle ilgili rahatsızlık ve engellilik halleri analık hali kabul ediliyor. Bu kapsamda da sigortalı kadına iş göremezlik süresince geçici iş göremezlik ödeneği veriliyor. Ödenekten yararlanmak için de doğumdan önceki bir yıl içinde en az 120 gün sigorta primi ödenmiş olması gerekiyor. Doğum parası, çalışan annenin son 3 aylık brüt ücretine göre hesaplanıp, ödeniyor. İşte, yeni yasa ile bu 3 aylık süre değiştiriliyor.
Peki, neden böyle bir değişikliğe ihtiyaç duyuldu? Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), bu konuda sahte sigortalılık yolu ile son 3 ayda yüksek kazanç gösterilerek, yüksek miktarlarda iş göremezlik ödeneği alındığını tespit etmiş. Yasa Meclis’ten geçtiğinde artık 3 aylık dönem değil son 12 aylık dönem esas alınacak. Doğumdan önceki 12 ay içinde 6 aydan az çalışan kadın çalışanlara iş göremezlik ödeneği günlük ücret tutarının iki katını aşamayacak.
Torba yasada bir düzenleme de sosyal güvenlik prim teşvik, destek ve indirimlere yönelik olarak yapılacak. Mevcut uygulamada işverenler, sosyal güvenlik prim teşviklerinden, desteklerden ve prim indirimlerinden 6 ay geriye dönük olarak yararlanabiliyor. Yeni düzenleme ile bu 6 aylık süre kalkacak. İşveren, teşvikten yararlanmaya devam edecek ancak geriye dönük yararlanamayacak, ilgili ayda prim teşvikinden faydalanacak.
Cevap: İsteğe bağlı sigortalılık için prim öderken annenizden yetim aylığı almaya devam edebilirsiniz. Ancak emekli olduğunuzdan annenizden aldığınız yetim aylığı kesilecektir.
GERİYE DÖNÜK PRİM ÖDENMEZ
Soru: 1998 yılında 4/B’li olarak annemin sigorta girişi yapılmış ve 10 ay boyunca düzenli ödemesi yapılmış. Geçmişe yönelik ödeme yapılarak emekli olması mümkün müdür? Tuğba K.
Cevap: Geriye dönük toplam prim ödeyerek, emekli olma diye bir durum söz konusu değil. Emekli olamadığınız için ya primlerinizi iade alacaksınız ya da sigortalı olarak çalışıp, prim gün sayınızı ve çalışma yılınızı dolduracaksınız.
SİGORTA STATÜNÜZÜ DEĞİŞTİRMEYİN
Soru: 4/a’lı çalışanım. Kalan 950 günümü 4/a yerine 4/b’den asgari olarak ödersem, emekli maaşım 4/a’daki asgari ödemeye göre değişir mi? İlk 3300 gün primlerim yüksekten ödenmiş. Neyi tavsiye edersiniz? 52 yaş 5525 güne tabiyim, şu an 48 yaşındayım. Mustafa K.
Cevap: Prim gün sayınız yetse bile 52 yaşını bekleyeceksiniz. Dört yıl daha çalışmanız gerekecek. 4/a’lı olarak çalışırsanız emekliliğiniz daha avantajlı olur, eğer 4/b’ye geçerseniz tavandan prim yatırmanız gerekecektir. Sigorta statünüzü değiştirmemeniz daha doğru olur.
MAAŞINA ETKİSİ OLMAZ
Açıkça söyleyeyim, sistem iyi kurgulanmış. Tüm işlemlerimi e-Nabız üzerinden yürüttüm. Geçen perşembe aşının çıktığına dair bilgiyi aldıktan sonra e-Nabız’a girerek süreci başlattım. Sistem, ‘BioNtech mi, Sinovac mı?’ diye otomatik soruyor. Ben BioNtech’i tercih ettim. Neden bu tercihi yaptım? Bir nedeni yok.Doktor arkadaşlarla konuştum, hangisini tercih edeyim diye; yarısı BioNtech dedi, diğer yarısı Sinovac. Ben de tercihimi BioNtech’ten kullandım. Sinovac olsaydı yaptırmayacak mıydım? Yine koştura koştura yaptırırdım. Şunu da belirteyim, BioNtech aşısı benim aşı olduğum cumartesi gününden bir gün önce uygulanmaya başlanmıştı.
SİSTEM İYİ KURGULANMIŞ
Devam edeyim. BioNtech aşısı saklama koşulları nedeniyle her yerde yapılmıyor; altyapıya sahip hastanelerde yapılabiliyor. Bana da, Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi çıktı. Randevuyu alır almaz da anında cep telefonuna randevu ile ilgili tüm bilgiler geldi. Cumartesi hastaneye gittim. Biraz da bu süreçten bahsedeyim. Hastanede ayrı bir aşı bölümü kurulmuş. Yani, diğer hastalar ya da hastanenin işleyişi ile bir bağınız yok. Aşı olacaklara; kronik rahatsızlığı olup olmadığı, geçmişte hangi aşıları olduğu, aşı hakkındaki görüşleri, hangi aşıyı neden seçtiklerine yönelik bir form dolduruluyor. Adınız okununca da sırayla aşı bölümüne giriyorsunuz. Muayene odasında kronik hastalığınız var mı, alerjiniz var mı diye ufak bir muayeneden sonra ayrı bir bölümde aşınızı oluyorsunuz.
UYARI VE YÖNLENDİRME
Tüm bu süreçlerde de hastane çalışanları fiziki mesafeye uyulması ve karmaşa yaşanmaması için hem uyarılar yapıyorlar hem de yönlendiriyorlar ki, aşı bölümüne zaten sadece aşı olacaklar girebiliyor. Öyle cümbür cemaat ortalarda dolaşamıyorsunuz. Aşınızı olduktan sonra da aşı olduğunuz tarihi, hangi aşıyı olduğunuzu ve ikinci dozu olacağınız tarihin yazılı olduğu aşı kartı veriyorlar. Dikkatimi çekti, hastane görevlileri aşı olan herkesi, ‘hadi hayırlı olsun’ diye yolcu ediyorlar. Bu işlemler bittikten hemen sonra da yine cep telefonunuza, ‘aşınızı oldunuz, sağlıklı günler dileriz, sağlık durumunuz hakkında geri bildirimleri Hayat Eve Sığar uygulaması üzerinden soruları cevaplayarak iletebilirsiniz’ şeklinde mesaj geliyor.
BIONTECH Mİ, SINOVAC MI?
Bunları niye anlattım? Sürecin başından sonuna kadar iyi bir sistem kurgulanmış. Yani korkacak, çekinecek bir durum yok. BioNtech aşısı yeni uygulandığı için yan etkileri konusunda tereddütlerim yok muydu; vardı. Doktor arkadaşlara da sorduğumda bazı etkileri olacağını da söylemişlerdi. Açıkçası, her aşının yaptığının dışında başka etkileri olmadı. Sözün özü; aşının koruyuculuğuna iniyor muyum? Sonuna kadar inanıyorum. Ama aşı oldum diye de tedbiri elden bırakacak değilim, bugüne kadar nasıl kendimi koruyorsam aynı şekilde devam edeceğim. BioNtech mi, Sinovac mı? Hiç önemi yok, yeter ki aşı yaptırılsın.