Önceki sezonlarına kıyasla hayal kırıklığıyla noktalanan bir sezonu geride bırakan TOFAŞ, yeni sezon hamlelerine ilk olarak teknik heyetten başladı.
Takımı Yunan Koç Dimitris Priftis’a emanet eden Bursa kulübü, 3 yıllık kontrat ile birlikte duyduğu güveni de bir nevi gösterdi.
Ülkesinin ekiplerinden Aris’te sergilediği başarı ile 2016’da sezonun en iyi başantrenörü olmasının ardından yolu Rusya’ya, UNICS Kazan’a düşen deneyimli çalıştırıcı; buradaki 4 yıllık sürecinin son demlerinde ekibini EuroCup ve VTB Ligi finalistliğine taşıdı.
Elbette bu başarı Panathinaikos’un gözünden kaçmadı ve 53 yaşındaki başantrenör, Pana ile de ulusal Süper Kupa’nın sahibi oldu.
MAVİ YEŞİLLİLER ROB GRAY İLE NEFES ALACAK
Tabii teknik heyetin belirlenmesinin ardından kulüpte rota çizildi.
Bu kapsamda ilk ve dikkat çekici transferlerden 2020-2021 sezonu EuroCup finalinin MVP’si Rob Gray kadroya dahil edildi.
Tamamen kulüp tarihine bakıldığında yabancısı olduğu TFF 2. Lig’de yeniden eski günlerine dönmek için ter dökecek olan kulüp, aynı zamanda baştan aşağı bir yenileme sürecinin ardından yeşil sahaya adım atacak.
Oyuncu ayrılıklarının devam ettiği mevcut durum itibarıyla, transfer engeli de süren Bursa kulübü, liglerin sona ermesi ve küme düşmenin ardından uzun bir süre geçmesine karşın sessizliğini koruyor.
Futbolun yöneticileri bazında harekete geçerek yalnızca teknik heyetini belirleyen kulüp, ayrılan ve ayrılmanın eşiğinde olan deneyimli isimlerini yeniden ikna sürecine girdi.
Transfer engelinin kaldırılıp kaldırılamaması ise Bursaspor’un bu ligdeki geleceğine doğrudan etki edecek.
KISA DEĞİL, UZUN VADELİ PLANLAR YAPILMALI
Geçtiğimiz günlerde de teknik heyet tarafından dillendirildiği üzere; Bursaspor’un bundan sonraki adımlarında gerçekçi davranıp, şampiyonluğa odaklı değil; kendi potansiyelini açığa çıkarma noktasında gerekirse sabırlı hamlelere ihtiyacı var.
Ancak şimdilerde Bursaspor Kulübü, her açıdan düşen bir grafikte önlemi zor bir düşüş halinde…
Uzun süredir gelen mali başarısızlığa, sportif başarısızlık da eklenince çok kısa bir zaman diliminde tarihinin en kara günlerini yaşar oldu.
İstikrarlı bir şekilde yönetim beceriksizliği, iletişim kopukluklarına da yol açarken; kulüp bir anlamda kendi değerlerinden de yoksun hale geldi.
YAKIN GEÇMİŞTE SIKINTILAR OLUŞTU
Çok uzaklara gitmeden, daha yakın süreçlere, son birkaç yıla baktığımızda Bursaspor Kulübü’nün, yetiştirdiği pek çok değerinden, ‘değersizce’ ayrılıklar yaşadığını, ekonomik açıdan dar boğazdayken nefes alacak bir kazanç dahi sağlayamadığını, pek çok oyuncuyla yolların ayrılması ile birlikte gördük.
Tüm bu ayrılıkların ana etkeni olarak iletişim kopukluğu gözden kaçmıyor.
U15 Bölgesel Gelişim Ligi’nde İnegölspor’un şampiyonluğunun ardından bir diğer güzel haber de Bursaspor’un U15 Takımı’ndan geldi.
Genç Timsahlar; Elit U15 Gelişim Ligi Finalleri’nde finale yükselme sevinci yaşadı ve bugün saat 21.00’de Fenerbahçe ile şampiyonluk için mücadele verecek.
U17 Bölgesel Gelişim Ligi Finalleri’nde de geçtiğimiz hafta Bursa Yıldırım Spor, final oynama başarına ulaşmıştı.
Yine; Elit U14 Gelişim Ligi Finalleri’nde de Bursaspor, finale yükselme başarısını sergiledi.
ALT YAŞ GRUPLARI BAŞARIDA AĞIRLIĞINI KORUYOR
Bir çırpıda alt yaş kategorilerindeki bu finalleri sayabilmek, Bursa kentinin futbol adına geleceğine yönelik umutla bakmamızın da bir nedeni.
Son yıllara da baktığımızda alt yaş kategorilerindeki elde edilen şampiyonluklar, finale yükselme başarıları ve bunun yanı sıra ortaya konan mücadeleler, her kademeden futbolseverin gururunu oluşturmuş durumda.
