Şimdi biz kimin yanındayız: 1, 2, 3, 4, 5 ve numarasız görüş

DÜN baktım, Kasım Süleymani’nin öldürülmesi konusunda iktidar yanlısı medyada bir kafa karışıklığı var...

Haberin Devamı

Kimi Amerika’nın yanında, kimi İran’ın...

*

- BİRİNCİ GÖRÜŞ: Amerikalılarca öldürülen İranlı komutan Kasım Süleymani, bizim de karşı olduğumuz Esad rejiminin en büyük destekçisi olduğuna göre ve biz de Esad’a karşı olduğumuza göre biz de düşmanımızı öldüren Amerika’nın yanında olmalıyız.

Şimdi biz kimin yanındayız: 1, 2, 3, 4, 5 ve numarasız görüş

*

İKİNCİ GÖRÜŞ: Suriye’de Esad bizim düşmanımız, ama Rusya Esad’ın dostu ve müttefiki, İran da, Rusya’nın müttefiki...

Şimdi biz kimin yanındayız: 1, 2, 3, 4, 5 ve numarasız görüş

Bu durumda düşmanımın dostu, benim müttefikimse, müttefikimin müttefikinin bir komutanı öldürüldüğünde, düşmanımın müttefikinin müttefiki benim dostumdur deyip İran’ın yanında yer almalıyız.

*

Haberin Devamı

- ÜÇÜNCÜ GÖRÜŞ: Libya’ya Hafter denilen deli komutana karşı savaşmak üzere asker gönderiyoruz. Ama NATO’daki müttefikimiz ABD ile İdlib ve Fırat’ın doğusundaki müttefikimiz Rusya ve İran bizim düşmanımız olan Hafter’in yanında yani bizim düşmanımız.

Üç ayrı cephede müttefikimiz Libya’da üç birleşik düşmanımız haline geldiğine göre ve bu düşmanlarımızın biri öteki düşmanımızın bir adamını öldürünce biz hangi düşmanımıza karşı hangi müttefikimizin yanında yer almalıyız? Tek çare yazı tura.

Şimdi biz kimin yanındayız: 1, 2, 3, 4, 5 ve numarasız görüş

*

- DÖRDÜNCÜ GÖRÜŞ: Ancak Kasım Süleymani, Irak’ta IŞİD terör örgütünün elindeki toprakların kurtarılmasında en büyük mücadeleyi veren insanların başındaydı.

ABD ve biz de, IŞİD’e karşı olduğumuza göre IŞİD’e karşı müttefikimiz, öteki müttefikimizin komutanını öldürdüğünde biz de müttefikimize neden müttefikimizi öldürdüğünü soramayacağımıza göre hangi müttefikimizin yanında yer almalıyız.

Durum çok karıştığı için, kimin yanında yer alacağımıza ancak yazı tura atarak karar verebiliriz.

*

Haberin Devamı

- BEŞİNCİ GÖRÜŞ: Ancak müttefikimiz ABD, Doğu Akdeniz’de düşmanımız. Aynı bölgede İran ve Rusya da karşımızda. Bu durumda, üç müttefikimiz üç düşman haline geldiği, bir düşmanımız, öteki müttefikinin müttefikini öldürdüğü için, biz de Müttefikimizin düşmanı bizim de düşmanımızdır’ mı diyeceğiz?

Yoksa ‘Düşmanımızın düşmanı bizim müttefikimizdir’ mi...

Yoksa “Yahu bu ne biçim iştir” deyip yine yazı tura mı atacağız...

*

- VE NUMARASIZ GÖRÜŞ: Ben anlatamadım. Sakın siz de kelime zincirlerini takip edip anlamaya çalışmayın.

Sadece şunu düşünün yeter. Biz başından itibaren bu tuhaf Arap coğrafyasında ne onun ne de bunun yanında olmasaydık, çok daha iyi olmaz mıydı...

Haberin Devamı

O durumu şu yeteneksiz halimle ben bile anlayabilir ve anlatabilirdim.

106 YIL SONRA ŞİMDİ BU SAHNE DAHA DA YAKIN

Şimdi biz kimin yanındayız: 1, 2, 3, 4, 5 ve numarasız görüş

ŞU temsili tabloya yakından bakalım.

28 Mayıs 1914...

Gavrilo Princip adlı bir Sırp, Avusturya Veliaht Prensi Franz Ferdinand’ı vurarak öldürdü.

Bu olay Birinci Dünya Savaşı’nın başlangıcı oldu.

19 milyon insanın hayatına mal oldu...

Bu savaş sonunda ülkemiz paramparça edildi.

*

Dünya o gün şunu anladı... Barış dediğimiz şey, sandığımızdan daha cılız bir bünye...

