Açıklanan yeni zam oranları ile birlikte SSK ve Bağ-Kur, dul ve yetim aylıkları da arttı. Ölüm aylığı alanlar da ocak ve temmuz olmak üzere senede iki kere ve bir önceki 6 aylık dönemde gerçekleşen, TÜİK tarafından açıklanan enflasyon oranına göre maaşlarını zamlı alıyor.
EK ÖDEME DAHİL 5 BİN 641 LİRA
Yeni açıklanan enflasyon oranına göre dul ve yetim aylıkları temmuz ayında yüzde 8.45 arttı. Zamlı maaşın üzerine ek ödeme de eklenecek. Buna göre de temmuz ayında yüzde 25 hisse oranına göre en düşük ölüm aylığı ek ödeme ile birlikte 491 lira olacak. Yüzde 75 hisse oranına göre de en yüksek ölüm aylığı ek ödeme dahil 5 bin 641 liraya çıkacak.
KİMLER ALABİLİYOR?
Ölüm aylığından, vefat eden sigortalının eşi, çocukları ve bazı şartlara göre de anne ve babası yararlanabiliyor. Vefat eden sigortalının dul eşine yüzde 50 oranında aylık bağlanırken, sigortalının çocuğu yoksa ve eşine kendi sigortalılığı nedeniyle gelir ya da aylık bağlanmamışsa yüzde 75’i oranında ölüm aylığı bağlanıyor.
YÜZDE 25 ORANINDA AYLIK BAĞLANIYOR
Çalışmayan ya da kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış çocuklardan; 18 yaşını, lise ve dengi öğrenim görmesi halinde de 20 yaşını, yükseköğrenim yapması halinde 25 yaşını doldurmayanlara maaşın yüzde 25 oranında aylık bağlanıyor. BİTTİ
Görevdeki memurlar da emekliler gibi senede iki kere maaşlarını zamlı alıyor. Zam oranları ise toplu sözleşmeye göre önceden belirleniyor ve geçmiş 6 aylık enflasyondan kaynaklı fark oluşursa maaş zammına yansıyor.
Toplu sözleşmeye göre görevdeki memurlar 2021 Temmuz-Aralık döneminde alacakları zam oranı yüzde 3 olarak belirlendi. 2021’in ilk 6 ayında enflasyonun yüzde 3 geçmesi halinde de aşan tutar maaş zammının üzerine eklenecek. TÜİK, ocak-haziran enflasyonunu yüzde 8.45 olarak açıkladı. Buna göre, memur ve emeklileri için yüzde 5.45 enflasyon farkı oluştu. Böylece toplu sözleşmeden kaynaklı yüzde 3 zammın üzerine yüzde 5.45 de enflasyon farkı eklendiğinde, memur emeklileri temmuz ayında maaşlarını yüzde 8,45 zamlı alacak.
ÖĞRETMEN MAAŞI 6 BİN 587 LİRA
Alınacak zamla birlikte görevdeki memurların net maaşları belli oldu ancak aile yardımı, çocuk ödeneği ve memurların bulundukları illere göre aldıkları ücretler de farklılık gösterecek. Buna göre de en düşük memur maaşı 5.200 liraya çıkacak. Yeni zamlarla birlikte 1. derece 4. kademede (1/4) genel müdürün maaşı, aile yardımı ile birlikte 16.177 lira olurken, 1. derece 4. kademede öğretmenin maaşı 6.587 lira olacak. Yeni zamla bu yılın ocak ayında 1. derece 1. kademe araştırma görevlisinin eline 7.960 lira geçecek.
YARIN: ZAMLI DUL VE YETİM AYLIKLARI
NOT: 1/1-1/4-4/1-3/3-5/4-6/4-2/4 derece ve kademesine göre görevdeki öğretim görevlisi, öğretmen, profesör, araştırma görevlisi, polis memuru, hemşire, il müdürü, baş komiser, genel müdür, genel sekreter, hukuk müşaviri, araştırmacı, avukat, memur, asistan, daire başkanı, denetmen, eğitim görevlisi, ekonomist, gelir uzmanı, hizmetli, idare memuru, işletme müdürü, itfaiyeci, güvenlik görevlisi, müfettiş, mühendis, sağlık memuru, doktor, şoför, tekniker, teknisyen, uzman ve zabıta memurlarının 2021 Temmuz zamları yer alıyor. Tablodaki maaşlara aile yardım ve çocuk ödeneği ve memurların bulundukları illere göre aldıkları ücret farkları dahil değildir. Tablo, görevdeki tüm memurların ve tüm kademe ve derece maaşları kapsamamaktadır.
