Doğru bir başlık...
İçişleri, Sağlık ve Şehircilik bakanları hepimizin takdirini kazanan bir çalışma yaptılar.
Vatandaş olarak her üçünü de kutluyor ve teşekkür ediyorum.
★ ★ ★
Bugün ben de Ahmet Hakan’ın bıraktığı yerden devam edeyim...
Kendi payıma son yıllarda hep sorduğum soru şuydu:
“Nerede bu millet...”
Öyle olaylar karşısında öylesine bölünmüş tepkiler veriyorduk ki...
Bir Amerikan savaş uçağı veya füzesini tespit etmişlerdi. İlk füzeyi ateşledi.
Otuz saniye sonra ikinci füze de ateşlenmişti.
İnsanlık tarihin gördüğü en büyük devlet yalanlarından biri işte böyle başladı...
Yani Ukrayna yolcu uçağının düşürülmesi olayı...
Kararı İran Devrim Muhafızları Komutanlığı’na bağlı bir subay vermişti.
Ülkenin seçimle işbaşına gelmiş hükümetine değil, dini liderine bağlı çalışan “İslami rejimi koruma ordusu”nun bir elemanı...
Ve işte o dini liderlik 72 saat boyunca bu gerçeği hem kendi halkından, hem de dünyadan saklamaya çalıştı.
Bu yazı, işte o 72 saatin hikâyesi...
Belli ki bir Anadolu şehrinde çekilmiş...
Ortada 35’lik bir Yeni Rakı şişesi...
Ufak tefek mezeler... Ne bileyim beyazpeynir, turşu falan...
Oysa bu fotoğrafta küçük bir Türkiye tarihi var...
Geçen cuma günü Uğur Mumcu’nun öldürülüşünün 27’nci yılıydı...
24 Ocak 1993 günü Ankara’da evinin önünde öldürülmüştü.
Cumhuriyet gazetesinde onunla ilgili çok sayıda anma yazısı vardı.
Ne görüyorsunuz?
*
Görünen “durum” apaçık...
Çocuğuna çok kötü muamele eden, iten kakan annenin başı açık...
Muazzam bir şefkat ve sevgiyle sarılmış kadının ise başı kapalı...
Milli Eğitim Bakanlığı hizmet içi eğitimleri kapsamında rehber öğretmenler için bir kitap hazırlatmış...
Orada görünen tablo işte bu... Başı örtülü anneler şefkatli ve iyi, başı açıklar ise kötü ve acımasız...
Üstelik adı “La dictadura perfecta”...
Türkçesi şu:
“Mükemmel diktatör.”
Bu fotoğraf da bu diktatörün zaferini kutlama anını gösteriyor.
Biraz Adnan Hoca’nın kedicikleriyle çevrili bir diktatör gibi duruyor ama hiç hafife almayın...
Bu adam dünyanın tanıdığı en berbat diktatörlerden biri...
Şimdi gelelim detaylara ...
Bütün dünyanın gözünü üzerine diktiği bu adam 2 yılda neler kaybetti?
İşte tarihin gördüğü en büyük taciz ve tecavüz iddiasının 2 yıllık, duygusal, kriminal, sosyal, finansal ve psikolojik bilançosu:
1) ALTI BÜYÜK VARLIĞINI SATMAK ZORUNDA KALDI
Kendisi finansal durumu hakkında bilgi vermiyor ama savcıların yaptıkları araştırmaya göre son 2 yıl içinde kıymetli gayrimenkul ve varlığından 6’sını satmak zorunda kaldı.
Buradan 60 milyon dolar para elde etti.
Bunu boşandığı iki eşine, çocuklarına, avukatlarına ve medya ilişkilerini düzenlemeye ve artık küçülen hayatını idame ettirmeye harcıyor.
2) EN YAKIN ARKADAŞLARI TELEFONUNA ÇIKMIYOR
AccuWeather adlı araştırma şirketi şunları yapmış:
- 1981 ile 2010 yılları arasında 3 bin 500 şehirde her gün en yüksek ve en düşük sıcaklıkların ortalamasını alarak her şehir için ortalama ısıları belirlemiş.
- Buna göre 2019, tarihteki en sıcak ikinci yıl olmuş.
- Dünyadaki 3 bin 500 şehrin yüzde 83’ünde hava geçen yıla göre daha sıcak olmuş.
*
Gazete bu 3 bin 500 şehirle ilgili bir de arama motoru koymuş.
İstediğiniz şehrin adını yazıp ortalamalara göre ne kadar ısındığını, yılın her günü durumun ne olduğunu görüyorsunuz.