Doğan Hızlan

İzmirlilerin üzüntüsünü yaşıyorum

1 Kasım 2020
İzmir’de kaybettiğimiz canları rahmetle anıyorum, ardında kalanlara başsağlığı, yaralılara sağlık diliyorum.

İzmir benim de anılarımda yer alan bir kent. Acısı yüreğime saplandı.

Halikarnas Balıkçısı ile orada tanıştım, birçok yazarla, şairle bu kentte dost oldum.

Yüreğimizdeki hasar uzun süre devam edecek.

CUMHURİYET BAYRAMI’NI SESLE KUTLADIM

CUMHURİYET BAYRAMI’nın benim için en güzel etkinliği Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nın Patara’da verdiği konserdi.

Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İletişim Başkanlığı’nın ortak projesiydi.

İki kurumu da bu isabetli proje için kutluyorum.

Çoksesli müzik Cumhuriyet döneminde yaygınlaşmıştı. Daha önce Osmanlı döneminde sarayda çoksesli icralar gerçekleştiriliyordu.

Yazının Devamını Oku

Bir mirasyedinin anatomisi

31 Ekim 2020
Çok konuşulan kitabı ‘Osman’da Ayfer Tunç, toplumsal tarihimizdeki ‘mirasyedi’ tipini irdeliyor. Roman, göndermelerle örülmüş bir eser.

Ayfer Tunç’un iyi romanı ‘Osman’ üzerine yazılanlarda bir eksik saptadım. Kitap üzerine yazanlar mirasyedileri yakından tanımıyorlar, onlarla karşılaşmamışlar ya da ailelerinde böyle biri yok.

Tunç, toplumsal tarihimizde bu tipi irdeliyor.

Yazarın gerçekçilik üzerine söylediğiyle yazıma başlamalıyım:

“Ben kurmaca yazıyorum ama yazdıklarımın bir yerinin mutlaka gerçeğe değmesini isterim. Öte yandan gerçekle de zorum vardır, deforme etmek isterim, alışılmışın dışındaki form etki yaratır, bizi gerçek hakkında düşündürür.”

Osman, bir caz kulübünde piyanisttir. Bir gece yarısı çalıştığı kulüpten çıktığında bir trafik kazasına kurban gider.

İlk cevapsız soru kaza mı intihar mı?

Roman göndermelerle örülmüş. Osman’ın tuttuğu defterde yazılanlarla Osman’ın çevresindekilerle yapılan söyleşilerden oluşuyor. İki kaynaktan mirasyedi Osman’ın anatomisini öğreniyoruz.

Bir konuşmasında da Ayfer Tunç bakın ne söylemiş:

Yazının Devamını Oku

Çalışma masanızda ne var

30 Ekim 2020
İşyerindeki çalışma masanızla, evinizdeki çalışma masanızın üzerinde neler var?

Çoğunlukla işyerlerindeki masalarda bir aile fotoğrafı bulunur, bir de sevdiğiniz bir obje.

Eski yazarların çoğunun ayrı bir çalışma masası yoktu, bazılarına tanık olmuşumdur.

Necati Cumalı, yıllar sonra bir ev sahibi olduğunda ne demişti biliyor musunuz?

“İlk kez bir çalışma odam ve masam oldu.”

Yazarların çoğunun yaşamlarının bir bölümü hapishanelerde geçtiği için böyle bir lüksten söz etmek mümkün değil.

Behçet Necatigil’in evdeki odasında duvarlara iliştirilmiş notlar dikkatimi çekmişti.

Kemal Tahir’in de ayrı bir çalışma odası vardı.

Çalışma masası olarak bir de Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nde, kurucu

Yazının Devamını Oku

Sahaflar Kadıköy sahilde

29 Ekim 2020
Kadıköy sahilinde İstanbul Deniz Otobüsleri iskelesinin arkasında, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin organize ettiği, Kadıköy Belediyesi’nin destek verdiği ‘Semt Semt Kitap Günleri’ etkinlikleri başladı.

