Altın Küre kırmızı halı: Kimi sevdim kim yıktı beni

- DİZİYE EN UYGUN KIYAFET: Netflix, “Pose” dizisinin oyuncusu Billy Porter... Trans kadınları ve gay’leri anlatan diziye çok uygun bir kıyafet. Bir “Drag Queen” yarışmasına en erkek haliyle girmiş gibi cesur. Metropolitan Müzesi’nin Camp sergisine girecek kalitede bir kıyafet...

Haberin Devamı

*

Altın Küre kırmızı halı: Kimi sevdim kim yıktı beni

- ÇAKMA VENÜS ÖNÜNDEKİ FISKİYE: Jennifer Aniston...

Altın Küre kırmızı halı: Kimi sevdim kim yıktı beni

Saç her zamanki gibi kötü, göğüs dekoltesi derseniz... İzmir Kemeraltı’nda çocukluğumda “İkizlere takke” diye satılan ucuz sutyen gibi duruyor. Göğse oturuşu derseniz: İzmir-Kuşadası yolundaki çakma Yunan heykel sergisinden alınmış çakma Venüs heykelinin önüne konan fıskiye gibi açılmış.

*

- ABARTILMIŞ YILBAŞI HEDİYE PAKETİ: Jennifer Lopez...

Altın Küre kırmızı halı: Kimi sevdim kim yıktı beni

Haberin Devamı

Daha ilk bakışta elbise bana bir şeyi hatırlattı... Uzun uzun düşünmeme gerek kalmadan buldum. Küçük olmakla birlikte, çok büyük kutu içine konmuş bir yılbaşı hediyesine sarılan ambalaj üstündeki abartılı kurdele gibi duruyor... Tek başarısı, en azgın teke erkeğin bile gözünü göğüslerden kaçırıp kurdeleye fokus etme kabiliyeti.

*

UCUZ DANSÖZ MÜ, ÇAKMA MATA HARİ Mİ: Gwyneth Paltrow...

Altın Küre kırmızı halı: Kimi sevdim kim yıktı beni

Yani tam “Avengers: Endgame”... Son “Yenilmezler” filminin “Oyunun Sonu” denilen hali...Lawrence Durrell’ın 19. yüzyıl “İskenderiye Dörtlüsü”nden fırlamış sararmış fotoğraftaki hüzünlü dansöz mü...

Yoksa 20’nci yüzyılın başarısız kalmış bir Mata Hari kıyafeti girişimi mi karar veremedim.

*

ALTI MADONNA, ÜSTÜ TRUVALI HELEN: Charlize Theron...

Altın Küre kırmızı halı: Kimi sevdim kim yıktı beni

Son filmi “Bombshell”de, televizyon kanalı yöneticisinin cinsel tacizine uğramış kadınları oynuyorlar. Bence burada da tasarımcının tecavüzüne uğramış bir kadın gibi duruyor.

Haberin Devamı

Alttaki büstiyer 60 yaş telaşını yaşayan Madonna... Üstüne atılmış şey ise sevdiği erkeği kaybetmeye hazırlanan Truvalı Helen...

*

- MANSON’UN ELİNDEN KURTULMUŞ 69 HİPPİSİ: Laura Dern...

Altın Küre kırmızı halı: Kimi sevdim kim yıktı beni

Son filmi “Evlilik Hikâyesi”ndeki oyunu ne kadar harikulade ise, kırmızı halıdaki hali de o kadar berbat. Bir yanıyla bakıyorum, 1969’da Charles Manson çetesinin katliamından kurtulmuş o günün hippisini görüyorum. Bir başka taraftan bakınca ise kasabanın cadı avcılarına bırakmadan kendi kendini yakmış bir Salem cadısı...

*

- HARİKA ELBİSELİ BİR CHUCKY GİRL: Nicole Kidman...

Altın Küre kırmızı halı: Kimi sevdim kim yıktı beni

Elbise her zamanki gibi güzel. Duruş her zamanki gibi son dererece profesyonel. Ama yüz nedense giderek bana “Chucky” korku filmindeki bebekleri hatırlatıyor.

Haberin Devamı

Altın Küre kırmızı halı: Kimi sevdim kim yıktı beni

Kocası Keith Urban’la onun için uyumlu çift diyorlar, ama birlikte çektirdikleri her fotoğraf nedense bana tam aksini söylüyor.

*

- EE İNSAN FREDDIE MERCURY BEKLEYİNCE: Rami Malek...

Altın Küre kırmızı halı: Kimi sevdim kim yıktı beni

Tabii adamı Freddie Mercury olarak tanıyınca, bu hali hiç kesmiyor insanı. Oysa elbise fena sayılmaz. Duruş fena sayılmaz ama Freddie Mercury kuyrukluyıldızı geçip gidince, geriye Konya Ovası’na düşmüş meteor gibi bir şey kalmış.

