Mantığım haklı çıktı.
Van, Persie, Nani, Fernandao, De Souza vesaire...
Neyi alırsanız alın, isterseniz bunların iki katını alın, Shakhtar daha fazlasını yapıyor.
Takımın en iyi üç oyuncusunu Avrupa’nın gözde kulüplerine satarken takım oyununu bozmadan yepyeni bir ekip oluşturuyor.
Hatta Nani, De Souza bile. Ama yetmedi galibiyete. Neden?
1-Fenerbahçe daha tam anlamıyla bir takım olamadı.
2-Fenerbahçe yavaş oynuyor. Kontratak futbolunu becerek ne sistemi, ne de bir ismi var.
3-Seyirciyi coşturmada, sahadaki futbolcuya ivme katmada yapmış olduğu kenar hareketleri ile Yılmaz Vural, Hikmet Karaman hatta Terim’i bile gölgede bırakacak teknik direktör Pereira, kazanma ağırlıklı futboldan bahsederken neyi anlatmak istiyor?
RAKİP BİLDİĞİMİZ GİBİ
8 hazırlık maçında 7 galibiyet hoş gelebilir ama oynanan futbol, ne gözü ne de gönlü mest etti.
F.Bahçe’nin geçen yıldan kalanları, gelenlerinden daha hazır.
Diego çok formda, Sow’un golsüz maçı yok, Mehmet Topal hırs küpü...
Volkan, Gökhan, Caner hazır. Ya gelenler? Başta Nani, hiçbir maçta üstüne koymadı.
Risk almadı.
Heyecanı yok.
Koşmuyor.
Pereira, 6 gün sonra bu formuyla Nani’ye formayı nasıl verecek?
Golü atan-attıran Sow’u mu, rakibi bozan ve de gol bulan Fernandao’yu mu? Göreceğiz.
Guimaraes maçında ‘Belözoğlu motifleri’ sergileyen, agresif, rakibine sert, hakemle dalaşan, defans hamleleri zayıf Caner yerine, ilk 11’de Hasan Ali, defans solundaki isim mi olacak? Göreceğiz.
TAKIM OLMAK ŞART
F.Bahçe taraftarı, Nani’den daha fazlasını bekliyor. Daha çok top ve risk almasını istiyor.
Adıyla, sanıyla Nani bu...
Oynadığı futbol, taraftarı doyurmuyor.
Pereira’nın ilk 11’i ideal F.Bahçe 11’i gibiydi.
Yedeklerin, oynayanlar kadar kaliteli olduğu bir kadroyu kurdu F.Bahçe.
Ama Pereira’nın bu kadar riskli kadroyu sahaya sürmesi, orta sahanın kenarlarında Nani ve Alper’le oyuna başlaması, defans önünde orta alanın göbeğinde uyum sıkıntısı gözlenen Souza ve Diego’ya yer vermesi büyük risk.
Diego dün Türkiye’ye geldiğinden bu yana en iyi futbolunu oynadı. Hücuma çıkıştaki pasları, zaman zaman savunmaya yardımı, etkili kenar topları ve duran toplardaki başarısı, onu Fenerbahçe’nin ve gecenin en iyisi yaptı. Diego’nun oyundan çıktığı 60 dakika içinde gösterdiği performansına saygı duyuyoruz. Ama bu nefes 90 dakikaya yetmez.
SOW BIRAKILMAMALI
4-4-2 formatında ısrar eden Pereira, Fernandao’nun yanında Sow’u kullandı. Sow, yeteneklerini sahaya tam yansıtamayan bir futbolcu. Dün gece attığı 2 güzel gol onun sık yaptığı işler... Ama mutsuz görüntüsü devam ediyor. Ne olursa olsun Fenerbahçe onu bırakmamalı. Shakhtar maçına 10 gün kala, dünkü maç bize ne anlattı?
1-Fabiano, Volkan’a Mert’ten daha iyi bir yedek olmaz.
Rakip, mayıs ayında UFEA Avrupa Ligi finali oynadı. Tamam.
Ama Fenerbahçe; rakip kalecinin degajmanından gol yemenin, bireysel yıldızlarının atacağı golleri beklerken, Sivas’ta Fabio ve Ba, dün de Kjaer gibi yeni transferlerinin komik bireysel hatalarından yediği gollerin muhasebesini çok çabuk yapmalı.
İstediğin kadar, mazisi şanlı ama yaşı 30’a dayanmış ya da aşmış, Arabistan, Katar, Çin öncesi son durağa yanaşmış veteranlarla kadroyu takviye et, takım olmadıktan sonra hepsi hava.
Takım hep general...
Kurmay binbaşı, bölük komutanı yüzbaşı, astsubay, er, erat yok.
Gençler niye gitti?
Bir kaç notla devam edelim...
1-
Kupadan iki tur önce elenen Beşiktaş, F.Bahçe ve G.Saray’ın Şampiyonlar Ligi’ne katılması nedeniyle yeni statü gereği lig üçüncüsü olarak, kupa kazanan takımın yerini alacak.
İstanbul’da 4-1 kazanan ve finali garantilediğini sanan G.Saray’ın hesapları dün gece az kalsın tutmayacaktı.
Sivas, bir mucizenin eşiğinden döndü.
Sergen Yalçın, 4 gol yediği maçın rövanşına muhteşem bir Sivas hazırlamış.
Dün gece futbolcularına verdiği konsantrasyonu inanın kendi futbolculuğunda yaşamadı Sergen Yalçın.
Hafta sonu oynayacağı Beşiktaş maçında şampiyonluk turu atmak isteyen G.Saray, ilk 11’in 7 futbolcusuna takımda yer vermedi.
Muslera, Chedjou, Hakan Balta, Melo, Selçuk, Burak ve Sneijder’den yoksun bir kadroyla sahaya çıkan G.Saray, son 20 dakikada ecel terleri döktü.
Sergen Yalçın, dünkü maçın en heyecanlı ismiydi.
Ligin 27. haftasında Galatasaray’ın Trabzon’da kaybettiği gün liderlik koltuğunu oturan Fenerbahçe bir hafta sonra Eskişehir’de berabere 1-1 kalınca işin rengi bir anda değişti.
Galatasaray ve Beşiktaş’ın da puan kayıplarıyla yeniden ümitlenen Fenerbahçe, Erciyes ile Kadıköy’de berabere kalınmasıyla şampiyonluk umutlarını azaltmıştı.
Anadolu takımları futbol tarihimizin hiçbir döneminde şampiyonluk hedefleyen takımların hesaplarını böylesine bozmamıştı.
Finiş hattına gelindiğinde Konya’ya 2, Gençlerbirilği’ne 3, Eskişehir’e 2 ve Erciyes’e 2 puan kaybeden sarı lacivertli takım dün de 2 puanı ve şampiyonluk rüyasını Mersin’nde bırakacakken 90+2’de sahneye Emre Belözoğlu çıktı.
DEFANS SAVRUK
Geçen seneki Ersun Yanal’ın Fenerbahçe’si açık ara şampiyon olurdu bu yıl.
Hücum, sıklığı, şut sayısı, kontraatak fazlalığı, duran top organizasyonu ve agresif futbol anlayışı ile geçen yılki Fenerbahçe bu yılkine fark atar.
Zaten baktığımız resimde de onu görüyoruz.