8 Kasım tarihine kadar devam edecek olan bu kitap şölenine İstanbul’un çeşitli semtlerinde faaliyet gösteren 36 sahaf katılıyor.İlki geçen ay Maltepe sahilinde gerçekleştirilmişti.

Korunaklı küçük ahşap dükkânlar tarzında tasarlanan standlarda sahafiye eserler sergileniyor.

Sahaf festivalleri, pandemi döneminde önemli bir işlevi yerine getirdiler, getiriyorlar. Meraklılar, ulaşamadıkları nadir ve önemli kitaplara, plaklara, dergilere, imzalı kitaplara, gravürlere, fotoğraflara, afişlere bu festival aracılığıyla ulaşıyorlar.

Etkinliğe katılan 36 sahafın yanı sıra yeni kitapları almak isteyen okurlar da düşünülmüş. 30’a yakın yayınevi 56 adet tezgâhta yayınlarını sunuyor. Bu yayıncılar arasında İş Bankası, Yapı Kredi, İletişim, Dergâh, Lakin, Kırmızıkedi Yayınları da yer alıyor.

Hazırlanan özel mekânda söyleşiler, eski kitap mezatları, Karagöz gösterileri gerçekleştiriliyor.

Salgın kurallarına uyularak girişte ateşölçer denetiminden geçiliyor.

Çayınızı, kahvenizi içerek bir kitap şöleninde geziye çıkabilirsiniz.

*

Yazının Devamını Oku

Sosyal medya ve geçmiş

27 Ekim 2020
İhsan Yılmaz’ın Kültürazzi köşesinde olayı okuyunca şaşırmadım.

Ataol Behramoğlu’nun şiiri diye yayımlanan bir metne şair benim değil dese de karşısındakileri buna inandıramamış.

“Bu metin sizin isterseniz araştırın” diyecek kadar da ısrarcılar.

Korkarım bu iddiada bulunan kişi onun adıyla bir şiir de yayımlar.

Sosyal medya düzeltmeleri pek itibar görmüyor, düzeltmeler karınca duası gibi konuluyor, böylece yanlış bilgi hafızadaki kalıcılığını koruyor.

Genellikle biz özeleştiri sevmeyiz, ayrıca düzeltmeler de bizim şişkin egomuzu söndüreceğinden yüz vermeyiz. İşin kötü tarafı bu yanlışlar tarihe öyle geçiyor.

Sosyal medyada yayılan yanlışlara verilecek örnek o kadar çok ki... Bir kaçını tekrarlarsak, okurlarımız ya da sosyal medya kullanıcılarımız yazılı kaynağa bakma zorunluluğunu duyarlar, düzeltme ile de karşı karşıya kalmazlar.

Bir dergide Behçet Necatigil’e ait olduğu belirtilen bir şiir yayımlanmıştı, Necatigil üzerine çok çalıştığım için böyle bir şiire rastlamadım.

Kızı

Yazının Devamını Oku

‘Anadolu’nun bozkırından Endülüs’e esen yel’

25 Ekim 2020
İKİ türün eşliğinde gezerim, biri edebiyat, diğeri müzik.

İkisinin de gücü kıtaları aşar, insan acılarını da, sevdasını da bize iletir. İkisi de benim için birer kaliteli rehberdir.

Bir müzik haritası yapılsa, insanoğlu sık sık ona bakar, ben duvarıma onu asarım, ruh halime göre müzik seçeyim diye.

Siyasetçiler olmasa, insanoğlu birbiriyle anlaşır, kavgalar sıfırlanır. İnsanın düşünceleri farklıdır ama müziğin dili o farkı kaldırır.

Geçen hafta iki CD dinledim.



Yazının Devamını Oku

Yanınızda 7/24 bir şakacı olacak

24 Ekim 2020
Elimden bırakamadığım bir kitap: ‘İlginç Sözler’. Birçok yazarın, siyasetçinin, biliminsanının hayat tecrübelerinden süzülmüş, zihninizi açacak sözlerden mürekkep.

