Paylaş
17-25 Aralık sürecinin sembol simalarından Erdoğan Bayraktar’ın bir süre önce Twitter hesabında paylaştığı ve derleyen kişi olarak imzasını attığı sayfadaki cümleler şöyle:
- Güçlü olmak şarttır!
- Allah her yaptığımızı görüyor, hareketlerimizi ve davranışlarımızı ona göre tanzim etmeliyiz.
- Medeni insan telefon açınca önce kendisini tanıtır.
- Beyefendi ve saygılı olmak başarı ve mutluluk getirir.
- Gurur ve kibir, pasın demiri erittiği gibi insanı eritir.
- Güçlü olunuz fakat gösterişten uzak durunuz.
- Sizi tanımak istemeyeni siz tanıyınız...
Bayraktar’la ilgili son haberi okurken, kendi tavsiyesini “Sizi tanımak istemeyeni siz ve adamlarınız dövünüz” şeklinde algılamış olabileceğini düşündüm.
ARAÇTAN DAYAK ÇIKTI
Gözünüzden kaçmış olabilir, önce “Erdoğan Bayraktar copla özel güvenlik görevlisi dövdü” haberini hatırlatayım.
Pazar gecesi (haberden öyle anlaşılıyor) saat 21.00 sularında Halkalı’daki Avrupa Konutları Sitesi’nin 3 numaralı giriş kapısına bir araç yanaşıyor.
Kapıdaki güvenlik, görevi olduğu üzere isimlerini ve kime geldiklerini soruyor.
İddiaya göre araçtakilerden “Bakan var araçta, kapıyı aç” cevabı gelince güvenlikçi de bu soruyu sormanın görevi olduğunu, ev sahibinin onayı olmadan kimseyi siteye alamayacağını söylüyor.
Bu noktaya kadar yaşanan diyaloğu, kimin kime ne dediğini bilmiyoruz ancak sonra yaşananları 1 dakika 40 saniyelik kamera kaydı sayesinde açıkça görüyoruz.
Önce özel güvenlikçi kulübesinin camından birileriyle itişiyor. Ardından kulübenin kapısı açılıyor, içeri Bayraktar ve adamları giriyor.
Araya giren başka güvenlikçi olayı yatıştırmaya çalışsa da Bayraktar eline geçirdiği copla, yanındaki adama da tokatla filan saldırmayı sürdürüyor. Ses kaydı yok, ne konuşuldu bilmiyoruz...
Fakat Bayraktar dışarı çıktıktan sonra bile saldırmaya çalıştığına göre kendi düştüğü “Beyefendi ve saygılı olmak...” notunu unutacak hale gelmiş! Bu noktadan sonra Erdoğan Bayraktar’ı eleştireceğimi sanıyorsanız yanılıyorsunuz.
EYY ÖZEL GÜVENLİK
Galatasaray’ın stat açılışında rahmetli Özhan Canaydın’dan “ezik” biri gibi bahsettiği gün, bir daha eleştirmemi gereksiz kılacak netlikte hakkındaki notumu vermiştim zaten.
Benim eleştirim özel güvenlikçi arkadaşa yönelik olacak...
Eyyy özel güvenlikçi arkadaş, sen ne yaptığının, kimi tanımadığının farkında mısın?
Tanımadığın o kişi İstanbul’un belediye şirketlerinde genel müdürlük, danışmanlık yapmış, TOKİ’yi yönetmiş, bakanlık yapmıştır.
Bir görevinden tanımasan diğerinden tanımalıydın.
Haydi oradan çıkaramadın, 17-25 Aralık’taki performansını da mı hatırlamıyorsun?
Hani televizyon canlı yayınında istifa etti, hatta yetinmeyip Başbakan’a “Sen de istifa et” dedi.
Sonra istifasının izini bir süre kaybettik, çeşitli görüşmeler yaptı filan ve nihayetinde “Başbakandan özür dilerim” diyerek kendisini “öteledi”.
Ağzından (bu durumda tüvitlerinden!) milleti, milli iradeyi, hamaset sosuna batırılmış memleket ve lider güzellemelerini bir an olsun düşürmedi.
KUSURA BAKMA KARDEŞ
Sonra sitenin kapısına geldi ve sen eski bakanı tanımadın.
Kusura bakmayacaksın kardeşim.
Copunu da devredip tartaklanmanın suçlusu sen olmalısın bu durumda. Zaten yazının girişinde bahsettiğim nasihatleri okumuş olsaydın olaylar böyle gelişmezdi. Ne yazmıştı Erdoğan Bayraktar o notta?
“Güçlü olmak için bilgili, eğitimli, sağlıklı, çalışkan, cesur, ahlaklı, düzenli, dürüst ve savaşçı arkadaşların bir araya gelerek ekip olması gerekir...”
Eh işte, dediğini de yapmış... Savaşçı arkadaşlarıyla da bir araya gelerek nasıl güçlü olacağını copunu da alıp seni tartaklayarak göstermiş.
“Biz ne diyorsak o!” dediklerinde inanman gerekirdi dostum, geçmiş olsun...
Paylaş