Memur emeklileri, ocak-temmuz, temmuz-aralık olmak üzere senede iki kere maaşlarını zamlı alıyor. Zam oranları ise toplu sözleşmeye göre önceden belirleniyor. Üzerine, geçmiş 6 aylık enflasyondan kaynaklı bir fark oluşursa da bu fark maaş zammına yansıyor. Enflasyon farkının oranı da toplu sözleşmede yer alıyor. Toplu sözleşmeye göre de emeklilerin 2021 Temmuz-Aralık döneminde alacakları zam oranı yüzde 3 olarak belirlendi.
YÜZDE 8.45 ZAM
2021’in ilk 6 ayında enflasyonun yüzde 3 geçmesi halinde de aşan tutar maaş zammının üzerine eklenecek. TÜİK, ocak-haziran enflasyonunu yüzde 8.45 olarak açıkladı. Buna göre, memur ve emeklileri için yüzde 5.45 enflasyon farkı oluştu.
Böylece toplu sözleşmeden kaynaklı yüzde 3 zammın üzerine yüzde 5.45 de enflasyon farkı eklendiğinde, memur emeklileri temmuz ayında maaşlarını yüzde 8,45 zamlı alacak. En düşük memur emekli maaşı yeni zamla birlikte 3.200 liraya yükselecek. Memur emeklileri bu yılın başında toplu sözleşmedeki yüzde 3’lik zam ve enflasyon farkıyla birlikte 2021’in Ocak-Haziran döneminde maaşlarını yüzde 7,36 zamlı almışlardı. Memur emeklilerinin 2021 yılı maaş zamları toplamda yüzde 15.81 oldu.
Yeni zamla birlikte memur emeklilerinin her ay aldıkları ek ödeme de artacak. Zamla birlikte memur emeklileri maaş tutarlarına göre temmuz ayında itibaren en düşük 124 lira ile en yüksek 800 lira arasında ek ödeme alacaklar.
YARIN: GÖREVDEKİ MEMURLARIN ZAMLI MAAŞLARI
NOT:
13 milyona yakın emeklinin beklediği zam oranı belli oldu. Temmuz ayında hem görevdeki memurlar ve memur emeklileri hem de SSK, Bağ-Kur ve tarım emeklileri maaşlarını yüzde 8.45 zamlı alacak.
Emekliler ile görevdeki memurlar ocak ve temmuz olmak üzere senede iki kere ve bir önceki 6 aylık dönemde gerçekleşen, TÜİK tarafından açıklanan enflasyon oranına göre maaşlarını zamlı alıyor. TÜİK, 2021 ocak-haziran enflasyonunu açıkladı ve zamlar da netleşti. SSK, Bağ-Kur ve tarım emeklileri bu yılın temmuz-ağustos döneminde maaşlarını yüzde 8.45 zamlı alacak. Görevdeki memurlar ile memur emeklilerinin de temmuz-ağustos zam oranı yüzde 8.45 olacak.
EN DÜŞÜK MAAŞ 1987 LİRA
Yeni zamla birlikte en düşük SSK emeklisinin aylığı 2.750 liraya, düşük Bağ-Kur emeklisinin aylığı 2.466 liraya, en düşük tarım emeklisinin aylığı ise 1.987 liraya yükselecek.
Yeni zamla birlikte emeklilerin her ay aldığı ek ödeme tutarı da yükselmiş olacak. Temmuz ayından itibaren en düşük ek ödeme tutarı 77 liraya, en yüksek ek ödeme tutarı da 414 liraya çıkacak.
