Kanat Atkaya

Bakanlık geçici, coplama hakkı baki

16 Mayıs 2016
A4 boyutundaki çizgili sayfada elyazısıyla tutulmuş notlar “genel manada insanoğlu”na seslenen, nasihat eden sözlerden oluşuyor.

17-25 Aralık sürecinin sembol simalarından Erdoğan Bayraktar’ın bir süre önce Twitter hesabında paylaştığı ve derleyen kişi olarak imzasını attığı sayfadaki cümleler şöyle:

 

- Güçlü olmak şarttır!

 

- Allah her yaptığımızı görüyor, hareketlerimizi ve davranışlarımızı ona göre tanzim etmeliyiz.

 

- Medeni insan telefon açınca önce kendisini tanıtır.

 

Yazının Devamını Oku

Urun ha vekiller, Genel Kurul günüdür!

14 Mayıs 2016
“AK tolgalı milletvekili haykırdı: İlerle! Genel Kurul’dan geçirdik öneriyi kafilelerle...”

Yahya Kemal’in şiirini deforme etme cesaretimi tetikleyen haber Emine Kaplan imzasıyla Cumhuriyet’te yayınlandı:

 

“AKP yönetimi, dokunulmazlıkların kaldırılmasını öngören anayasa önerisinin TBMM Genel Kurulu’ndaki görüşmeleri için hazırlık yapıyor... AKP’de, her grup başkanvekili 60 kadar vekilden sorumlu bulunuyor. AKP, genel kurulda olası bir kavgaya karşı da eski Türk devletleri ve Osmanlı’nın savaşlarda kullandığı ‘hilal’ taktiğini uygulayacak... Yumruk ve tekmelere karşı vekillerin fiziki güçlerine göre bir oturma düzeni kurulacak. Olası kavgada muhalefet çembere alınarak AKP’li vekillerin dayak yemesi engellenecek.”

 

DİZİLİŞE BAKALIM

 

Osmanlı ordusu 18’inci yüzyıla kadar küçük değişiklikler yapılsa da çok klasik bir dizilişle savaşmıştır.

 

Yazının Devamını Oku

Danışmanların zorlu hayatı

11 Mayıs 2016
GÖZLERİNİ çok önemli bir şey söylemek üzere olduğunu belirtmek için kocaman açtıktan sonra yüzünü iyice yaklaştırdı ve kısık sesle sordu karşımdaki adam:

“Şu arka masada salata yiyen lacivert takımlı adamı tanıdın mı?”

“Hayır” cevabını alınca, sanki hayatımı değiştiren bir sırrı söylüyormuş gibi kasılarak “Danışman” dedi...

“Ne danışılıyor? Kim danışıyor?” diye sorunca yüzünü ekşitti “Sen de hiçbir şey bilmiyorsun” gibilerden.

“Beyefendi danışıyor abicim. Bu beyi geçmeden de ona ulaşamazsın...”

Yazının Devamını Oku

Ago Paşacığın kulakların çınlasın

9 Mayıs 2016
DAHA bir hafta 10 gün öncesine kadar “Hoca bizim canımız” diyenlerin son gelişmelerin ardından yazdıklarını okuyunca “Meğer ucuz kurtulmuşuz” diyorum.

Dolmabahçe-Fındıklı arasına tezgâh açmış bir seyyar çaycıda pırıl pırıl Boğaz’ı seyrederken gazete sütunlarında bunları okumanın gereği yok, ama...

 

UCUZ KURTULMUŞUZ MEĞER

 

“Yahu ucuz kurtulmuşuz” diyorum ‘sabık olmak üzere olan başbakan’ın arkasından yazdıklarına bakınca.

 

‘Kamuda Şeffaflık Yasası’ çıkarmaya çalışmış da son anda engel olunmuş neyse ki. Çok kötü bir şey ya kamuda şeffaflık!

 

Yazının Devamını Oku

Göç alırken göç eden Kilis

7 Mayıs 2016
DÜN geçilen “Kilis’te sessizlik hâkim” başlıklı ajans haberi, durumu oldukça net şekilde ortaya koyuyordu.

Kilis göç alan bir kentten, göç eden bir kente dönüşüyor işte...

 

Bakın vaziyet ne durumda?

 

‘Kilisliler çevre illerdeki akrabalarının yanına sığınıyor, caddelerde insan görmek neredeyse imkânsız...’

 

‘Dükkânların yüzde 70’i kapalı, esnaf kepenk kaldırmıyor.’

 

Yazının Devamını Oku

Meclis’e milli ve yerli dövüş tekniği lazım

1 Mayıs 2016
SPORUN (çoğunlukla da futbolun) sorunlarına TBMM çatısı altında çözüm getirme çabalarını inandırıcı bulanlardan değilim.

Zerre kadar sportmenlik ruhu taşımadıkları, krizlere yaklaşımlarından tutun da tartışma şekillerine kadar her noktada belli oluyor.

 

Neredeyse genetik bir ‘antisportmenlik’ var derken hemen 2008 senesinin mayıs ayına dönmek isterim.

 

Engelliler Haftası etkinlikleri kapsamında milletvekilleri ile Başkent Görme Engelliler Spor Kulübü futbolcuları arasında bir dostluk maçı düzenleniyor.

 

Maç milletvekillerimizin 7-3’lük zaferiyle(!) sonuçlanıyor.

 

Yazının Devamını Oku

Hatırla nutkumu, laiklik tutkumu

27 Nisan 2016
MECLİS Başkanı İsmail Kahraman ne istemediğini de ne istediğini de söyledi:

“Laiklik bir kere yeni anayasada olmamalıdır” ve “Yeni ve dindar bir anayasa olmalı”.

 

İslam Ülkeleri Akademisyen ve Yazarlar Birliği’nin (AY-BİR) bir etkinliğinde (Yeni Türkiye Konferansları) konuştu, yani hazırlanıp yaptığı bir konuşma.

 

Zaten “Yanlış anlaşıldım, sözlerim çarpıtıldı” da demiyor (onu Jöleoğulları Beyliği’nden biri öne atlayarak söyledi); tepkiler üzerine yaptığı yazılı açıklamada şahsi fikri olduğunu belirtiyor.

 

N’APTIN ABİ SEN?

 

Yazının Devamını Oku

Affetme bizi Lütfullah

25 Nisan 2016
“KENAR-I Dicle’de bir kurt kapsa koyunu, gelir de adl-i ilâhi Ömer’den sorar onu...”

Hazreti Ömer böyle demiş, siyasetçiler de pek sevmiştir bu sözü.

 

Soma faciasının (13 Mayıs 2014) ardından Meclis’te parti grubuna hitap eden dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan “Dicle’nin kenarında kurdun kaptığı bir koyun bile benim mesuliyetim altındadır” diyordu mesela.

 

Bu konuşmadan 10 gün sonra Van’da “kapılan” Lütfullah Tacik’in akıllara, vicdanlara zarar hikâyesini hatırlıyor musunuz?

 

ÖLÜME SEVK EDİLDİ

 

Yazının Devamını Oku