Fulya Soybaş

Yılbaşı sofrasının maliyeti ne kadar

28 Aralık 2023
Yılbaşına artık 3 gün var.

Haliyle benim gibi yeni yılı yeni umutlarla, evinde sevdikleri ile eskilerin tabiri ile PTT (Pijama-Terlik-Televizyon) modu ile karşılayacak olanlar için alışverişler hızlandı.

Listenin en başında pazar alışverişi var. Ancak bu yıl hepimiz için zorluydu.

Enflasyon ve bazı fırsatçıların da bu bahane ile durmadan değiştirdikleri etiketler dar, orta, üst grup demedi hepimizi fena etkiledi. Ben de oturduğum semt olan Feriköy pazarına çıktım. 4-6 kişilik bir aile için yılbaşı sofrası alışverişi yaptım. Masa kurmanın -elbette zevkler ve renklere göre değişse de- ortalama maliyeti 2 bin 500 lira. “Restoranda ya da Boğaz’da otelde kutlamak isteyenler ne kadar harcayacak?” derseniz de işte cevaplar.

ETİKET OYUNU YAPANLARA SIKI DENETİM ŞART

4-6 kişilik bir aile için toplamda 2 bin 577 lira harcadım.

Yazının Devamını Oku

Teröre dış destek sahada ve masada aynı anda kesilmeli

26 Aralık 2023
Irak ve Suriye’nin kuzeyindeki terör hedeflerine yönelik hava ve kara harekâtı devam ederken gündemde PKK/YPG/PYD terör örgütüne yönelik ABD başta ‘dış güçlerin’ verdiği lojistik destek de var.

Ki Suriye’de terör örgütü PKK/YPG’nin silahlı eğitimlerini üstlenen ABD ordusunun Haseke’nin kuzeydoğusundaki Kamışlı’da teröristlerle ortak silahlı tatbikat yaptığını da biliyoruz.

Bu noktada sorum şu: “Teröre dış destek nasıl kesilecek? Türkiye masada ve sahada hangi kartları kullanmalı?”

TÜRKİYE NATO VE ÜS KARTLARINI MUHAKKAK KULLANMALI

Emekli Tuğgeneral, İstanbul Aydın Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Naim Babüroğlu, terörle mücadelede 4 ana faktör olduğuna vurgu yapıyor. Nedir o faktörler? Yanıtı şu:

- “Terörü kaynağında kurutmak: Türkiye’nin şu an yapmaya çalıştığı da bu.

-

Yazının Devamını Oku

Hain saldırıların arkasındaki güç ne

24 Aralık 2023
Evvelsi akşam Irak’ın Hakurk bölgesinde 6, dün akşam Parasiya Matin Dağı’nda 6, 24 saat içinde 12 Mehmetçiğimizi PKK terör örgütünün hain saldırılarına şehit verdik. Şunu biliyoruz ki Türkiye sahada ve masada terörü bitirme noktasındaydı. Sınıra kadar getirmişti. Peki, bunca zaman sonra gelen bu hain saldırıların arkasındaki güç ne? Türkiye’nin tavrı ne olmalı? Sordum.

KÜRESEL GÜÇLER, PKK’YI YENİDEN HAREKETLENDİRME GAYRETİNDELEREmekli Kurmay Albay, Altınbaş Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Eray Güçlüer, Irak’ın kuzeyinde, Hakurk’ta PKK terör örgütünün sis ve tipiyi fırsat bilerek kurduğu hain pusunun askeri ve teknik boyutuna bakarak şöyle bir varsayımda bulunuyor: “PKK’lı teröristlerin taktik, teknik ve istihbari açıdan noktasal olarak ilave yetenek ve kapasite kazanmış olma ihtimalleri son derece muhtemel görünüyor. Elimizde çok güçlü teknolojik imkanlar ve gözetleme sistemleri var ancak buna rağmen- Dağlıca baskınında da olduğu gibi- başta ABD ve diğer küresel güçlerin kendi imkanlarını sunarak, PKK terör örgütünü hareketlendirmeye çalışmış olabileceğini düşünmekteyim.”