Bu yılın başında ise SSK, Bağ-Kur, tarım emeklileri maaşlarını yüzde 8.36 zamlı almıştı. Böylece işçi, Bağ-Kur ve tarım emeklilerinin 2021 yılı zam oranı yüzde 16.8 oldu.
Bugünden itibaren de tüm emekliler ile görevdeki memurların zamlı maaşlarını, ek ödemelerini ve temmuz ayında eline geçecek maaş tutarını kuruşu kuruşa yayımlayacağız.
Önce, SSK, Bağ-Kur ve tarım emeklilerinden başlıyoruz.
Yeni düzenleme ile emeklilik yatırım fonları merkezi bir platform olan Bireysel Emeklilik Fon Alım Satım Platformu (BEFAS) üzerinden alınıp satılabilecek. Böylece BES katılımcıları, birikimin bir kısmını veya tamamını BEFAS’ta işlem gören fona veya fonlara yönlendirilebilecek. Bu sayede de BES katılımcıları, tüm BES şirketlerinin fonlarını alıp satabilecek, kendi portföylerine ekleyebilecek. 1 Temmuz itibarıyla de emeklilik fonlarının, BES katılımcıları tarafından alım satımı başladı. Peki, katılımcılar, emeklilik fonlarını nasıl alıp satacak, yeni sistem nasıl işleyecek?
1. Emeklilik fonlarının ortak platformda satılması ne demek?
Bugüne kadar bireysel emeklilik sistemindeki kişiler, hangi şirketten BES sözleşmesi yaptırmışsa o şirketin sunduğu emeklilik planlarının içindeki, o şirketin emeklilik fonlarında, birikimlerini değerlendirebiliyordu. Yeni değişiklikle; katılımcılar, birikimlerini, sisteme girdiği şirketin dışında diğer emeklilik şirketlerinin emeklilik fonlarında değerlendirebilecek. Başka emeklilik şirketlerinin emeklilik fonlarını alıp satabilecekler. Şöyle ki; yatırımcılar nasıl ki, herhangi bir bankanın mobil sistemi üzerinden başka şirketlerin fonlarını alıp satabiliyorlarsa, aynı uygulama BES için de başladı.
2. Başka şirketin emeklilik fonunun alınıp satılmasının faydası ne olacak?
Sistemdeki katılımcılar, emeklilik şirketinden memnun değilse emeklilik şirketini değiştirebiliyor. Katılımcı kendi emeklilik şirketinden ve şirketin verdiği hizmetlerden memnun olabilir, ancak bir başka emeklilik şirketinin de getirisi yüksek bir fonu olabilir. İşte katılımcı, o şirketin, o fonuna yatırım yapabilecek. Böylece, hizmet aldığı şirketinden ayrılmasına gerek kalmayacak. Yeni uygulama aynı zamanda emeklilik şirketleri ve fonları yöneten portföy yönetimi şirketleri arasında, katılımcılara yüksek getiri sağlama rekabetini de getirecek.
3. Fonların alınıp satılması ne demek?
BES katılımcısı, emeklilik şirketini değiştirmeden, BES’e ödeyeceği katkı paylarını kendi emeklilik şirketine talimat vererek, başka emeklilik şirketinin fonuna yönlendirmesi demek. Normal şartlarda, katılımcılar her ay BES için katkı payı ödüyor ve emeklilik şirketi bu katkı paylarını katılımcının seçtiği ve emeklilik şirketine ait fonlara yönlendiriyor. Yeni uygulama katılımcı katkı payı ödemesini kendi emeklilik şirketinin fonuna değil de başka şirketin fonuna yatırabilecek.
4. Fonlar nasıl alınıp satılacak?
Koronavirüs salgını nedeniyle geçen yılın mart ayından beri uygulanan kısa çalışma ödeneği, işvereni tarafından ücretsiz izne çıkartılanlara devlet tarafından verilen nakdi ücret desteği ve işverenin çalışanını işten çıkarma yasağı 30 Haziran itibariyle son buldu. Gerek çalışanlarda gerekse de işverenlerde desteklerin uzatılması yönünde bir beklenti vardı ancak, şimdilik uzatılmayacağı kesin gözüküyor. Hal böyle olunca da çalışanlarda işten çıkarılma endişesi başladı. Birkaç gündür de okuyuculardan, ‘işsizlik maaşından yararlanabilir miyim?’, ‘kısa çalışma ödeneği alanlar işsizlik maaşı alır mı?’ gibi benzeri sorular alıyorum. İşsizlik ödeneğinden, çalışanlar arasında bilinen adıyla da işsizlik maaşından kimlerin, nasıl yararlanacağını madde madde anlatayım.
