Tek çıkış yolu Vakıfköy

Bir yanda mali kriz, diğer yandan sportif başarısızlığın uzun yıllardır devam etmesi, kulübü üçüncü kademeye dek düşürürken, gelecek ilgili de belirsizlikler devam ediyor.
Tek çıkar yolunun Vakıfköy olduğu kulüpte, önümüzdeki süreçte atılacak adımlar aynı zamanda kulübün bundan sonraki kaderini de doğrudan etkileyecek.
Peki Bursaspor’u neler bekliyor?

KULÜBÜN TEK GELİR KAYNAĞI KENTTEN GELEN DESTEK!

1 milyar TL’yi aşan borç yükü, kulübün geleceğe yönelik hamlelerin de elini kolunu bağlıyor.
Daha önce de sıkça ifade edildiği gibi, kulübün kasasına giren gelirler dahi bir anda borçlar nedeniyle buhar olurken, kapsamlı bir bütçe planlamasıyla istikrarlı bir yol haritası çizmek oldukça zor olacaktır.
Yıllardan beridir ‘günü kurtaran’ anlayış ile yönetilen kulübün, bu noktadaki en büyük beklentisi kentten gelebilecek destek.
Ancak burada da, geçmiş yönetimlerin oluşturduğu güvensizlik ortamıyla birlikte, ekonomik zorluğun da giderek artışı, bu desteğin tam randımanlı gerçekleşmemesinde en büyük etken.

BU 6-7 YILLIK BİR SÜRECİN PARÇASI

Dolayısıyla; mali sürdürülebilirlik açısından geleceğine dair umut vermeyen kulüp için, kentin dinamikleri de ya harekete geçmiyor, ya inancını kaybettiğinden geri çekiliyor.
Bu durum yalnızca son birkaç yılın değil, uzun vadeye yayılan 6-7 yıllık yönetim sürecinin bir parçası.
Elbette faizler ile birlikte yükselecek olan borçlar, bunun yanında futbolcudan, teknik heyete, personelden en basit fatura ödemelerine kadar pek çok detayın da devamının sağlanması, kulübün devamlılığının sağlanmasında elzem.

MALİ YAPIYLA UĞRAŞIRKEN BİR YANDAN
SPORTİF BAŞARIYA ODAKLANILMALI!

Öyle ki; kent bütünleşip ‘Biz Bursaspor’un yanındayız’ dediğinde bile, ne kadarlık bir mali desteğin kulübü rahatlatacağını, nefes aldırıp kaldıracağını ne yazıktır ki ön göremiyoruz.
Bu sebeple de, mali çıkmazın yaşandığı şu günlerde kulüp eksi bakiye ile gireceği sezonda aynı zamanda gelirlerinden de mahrum kalacak.
Süper Lig’e kıyasla devede kulak kalan TFF 1. Lig gelirleri yanında, TFF 2. Lig gelirlerinin ne denli düşük olacağını kıyaslamanın gereği dahi yok.
İşte bu ekonomik buhran içerisinde Bursaspor, bir yandan da küllerinden doğabilmek amacıyla sportif başarıya odaklanmak zorunda.
Zira; her ne kadar mali yapı derinden sarssa da, sportif başarının oluştuğunda işlerin ne denli kolaylaştığını, daha nefes alınabilir bir şekle gelebildiğini, önceki sezon görmüştük.

BU NOKTADA ZİRVEDE AMA GARANTİYE KAÇTI!

Bu noktada elzem olan tek şey, ciddi bir futbol aklı ile uzun vadeye yayılacak bir planlama.
Elbette bir de Vakıfköy.
Bursaspor, her ne kadar gençlere önem ve değer veren, onlara verdiği şanslarla da pek çok yıldızını Türk futboluna armağan eden bir yapıya sahip olsa da, mecbur kalmadığı durumlarda son yıllarda daha çok garantici bir anlayışa kaçarak, deneyimli oyuncularından medet umdu.
Hep üzerine vurgu yaptığımız aidiyet hissiyatını sorguladığımız isimler, onca eleştirilere, onca futbol dışı konulara karşın yine yeşil sahada ilk 11’de sahaya çıkan isimlerdi.

ARTIK ‘ÖZE DÖNÜŞ’ SÜRECİ LAFTA MALMAMALI

Tabii ki, bu oyuncuların yetenek potansiyeli ve yeşil saha deneyimleri, onlardan umulan medetin başlıca etkeniydi fakat beklentilerin boşa çıkmasıyla bu da Timsah’ı adım adım karanlığa doğru sürükledi.
Oysa ki önceki sezon tamamının genç isimlerden oluşturduğu kadronun heyecanının, dinamizminin getirdiği mutluluk varken.
Bu sebeple; Bursaspor’un yıllardan bile dile getirdiğimiz öze dönüş sürecinin artık lafta kalmaması gerekiyor.
Minimum 5 yıllık olmak üzere uzun vadeli planların gerçekleştirilmesi, Vakıfköy ile A Takım hattı arasındaki mesafenin tamamen kaldırılarak, genç potansiyellerin A Takım’a hayaline ulaşılabilirliğini kılmak, ilk öncelik olmalı.

TEKNİK HEYET KARARI BİR AN ÖNCE VERİLMELİ

Bakın küme düşülen son sezonda da gördüğümüz üzere...
Kadroda pek çok Vakıfköy patentli genç yetenek var ve aidiyetleri de sorgulanamayacak ölçüde güven veren isimler bunlar; fakat aldığı süreler, bugün aidiyetliğini bırakın futbol ahlakı sorgulanan isimlerin yanında çok çok küçük bir süre.
Bu yüzden de cesaretli bir adım atarak gençliğe tamamen yönelip, buradan güzel bir harman oluşturmak şart.
Elbette bu durumun da handikapları olacaktır; genç oyuncuların fizik kondisyonlarının yeterli olamaması, deneyim eksikliği ve diğerlerine göre daha sert futbolun oynandığı üçüncü kademede gösterilebilecek direnç gibi...
Ancak bu yüzden Bursaspor’un da tüm hedefleri, yalnızca önümüzdeki sezon dahilinde gerçekleştirilmemeli.
Evvela Mustafa Er ve teknik heyetiyle yola devam edilip edilmeyeceği de kısa zamanda karara bağlanarak, bugünden tezi yok geleceğin planları kurulmalı.
Bursaspor, bu başarısızlığı aynı zamanda birçok şeyde geç kaldığı için yaşadı.
Ancak bundan sonrasında