Konuşmalarınızda, yazılarınızda seçilmiş sözleri kullanabilirsiniz. Alışılan deyimle, bu sözleri kullanarak, taşı gediğine koyabilirsiniz.Muhatabınıza sinirlendiniz,
ona nasıl bir cevap versem diye hafızanızı zorlamayın; zarif, zekice bir söz bu tartışmada sizi kurtarır.

Mesela, Yunus Emre “Şu cihan cehennemini sekiz uçmağ (cennet) ede bir söz” diyor.

‘İlginç Sözler’ kitabı sizi eğlendirecek, zihninizi açacak türden... Birçok yazarın, siyasetçinin, biliminsanının hayat tecrübelerinden süzülmüş sözleri yanınızdan ayırmayacaksınız. Kimi ders niyetine geçecek, kimi belki de mesleğinizde size yardımcı olacak.

Sözleri toplayan Rosemarie Jarski, önsözünde bakın ne yazmış...

Bir Tartışmada Keşke Aklıma Gelseydi Diyeceğiniz İlginç Sözler
Rosemarie Jarski

Yazının Devamını Oku

2020 Attilâ İlhan Edebiyat Ödülleri belli oldu

23 Ekim 2020
Atilla İlhan Bilim, Sanat ve Kültür Vakfı’nın, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları’nın desteğiyle düzenlediği 2020 Attilâ İlhan Edebiyat Ödülleri’nin sahipleri açıklandı. Roman dalındaki ödüle, “Âşıklar Bayramı”nın yazarı Kemal Varol, şiir dalındaki ödüle ise “Hayhuy” isimli kitabıyla Elif Sofya değer görüldü. İlk Roman Vakıf Özel Teşvik Ödülü’nün sahibi, “At Sancısı” kitabıyla Elvan Kaya Aksarı olurken, İlk Şiir Kitabı Vakıf Özel Teşvik Ödülü’ne ise “Sevgili Kardeşim Ben” adlı kitabıyla Enes Kurdaş layık görüldü.

Attilâ İlhan Bilim Sanat ve Kültür Vakfı’nca düzenlenen ve Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları tarafından desteklenen Attilâ İlhan Edebiyat Ödülleri’nin Doğan Hızlan’ın onursal başkanlığında toplanan seçici kurulları bu yılki ödül sahiplerini belirledi. Bu yıl yarışmaya ‘Şiir’ dalında 52, ‘Roman’ dalında 49 eserle başvuruldu.

ROMAN ÖDÜLÜ ‘ÂŞIKLAR BAYRAMI’ İLE KEMAL VAROL’UN

2020 Attilâ İlhan Roman Ödülü’nün sahibi, İletişim Yayınları tarafından yayımlanan “Âşıklar Bayramı” romanıyla Kemal Varol oldu.

Seçici Kurul’un, Kemal Varol’a verdiği ödülün gerekçesi şöyleydi:

“Sözlü kültür ile yazılı kültürü başarılı bir şekilde birleştirmesi, âşık geleneğini baba-oğul ilişkisiyle harmanlaması, yolculuk üzerine kurgulanan yapıdaki yolculuğa paralel şekilde ilerleyen bir iç hesaplaşmayı etkileyici bir dille anlatması.”

2020 Attilâ İlhan İlk Roman Vakıf Özel Teşvik Ödülü’nün ise Everest Yayıncılık’tan çıkan “At Sancısı” romanıyla Elvan Kaya Aksarı kazandı. Seçici Kurul, bu kararının gerekçesini şöyle açıkladı:

“Eser, atlı arabacılığın macerası üzerinden değişen dönemleri anlatımda farklı dil yapıları kullanmasındaki başarısı, çeşitli yan karakterler yaratması konusundaki yaratıcılığı sebebiyle ödüle değer bulunmuştur.”

Attilâ İlhan Roman Ödülü Seçici Kurulu’nda

Yazının Devamını Oku