Kulüp; her kademesinde geleceğine yön verecek bir süreçte varlığını koruyarak, ‘anka kuşu’ misali küllerinden doğmak için mücadelesini verecek.
Bunun içinse planlı, istikrarlı ve ince detaylarla bezenmiş bir yapı oluşturmak elzem.
Geçtiğimiz günlerde yapılan açıklama ile birlikte Sportif Direktörlük İsmail Ertekin’e, takım patronluğu ise Tahsin Tam’a emanet edildi.
Her iki futbol adamı da, Bursa spor kamuoyunda saygınlığa erişmiş ve kulübün iç dinamiklerine hakim, özellikle de mücadele vereceği TFF 2. Lig ortamını da yakından tanıyan isimler.
GENÇLER YENİDEN BURSASPOR’A KAZANDIRILACAK
Evvela bu anlaşmanın ilk umut verici yanı; vakit çok geç olmadan derhal ilk adımın atılması oldu.
Zira; geçtiğimiz yıllara bakıldığında teknik heyetinden transfer politikalarına dek pek çok noktada geç kalan kulüp, son güne bıraktığı işleri de adeta kumara çeviriyordu.
Kent basketbolunda yaşanan gelişmelere ışığında gelen başarılar, tüm şehrin atmosferini değiştirdiği gibi doğru planlama ve organizasyonun ortaya koyulduğunda ne denli saygı değer işler ortaya koyulabildiğini de bir kez daha önümüze serdi.
Akıllarda ise her daim, futbolda neden bu durumun gerçekleşemediği kaldı...
Yalnızca Bursa kenti için değil, Türkiye’deki pek çok kentin spor faaliyetleri bazında basketbol faaliyetlerinde önemli atılımlar, sıçramalar yaşanırken; futbol kulüplerinin ise ciddi mali zorluklar etrafında tükenişine şahitlik bugüne dek.
Bu görüntünün oluşmasının en büyük faktörlerinden biri de, futbolun daha karmaşık bir yapıda kurulması.
ORTAK GÖRÜŞ, BURSASPOR’UN DOĞRU YÖNETİLEMEDİĞİ
Farklı disiplinlerin bu noktada karşılaştırılması elbette çok doğru gözükmeyecektir fakat bir nevi, spor yöneticiliğinde de belli başlı hususlar, istikrarlı bir yapı sağlandığında her noktada kendini gösteriyor.
Bir yanda mali kriz, diğer yandan sportif başarısızlığın uzun yıllardır devam etmesi, kulübü üçüncü kademeye dek düşürürken, gelecek ilgili de belirsizlikler devam ediyor.
Tek çıkar yolunun Vakıfköy olduğu kulüpte, önümüzdeki süreçte atılacak adımlar aynı zamanda kulübün bundan sonraki kaderini de doğrudan etkileyecek.
Peki Bursaspor’u neler bekliyor?
KULÜBÜN TEK GELİR KAYNAĞI KENTTEN GELEN DESTEK!
1 milyar TL’yi aşan borç yükü, kulübün geleceğe yönelik hamlelerin de elini kolunu bağlıyor.
Daha önce de sıkça ifade edildiği gibi, kulübün kasasına giren gelirler dahi bir anda borçlar nedeniyle buhar olurken, kapsamlı bir bütçe planlamasıyla istikrarlı bir yol haritası çizmek oldukça zor olacaktır.
Yıllardan beridir ‘günü kurtaran’ anlayış ile yönetilen kulübün, bu noktadaki en büyük beklentisi kentten gelebilecek destek.
“‘Bu gemi batmaz’ düşüncesi, gerçeklerden kopuk bir şekilde hakim oldu camiaya. Bu düşünceyle 4 yılda 2 kez düştü Bursaspor... Yeşil beyazlıları derin uçuruma sürükleyecek yaşananlar, ya göz ardı edildi, ya da sadece hayıflanmak ile geçiştirildi. Ve olan oldu...”
“BURSASPOR HEP GEÇMİŞTE YAŞAYARAK, BUGÜNÜNÜ UNUTTU VE YARININDAN VAZGEÇTİ”
FUTBOLDA başarı; geçmişten kopup bugüne yoğunlaşarak, yarını planlamaktan geçer.
Aksi halde elde edilen başarılar ne denli çarpıcı olabilse de, bunun istikrarlı bir yapı dahilinde sürdürülememesi bir noktadan sonra geminin çatırdayarak su almasını, neticesinde ise batmasına yol açar.
Ne yazıktır ki, yakın süreçte Bursaspor’un gerçekleri de bunlar oldu...
‘Şampiyon’ unvanı ile birlikte şatafatlı gemide, her fırtınada açılan delikler bir sonraki felaketin hazırlığı oldu.
GERÇEKLERDEN KOPUK BİR ŞEKİLDE YOL İZLENDİ!