Yapılan hesaplar açık.
Türkiye 10, bilemediniz 12 yıl sonra tam üye...
*
Ve şimdi geldik bugüne...
ABD Başkanı Trump, AB Ortadoğu’da daha aktif rol alsın diyor.
İran öyle diyor...
İçin için biz de öyle diyoruz.
Verdiği mesaj şuydu:
“Can kaybı yok, çok az hasar var...”
*
Ertesi sabah boynumdaki sancı biraz hafiflemiş vaziyette uyandığımda, Türkiye’deki internet sitelerinin hemen hepsinin manşetinde İran’ın dağıttığı belli olan havadan çekilmiş fotoğraflar vardı.
Hepsinin yorumu ve havası da şöyleydi:
“Şu fotoğraflara bakın. Trump yalan söylüyor. Bakın görüyor musunuz ne kadar ağır hasar var.”
*
Kasım Süleymani öldürülmüş ve cennete gitmiş.
Orada onu Hazreti Hüseyin sarılarak karşılıyor.
Yan tarafta ise Humeyni...
Arkada da bizim bir Türk olarak kim olduğunu bilmediğimiz İranlı şehitler...
*
Süleymani ölmüş ama illüstrasyonda yüzünü görebildiğimiz herkes gülüyor.
Demek ki cennetteki yeri hazırmış...
“Mehdi gelecek, ortamı buna göre hazırlamalıyız” dedi...
*
Ona bakarsanız Mehdi’nin eli kulağındaydı, geldi gelecekti.
Ancak öyle bir söyledi ki, insanda sanki Mehdi değil de kıymetli bir misafir gelecekmiş hissi uyandırdı.
O yüzden pek ciddiye alan da çıkmadı.
*
Sonra ikinci haber daha ağır bir toptan, komşu İran’dan geldi.
*
- ÇAKMA VENÜS ÖNÜNDEKİ FISKİYE: Jennifer Aniston...
Saç her zamanki gibi kötü, göğüs dekoltesi derseniz... İzmir Kemeraltı’nda çocukluğumda “İkizlere takke” diye satılan ucuz sutyen gibi duruyor. Göğse oturuşu derseniz: İzmir-Kuşadası yolundaki çakma Yunan heykel sergisinden alınmış çakma Venüs heykelinin önüne konan fıskiye gibi açılmış.
*
- ABARTILMIŞ YILBAŞI HEDİYE PAKETİ: Jennifer Lopez...
Yani Türkiye ile Libya arasında yapılan deniz anlaşmasının fikri mimarı...
*
Onu 2019 yılına damgasını vuran 20 insandan biri seçmiştim.
Aynı gün Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin yeni denizaltısının Gölcük’te suya indirilişi töreninde adını vererek oynadığı rolü övmüştü.
Türkiye’nin son yıllarda yaptığı en akıllı diplomatik atağının arkasında onun yıllardır sürdürdüğü akademik çalışmanın büyük etkisi vardı.
Komutanı Facetime’dan arayarak tanıştım ve görüntülü olarak konuştum.
*
Kimi Amerika’nın yanında, kimi İran’ın...
*
- BİRİNCİ GÖRÜŞ: Amerikalılarca öldürülen İranlı komutan Kasım Süleymani, bizim de karşı olduğumuz Esad rejiminin en büyük destekçisi olduğuna göre ve biz de Esad’a karşı olduğumuza göre biz de düşmanımızı öldüren Amerika’nın yanında olmalıyız.
*
- İKİNCİ GÖRÜŞ: Suriye’de Esad bizim düşmanımız, ama Rusya Esad’ın dostu ve müttefiki, İran da, Rusya’nın müttefiki...
Bu durumda düşmanımın dostu, benim müttefikimse, müttefikimin müttefikinin bir komutanı öldürüldüğünde, düşmanımın müttefikinin müttefiki benim dostumdur deyip İran’ın yanında yer almalıyız.
Dünyanın en ünlü otomotiv patronu Carlos Ghosn’un Japonya’dan kaçırılması olayının üç ayağı var. Japonya, Türkiye ve Lübnan...
Nitekim Japon medyası önceki günden itibaren İstanbul ve Beyrut’a özel operasyon bürolarını açmış durumda.
*
Lübnan Carlos Ghosn’nun asıl ülkesi... Dolayısıyla hikâyenin asıl can alıcı noktası Japonya ve Türkiye’de düğümleniyor.
Carlos Ghosn, kamera kontrolü altında üç ayrı güvenlik biriminin korumasındaki evinden nasıl çıkarıldı?
Osaka’ya nasıl getirildi...
Osaka’dan uçağa nasıl bindirildi...
Tabii İstanbul Atatürk Havalimanı’nın o hangarında o gece neler yaşandı?