BENZER SALDIRILARA BAKINCA

“Türkiye’nin küresel politikaları bölgedeki güçler için engelleyici bir faktör haline geldiği, Türkiye’nin Filistin halkının yanında olması ABD- İsrail ve diğer küresel güçleri rahatsız ettiği açıktır. İsrail’i koçbaşı olarak Orta Doğu’yu tasarlama arzusu ile kullanmak isteyen küresel güçler, PKK’yı da Türkiye’ye karşı bir ‘dizayn’ aracı olarak kullanma niyetinde olabilir. Bugüne kadar PKK’ya verdikleri destekleri de gizlemediler zaten. Yanı sıra geçmiş dönemlerde- hele de kötü hava şartları altında- bu küresel güçlerin, PKK terör örgütünün kapasitesini lazer ve radyo sinyalli güdümlü tanksavar silahları ve sofistike görüş sistemleri sağlayarak arttırmaya çalıştığı, böylece teröristlerin noktasal olarak güvenlik birimlerimize karşı saldırı yapmalarını destekledikleri de biliniyor. Bu saldırıda da ‘böyle bir destek verilmiştir’ demek için çok erken ancak önceki benzer saldırılara bakınca terör örgütünün dış güçler tarafından ilave yetenek kazandırılarak bize karşı kullanılmak istenmiş olma ihtimalini göz ardı etmemek gerektiğini düşünüyorum.”

TÜRKİYE’NİN TAVRI NE OLMALI 

Dr. Güçlüer’in 5 maddelik yanıtı şu:

* Bölgedeki askeri – teknolojik kapasitemizi yükseltmeli,

* Suriye ve Irak’ın derinliklerindeki tüm terör hedefleri vurulmalı,

* Barzani ve Talabani güçleri tamamen Türkiye’nin kontrolüne alınmalı, Kuzey Irak Yönetimi ile Türkiye arasındaki entegrasyon çok yönlü ve tam olarak sağlanmalı,

Yazının Devamını Oku

Ne arıyorlar neyi bulmayı umuyorlar… Buz banyosundan sonra şimdi de karanlık inziva

22 Aralık 2023
Daha önce soğuk korkusunu yenebilmek için buz dolu fıçıya girmişti ünlü manken ve sunucu Çağla Şıkel.

Korkusunu ne kadar yendi bilemiyorum ama sosyal medyada çok mavrası yapıldı bu durumun. Kiminin de hakarete vardı eleştirileri. Ama hiçbiri belli ki bir “arayış” içinde olan güzel sunucuyu yolundan döndürmedi. Ve bu kez de “karanlık inziva”ya çekildi. Gözleri 3 gün boyunca bantla kapalı şekilde yaşadı ve bu deneyimini de paylaştı. Şöyle bir baktım: “Bu neyin kafası?”, “Derdin mi yok abla?” gibi yorumlar revaçta yine. Ancak şu da bir gerçek ki yoga, reiki, nefes, enerji gibi konular son 10-15 yıldır hayli popüler. Bu eğitimlere katılanlar da sanıldığı gibi sadece büyükşehirlerde yaşayan beyaz yakalılar değiller. İşte bu noktada şu soruları sordum: Ne arıyor, neyi bulmayı ümit ediyorlar? Amaç ne? Hayattaki sorunlarımızın temel kaynağı toplumsal tasarım değil de sadece bireylerin kendi yanlış ve yetersizlikleri olabilir mi gerçekten?

Karanlık inziva - buz banyosu

BU HAYATA SADECE YEMEYE, İÇMEYE ÇALIŞMAYA GELMİŞ OLAMAYIZ

Holistik Yaşam Koçu Aysun Akçalı, 2019’da Bali’deki tek Budist tapınağı Brahmavihara- Arama’da 10 günlük sessizlik inzivası yaşamış. Sabah 03.30’da başlayan meditasyonlar akşam 22:00’a kadar sürerken, gün içinde sadece bir öğle yemeği ve akşam saat 17.00’da da sütlü bir çay verilmiş. Bir öğün atlasam ertesi gün hayli agresif oluyorum ben. Haliyle “Derdin neydi?” diye soruyorum.

