Fatih Terim, maçtan 1 gün önce düzenlediği basın toplantısında Real Sociedad karşılaşmasının bu sezon için bir milad olacağını belirtiyordu.
Haklıydı Fatih Terim. Şampiyonlar Ligi'nde İstanbul'da kaybedilen Real Sociedad maçı sonrasında, Avrupa'nın 1 numaralı kupasında işinin bittiği düşünülen G.Saray ard arda aldığı puanlarla şansını son maça taşımayı becermişti.
Atmosfer olarak ideal bir ortama çıktı G.Saray. Tribün baskısı yok. Hava güzel ve ortada alınması gereken bir 3 puan ve parlak bir gelecek var.
Dün gece G.Saray, bu 3 puanı koparsa, maddi açıdan da manevi açıdan da büyük bir rahatlama yaşayacaktı.
25 dakika rakip kaleye gidemeyen takım, biraz da mucize kabilinden golü bulunca, içimizden ‘‘Bugün futbol tanrısı bile Galatasaray'ın yanında’’ diye düşündük. Çünkü o dakikaya kadar, futbolun evrensel değerlerini sahaya yansıtan takım kesinlikle Real Sociedad'tı.
Sahayı iyi parselleyen, ayağa düzgün paslar yapabilen ve oyunu domine eden taraf İspanyol ekibiydi. Zaten G.Saray'ın golü de kendi kalesinde gol çizgisinden çıkarılan bir topun devamında gelmişti.
Hamle fazlası
İkinci yarı daha diri olması gerekli diye düşünüyorduk G.Saray'ın. Fakat ilk yarıda 7 korner kullanan Real Sociedad (ve buna karşılık G.Saray'ın ilk yarıda korneri yok, ikinci yarıda da sadece bir kez bu şansı yakaladı) sekizinci kornerle başladı. Ben golün bu kadar bağırarak geldiği pek fazla maç seyretmedim.
Nitekim, Kovaçeviç'in yokluğunda forma şansı bulan De Paula 50. dakikada Sociedad'ı beraberliğe taşıdı.
G.Saray hep bir hamle geride kaldı maç boyunca. İkili mücadelelerde topa sahip olan, rakibe top göstermeyen taraf hep Sociedad oldu. Fatih Terim, maçın ilerleyen bölümlerinde sahadaki forvet oyuncularını arttırarak oyuna hakim olmayı ve G.Saray'ı Şampiyonlar Ligi'nde devam edecek skoru yakalatmayı amaçladı. Ama başarılı olamadı.
Hep verilen bir örnek vardır, ‘‘Yarısı dolu bir bardağa nasıl baktığınız mühimdir’’ Kimisi bu bardağın yarısı boş der, kimisi yarısı dolu.
G.Saray'ın durumunu da böyle değerlendirmek gerekiyor galiba.
Bundan bir iki hafta öncesine kadar Avrupa macerasını noktaladığı düşünülen G.Saray, UEFA Kupası'nda yoluna devam edecek. Bu bardağın dolu tarafı oluyor. Bardağın boş tarafında ise öne geçilen bir maçta Şampiyonlar Ligi'ne veda etmek var.
Siz bu bardağı nasıl görürsünüz bilemem fakat ben bütün iyi niyetimle dolu tarafa bakanlardan olacağım.