Golden öncesi ve sonrası bir milli takım değerlendirmesi yapmak lazım.
Ve de Mr. Atkinson’e verdiği penaltı için teşekkürlerimizi sunmamız gerekiyor.
Kulübünde formaya hasret kalan, dün de sahada çokça duran Barçalı Arda’nın Çalhanoğlu’na yaptığı asiste de saygı duyuyoruz.
Gruptan çıkmayı garantileyen Çeklerin starlarını, (hatta bizim Fenerbahçeli Kadlec de dahil olmak üzere) sahaya sürmezken, Türkiye, oyuna tedbirli ve kontrollü başladı.
Neticede Beşiktaş evinde, Galatasaray ve Fenerbahçe deplasmanda Avrupa’nın sıradan takımları önünde kazanamadı.
Rakiplerinin hiçbirinin bütçesi bizimkilerle mukayese edilecek boyutta değildi.
Evinde Molde’ye yenilen Fenerbahçe dün akşam Glasgow’da da yenilseydi Avrupa Ligi defterini kapatacaktı.
Leroslu Dimitri’nin “Bu Pereira yılbaşını göremez” kehanetine inanmıyorum ama ismi restorasyon olsa bile bir Avrupa Kupası maçında Diego varsa ve oynayacak durumdaysa onunla başlayacaksın.
UZUN adamların maçında, Fenerbahçe’nin uzunları Fernandao kaçırdı, Alves ve Kjaer Beşiktaş’ın uzunu Mario Gomez’e teslim oldu.
Fenerbahçe’nin daha pozitif, atak, oyunu tutan anlayışına Beşiktaş; kontralarla ve daha kontrollü bir futbolla cevap verdi. Beşiktaş’ta 8 maçtır derbi kazanamayan bir takımın baskısı da vardı şüphesiz. Duran topların kıymeti anlaşıldı ve Atiba’nın müthiş performansı da alkışlandı.
GOMEZ DAMGA VURDU
Maça Fenerbahçe iyi başladı. Beşiktaş rakibe saygı duyan bir oyun anlayışındaydı. İki takım da 4-2-3-1 formatında Fenerbahçe’de uçtaki adam Fernandao, Beşiktaş’ta Gomez’di. İkisi de ağır, dönüşleri yavaş ve birleşik hareketteki becerileri yeterli değildi.Ama Fernandao girmiş olduğu net pozisyonları değerlendiremezken Mario Gomez attığı iki kafa golüyle maça damga vurdu.
KARTAL KIYMETİNİ ANLADI
Bugünün bir numaralı teknik direktörü Mourinho tek santrafor oynar; ama kenarlarındaki oyuncuların içeri kat etme özelliğine sahip olmasını ister. Real Madrid’de Hugain ve Benzema aynı maçta çok nadir forma giydiler. Fenerbahçe’de Van Persie ve Fernandao, Beşiktaş’ta Gomez ile Cenk aynı anda oynamaz. Ama Fernandao’nun yanında Nani ve Markovic ile Volkan. Beşiktaş’ta Gomez’in yanında Töre ve Olcay ceza alanı içerisine hamle yapan oyuncular. Ama dün hiçbiri bu ceza alanı içi hamlelerini yapamadı. 5 golün 3’ü duran toptan...
Fenerbahçe zaten bu konuda uzman, Beşiktaş’ta duran topların kıymetini anladı. Teknik direktör Şenol Güneş’in Bursa’daki cesur oyun anlayışı dün geceden daha iyiydi. Şenol Hoca kaleci ve kaptan olduğu dönemde önündeki savunmayı dünkü Beşiktaş savunmasından daha iyi idare ediyordu. Rodolfo ağır, patlama gücü eksik bir stoper... Oyunu iyi başlatıyor diye Beşiktaş’ın savunmasında forma giymesi bence tartışılmalı... Fenerbahçe namağlup unvanını yitirdi, Beşiktaş derbi kazanamama stresini üzerinde attı ve liderlik koltuğuna oturdu. Bu lig çok zorlu ama kalitesi yüksek olmayan maçlara sahne olacak.
NE GÖRDÜM
Van Persie'yi ileri üçlünün kenar adamı yapamazsınız... Artık F.Bahçe'de Markovic direkt oynar, Van Persie dün attığı gole rağmen yedekler arasında oturur. Guardiola gibi Topal'ı stoperler arasına çekip, Meireles ve Ozan'ı ileriye yollamak iyi de biraz riskli... Çünkü F.Bahçe'nin öndeki adamları koşmuyor. Özellikle ilk yarıda F.Bahçe yüksek tempolu ve baskılı oyun anlayışıyla Bursa'yı bozdu. Fizik kapasitesi tavan yapmamış F.Bahçe'nin ilk yarıda bulduğu 3 gol pozisyonunda da Nani vardı. Nani'nin attığı goldeki ustalığınıa saygı duyarız, ama müthiş çabukluk ve driplingle golü hazırlayan Markovic'in de hakkını yemeyelim. Nani'nin Meireles'e kestiği iki nefis ortada Meireles'e önce Mert sonra Aziz izin vermedi.Markovic'in Ozan'a verdiği nefis gollük pasta da Ozan, topun gelişine vurmadığı için golü yapamadı.