*

- KİM DERKİ BU KADININ KOCASI GUCCİ’NİN SAHİBİ: Salma Hayek...

Altın Küre kırmızı halı: Kimi sevdim kim yıktı beni

Kocası dünyanın en ünlü tasarım ve moda markalarının sahibi. Gucci onda... Saint-Laurent, Balenciaga, Bottega Veneta onda... Kafamazın bir köşesinde “El Mariachi” filmindeki o şahane kadın hâlâ duruyor, ama kendisi nerede? İşte burada... Oldu mu şimdi kılık kıyafet kırmızı halıda...

*

Haberin Devamı

- YAPMAYACAKTIN SCARLETT BUNU BANA: Scarlett Johansson...

Altın Küre kırmızı halı: Kimi sevdim kim yıktı beni

Beni bilen bilir, epeydir hastasıyım. Ama bu olmamış. Makyaj iyi değil, bakış iyi değil, elbise sıradan... “Yenilmezler”in son filminde kendini uçuruma bırakarak ölmüştü. Burada da kırmızı halının tepesinden atmış.

LİBYA’DA SAVAŞACAK ‘FARKLI GÜÇLER’ KİM

CUMHURBAŞKANI Erdoğan önceki gece Kanal D ve CNN Türk’ün ortak yayınında, Libya’ya gidecek askerle ilgili şunu söyledi:

“Muharip güç olarak bizim orada farklı ekiplerimiz olacak. Bunlar bizim askerimiz içinden değil. Farklı ekiplerden güçler orada çalışacak.”

*

Komuta kimde olacak konusunu da şöyle açıkladı:

“İşin koordinasyonu bizim üst düzey askerlerimiz, korgenerallerimizle birlikte emir-komuta zincirini elinde tutan ekiplerimiz olacak.”

*

Haberin Devamı

Türkiye Büyük Millet Meclisi, Libya’ya gönderilecek askerlerin kim olacağı, ne kadar olacağı konusundaki yetkiyi Cumhurbaşkanı’na verdi.

O da bu yetkiye dayanarak kararını özetledi.

Bizim askerimiz savaşmayacak, farklı ekipler muharip güç olacak.

Peki kim olacak bu “farklı ekipler”?

Dünkü Guardian gazetesi oraya gönderilenlerin “Syrian mercenaries” olduğunu yazdı.

Yani “Suriyeli paralı askerler”...

Bir süredir ortalıkta dolaşan dedikodu ise bunların Türk ordusu tarafından eğitilen “ÖSO” mensupları olduğu şeklindeydi.

Yani yeni adıyla “Suriye Milli Ordusu”...

*

Ancak Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu dün sabah bazı gazetecilerle yaptığı kahvaltıda şöyle ilginç bir şey söyledi:

“Özgür Suriye Ordusu’nun Libya’ya gitmediğine dair, Milli Mutabakat Hükümeti açıklama yaptı. Bizde de ÖSO güçlerinin gittiğine dair bir bilgi yok...”

Gazetecilerden şunu sormalarını beklerdim.

BİR: O zaman Cumhurbaşkanı’nın belirttiği “farklı güçler” kimlerdir?

İKİ: “Gitmedi” demek “gitmeyeceği” anlamına da geliyor mu?

*

- Benim görüşüme göre muharip olarak Türk askerini göndermemek doğru bir karar.

- Gönderilen kim olursa olsun bunların “ÖSO’cu” olmamasına da dikkat etmekte yarar var.

Çünkü o zaman Türk kamuoyunda da haklı olarak şu soru sorulacak:

“Türkiye bu insanları Suriye’de vatanları için savaşmaları amacıyla eğitti. Paralı asker olarak Libya’ya gitmeleri doğru mu...”

O nedenle en resmi ağızdan bunun duyurulması yerinde oldu.

SURİYE MİLLİ ORDUSU YİNE ‘ÖSO’ MU OLDU

SON günlerde Ankara kaynaklı haberlerde bir şey dikkatimi çekiyor. Günlük konuşmalarda hemen herkes “ÖSO” ifadesini kullanıyor. Oysa ‘Barış Pınarı’ harekâtından sonra bu grubun adı “Suriye Milli Ordusu” olarak değiştirilmişti.

Acaba, pek inandırıcı bulunmadığı için yeniden ÖSO’ya mı dönüldü?

Yoksa herkesin ağzı ona alıştı da o ağız alışkanlığı ile ÖSO mu diyor.

Şurası bir gerçek ki, çoğu insan o ordunun ne “özgür” ne de “milli” olduğuna inanıyor.

Neticede Suriye iç savaşındaki gruplardan sadece biri...

KATKIDA BULUNANLAR

Sayfa Editörü: Eyüp Serbest

Foto Editörü: Murat Şaka

Düzeltmen: Metin Usta

Tasarım ve Uygulama: Selma Songül Zengin

Yazarın Tüm Yazıları