Kendiyle dalga geçebilenlerdenim şu hayatta fakat başlığa bakıp da ‘‘Ayı’’ demezseniz memnun olurum. Bu konuya önceden açıklık getirdiğimize göre, derdimizi de anlatabiliriz herhalde.
İlk uyarı ‘‘Abi müsaitsen geliyorum şeklinde’’ hafiften akmaya başlayan burunla geldi. Sonra tabii nezle, öksürük vesaire hepsi toplandı ve grip ailesini metabolizmamızda ağırlamaya başladık.
‘‘Hastalık hastası’’ değilim fakat bu durumdayken ‘‘Katil grip kapıya dayandı’’ türü haberler hafiften tedirgin ediyor.
Benimkinin cani bir yanı yoktu. Hafiften değdi ve geçti. Fakat hafif bile ‘‘Geldi abi işte kış’’ dedirtiyor insana.
Kış uykusu gibi bir şeye geçiyorum bu durumda. Uyumuyorum aslında ama hayatı horizontal geçirmek, bütün gün film seyretmek, zaruri haller dışında kanepemden ayrı düşmek istemiyorum.
Kanepenin evde iki ayrı köşesi var. Yaz köşesinde bir duvarda duruyor, kış köşesinde öteki duvara geçiyor.
Yazın cama yakın, kışın cama uzak. Camdan soğuk hava filan girdiğinden değil, canım öyle istiyor.
Kanepeyle birlikte kumanda, kahve fincanı, telefon ve bir adet kitap alabilecek kapasitedeki küçük sehpa da konumunu değiştiriyor.
Her şey el menzilinde, tembellik günleri başlıyor.
Televizyon seyrediyorsam mesele yok. İki üç ihtiyaç molası ve ‘‘Günaydın bakkalın seyyar elemanı’’, ‘‘Günaydın apartman görevlisi’’, ‘‘Tünaydın mobil pizzacı’’, ‘‘İyi akşamlar bakkalın seyyar elemanı’’, ‘‘İyi akşamlar mobil Bambi'ci’’ araları dışında kanepeden kopulmuyor.
Müzik dinleniyorsa durum biraz daha karışık oluyor. Baştan sona dinlenebilecek albümler düşünülüyor önce. Sonra ayağa kalkıp, seçilen albümlerden ilki yerleştiriliyor.
70 dakika ve üstü albümlere öncelik tanındığını söylemem gereksiz olur herhalde.
Bazen albüm değiştirmeye üşeniliyor ve Radyo Eksen ayarlanıyor. O da iyi oluyor ama insanın kendine müzik yapması gibisi yok doğrusu.
Bu arada evden çıkarmaya yönelik telefonlar için bahaneler hazırlanıyor: ‘‘Kapı kilitlendi açılmıyor’’, ‘‘Bugün aslında yokmuş biliyor musun?’’, ‘‘Ben küçükken suçiçeği olmamıştım, şimdi oluyorum...’’ Bahanenin dibi yok nasıl olsa.
Yıllar içinde mükemmelleştirilmiş ideal kanepe pozisyonunu yakalayıp bozmadan gün akıtılıyor sonra.
Dedim ya, kış uykusu gibi bir şey aslında. Çok iyi geliyor, tavsiye ederim size de...
Tindersticks delikanlı çıktı
Türkiye'ye konser vermeye gelecek olan sanatçılar, konserlerini iptal edip duruyor. Aslında kendi adıma sadece Blondie'nin gelmemesine üzüldüm. Diğerleri benim için çok da mühim değildi.
Tam ‘‘Ayıp ediyorlar’’ diye düşünürken, kalbimizde zaten kendince geniş bir araziye sahip olan Tindersticks'ten haber geldi. Konserlerini iptal etmemişler.
Onlara da bu yakışırdı zaten. Tindersticks 11 Aralık Perşembe Ankara Saklıkent'te sahneye çıkacak. Ön grup olarak da Aylin Aslım'ın ‘‘Süt'lü’’ projesi var.
Tindersticks daha sonra otobüse atlıyor (Evet otobüsle gidip gelecekler Ankara'ya) ve 12 Aralık Cuma gecesi Maslak'ta Venue'de çalmak üzere İstanbul'a geliyor. Bu konserin ön grubu da, akustik bir set çalacak olan The Climb.
Delikanlı bildiğimiz Tindersticks yüzümüzü kara çıkarmadı. Helal olsun biraderlerime...