“BİR BEN VAR BENDEN İÇERİ”

Yanıtı şu: “Yoga ya da benzer öğretiler kafa üzerinde durarak instagrama fotoğraf atmak değildir. Yoga; kadim bir felsefe ve kendini bulma yolculuğudur. 10 gün kimseyle konuşmayarak, göz göze gelmeyerek, bir nevi oruç tutarak, nefsimize odaklanarak manevi öz’ü arıyoruz, ‘hakikat’i anlamaya çalışıyoruz. Çağla Şıkel’in yaptığı gibi gözü kapalı kalmanın, benim gibi inzivaya çekilmenin ya da size ‘garip’ gelen bir pozisyona girmenin... Bunların hepsinin aradığı ve öğrettiği tek bir şey var: Özünde sen kimsin? Yunus Emre’nin de dediği gibi: ‘Bir ben var benden içeri...’ Ben, işte bu noktada özümle buluşuyorum. ‘Neden inziva? Neden gözünüz kapalı?’ dersen de insan dışarısı yani madde dünyası ile ilişkisini kestiğinde ancak içe döner ve 5 duyusu ile yaşar da ondan.”


Yazının Devamını Oku

Kapıda masada fiyat listesi zorunlu... Hem esnaf hem de tüketici korunacak

21 Aralık 2023
Geçen hafta arkadaşlarım ile Karaköy’de bir restoranda öğle buluşması yaptık.

Bir salata, 3 meze, ana yemek olarak da 4 kişi için 2 kişilik kebap söyledik. İçki içilmedi. Gelen hesap 2 bin 200 liraydı. Kişi başı 550 lira. Öğle yemeği için “Çok fazla” diye düşünürken arkadaşım “E, piyasaya göre uygunmuş” dedi.

Fiyat algımızı tamamen yitirmiş durumdayız. Sorum şu: “O piyasa kim? Neye göre değişiyor?” Diyeceksiniz ki “enflasyon!” Tamam ama şu da gerçek ki aynı yemeği- daha az turistik bir mekânda- daha ucuza pekâlâ yiyebilirdik. Elbette turistik mekânları tercih etmemek bir çözüm gibi değerlendirilebilir ama günün sonunda neden hep kendine çekidüzen veren tüketici olmak zorunda. Aynı kalitedeki mekânların “kafasına göre” hatta “müşteriye göre” fiyatlandırma yapmasında hiç mi sorun yok? Hem yerli hem de yabancı turistin şikâyetleri üzerine, “tutarlı” bir fiyat politikasına gidilebilmesi ve müşterinin sipariş etmeden önce gelecek hesabı bilebilmesi için yeni yıldan itibaren restoran kapılarında ve masalarda (QR KOD DEĞİL) fiyat mönüsü asmak zorunlu olacak. İyi de olacak ama itirazı olan da var!

UYGULAMA HAKSIZ FİYATLANDIRMA VE REKABETİ DEĞİŞTİRECEK

İstanbul Ticaret Odası’nın açıkladığı ve kafe, büfe, restoran gibi ayrı kategorilerden derlenen Geçinme Endeksi’ne göre dışarıda yenen yemeğin kişi başı maliyeti haziranda 138 lira iken kasım da 193 liraya yükseldi. Diyeceksiniz ki “İstanbul’da simit 10 lira. Restoranda bu fiyata yemek mi var?” Cevabını restoranların kapısına fiyat listesi asmasının zorunlu olması gerektiği konusunu Ticaret Bakanlığı’na taşıyan Tüm Restoranlar, Turizmciler Derneği (TÜRES) Genel Başkanı Ramazan Bingöl versin: “Yani var da az. Üzülerek söylüyorum bugün artık Bağcılar’da, Esenler’de de Nişantaşı, Etiler fiyatları uygulanıyor. Canı isteyen istediği fiyatı koyuyor. Bu olmaz. İşte bu sebeple öncülüğünü de yaptığımız ‘açık fiyat’, ‘açık mönü’ uygulamasını gündeme getirdik.”

200 BİN LİRA CEZA

İyi de bu uygulamanın faydası ne? Yani isteyen istediği fiyatı yine koyar, gururla da asar kapısına.

