Vazgeçin Phaselis’ten

DURUM tam Sabancı Üniversitesi öğretim üyesi Profesör Ayşe Kadıoğlu’nun nitelediği gibi “merhametsiz büyüme”dir.

Haberin Devamı

“Merhametsiz büyüme” nedeniyle Türkiye porselen dükkanına girmiş bir fil gibi kırıp dökerek yoluna devam ediyor.
301 maden işçisinin canına mal olmuş Soma faciasından önce dünya rekoru kıran işçi cinayetleri, doğa katliamı, insafsız kentsel dönüşüm, benzersiz tarih-kültürel mirasın çarçur edilmesi pahasına da olsa hedef belli.
2023 yılında dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına girmek.
Sözü Soma’dan antik şehir Phaselis’e getireceğim.
Kaybetme riskiyle karşı karşıya olduğumuz Phaselis’ten.
Phaselis’te dev bir otel projesine hazırlanan Fettah Tamince’nin bu köşede yayınlanan açıklamaları tam tahmin ettiğim gibi çok sayıda tepki çekti.
En büyük tepki de otelin yapılmaması için change.org’da 44 bin imza toplamış olan Phaselis İnisiyatifi’nden geldi.
İnisiyatif ile birlikte hareket eden Antalya Diş Hekimleri Odası Çevre Komisyonu Başkanı Erdal Elginöz’ün elindeki belgeler “doğa talanından en fazla ben zarar görürüm” diyen Tamince’yi doğrulamıyor ne yazık ki.
Tamince yapacağı otelin antik şehre 1.7 kilometre uzakta olduğunu söylemişti.
Otelin antik şehirle hiç bağlantılı olmayacağını düşünmüştük.
Meğer durum öyle değilmiş.
Otelin arazisi birinci derecede sit alanına komşu ve hatta Phaselis İnisiyatif üyeleri tarafından belgelenmiş antik kalıntılar barındırıyor.
Elginöz’ün söylediğine göre arazide 4 ayrı koruma statüsü mevcut.
Birinci derecede Arkeolojik Sit Alanı, birinci derece Doğal Sit Alanı, Milli Park ve aynı zamanda Orman alanı.
Ne ki, Erdal Elginöz’e göre, koruma statülerinde bazı hukuksuz değişiklikler yapılmış
Eskiden piknik yapılmasına dahi izin verilmeyen arazi için “ÇED gerekli değildir” kararı alınmış.
Antalya meslek odaları, yerel STK’lar, doğaya, tarihe duyarlı vatandaşlar geçtiğimiz Şubat ayında iki ayrı dava açmış durumda.
Biri “Çed gerekli değildir” kararına karşı, diğeri projenin iptali davası.
Davalar devam ederken, Antalya Koruma Kurulu arkeolojik inceleme bitene kadar inşaat yasağı almış.
Elginöz “Geceleri araziye ansızın makineler girecek diye gözümüze uyku girmiyor” diyor.
İşte çevre ve tarih söz konusu olunca Türkiye’nin “merhametsiz büyüme” durumu.
Bir avuç cesur insan buna nafile karşı çıkmaya çalışıyor.
Tamince sohbetimizde otel inşaatında beton kullanılmayacağı, ağaçların kesilmeyeceğini söylemişti.
Ancak “Dream of Phaselis” otelinin tanıtım dosyasını inceleyen Elginöz, 180 gün sürecek 32 bin 300 tonluk hafriyat çalışmasına ve 6 milyon liralık “betonarme” bütçesine dikkat çekiyor.
Erdal Elginöz’un e-postasına iliştirdiği arazideki antik kalıntılara, numaralanmış ağaçlara bakınca içim sızladı.
Antik çağlardan günümüze gelmiş huzurlu tablo yok olacak.
Mitolojide adları geçen Olimpos Zambağı, Phaselis Orkidesi de otel yüzünden kayıplara karışacak endemik bitkiler arasında.
Elginöz haklı olarak “Dünya Mirası yedek listesinde yer alan 41 yerden biri olan Phaselis’in arkeolojik
alan olarak sunulması Antalya turizmine
daha fazla kazandıracak”
diyor.
Tamince ile sohbetimizde “Vazgeçin Phaselis’ten. Otel yerine bu antik şehrin daha fazla gün yüzüne çıkmasını sağlayacak arkeolojik kazıları destekleyin” demiştim.
Şimdi çağrıyı yineliyorum.
“Vazgeçin Phaselis’ten. Rahat bırakın bu antik şehri ve çevresini. 40 binden fazla imzacının taleplerine kulak verin”.
Çocuklarına saygın bir isim bırakmak istediğini söyleyen Tamince bu yanlıştan dönmelidir.

Yazarın Tüm Yazıları