İlker Yasin

Defanstan hücuma böyle geçilir

1 Aralık 2015
HAFTA içinde o soğuk ve ağır sahada Molde önündeki Fenerbahçe’nin oyun disiplini ve direncini görünce, “Galiba Dimitri yanılıyor” dedim.

Koyu AEK taraftarı, inanmadığı Pererira’nın Fenerbahçe’de yılbaşını göremeyeceğini iddia ediyordu. 

 

Oysa Portekizli teknik adam her gün takımın üstüne koyarak, fizik-kondisyon sıkıntısını azaltarak ve takımdaşlığı artırarak Fenerbahçe’yi zirveye taşımayı başardı. Son 20 gün içinde kendine gelen bir Van Persie, hücum risklerini alan Topal ve rakip sahada basan bir Fenerbahçe ve de dün akşam çok net iki gol kaçırmasına rağmen Fenerbahçe’nin rakip alandaki hücum organizasyonunun mimarı Diego...


‘Yetenekli futbolcular daha çok aykırı, muhalif ve isyankarlardan çıkar’ derler. Futbol dünyası bu gerçeği pek inkar etmez. Maradona, İbrahimovic, Cantona vs.
Van Persie de böyle biri... Hep ilk 11’de ama Fernandao kuzu, o da hep yedekte. Neyse...

 


Yazının Devamını Oku

Atiba’sız asla olmaz

26 Kasım 2015
1980’li yılların sonuydu...

Şenol Güneş Boluspor’un teknik direktörü olarak Beşiktaş’ı yenmiş, maç sonrası TRT muhabiri olarak sahaya röportaj için inmiştim...

 

Şenol Güneş röportaj vermedi.

 

“Gidin Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş’ı anlatın, onların röportajlarını yapın, Anadolu takımları da neymiş...” dedi.

 

Felsefesi, ismi ne olursa olsun iyi oynayanın takdim ve takdir edilmesiydi.

 

Yazının Devamını Oku

Oyun ve skor ölçü olmamalı

22 Kasım 2015
SORUN sadece Mersin İdmanyurdu’nun değil, Türk futbolunun sorunu...

Futbolcularına 5 milyon tutarındaki maaşları ödeyemeyince antremanı bırakan oyuncular ile yönetimin kadro dışı bıraktığı ve bırakacağı futbolcular... 

 

UEFA Finansal Fair Play kapsamında gelir gider tablosundaki düzensizlik nedeniyle daha önce Beşiktaş, Galatasaray ve şimdi de F.Bahçe ile Trabzon görüşmeye çağrıldı.


BU KAFAYLA OLMAZ


Daha önce Galatasaray, Beşiktaş, dün Fenerbahçe ile Trabzon diğerlerini saymıyorum; tüm kulüpler büyük sorunla karşı karşıya. Türk futbolunun başı çok ağrıyacak.. Devletin kulüplere müdahalesi şart. Kulüpler bu kafayla yönetilemezler.


Yazının Devamını Oku

Kandırma bizi

8 Kasım 2015
YAZIYA devre arasında başladım.

Skor ne olursa olsun, görüşümün arkasındayım.

 

Bu Pereira, ya bizi kandırıyor ya da dalga geçiyor.

 

Maç öncesi, “Gelişimimizi sürdürüyoruz, hızlı ve kompakt oynuyoruz” dedi.

 

Ünlü filozof Demosthenes, “En kötü şey, insanın kendisini aldatmasıdır.Çünkü bir insan genelde arzu ettiği şeyin gerçek olduğuna inanır” derken, Pereira’yı anlatmış sanki asırlar önce...

 

Yazının Devamını Oku

Cesur ve riskli bir hamle

30 Ekim 2015
Geçen hafta Kadıköy’de cesaretine değil de kornkusuna itimat eden ve galibiyeti kaçıran Hamza gitmiş, yerine Sneijder’in cezalı olduğu haftada ve Benfica maçı öncesinde 5 ilk 11 oyuncusunu sahaya sürmeyerek ciddi bir rotasyon riski almış Hamzaoğlu gelmiş.