Yazının Devamını Oku

Depremi kimler neden daha çok hissediyor

19 Aralık 2023
Evvelsi gece saat 23.50 sularında Yalova’nın Çınarcık ilçesi açıklarında, İstanbul’da da hissedilen 4.1 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Ne ben ne ailem bu depremi hissettik. Bundan önce 4 Aralık’ta Gemlik Körfezi’nde meydana gelen 5.1 ve 4.5 büyüklüğündeki iki depremi de aynı şekilde hiç hissetmedik. Ancak hem mahalle komşum hem de gazeteci arkadaşım Emre Eser her 3 depremi de oturduğu 4 yıllık, 8 katlı yeni binasında sanki “İstanbul yıkılıyormuşcasına” hissettiğini söyleyince, dahası birçok arkadaşımdan da “Nasıl yani hiç mi hissetmedin” tepkisi alınca “Acaba” dedim, “Emre, 4 yıllık yeni binada depremi böylesine büyük hissederken ben 40 yıllık binada aynı depremi neden hissetmedim? Yoksa binamız çok mu sağlam?” Ve anladım ki bu durum çoğumuz için hayli yanıltıcı olabileceği gibi kafa da karıştırıyor. Ben de durumu uzman hocalarımıza sordum. İşte yanıtlar...

İNSANİ DE OLABİLİR ZEMİN VE BİNA KAYNAKLI DA

TED Üniversitesi Rektör Danışmanı Prof. Dr. Güney Özcebe: “Aynı depremi aynı binada hatta aynı depremi aynı evdeki kişilerden bazıları hissedebilir bazıları hissetmeyebilir. Ki bu durumu biz de yaşıyoruz zaman zaman. Ben hissetmemişken kızım, ‘Ben hissettim’ diyor. Dolayısı ile bu insani bir durum olabilir. Kişilerin hassasiyetleri ve algıları farklıdır. Kimi duyarlı/ aşırı duyarlı ya da duyarsız/ aşırı duyarsız olabilir. Ancak şunu söylemek mümkün ki bu durum binanızın durumuna da elbette bağlı olabilir. Hatay’da olsun, Düzce’de olsun, Kocaeli’nde olsun yaşadığımız son depremlerde aynı caddenin bir tarafının komple yıkılmış diğer tarafının ise dimdik ayakta olduğunu gördük. Adapazarı idi sanıyorum. Aynı caddenin sağ tarafı sağlam, sol taraf komple yıkılmıştı. Karşıdan karşıya geçene kadar müteahhitlik ya da inşaat hizmetinin pek iyileştiğini düşünmüyor. Bu noktada hasarın tezahürü deprem- zemin; düz zemin, yamaç zemin ya da deprem- bina; binanın konumu, yaşı, kaç katlı olduğu gibi parametreleri daha net anlatır. Dolayısıyla konu ‘hissiyat’ ise ‘bundandır’ demek, net konuşmak mümkün değildir. Eğer binadaki herkes aynı derecede depremi hissetti ise o zaman da bahsettiğimiz parametrelerin gerçeklik payı daha yüksektir. Dikkat kesilmek gerekir.”

ACİLEN BİNANIZIN MR’INI ÇEKTİRİN REZONANS ÖLÇÜMÜNÜ YAPTIRIN

İTÜ öğretim üyesi, Jeofizik Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan: “Eğer depremi aynı binada yaşayan biri hissediyor komşusu hissetmiyorsa bu insani bir durum olabilir. Eğer karşılıklı binalarda iseniz ve biriniz hissediyor diğeriniz hissetmiyor ise o zaman bu durum insani olduğu kadar teknik olabilir. 54 yılını deprem araştırmalarına veren bir jeofizikçi olarak bana göre çok şey tekniktir. Araştırılmalı, önlem alınmalıdır.

