Paylaş
“Mehdi gelecek, ortamı buna göre hazırlamalıyız” dedi...
*
Ona bakarsanız Mehdi’nin eli kulağındaydı, geldi gelecekti.
Ancak öyle bir söyledi ki, insanda sanki Mehdi değil de kıymetli bir misafir gelecekmiş hissi uyandırdı.
O yüzden pek ciddiye alan da çıkmadı.
*
Sonra ikinci haber daha ağır bir toptan, komşu İran’dan geldi.
Eski Cumhurbaşkanı Ahmedinejad bir Noel ve yılbaşı tweet’i attı ve kesin tarih vererek konuştu:
“2020’de Mehdi gelecek...”
*
Anlayacağınız Birleşmiş Milletler de yakında bu yılı “uluslararası mehdi yılı” ilan ederse hiç şaşırmayalım.
*
Ve yılın ilk
Mehdi’si, erken davrandı ve geçen yılın son ayında geldi...
Ama gerçek değil, “Messiah” adlı bir Netflix dizisi olarak geldi...
Herkes, her din kendi
Mehdi’sini tarif ediyor ama
Netflix’te gelen Mehdi hem onlara benziyor hem de benzemiyor. Bana sanki, “lego bir Mehdi” gibi göründü...
Kanaatimce ilginç de bir sosyolojisi var.
DİNİ MÜSLÜMAN AMA BUDİST RAHİP GİBİ
NETFLIX Mehdi’si...
Tipi daha çok çarmıha gerilen Hazreti İsa’ya benziyor...
Kendisine inanan insanlarla konuşması, hali tavrı, kılık kıyafeti aynen o.
Bir de ölüyü diriltmesi tam Hazreti İsa’nın Nuh’un oğlunu diriltmesi hikâyesi gibi.
Ama bu Mehdi Hıristiyan değil.
*
Gelen Mehdi Müslüman...
Ama hiç öyle Müslüman gibi de durmuyor.
Ne abdest alıyor, ne namaz kılıyor, ne kelime-i şahadet getiriyor...
*
Çölde birlikte dolaştığı müritleri sahabelerden çok, Hazreti İsa’nın etrafındaki havariler ve Maria Magdalena gibi.
Müslüman Mehdi, cezaevine girince neredeyse bir Budist rahibe dönüşüyor.
Sanki Butan’da Tiger Nest Manastırı’ndaki mağarada ilk meditasyonunu yapan İkinci Buda gibi bir hali var...
*
Ama Mehdi Budist de değil...
Öyleyse Netflix’e gelen bu Mehdi kim ve ne?
*
Bana Fransız düşünür Jacques Attali’nin “lego dinler” teorisini hatırlattı.
Attali 21’inci yüzyılın ortalarında lego dinlerin doğacağını iddia etmişti.
Ona göre insanlar tektanrılı dinlerden yorulmuştu. Bütün tektanrılı dinlerin başında, onları bu inançlardan soğutan şeyler vardı.
Musevilerin İsrail devletinin zulmü, Müslümanların IŞİD, El Kaide terörü, yolsuzluklar, Hıristiyanların Amerika ve Evangelistleri gibi...
*
Jacques Attali diyordu ki: “İşte bu yüzden 21’inci yüzyılın insanları her dinden beğendikleri tarafları alıp kendilerine uygun bir lego inanç yaratacaklardır.”
Netflix Mehdi’sine bakınca dedim ki: “Bu Mehdi de herhalde böyle bir lego mehdi olmalı...”
*
Ve bu haliyle de bana daha çok, sanki “deistlerin beklediği ilk Mehdi” gibi göründü.
MEHDİ KİMDİR?
Aşağı yukarı her inançta bir Mehdi kavramı var. İslam’da Mehdi şöyle tarif ediliyor:
“Ahir zamanda geleceğine ve İslam’ın dünya hâkimiyetini gerçekleştireceğine inanılan kurtarıcı kişi...”
MUDO’YLA SALMA HAYEK KONUSUNDA ANLAŞAMADIK
Dün Altın Küre kırmızı halısındaki kıyafetlerle ilgili yazdıklarım için epey arayan oldu.
Biri de Mudo markasının yaratıcısı Mustafa Taviloğlu’ydu...
“Yazdıklarının çoğuna katılıyorum ama Salma Hayek konusunda hiç katılmıyorum” dedi.
Oysa benim en tereddütsüz yaptığım eleştiriydi ve çok da paylaşan vardı.
*
“Hayır” dedi ve devam etti:
“Bir kere iki parça giymiş. Son iki-üç yılın en büyük trendi. İkincisi. Alttaki beyaz da çok trend. Kırmızı halılarda bugüne kadar iki parçaya pek alışık olmadığınız için gözünüze ters geliyor...”
*
Bir de Margot Robbie’nin ona benzer iki parça bir elbise giydiğini ve çok beğendiğini söyledi.
Hürriyet Kelebek’te Hande Can da çok beğenmiş.
İşte ona katılıyorum.
Harley Quinn ne yapsa ben de beğeniyorum.
BU KİBİRLİ GOYGOYCULUĞU ALKIŞLAMAYI ANLAMIYORUM
Önceki gün baktım Altın Küre ödülünün sunucusu Ricky Gervais’in yaptığı konuşma TT olmuş.
Adam ödül alacak kişilere gayet ukalaca ve küçümser havada “Ödül alınca siyasi konuşma yapmayın, bir şey bilmiyorsunuz, yapımcınıza ve menajerinize teşekkür edip s...r olun gidin” demiş ya...
Uuuu baktım destekleyen destekleyene...
*
Oysa bana çok itici geldi... Üstten bakan, popülist bir tavır...
Tipik bir Trump tarzı yani...
Tamtamına bir “halk goygoyculuğu”...
*
Yahu arkadaş o törende ödül alması muhtemel filmleri yapan, oynayan insanlar kim görmüyor musun sen? Tarantino oturuyor orada... “Joker” gibi harika bir isyan filmini çekenler orada...
Trump’ın İran siyasetini eleştiren Jane Fonda oturuyor olabilirdi karşında...
*
Sormazlar mı adama...
“Arkadaş sen kimsin de bize hiza vermeye kalkıyorsun...”
*
Bir de onun oynadığı filmlere bakıyorum...
“Yurtdışında Bir Salak”...
Filmde Recep İvedik tarzında güzel oluyor da, o salaklık kırmızı halı komiserliğine dönüşünce çok itici hale geliyor.
FIRTINA ‘KADIN DON KİŞOT’U DEVİRİNCE NEDEN KAHROLDUM
GEÇENLERDE Maslak’taki Mutfak Sanatları Akademisi’ne gitmiştim.
Hemen yan tarafta Elgiz Müzesi vardı...
Öndeki avluda Diyarbakırlı sanatçı Mahmut Aydın’ın “Kadın Don Kişot” adlı heykelini çok sevmiştim.
İstanbul’da 48 saat süren fırtına o heykeli de devirmiş.
Çünkü bu ülkede artık erkek Don Kişot kalmadı.
Erkeklerden umudumu kestim. Tek umudum kadın Don Kişot’lar...
İşte o nedenle, “Kadın Don Kişot”un devrilmesi sembolik olarak beni de devirdi...
KATKIDA BULUNANLAR
Sayfa Editörü:
Firuzan Demir
Foto Editörü: Umut Veis
Düzeltmen: Metin Usta
Tasarım ve Uygulama:
Selma Songül Zengin
Paylaş