Teröre dış destek sahada ve masada aynı anda kesilmeli

Irak ve Suriye’nin kuzeyindeki terör hedeflerine yönelik hava ve kara harekâtı devam ederken gündemde PKK/YPG/PYD terör örgütüne yönelik ABD başta ‘dış güçlerin’ verdiği lojistik destek de var.

Haberin Devamı

Ki Suriye’de terör örgütü PKK/YPG’nin silahlı eğitimlerini üstlenen ABD ordusunun Haseke’nin kuzeydoğusundaki Kamışlı’da teröristlerle ortak silahlı tatbikat yaptığını da biliyoruz.

Teröre dış destek sahada ve masada aynı anda kesilmeli

Bu noktada sorum şu: “Teröre dış destek nasıl kesilecek? Türkiye masada ve sahada hangi kartları kullanmalı?”

TÜRKİYE NATO VE ÜS KARTLARINI MUHAKKAK KULLANMALI

Emekli Tuğgeneral, İstanbul Aydın Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Naim Babüroğlu, terörle mücadelede 4 ana faktör olduğuna vurgu yapıyor. Nedir o faktörler? Yanıtı şu:

Teröre dış destek sahada ve masada aynı anda kesilmeli

Haberin Devamı

- “Terörü kaynağında kurutmak: Türkiye’nin şu an yapmaya çalıştığı da bu.

- Sözde lider kadroyu etkisiz duruma getirmek: Suriye ve Irak’ın kuzeyindeki operasyonlar ile yapılan budur ve Türkiye bu konuda başarılıdır.

- Terör örgütüne ‘katılımı sıfırlamak’: Türkiye bu konuda yurtiçinde gayet başarılı olsa da yurtdışında bu konuda yetersiz kalmakta.

- Terör örgütlerine lojistik desteğin kesilmesi: Giysiden, ilaçtan tut cephane, silah, mühimmat, istihbarı ve mali desteğe kadar... En önemli madde bu. Bu desteği kestiğin an çözülme başlar.

ABD başta Almanya, Fransa ve diğer AB ülkelerinin lojistik desteğini kesmeden PKK- PYD- YPG terör örgütünün etkisiz hale getirilmesi maalesef mümkün değil. Türkiye, 4 maddenin 3’ünde gösterdiği başarıyı dördüncüde de göstermek zorunda ve bu görev siyaset makamına, diplomasiye düşmekte. Bu, ‘siyaseten bir şey yapılmıyor’ demek değildir ama yeterli gelmiyor olacak ki ABD kararlılıkla bildiğini okumaya devam ediyor. Bunu değiştirmemiz lazım.”

ABD ‘VEKALETEN’ BİR SAVAŞ YÜRÜTÜYOR

Peki ama nasıl? Dr. Babüroğlu, 9 Ekim 2019’da Fırat’ın doğusunda başlatılan Barış Pınarı Harekâtı sürecinden örnek veriyor: “Harekât başarı ile devam ederken, ABD, Haseke yakınlarında Türkiye’ye ait Silahlı İnsansız Hava Aracı’nı (SİHA) düşürdü. Yani ABD, PYD- PKK terör örgütünü Türkiye’ye tercih etti. Bu, literatüre göre ‘savaş’ açmak demek. Resmiyette olmasa da ABD, terör örgütleri üzerinden Türkiye’ye karşı vekaleten bir savaş yürütmektedir. Ama unutulmamalı ki bizim de elimizde İsveç- NATO, Finlandiya-NATO kartları var. Bugüne kadar tüm yükümlülüklerini eksiksiz yerine getiren Türkiye diyecek ki: ‘NATO üyesi olan ülkemize karşı, coğrafi bütünlüğümüze kastedenleri durdurun, biz de istediğiniz onayı verelim.’  Türkiye, bu stratejik kartları iyi kullanmalı ve ta ki ABD ve NATO üyesi ülkeler, terör örgütlerine desteği kesene ya da bunları ‘terör örgütü’ listelerine alana kadar beklenen hiçbir üyeliği onaylamamalıdır. Ayrıca yine elimizde ‘İncirlik’ ya da ‘Kürecik Üssü’ kartlarımızın da olduğu unutulmamalıdır. Türkiye’nin buna gücü vardır.”