* Prof. Dr. Ercan:

Yazının Devamını Oku

Resmi Gazete’de yayınlandı: Aldatılan eş sevgiliden tazminat isteyemez

18 Aralık 2023
Anayasa Mahkemesi (AYM) çok tartışılan bir konuya son noktayı koydu: “Aldatılan eş, üçüncü kişiden yani sevgiliden tazminat alamaz.” Yani AYM diyor ki: “Sadakat da dahil aile hukukundan doğan tüm sorumluluk ve yükümlülükler evlilik birliği içindeki eşler arasındadır. Üçüncü şahıslar sorumlu tutulamaz.”

Hukukçular ile konuştum. Kararın hukuki ve bir o kadar da toplumsal açıdan yankılarını sordum.

AYM VE YARGITAY PARALEL VE TUTARLI KARAR VERMİŞLERDİR

İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Ana Bilim Dalından Dr. Volkan Aslan, aslında davanın yeni olmadığı, farklı mahkemelerin farklı kararlar vermesi üzerine Yargıtay’a taşındığını hatırlatıyor ve diyor ki:

Yargıtay da bu davayı reddetmişti. Bu sebeple aldatılan kişi, ‘aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiği’ gerekçesiyle AYM’ye gitti. Peki Yargıtay ne karar vermişti? Yargıtay 2018 yılında verdiği karar ile Medeni Kanun’da da yer alan sadakat yükümlülüğünün eşlerin birbirlerine karşı ileri sürebilecekleri bir hak olduğu ve söz konusu yükümlülüğün yerine getirilmesini de ancak birbirlerinden talep edebileceklerini ve bu sebeple eşlerden biriyle evli olduğunu bilerek beraberlik yaşayan üçüncü kişiden, sırf bu ilişkisi sebebiyle, tazminat talebinde bulunulamayacağına hükmetti. Üçüncü kişininse ancak hukuka aykırı diğer davranışları; mesela resmi eşin konut dokunulmazlığını ihlal etmesi, özel hayatına saldırı, giz alanına girilmesi, özel bilgilerinin ifşası, söz ve davranışlarla onur ve saygınlığının zedelenmesi gibi sebeplerle tazminatla yükümlü olabileceği belirlenmişti.”

AHLAKİ KONULAR HUKUKUN KONUSU DEĞİL

Yazının Devamını Oku

Karadenizliler çok kızacak…  Lahana çorbası en kötü yemekler listesinde

15 Aralık 2023
Her yıl dünyanın en iyi mutfakları ve yemekleri listesiyle adından söz ettiren ve büyük tartışmalara neden olan internet platformu Taste Atlas, kullanıcılarının online oyları ile belirlediği “2023’ün en iyi ve en kötü yemekleri” listesini yayınladı.

“Dünyanın en iyi 100 yemeği” içinde Türkiye’den Cağ Kebabı, İskender Kebap, Döner Kebap, Mantı, Adana Kebap, Mercimek Çorbası, Hünkâr Beğendi ve Tombik döner var. Komşu ile aramızda neredeyse krize neden olan Kokoreç’i ise listede Yunanlılara kaptırdık. “Hadi oradan! Bizim kokoreç ile aynı mı?” der susarım ama susamayacağım bir liste var ki… En kötü yemekler listesi… Lahana çorbamız ilk 100’e önce 7. sıradan girdi oylama devam ettikçe 22. sıraya geriledi ama hâlâ listede. Siz hiç güzelini içmemişseniz demek ki… Anne tarafından Rizeli olarak gururuma yediremedim ve hem Karadenizli hem de dünya mutfağını iyi bilen üstatları aradım hemen.

İŞTE EN KÖTÜ İLK ON

1- İzlanda’nın tütsülenmiş köpek balığı etinden yapılan ulusal lezzeti ‘hákarl.’

2- Uzak Doğu ve ABD mutfağının birleşmesinden doğan ‘Ramen burger.’

3- İsrail’den ‘Yerushalmi Kugel.’ (Karamelli ve bol karabiberli kek.)

4- İsveç’ten ‘Kalvsylta.’ (Bir çeşit et kavurma.)

5- Letonya’dan ‘Sklandrausis.’ (Kıymalı, patatesli, tarçın ve kremalı tatlı- tuzlu pie.)

6- Şili’den ‘Chapalele.’ (Bir çeşit lavaş ancak buharda da pişirilebiliyor.)

Yazının Devamını Oku