Paylaş
Tamamen kulüp tarihine bakıldığında yabancısı olduğu TFF 2. Lig’de yeniden eski günlerine dönmek için ter dökecek olan kulüp, aynı zamanda baştan aşağı bir yenileme sürecinin ardından yeşil sahaya adım atacak.
Oyuncu ayrılıklarının devam ettiği mevcut durum itibarıyla, transfer engeli de süren Bursa kulübü, liglerin sona ermesi ve küme düşmenin ardından uzun bir süre geçmesine karşın sessizliğini koruyor.
Futbolun yöneticileri bazında harekete geçerek yalnızca teknik heyetini belirleyen kulüp, ayrılan ve ayrılmanın eşiğinde olan deneyimli isimlerini yeniden ikna sürecine girdi.
Transfer engelinin kaldırılıp kaldırılamaması ise Bursaspor’un bu ligdeki geleceğine doğrudan etki edecek.
KISA DEĞİL, UZUN VADELİ PLANLAR YAPILMALI
Geçtiğimiz günlerde de teknik heyet tarafından dillendirildiği üzere; Bursaspor’un bundan sonraki adımlarında gerçekçi davranıp, şampiyonluğa odaklı değil; kendi potansiyelini açığa çıkarma noktasında gerekirse sabırlı hamlelere ihtiyacı var.
Bunu daha önce de işlediğimiz altyapı bazındaki konularda da sıklıkla dile getirmiştik.
Planın kısa vadeli anlayışı, Bursaspor’a son yıllarda bir fayda sağlamadığı gibi aynı zamanda sürekli olarak geriye doğru gitmesine bir zemin hazırladı.
Kulüp özellikle transfer hamlelerini bu noktada ‘futbol aklı’ olmaksızın gerçekleştirerek, oyuncuların yalnızca ismi ve geçmiş kariyerleri bazında harekete geçerken, futbolun kimyası tamamen geri plana atıldı.
Zaten bu durum, kabus gibi geçen bir sezon olarak kendisini gösterdi.
SERTİK VE MÜCADELE DÜZEYİ ÇOK FAZLA
Geçtiğimiz günlerde de Bursaspor’un karşılaşacağı rakipler belli oldu.
Timsah’ı yeni sezonda 16 farklı şehir bekliyor.
Türkiye’nin pek çok noktasından, daha önce kupanın ilk turlarında karşılaşırken gördüğümüz takımlar, Bursaspor’un şampiyonluk yahut play-off için mücadele vereceği ekipler olacak.
Bu ligin dinamikleri, İnegölspor ve TECO Karacabey Belediyespor gibi iki güzide Bursa takımını da takip ettiğimiz ölçüde çok farklı.
Mücadelenin daha fazla öne çıktığı, yeteneğin belli noktalarda hayat kurtardığı ancak tüm olayın, tamamen takım kimyasında birleştiği bir lig.
Daha üst seviyelerde mücadele düzeyiniz yahut fizik kondisyonunuz düşük olsa da, yetenek havuzundan çıkaracağınız bir isim ile maçlar kazanabiliyor hatta ‘idare eden’ bir sürece kendinizi atarak nefesler alabiliyorsunuz.
Ancak TFF 2. Lig’de bu durum mümkün dahi değil.
Zira; sertlik düzeyinin oldukça yüksek olduğu, mücadelenin çok daha fazla öne çıktığı ve takım olma bilincinin, her zamankinden daha da fazla bir önem taşıdığı bu arenada, hata şansı da çok fazla yok.
HATA ŞANSI KALMADI
Özellikle Bursaspor’un tamamen bir tercih yapması gereken noktaya, hataya hiçbir lüksü yok.
Yeşil beyazlı kulüp, içerisinde bulunduğu mali kriz nedeniyle mecburi de olsa gençlerine yönelecek.
Transfer engeli kaldırılsa dahi, bir önceki sezona benzer bir durumun yaşanması yalnızca umutları, hayalleri yıkmaz, aynı zamanda kulübün geleceğine de son darbeyi vurur.
Dolayısıyla bu şansa erişildiğinde, her bir mevkiden, rotasyondaki oyuncuya dek tabiri caizse Bursaspor sinekten yağ çıkarmak zorunda.
Bu ihtimal gerçekleşmediği takdirde Bursaspor’un öyle ya da böyle, geleceğini uzun vadeli bir plana yayması elzem.
Zira her ne kadar yetenekli oyuncuları altyapısında barındırsa da deneyim ve fiziksel kondisyon eksikliği mutlaka kendisini ligin devam sürecinde gösterecektir.
Hali hazırda bir önceki sezonda TFF 1. Lig’de gençler ile mücadele ettiği dönemde Bursaspor, bu durumun sıkıntıları oldukça yaşadı.
YENİLEŞME GERÇEKLEŞMELİ
Haliyle hataya yer ve payın olmadığı yeni sezonda bu tarz risklerden kaçınarak, eldeki malzemeyi de el verdiğince doğru kullanabilen bir Bursaspor olmalı sahada.
Bu da, taraftarından yöneticisine dek pek çok kademenin sabrına ihtiyaç duyulduğunu gösteriyor.
Hatırlayalım; daha önce TFF 1. Lig’e düşüş sürecinde Bursaspor, plansız ve programsız bir şekilde tamamen yalnızca o sezon bazında hareket ederek, tamamen Süper Lig’e dönmeyi amaçlamıştı.
Bu durum sonrasında; başarı gerçekleştirilemediği gibi aynı zamanda mali bir krize doğru sürükledi.
Nitekim devam eden süreçte de Bursaspor’un hedeflerinde gerçekleşen büyük çaplı küçülmeler, kulübü bugün gördüğümüz noktaya getirdi.
Elbette herkesin dilinde şampiyonluk, herkesin düşüncelerinde eski günlerine bir an önce dönmek yatıyordur.
Ancak gerçekçilikten taviz verilmemesi gereken bir süreç Bursaspor için.
Dolayısıyla Bursaspor Kulübü’nün de hem idari yapı olarak hem de saha içi bazında yeni bir planlamaya, yeni bir anlayışa ve tüm bunların etrafında yeni bir yenileşme sürecine ihtiyacı var.
Kulübün hamleleri ise bu noktada geleceği yakından ilgilendirecek.
Paylaş