YOĞURDU ÜFLEDİ
Molde maçının toy adamı Pereira dün adeta yoğurdu üfleyerek yedi. Çinlilerin tecrübe ile ilgili güzel bir sözü var: “En kestirme yolu arıyorsan daha önce o yoldan gitmiş birini bul.” Pereira'nın F.Bahçe'yi büyük hedeflere götürecek birikimlerde olduğuna inanmıyorum. F.Bahçeli futbolcularda, güvenilir ve güçlü bir rehbere sahip olduklarına inanmıyorlar. Yoksa Avrupa'nın yıldızlarını Türkiye'nin en pahalı starlarını on milyonlarca Euro vererek transfer eden bir takımın evinde dün gece yaşadığı sıkıntı, 90 artı 4'lerde gelen galibiyet golleri ve Molde önündeki hezimeti başka neyle açıklanacak.
Bizim ülkemizde paye, başarı çok önemli.
Parayı almasan bile unvanı alıyorsan her şey tamamdır.
Fenerbahçe’nin Norveç Ligi’nin orta sıralarındaki takımı karşısında İstanbul’da 3-1 yenilmesi sonrasında ‘Beşiktaş, Anravutluk’ta ne yapacak’ diye sondu herkes.
Bildiğiniz gibi futbol artık herkesin oynadığı, ekip ruhunun yıldızları özellikle de dönemi geçmiş starları devre dışı bıraktığı bir yer.
Avrupa'nın 6. büyük liginde tüm statlar boşa yakın. Neden? Bilin bakalım... Ligde kolay maç yok. Deplasmanda alınan 3 puan F.Bahçe için başarılı. Ama duran top golleri dışında pozisyon üretmede zorlanan F.Bahçe için bir şeyler de yazmak lazım.
F.Bahçeliler, Yanal'ın şampiyon yaptığı agresif, yardımlaşmalı, atak, ileri hızlı oynayan takımını mı tercih ederdi, yoksa Pereira'nın statik, zor hızlanan, ısırmayan, yıldızların bireysel finallerinden pozisyon bulan ve daha takım olamayan ekibini mi?
Şimdi tarih olan Kuyt, Emenike, Sow, Pierre Webo'yu mu, yoksa bu sezon sahne alan Nani, Van Persie ve Fernandao'yu mu?
Son Antalya maçında 90+6'da frikik golü ve asistiyle 3 puanı alıp, 'maçın adamı' diye anılan Nani, geldiği günden bu yana F.Bahçe'nin 'duran' adamı... Duran adamların, duran toplardaki finali, F.Bahçe'yi şampiyonluğa götürmeye yeter mi?
EKİP RUHU NEREDE?
“Bana inanmıyorsun ama Atromitros sizin ikinci lig ayarı bir takımdı. Fenerbahçe’nin bu kadrosuyla onları elemesi çok normal. Ama sizin lig zor” dedi, maç 1-1 devam ederken. “İki ay sonra hazır oluruz.
Çarpışan, koşan, agresif, bloklar arası mesafeyi 30 metreye indiren bir Fenerbahçe göreceğiz” dedi Vitor Pereira. Kaldı 3-4 hafta.
Dünkü Fenerbahçe, ilk yarının son 5 dakikası ve skor 1-1’e geldikten sonraki 15 dakika dışında Fenerbahçe gibi oynamadı.
Veteran sınıfına geçmeye az kalmış, Katar-Çin öncesi iyi paralarla Türkiye’ye uğramış Eto’o, Van Persie, Nani gibi oyuncuları ceza sahasında boş bırakmayacaksınız.
Alinda Koyu’nda, müthiş yemekleri olan Steki Lokantası’nın sahibi, koyu AEK taraftarı Dimitri, Olympiakos’tan iyi tanıdığı Pereira’nın F.Bahçe’de yılbaşını göremeyeceğini iddia etti.
İtiraz ettim, “Mourinho’nun halefi diyorlar” dedim, güldü.Van Persie, Nani, Souza, Kjaer, Fernandao, Ba, Şener, Volkan ve Ozan ile ne değişti?
İsmail Kartal’ın F.Bahçesi’nden? Böyle bir F.Bahçe’yi özellikle ilk yarıda kim beğendi?
Pereira, “Topun hızını artıracağız, top rakipteyken daha agresif olacağız” dedi maç öncesi.