İzmirlilerin üzüntüsünü yaşıyorum

İzmir benim de anılarımda yer alan bir kent. Acısı yüreğime saplandı.

Halikarnas Balıkçısı ile orada tanıştım, birçok yazarla, şairle bu kentte dost oldum.

Yüreğimizdeki hasar uzun süre devam edecek.

CUMHURİYET BAYRAMI’NI SESLE KUTLADIM

CUMHURİYET BAYRAMI’nın benim için en güzel etkinliği Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nın Patara’da verdiği konserdi.

Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İletişim Başkanlığı’nın ortak projesiydi.

İki kurumu da bu isabetli proje için kutluyorum.

Çoksesli müzik Cumhuriyet döneminde yaygınlaşmıştı. Daha önce Osmanlı döneminde sarayda çoksesli icralar gerçekleştiriliyordu.

Cemi’i Can Deliorman’ın yönettiği orkestra, kutlamaya uygun bir repertuvar hazırlamıştı. Deliorman’ın verdiği bir müjdeyi de burada yazmalıyım, orkestraya 30 genç sanatçı alınmış. Devlet Çoksesli Korosu’nu da Burak Onur Erdem yönetiyordu.

A. Adnan Saygun (1907 - 1991)

Eski üslupta kantat. Solist Buğra Aydınoğlu idi.

Türk Beşleri’nden olan Saygun, Atatürk’ün isteği üzerine ilk Türk operası ‘Özsoy’u bir ayda bestelemiş. Operanın ilk icrası İran Şahı’nın ziyaretinde seslendirilmişti.

Necil Kâzım Akses (1908 - 1999)

Türk Beşleri’nden olan Akses’in Cumhuriyet’in 50. yılı için bestelediği ‘50. Yıl Marşı’ seslendirildi.

Vasıf Adıgüzel (1935 - 2006)

Adıgüzel’in ‘Çanakkale Oratoryosu’ndan alınan parçalar seslendirildi.

Çanakkale Türküsü’nü dinlerken elbette rahmetli Ruhi Su’yu andım.

Muammer Sun (1932)

Sun’un ‘Kurtuluş’ ve ‘Cumhuriyet’ filmlerinden alınan parçaları dinledik.

 BİR BEETHOVEN KİTABI

ERHAN KARAESMEN’in Beethoven’ı hem kendi ekseninde hem de müzik dünyası içinde değerlendiren bir kitabı yayımlandı.

‘Beethoven’ın Son Dönem Yapıtlarına Bütünleşimci Bir Bakış Denemesi

Uçsuz Bucaksız Bir Dünyada Gezinirken’

“Beethoven kendisi hakkında en çok biyografik metin ve deneme yazılmış bir müzik adamıydı.”

“Ses yoluyla bir düşünsel ve duyumsal derinlik yaratma ve bunu kudretli bir yaklaşımla sergileme söz konusu olduğunda bunların ortaklaşa çağrışımının Beethoven adı üzerinde yoğunlaşmasına çok rastlanır.”

Karaesmen, Beethoven’ın dehasını değerlendirirken, müzik ve sanat dünyasının başka ustalarının da sesle ilişkilerine değiniyor. Yorumcuların onu algılayış biçimleri de bilimsel bazı verilerle çözüme ulaşıyor. Eser sayısı ortaya konduğunda kısa ömrüne 622 eser sığdırmış olan Mozart’la karşılaştırıldığında Beethoven 136 eserle daha az yoğunlaştığı söylenebilir.

Yazara göre bestelerinin çeşitliliği dikkati çeker, bazı besteciler Verdi, Puccini gibi tek bir türe yoğunlaşırken Beethoven birbirine yakın zamanlarda farklı türlerde eser ortaya koymuştur.

Kitabın üzerinde durduğum bölümü ‘Son Dönem Yapıtları’ başlığını taşıyor.

En çok dinlenen eserleri senfoniler olduğundan, ‘Beethoven’ın Senfoniler Dünyası’ da iyi bir dinleyicinin yararlanacağı bir yazıdır.

Beethoven’ın yaşamına, eserlerine bilimin ışığında önemli bir yaklaşım.

* (Pan Yayınları)

*

BU hafta Türk Beşleri’ni dinlemenizi salık veririm.