10 AY MAAŞ BAĞLANIYOR
1. Kendi istek ve kusuru dışında işvereni tarafından işten çıkartılanlar işsizlik maaşından yararlanabiliyor. Kendi isteği ile işten ayrılanlar işsizlik maaşı alamıyor.
2. Çalışanın işten çıkarılmadan önceki son 3 yıl içinde en az 600 gün süre ile işsizlik sigortası primi ödemiş ve işten çıkarılmadan önceki son 120 gün sigortalı olarak çalışmış olması gerekiyor.
3. İşsizlik maaşı İŞKUR tarafından ödeniyor. İşsizlik maaşından yaralanabilmek için de çalışanın, iş sözleşmesinin iptalinden sonra 30 gün içinde İŞKUR’a başvurması gerekiyor. Başvurması ile iş arayan kaydı yapılıyor, böylece işsizlik sigortası fonundan yararlandırılıyor.
4. Çalışanlara, çalıştıkları süre içinde ödedikleri prim gün sayısına göre, 6 ay ile 10 arasında işsizlik maaşı ödeniyor. Şöyle ki; işten çıkarıldığı tarihten önceki son 3 yıl içinde 600 gün sigortalı olarak çalışıp işsizlik sigortası primi ödemiş olanlara 180 gün (6 ay), 3 yıl içinde 900 gün primi ödemiş olanlara 240 gün (8 ay), 3 yıl içinde 1080 gün prim ödemiş olanlara da 300 gün (10 ay) işsizlik maaşı ödeniyor.
EN DÜŞÜK
Cevap: Bağ-Kur’a hiç kayıt olmadıysanız yeni yapılandırmadan faydalanamazsınız. Yapılandırmadan yararlanabilmek için Bağ-Kura daha önceki yıllarda kayıt olup, prim borcu olması gerekiyor.
DEVLET SİGORTA KAYBINI TELAFİ ETMEZ
Soru: Nakdi destekten yararlananlardanım, emeklilik için 1.5 yıl gibi bir kaybımız var. Bunlar nasıl telafi edilecek? Devlet bu sigorta kaybını yatırmayacak mı? Turgay Ü.
Cevap: Ücretsiz izinde olup da nakdi ücret desteği alanların iş sözleşmesi askıya alınıyor. Dolayısıyla emeklilik için primleri bu sürede işveren tarafından yatırılmıyor. Yatırılmadığı için de emeklilik süresi prim sayısı açısından uzayacak. İşveren ya da devlet bu kaybı gidermeyecek. Nakdi ücret desteği süresince ödenmeyen primler için çalışanlara bu primleri borçlanarak ödeme imkanı tanınmıyor.
GELİR TESTİNE GİREBİLİRSİNİZ
Soru: 2019’un nisan ayından bu yana genel sağlık sigortası primini yatırmadım. Genel sağlık sigortalısı olduğumdan bu yana gelir testine de girmedim. Gelir testine girersem prim borçlarımı devlet mi karşılayacak? Yapılandırma yapabilir miyim?