Haberin Devamı

DAHA GENİŞ BİR OPERASYON

Suriye ve Irak’taki terör örgütlerini tehdit olmaktan çıkarmanın bir yolu da ABD’ye rağmen daha büyük bir operasyon yapmaktır. Diplomasi ile çözemiyorsak hava destekli, geniş kapsamlı bir kara operasyonu zorunludur. Belirli bir derinlikte- belki 40-50 metreye inerek- terör örgütleri etkisiz hale getirilmeli ve operasyon Irak ve Suriye kendi topraklarında terör oluşumlarını engelleyene kadar devam etmelidir.

Teröre dış destek sahada ve masada aynı anda kesilmeli

MASADA BAŞARI SAHADA ZAFERLE MÜMKÜN

Güvenlik Uzmanı ve Emekli İstihbarat Albay Coşkun Başbuğ’a göre terörün dış desteğini masada kesebilmenin yolu yine sahadan geçiyor. Diyor ki: “Çünkü günün sonunda masaya terör örgütüne açıkça destek veren ülkelerle oturmak zorundasın. ABD dahil teröre destek veren bazı AB ülkeleri, yıllardır uyguladıkları ‘kirli’ planlarının bozulmasını zaten istemeyecektir. Türkiye ile masaya oturmak demek hain planlarının çöpe gitmesi demek. Dolayısıyla, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da dediği gibi, ‘Kendi göbeğimizi kendimiz kesmeli’, sahada güç uygulamalıyız. Ki biz bunlarla 2019’da Barış Pınarı Harekâtı sırasında zaten masaya oturmuştuk ama netice alamadık.”

Haberin Devamı

Teröre dış destek sahada ve masada aynı anda kesilmeli

ABD’NİN OYALAMA TAKTİĞİ

ABD’nin hemen hemen her coğrafyada uyguladığı bir taktik var.

- Gücü yetiyorsa kendisi karşınıza çıkar.

- Yetmiyorsa PKK-YPG gibi terör örgütleri vekaleti ile karşınıza çıkar.

- Burada bir tıkanma olursa da sanki sizinle bir mutabakata varıyormuşçasına oyalar.

Hatırlayın, Barış Pınarı Harekâtı başarı ile devam ederken, ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence ile Dışişleri Bakanı Mike Pompeo Türkiye’ye gelmiş, tüm şartlarımızı da kabul etmişti. Ama ne oldu? Oyaladılar ve masa dağıldı. Dolayısıyla terör yapıları ile ABD üzerinden bir noktada buluşmak gibi bir durum olamaz. Anladıkları tek dil sahadır. Şu an sahada tam olarak anladıkları dilden konuşuyoruz. Bu operasyonların da zaman gelince, temkinli adımlar atarak daha da genişletileceği kanaatindeyim.”

Haberin Devamı

Teröre dış destek sahada ve masada aynı anda kesilmeli

TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK ÇARESİ KENDİSİDİR

Emekli Tümgeneral Mehmet Okkan da CNN Türk yayınında şunları söyledi: “Her şeyden önce güçlü ve bir olacağız. Bugün artık mesele Türkiye’nin güvenliğidir ve bu da siyaset üstü bir meseledir. Devletin milli gücü kullanılmalı ve Türkiye, güneyinden gelebilecek her türlü tehdide karşı; bu, bugün PKK-PYD, yarın FETÖ, ertesi gün İsrail olabilir, hazırlıklı olmalıdır. Fransızlar ile İngilizler arasında 1916’da yapılan, Anadolu’yu Kürt ve Ermeni devleti olarak paylaştırmayı hedefleyen Sykes Picot anlaşmasından belli ki vazgeçilmemiş, kafalarda devam ediyor. Bu noktada Türkiye’nin en büyük
çaresi yine kendisidir.”

Yazarın Tüm Yazıları