Bahçeşehir Uğur Eğitim Kurumları Başkanı (BUEK) Enver Yücel’in bir hayali vardı.
O da Hakkari’de bir okul açmaktı.
Yücel; ekibiyle Hakkari Yüksekova’ya gitmiş, incelemelerde bulunmuştu.
İşte o gezi sonuç verdi.
Bahçeşehir Koleji Yüksekova Kampüsü için imzalar atıldı.
Gerçekten mutlu oldum.
Mehmet Sepil’i “Benim için futbol bitmiştir” dedirtecek ne gibi gelişmeler, olaylar olmuştur.
Ve hatta “Ben futboldan hızlı bir şekilde uzaklaşmak istiyorum” dedirten...
Türkiye’de bazı konuların fabrika ayarlarına geri dönmesi gerekir.
Futbol da o başlıklardan biridir.
Sepil gibi bir sahiplik bulmak Türkiye şartlarında kolay değildi.
Göztepe Sepil’in çocukluk hayaliydi; bu gerçekleşmiş oldu.
Aslında bu konunun temelleri milattan önce 8’inci yüzyıla kadar dayanıyor. Antik oyunlar olarak tanımlanan sportif faaliyetlerde bu yöntem kullanılmış.
Okan Renkli’ye göre günümüzde ilginin artmasının nedeni; katılımın ve rekabetin artması, yarışmalardaki sonuçların sporcular arasındaki küçük farklarla ortaya çıkması...
Asırlardır fiziki sağlamlığı ön planda tutan birçok spor branşı, son 100 yıldır yapılan bilimsel çalışmaların ortaya koyduğu verilerle işin zihinsel boyutunun öneminin de farkına varılmasını sağladı.
Okan Renkli diyor ki;
“Bilimsel verilerin daha fazla kullanılmasıyla başlayan bu süreç, sporcuların bir müsabaka ya da yarışmaya teknik, taktik ve kondisyon açısından hazırlanmasının yeterli olmadığını, bunların yanına mutlaka zihinsel antrenmanların ve psikolojik hazırlığında eklenmesi gerçeğini ortaya koydu.”
Renkli; Avustralyalı efsane yüzücü Elka Graham’ın şu sözlerini örnek gösteriyor.
Bazı nedenlerden dolayı eğitimine ara veren gençlerimiz kaldıkları yerden devam etmeliler.
Affa karşı değilim.
Devletin vatandaşıyla barışmasına da karşı değilim.
Sadece imar affı konusunda artık siyasetin bir karar vermesi gerekiyor. Ve hatta imarla ilgili affın bir daha söz konusu olmayacağının da sözünü vermeli.
Türkiye maalesef kentleşmede istediklerini yapamadı.
Pandemi nedeniyle müzik gece saat 00.00’da sona eriyordu.
Bu saat 01.00’e çekildi.
Yani yasak kalkmadı, süre uzatıldı.
Aslında ben hiçbir yasağa, kısıtlamaya katılmıyorum.
Ama bu, kuralların olmayacağı anlamına gelmez.
Uzun yıllardır yazlarımı Alaçatı’da geçiriyorum.
“2030 EXPO için adaylardan biri de Suudi Arabistan. EXPO 2030’un Riyad’da düzenlenmesi için Türkiye olarak kendilerini destekleyeceğimizi açıkladık.”
İki kez yarışmış bir ülke olarak aslında 2030 adayları arasında Türkiye’nin de olmasını çok isterdim.
Çünkü uluslararası bu deneyimler kolay kazanılmıyor.
Yarışı kaybetmiş olsak da İzmir’in kazandığı bu deneyimi bir şekilde kullanmamız gerekiyor.
Heyetler halinde bu görüşmelerin bir kısmına tanıklık ettik. Kullanılan diplomasi, ilişkiler, organizasyon sayesinde elde edile birikim kolay oluşmuyor.
Ve bir şeye daha tanıklık ediyorsunuz.
Ki çoğu bu halde devam ediyor.
Aslında BM, Aetna, Best Buy, Bank of America, Yahoo, AT&T ve Reddit gibi şirketler pandemiden de önce bunu denemeye başlamışlardı.
Evden çalışmayı kalıcı hale getiren şirketlerin bir bölümünün zaman içinde kafaları karıştı.
Şirketlerin büyük bölümü çalışanlarının sadakatinde, motivasyonunda azalma olduğunu görünce uzaktan çalışmaya son verip çalışanlarını ofise geri çağırdılar.
Tabii Kovid 19 gibi zorunlu evde olma halini başka bir yere koyuyorum.
Bu dönemde önemli gelişmeler de yaşandı.
Kapalı mekanlar dahil maske kalktıktan sonra artık Kovid-19’u gündemimizden çıkardık diyebilirim.
Zaten sokağa çıktığınızda bunu görüyorsunuz.
Yakın bir zamana kadar maske takmayanlar yadırganırken şimdi tam tersi oldu.
Örneğin ben geçen gün gittiğim bir AVM’de maske takınca sanki herkes bana bakıyormuş gibi hissettim.
Ama o kalabalığın ortasında maske takmadan da edemedim.
Galiba bir süre daha bu çelişkiyle yaşamaya devam edeceğiz.