Benjamin Franklin “Cesareti olmayan adam keskin kenarı olmayan bıçağa benzer” der.

 

Tabii ki ligin en sonunda yer alan zayıf Eskişehir önünde bu cesur hamleyi yapmak bir tteknik direktör için çok zor olmasa gerek.

 

Geri dörtlüde Balta, Chedjou, Carol orta sahada Sneijder ve Bilal ve önde Umut’suz sahaya çıkan Galatasaray maça büyük bir iştah ile başladı.

 

Cem Karaca ve Emre gibi formaya aç isimlerin müthiş tempolarıyla, Selçuk’un şefliğinde ve sürekli öne çıkan iki bek Sabri ve Olcan’ın deparlarıyla ve de hareketli iki kenar adamı Podolski ve Yasin ile maçı ilk 15 dakikada kopardı Galatasaray.

 

Yazının Devamını Oku

Korkuya değil cesarete itimat

25 Ekim 2015
16. asırda Latin filozof Bruno kilisenin dogmatik görüşlerine karşı bilimi savunur. 'İki şey geri bırakır' der..

1- Kararsızlık,

 

2- Cesaretsizlik.

 

Dün ilk yarıdaki Hamzaoğlu hali...

 

83'te Sneijder'in ortasında Olcan'ın vurduğu kafa ile eşitlenen skor; Galatasaray'ın silik, kararsız, cesaretsiz futboluna göz yumduramaz.

 

Yazının Devamını Oku

Pereira'nın kaderi derbide

23 Ekim 2015
Futbolcuların hocalarına inandığını sanmıyorum. Eğer pazar günü Kadıköy’de Galatasaray’ı yenemezse Vitor Pereira İstanbul’da yılbaşını göremez. Bu takımın golcüsü Van Persie değil Fernandao’dur.

EĞER pazar günü F.Bahçe, Kadıköy’de G.Saray’ı yenemezse ağustos ayında güzel Yunan adası Leros’taki lokontacı Dimitri’nin dediği gibi “Bu Vitor Pereira yılbaşını göremez İstanbul’da”. Ve direktör Terraneo’nun neyip görüp göremeyeceğini ise, şu an kestiremiyorum. 

Kesinlikle Fernandao ile başlayacaksınız. Zıplamayı unutmuş, ağırlaşmış ve zor dönen ama yetenekleri inkâr edilemeyen
Van Persie’nin kaprislerine sırt döneceksiniz Bay Pereira.
Pereira, bu takımı iyi yönetemiyor. Fenerbahçe, bu gruptan çıkamıyorsa sorumlusu Portekizli hoca olacaktır. “Neden bir galibiyetin sonrasında bu cümleleri kuruyorsunuz” diye sorarsanız, çünkü Fenerbahçeli oyuncuların Pereira’ya güvenmediğini algılıyorum.
Başta Van Persie olmak üzere, Nani, Fernandao,Ba, Volkan, Gökhan ve Caner gibi Fenerbahçeli futbolcuların Vitor Pereira’ya inandıkarını sanmıyorum.
Sezona iyi başlayan ve bence Fenerbahçe’yi gole en iyi yaklaştıran Diego da Portekizliden yana sıkıntılı. Bu kadar sıkıntılı futbolcu grubunu nasıl yönetecek Pereira?


Yazının Devamını Oku

Atiba yemegim, Q17 pastam

18 Ekim 2015
“Kanadalı oyuncu takımın temel direğidir. Sofrada vazgeçilmeyecek ana yemektir. Ricardo Quaresma ise bu takımda yemek sonrası alınacak bir pasta gibidir... Dün gece de Rize maçına bu ikili damga vurdu.”

HİÇBİR Beşiktaşlı'nın Atiba'dan vazgeçmesi söz konusu değildir.

 

O takımın temel direğidir. Sofrada vazgeçilmeyecek ana yemektir.

 

Q17 ise bu takımda yemek sonrası alınacak bir pasta gibidir...

 

Yeri geldiğinde alındığında muhteşem zevk verir, yeri geldiğinde de aynı lezzeti vermeyebilir.

 

Yazının Devamını Oku