Shakespeare “Dünya bir sahnedir” demiş. O sahneden hiç inmeyen biridir Haldun Dormen. Oyun yazımından yönetmenliğe, oyunculuktan oyuncu yetiştirmeye kadar tiyatronun çağrıştırdığı bütün alanlara emek vermiştir.
Kitabın adı, onun bir mesleğe adanmışlığını yeterince özetliyor: ‘Yaşlanmaya Vaktim Yok’.
‘Başlarken’de kitap için bakın ne diyor: “Koskoca dört kitabımın yayımlanmasından bu yana öyle şeyler görmüş, öyle şeyler yaşamıştım ki sanki bir dış güç, ‘Al eline kalemi de yaz. Sende daha kaç kitaplık malzeme var. Özellikle de gençlere yönelik’ diye başımın etini yiyordu. Haklıydı o dış güç...”
Haldun Dormen’in kitabı uluslararası üne kavuşmuş bir tiyatro insanının meslekteki çabalarının ötesinde bize tiyatro dünyasının tarihini, bu tarihte yer alan kişileri anlatıyor.
Ona bir yakınmasında hak veriyorum, belleği zayıf bir toplumuz, zamanında zirveye çıkmış adlardan çoğunu aynı meslekten olanlara sorsanız olumlu bir yanıt alamazsınız.
Yaşlanmaya Vaktim Yok
Haldun Dormen
Meşher’in üçüncü sergisi olan ‘Maziyi Korumak: Sadberk Hanım Müzesi’nden Bir Seçki’ 19 bini aşkın eserin bulunduğu müzenin Türk–İslam Sanatı koleksiyonlarından seçilen 210 seçkin eserle ziyaretçileri Anadolu’nun uygarlıklar tarihinde bir yolculuğa çıkaracak.
Sergi kataloğunun ‘Önsöz’ünden bir bölümü aldım:
“Sadberk Hanım Müzesi Türkiye’nin ilk özel müzesi olma sıfatını haklı bir gururla ve sorumluluk bilinciyle taşımaktadır. Müze, 14 Ekim 1980 tarihindeki kuruluşunu izleyen yıllarda, Türkiye çapında önemli roller üstlenmeye hazır genç bir oluşumdu.
Koleksiyonların oluşturulması ve zenginleştirilmesi çok zahmetli ve uzmanlık gerektiren bir süreçti. Sadberk Koç’un çok erken tarihlerdeki girişimiyle ilk seçkin eser grubunun derlenmesi, kurumsallaşmanın ardından Sadberk Hanım Müzesi İcra Komitesi Başkanlığı’nı üstlenen Sevgi Gönül’ün özeni ve azimkâr çabaları koleksiyonun çerçevesini belirledi.”
Katalogda üç imza var:
Turgut Saner
Şebnem Eryavuz
Hülya Bilgi
Akyaka Park AVM Kütüphanesi İstanbul Ümraniye’de hizmet verecek.
Daha önce açılan kütüphaneler:
Ankara’da Nata Vega Outlet AVM
Subayevleri Vega AVM
Eskişehir’de Vega Outlet AVM
2020 yılı sonunda AVM kütüphanesi sayısı 8 olacak. Bakanlık 25 AVM yönetimi ile görüşmelerini sürdürüyor.
Edebiyat ve sanat içerikli etkinliklere, söyleşilere, imza günlerine, müzik performanslarına ve atölye çalışmalarına da yer verilecek kütüphanenin yüzölçümü 253 metrekare, şimdilik kitap sayısı 5 bin.
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın hedefi 20 milyonun üzerinde kitap, 57’si gezici olmak üzere 1.264 kütüphane.
Müzik hayatına kendisi gibi saz üstadı babası Muharrem Ertaş sayesinde başlayan sanatçının ilk çalgısı ise annesi Döne Hanım’ın çamaşır tokacına tel takmak suretiyle yaptığı oyuncak bağlama oldu.
Ertaş, müzisyen bir babanın oğlu olması sebebiyle çok küçük yaşta bağlama ve keman çalmayı öğrendi.