Ve akıl, şuur, mantık, vicdan ve demokrasi bir ülkeyi, bir bölgeyi, bir coğrafyayı terk ettiği zaman...

İşte bu kadar pamuk ipliğine bağlı hale geliyor.

*

Dün sabahtan beri ben de milyonlarca insan gibi endişeliyim.

Haberin Devamı

İran’ın efsane kabul ettiği Kasım Süleymani’nin öldürülmesi hepimize şu ürkünç gerçeği gösterdi.

*

- BİR: Bugün dünyanın özellikle bu bölgesinde...Herkesin hayatı, bir gün öncesine göre daha az garantidedir...

- İKİ: Eline İHA geçiren, kararlı ve iyi istihbarat yapma kabiliyetine sahip gözü dönmüş bir lider, bir çete, örgüt, gizli teşkilat, istediği an yeni bir dünya savaşı çıkaracak cinayeti işletebilir.

*

Ortadoğu dinlerin doğduğu yerdir...

Ama üç kutsal kitaba göre, Tanrı’nın en fazla cezalandırdığı halklar da bu bölgede yaşamaktadır...

Çünkü günahları çok fazla artmış bir bölgedir...

*

Ve ne hazindir ki...

Yemen’lerde, Fizan’larda, Arap çöllerinde yaşadığımız onca acı ve trajediden, felaketten sonra, kader bizi yine bu uğursuz coğrafyaya mıhladı...

*

Haberin Devamı

Ve şimdi Irak’ta da bir iç savaş patlarsa, 5 milyon Iraklı göçmene de hazır olalım...

*

Allah yardımcımız olsun...

CAMUS’DEN BUGÜNLER İÇİN İBRETLİK BİR CÜMLE

Şimdi biz kimin yanındayız: 1, 2, 3, 4, 5 ve numarasız görüş

ÜÇ gündür elimde Ülker İnce’nin harika biçimde çevirdiği, Sean B. Carrol’un “Cesur Dâhiler” adlı kitabı var.

1940’ta, Fransa’da savaş çanlarının iyice çalmaya başladığı ve milliyetçilik duygularının iyice sivrildiği günlerde, Albert Camus’nün söylediği şu sözleri bir yere kaydettim:

“Olaylar öyle bir hızla gelişiyor ki, bunlara karşı takınılacak en akıllıca ve yürekli tavır susmaktır. Bu suskunluk bizi geleceğe hazırlayacak aralıksız bir düşünme dönemi olarak kullanılabilir.”

O SEVİYELİ MAGAZİNCİ MAAŞLI ELEMANIM MI

GEÇEN yılın yükselen magazincisi hiç şüphesiz T24’de yazmaya başlayan Tuğrul Eryılmaz’dı...

“Seviyeli magazin” başlığı ile açtığı köşe benden sonra Serdar Turgut’un da dikkatini çekmiş, artık o da onu dikkatle takip etmeye başlayacakmış.

Ancak bazıları Eryılmaz’ın benden para mı aldığını soruyormuş.

O da diyor ki, “Hayır, o benden haber çalıyor ben de ondan okuyucu”...

Güzel bir ticaret ama gerçeği tam yansıtmıyor.

Ben çalmıyorum, iktibas ediyorum...

Çünkü adını veriyorum...

Üstelik de bunun karşılığında para falan da ödemiyorum...

Bedava muhabirim...

EN GÜZEL BACAKLI ERKEK HATIRALARINI YAZDI

Şimdi biz kimin yanındayız: 1, 2, 3, 4, 5 ve numarasız görüş

TUĞRUL Eryılmaz geçen hafta T24’deki köşesinde “Mülkiye’nin en güzel bacaklı erkeği” yarışmasını açmıştı.

Olay oradan eski Mülkiyelilerin Facebook gruplarına sıçramış ve orada da bir yarışma başlamıştı.

Orada oluşan görüş şöyle: Okulun gelmiş geçmiş en güzel bacaklı erkeği eski büyükelçi Cem Duna’dır...

Dün bu haberi vermiş ama fotoğrafını bulamamıştım.

Bugün onu da buldum ve böylece mülkiye çevresinde geçen yılın en büyük tartışmasına noktayı koydum.

Bu arada eski Mülkiyelilere bir de haber vereyim.

Cem Duna hatıralarını yazdı ve yakında Remzi Kitabevi’nden çıkacak.

Ama bu özellikle Özal’lı yılları ve iş dünyasındaki hatıraları olacak.

KATKIDA BULUNANLAR

Sayfa Editörü: Firuzan Demir

Foto Editörü: Murat Şaka

Düzeltmen: Metin Usta

Tasarım ve Uygulama: Tuncer Taşdöğen

Yazarın Tüm Yazıları