“Merhametsiz büyüme” nedeniyle Türkiye porselen dükkanına girmiş bir fil gibi kırıp dökerek yoluna devam ediyor.
301 maden işçisinin canına mal olmuş Soma faciasından önce dünya rekoru kıran işçi cinayetleri, doğa katliamı, insafsız kentsel dönüşüm, benzersiz tarih-kültürel mirasın çarçur edilmesi pahasına da olsa hedef belli.
2023 yılında dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına girmek.
Sözü Soma’dan antik şehir Phaselis’e getireceğim.
Kaybetme riskiyle karşı karşıya olduğumuz Phaselis’ten.
Phaselis’te dev bir otel projesine hazırlanan Fettah Tamince’nin bu köşede yayınlanan açıklamaları tam tahmin ettiğim gibi çok sayıda tepki çekti.
En büyük tepki de otelin yapılmaması için change.org’da 44 bin imza toplamış olan Phaselis İnisiyatifi’nden geldi.
“Yasa var mı? Var. Denetim var mı? Var “ diyen Çalışma Bakanı Faruk Çelik mi?
Yoksa madeni dokuz ay önce ziyaret eden Enerji Bakanı Taner Yıldız mı?
Dün televizyonda kulak verdiğim bir madenci, Çelik’in denetim iddiasının tam aksini söylüyor.
“Tüm denetimler göstermelik. Müfettişler gelince panolar filan, onlar gidince eski tas eski hamam”.Kim tutuklanacak?
Soma Holding’in patronu Alp Gürkan mı? Taşeron firma yöneticileri mi?
Yoksa denetimi doğru dürüst yapmayan teknik personel mi?
Çevremde, geçtiğimiz ay 188 kişinin ölümüyle sonuçlanan feribot kazasının ardından Güney Kore Başbakanı Jung Hong-won’un istifası örnek gösteriliyor.
Tabii bu ilginin kişisel bir hikayesi var.
Arsel, tam dokuz ameliyat geçirmesine neden olan sağlık sorunu nedeniyle yıllarca yurt içinde ve dışında hastanelerde tedavi görmüş.
“Hemşirenin” bir hastanın hayatındaki önemini iyi biliyor.
Dün Nakkaşape Koç Holding’in binasındaki öğle yemeği sohbetinde “Doktor odadan çıktığında hemşireyle baş başa kalırsınız. Hastaneye düşmeyen bilmez” diyor.
Semahat Arsel’in, babası Vehbi Koç’u bir “Hemşirelik Fonu” kurmaya ikna etmesinin üzerinden tam 40 yıl geçmiş.
Vehbi Koç Vakfı’nın ilk fonu 40 yıl boyunca öğrencilere burs vermiş, eğitim malzemesi sağlamış.
1992 yılında devreye giren SANERC, ( Semahat Arsel Eğitim ve Araştırma Merkezi) ise hemşirelere kurs vermek konusunda uzmanlaşmış.
DÜNYADA sayıları 26’yı bulan Rixos otellerini ve Harbiye Kongre Merkezi’ni de yapan Sembol İnşaat’ın sahibi Fettah Tamince son dönemlerin en tartışılan isimlerinden biri. Turizmin yanı sıra medyaya girip çıkmış, Socar ile küçük bir enerji ortaklığı olan Tamince, son dönemde antik Phaselis ve tarihi Haliç Tersaneleri projeleriyle gündemde. Davos’un en köklü otellerinden Flüela’yı 2 yıl önce satın almış olan Tamince’ye yönelik eleştiri oklarından nasibimi almış biriyim. Ruhani’nin bu yıl Davos’ta Flüela Rixos’ta kaldığını yazınca okurlardan ‘Phaselis’i mahveden birini neden yazıyorsunuz’ diye tepki gelmişti. Pera Palas Oteli’nden de eski 1872 tarihli Royal Oteli ve eski Adliye Sarayı’nın yerinde yükselen Pera Rixos’ta buluştuğumuz Tamince, sohbetimizde önce Phaselis’le ilgili eleştirilere yanıt verdi:
1.7 KİLOMETRE UZAKTA
“Phaselis Türkiye’nin en önemli tarihi değerlerinden biri. Yüzmeyi orada öğrendim. Projemiz Phaselis diye bilinen bölgede ama antik şehirle alakası yok. Antik şehre 1.7 kilometre uzaklıkta. Deniz kıyısında değil. Alan 20045 yılında tahsis edilmiş. Biz 2009 yılında ortak olduk. 2014 yılına kadar nasıl yatırım yaparız diye düşündük. 2010 yılında sit alanının sınırı değiştirildi. 17 dönüm sit alanına katıldı. İtiraz etmedik. Ağaç kesme, iki kattan fazla inşaat izni yok. Haksız yere ‘Phaselis Tamince’ye peş keş çekildi’ gibi suçlamalarla karşı karşıya kaldık. ‘Türkiye’yi büyütürken talan ediyorlar’ anlayışı yanlış. Bu Türkiye’nin kazanımlarına gölge düşürmektir. Doğa talanı derseniz bu işten en fazla ben zarar görürüm. Turizme en fazla yatırım yapanlardan biriyim.”Türkiye’nin değerlerine sahip çıkmanın tek yolunun projelere onay verecek bir jürinin oluşturulması olduğunu söyleyen Tamince, “Örneğin Ağa Han, Sardunya Adası’nda Porto Cervo’yu ta 1960’larda öyle yapmış. Yüzde 10 imar işin teknik tarafı. Projenin dokuya uyup uymadığına, estetik tarafına bir jüri karar versin. Dünyanın önde gelen isimlerini toplayıp turistik alanlar için bir jüri oluşturalım” diye konuştu.