Hasan Saltık, onun sanat yaşamı ve yeni kayıtlar hakkında bakın ne söylüyor:
“Neşet Ertaş’ın 2000 yılında 30 yıl aradan sonra Almanya’dan buraya açık hava konseri için gelmesini sağlamıştık. Konserde izdiham olmuştu. Neşet’in tekrar Türkiye süreci böyle başlamıştı.
İlk geldiğinde küskündü, öldü diye haberleri çıkıyordu. Konserde halkla tekrar kucaklaşmıştı.
Böylece burada tekrar üretim yapmasını sağladık. Güvensizdi çünkü daha önce albümlerin korsanı çıkıyordu, hakları verilmiyordu, telif ödenmiyordu. Tekrar güvenini kazandık. Telif gelirleriyle İzmir’deki evini aldı. Biz onun eser takibini yaptık. Neşet’in ilk orijinal kayıtları kayıptı. Hâlâ eser takibini ve çalışmalarını Kalan Müzik takip ediyor. Yıllardır eski plak şirketlerinin depolarından ve stüdyolarından topluyoruz tek tek. Yüzde 80’ini toparladık. Şimdi bu kayıtları double CD ve üç ayrı plak olarak hazırladık.
Bu kayıtların özelliği orijinal makara bantları kullanılarak hazırlanmış olması.”
Neşet Ertaş’
Atillâ Dorsay, Türk sinemasının 2010 - 2020 zaman dilimi içindeki durumunu irdeliyor. Kitabın tam adı şöyle: ‘Dünyaya Açılan Sinemamız - Ve Yeni Bir Kuşak’. Sunuş’ta kitabın serüveni ve içeriği üzerine bilgiler veriyor. ‘Son On Yıl Üstüne’ bölümündeki sayısal bilgiler şöyle:
◊ 2010’da
Toplam Film Sayısı: 252
Yerli Film Sayısı: 65
◊ 2019’da
Toplam Film Sayısı: 401
Enis Batur, ‘Yemeğe dil değdirmek’ kavramı üzerine Batı’dan Doğu’ya bir geziye çıkarıyor.
Ünlülerin bazı sözleri ile yazısını beziyor.
“Açlıkla tanışmamış bir mide basit yemekleri küçümser.”
Erasmus’tan: “Karnın kulağı olmaz”.
Dil ekseninde bir deneme.
Murathan Mungan’ın ‘Mutfaktaki Tarih’ yazısında, Refik Halit Karay’ın ‘Mutfak Zevkinin Son Günleri’ kitabını değerlendiriyor.
“Okuru bu kitabı okumaya çağırırken, ayrıca şu konuda bir uyarıda bulunma gereği duyuyorum. Karay’ın edebi dili insanda iştah uyandıran bir dildir, bir okuma iştahı...”
Bugünün ustalarının ürünlerini okumanın yanı sıra yarının ustalarını da onlardan takip edebiliriz. İşte dergilerin yeni sayılarından seçtiklerim...
VİRÜS
VİRÜS her sayı bir şairle ilgili dosya hazırlıyor. Bu sayının şairi Cahit Külebi.
‘Elinden’ başlıklı bölümde Cahit Külebi’nin elyazısıyla ‘Doğu’ şiiri yer alıyor.
İlk sayfadaki fotoğraf Çerkes Karadağ’a ait. En özgün bölüm şairin Behçet Necatigil’e gönderdiği mektuplar ve oradaki şiirler.
Takdim yazım da şöyle:
“Folkloru kullanmak bir şair için en zor sınavdır. Birden taklidin ağına düşersiniz. Başardığınızda da ondan modern bir şiir ortaya çıkar. Cahit Külebi’nin ustalığı burada kendini belli eder.”
Derginin ilk şiiri iyi şair Hilmi Yavuz’un ‘Talan ve Zaman’ı.
Derya Bengi’nin ‘70’li Yıllarda Türkiye: Sazlı Cazlı Sözlük – Şimdiki Zaman Beledir’ ve Mete Kaan Kaynar’ın hazırladığı ‘Türkiye’nin 1970’li Yılları’.
İki çalışma da birbirini tamamlıyor.
Dinlediğim uzunçaların adı:
‘Anılar: 1970’ler (Türkçe Aranjmanlar)’*
O yılları yaşayanlar bu şarkıları dinlerken eşlik edecekler, genç kuşak da o zaman neleri dinliyorlardı sorusunun karşılığını bulacak.