KISA çalışma ödeneği, işten çıkarma yasağı devam edecek mi? Kısa çalışma ödeneği uzamazsa çalışanlar kıdem tazminatını nasıl alacak? Kısa çalışmada ve ücretsiz izinde olup da devletten nakdi ücret desteği alanların emeklilikleri uzayacak mı? Bu ve benzeri sorular son günlerde okuyuculardan çokça gelmeye başladı. Koronavirüs salgınında hem işverenlere hem de çalışanlara destek olmak üzere geçen yılın mart ayından bu yana uygulanan ve 3.7 milyondan fazla çalışanın yararlandığı kısa çalışma ödeneği, 30 haziran tarihinde bitiyor. Peki, uzar mı? Uzayacağı yönünde bir bilgi yok ki, 2020’nin sonunda İşsizlik Sigortası Fonu’nda değişiklik yapan kanun ile Cumhurbaşkanına kısa çalışma ödeneğini 30 Haziran 2021 tarihine kadar uzatma yetkisi verilmişti. 1 Temmuz itibariyle yasakların tamamen kalkacağı ve normalleşmeye dönüleceği hesaba katılacak olursa kısa çalışma ödeneğinin uzamaması ihtimali daha ağır basıyor.
ÇALIŞANLAR ENDİŞELİ
30 Haziran tarihi itibariyle sadece kısa çalışma ödeneği son bulmuyor; 2020’nin nisan ayında işvereni tarafından ücretsiz izne çıkartılan, kısa çalışma ödeneğinden ve işsizlik maaşından yararlanamayanlara ödenen nakdi ücret desteği ile birlikte işverenin, çalışanı işten çıkarma yasağı ya da bir başka isimle fesih yasağı süresi de haziran ayı sonunda bitiyor. Özetle, 30 Haziran’da, salgının başından bu yana işverenlere ve çalışanlara verilen desteklerin tamamı son bulacak. Hal böyle olunca da çalışanlar endişeli. Kimileri, işten çıkarma durumu ile karşı karşıya kalınırsa kıdem tazminatını nasıl alacağını, emekliliği gelenler ise emekli olup olamayacağını merak ediyor.
KIDEM NASIL HESAPLANACAK?
Kıdem tazminatı açısından değerlendirirsek, bu konuda bir netlik yok. 10 yıl önce, Yargıtay’ın, kısa çalışma ödeneği süresinin kıdem tazminatında hesaba katılacağı yönünde bir kararı var; ancak bu karar, kısa çalışmanın bir buçuk yıl sürmesi üzerine verilmiş bir karar değil. Maalesef, İş Kanunu’nda da bu konuda bir düzenleme bulunmuyor. Kimi hukukçular, bir buçuk yıl da olsa kısa çalışmanın kıdem tazminatında hesaba katılacağını söylese de çoğunluk ise hesaba katılmayacağı yönünde görüş belirtiyor. Kimileri de salgın döneminde tamamen kapanan işyerlerinde kısa çalışmada geçen sürenin hiçbir şekilde hesaba katılmayacağını savunuyor. İş Kanunu’nda bu konuya bir değişiklik yapılırsa durum netleşecek; yapılmazsa işter çıkartılan çalışanlar mahkemelere başvuracak. Duyduğuma göre başvuranlar olmuş ama kısa çalışmanın kıdemde hesaba katılması yönündeki talepler geri çevrilmiş. Özetleyecek olursam; kısa çalışma ödeneğini süresi kıdem tazminatında hesaba katılmayacağı yönündeki görüş ağır basıyor. Bu durumda da geçen senenin mart ayından bu yana kısa çalışma ödeneği alan bir çalışan, 1 Temmuz tarihinde işvereni tarafından işten çıkartılırsa, kıdem hesabı Mart 2020 tarihinden öncesi için yapılacak.
ÜCRETSİZ İZİNDEKİLERİN DURUMU
Tabi bu durum başka bir sorunu daha ortaya çıkarıyor. Kıdem tazminatı bir yıl üzerinden hesaplandığından; gerek 2020’nin mart ayından önceki bir yıl içinde işe girenler ile bu tarihten sonra işe girenlerin kıdem tazminatı alamaması sorununu yaratacaktır. Diyeceğim o ki, bu konuda bir düzenlemeye gidilmesi gerekiyor ki, mağduriyet yaşanmasın.
Benzer durum, ücretsiz izinde olanlar için de geçerli. Ücretsiz izin ile çalışanın iş sözleşmesi askıya alındığından bu süreler, kıdem tazminatı hesaplamasında dikkate alınmayacak. Bu durumda da çalışanın iş sözleşmesinin askıya alındığı tarihten itibaren kıdem tazminatı hesaplanacak.