Haliç benim malım değil
FETTAH Tamince, Haliç Tersanesi’nin kendi malı değil İstanbulların olduğunu belirterek projeyle ilgili şunları söyledi: “Haliç Projesini kazandığımız gün ne yapmayacağımı biliyorum dedim. 8 bin 500 yıllık bir geçmişi olan bir alanı kendi malımız gibi değerlendirme şansına sahip değiliz. Şehrin dokusuna uyan bir şey yapmaya mükellefim. Şu anda İstanbul’un önde gelen 5-6 mimarlık ofisi ve yabancı mimarlarla görüşüyoruz. Uzlaşmaya vardığımızda projeyi açıklayacağız, Haliç’e koruma kurulları ne yapıp, ne yapmayacağımıza karar verir. Haliç’i 49 yıllığına kiraladık. Devlete 1 milyar 400 milyon lira borçlandık. ”
Türkiye çok iyi para kazandırıyor
ŞU anda 10 ülkede 26 Rixos oteliyle faaliyette olduklarını kaydeden Tamince, “Bu yıl sonuna kadar Kırım Yalta (mimar Norman Foster), Kazakistan, Antalya, Eskişehir ve Göçek’te tesis açıyoruz. Bunların sadece yüzde 10’u kendi yatırımımız. İtalya ve Paris’te bazı projelerle uğraşıyoruz” dedi. Gezi, 17 Aralık gibi gelişmelerin Türkiye ekonomisine zarar vermediğini kaydeden Tamince şöyle konuşuyor: “Türkiye güçlü bir marka. Yakın ve uzak komşulara baktığınızda ciddi kazanımlara sahip. Parası olanlar dünyanın hangi ülkesinde Türkiye’den daha iyi para kazanabilir? Gelişmiş ülkelerde ABD, Almanya’da paranın geri dönüşü ortada. İstikrar önemli. ”
Devletle kavga olmaz
5 kıtaya yayılmış 26 adet Ar-Ge merkezi.
Buralarda çalışan (1000 kadar doktoralı olmak üzere) 8 bin 700 kişi.
Kimya mühendislerinden, antropolog, zoologlara kadar uzanan farklı disiplinlerden bilim insanları.
Ve hatta temizlik ürünlerinde değişik bir koku adına Patagonya’da nadir bir çiçeklerin peşine düşebilen parfüm uzmanı biyokimyageler.
P&G Türkiye ve Kafkasya
Yönetim Kurulu Başkanı Tankut Turnaoğlu ile birlikte ziyaret ettiğimiz“Brüksel İnovasyon Merkezi” (BIC) Avrupa’nın en büyük Ar-Ge merkezlerinden biri.
Belçika’nın 1958 yılında düzenlemiş olduğu Expo alanına kurulmuş.
Bunun için daha çok yatırım, daha çok ziyaretçi ve daha çok ticari ilişki peşinde.
Peki hedefe ulaşmak için ne yapıyor?
Olimpiyatlardan hemen sonra en büyük rekabet avantajının “yaratıcılık” olduğuna karar vererek “GREAT Yaratıcılık Festivali” diye bir etkinlik için kolları sıvamış durumda.
Batı yerine yükselen yeni pazarları yani Doğu’yu hedefleyen festival dünyada ilk kez İstanbul’dan başlatıyor.
Daha sonra sırasıyla Hong Kong ve Şanghay’a gidecek.
Önümüzdeki 20-22 Mayıs tarihlerinde Sabancı Müzesi’ndeki Seed Salonunda sürecek etkinlikte İngiltere’nin moda, tekstil, tasarım, mimarlık, lüks, teknoloji, yeme-içme, eğitim, sağlık gibi sektörlerinin önde gelen isimlerinden yaratıcılığı dinleyeceğiz.
“Yaratıcılık eşittir ticari başarı” mesajını verecekler.
Listede bu yıl Danimarkalı şef Rene Redzepi’nin Noma’sı birinci sırada.
Bu genç şef Rene Redzepi’nin ilk başarısı değil.
Noma 2010, 2011, 2012 yıllarında peş peşe birinci olmuştu.
Geçen yıl ise yerini İspanyol şef Can Roca’nın El Cellar restoranına kaptırmıştı.
“Dünyanın en iyi 50 Restoranı” listesinde rekor 6’şar restoran ile İspanya ve ABD’nin.
“Gastronomi’nin Mekke”si diye bellediğimiz Fransa’nın listedeki lokanta sayısı beş.
Zaten listeye rastladığım Le Monde Gazetesi, Fransa’nın gastronomideki üstünlüğünü kaybedip kaybetmediği sorusunu ortaya atmış.
Barselona Limanı’nın işletmecisi İspanyol Creuers şirketine aralık ayı sonunda yüzde 22 hisseyle azınlık ortak olan Global, hissesini yüzde 78’e çıkarmak için pazarlığın son aşamasına gelmiş.
Önceki gün yaklaşık bin kişinin katılımıyla Bodrum’u şenlendiren koşunun sponsoru Global Liman İşletmeleri Genel Müdürü Saygın Narin ve yardımcısı Arpak Demircan ile şirketle ilgili son gelişmeleri konuştuk.
Narin “Son bir buçuk yıldır yollardayız ve şimdi meyvelerini alıyoruz” diyor.
Gerçekten anlattıklarını alt alta koyunca önemli bir tablo ortaya
çıkıyor.
Yurt içinde ve dışında, 14 havalimanı işletmeciliğiyle dünya çapında bir marka olan TAV gibi, önümüzdeki yıllarda da Global Liman İşletmeleri’nin liman işletmeciliğinde bir dünya markası olabileceğini ortaya koyan bir tablo.
Kısa adıyla GLİ, geçtiğimiz aylarda Karadağ’ın Bar limanı ihalesini almış.