Öğrenci affına değil imar affına karşıyım

Bazı nedenlerden dolayı eğitimine ara veren gençlerimiz kaldıkları yerden devam etmeliler.
Affa karşı değilim.
Devletin vatandaşıyla barışmasına da karşı değilim.
Sadece imar affı konusunda artık siyasetin bir karar vermesi gerekiyor. Ve hatta imarla ilgili affın bir daha söz konusu olmayacağının da sözünü vermeli.
Türkiye maalesef kentleşmede istediklerini yapamadı.
Bunu Cumhurbaşkanı Erdoğan da dile getiriyor, diğer siyasetçiler de...
Şehirlerimizi koruyamadığımız gibi yeni alanlara yaptığımız yapılar da sağlıksız oldu.
Tabii genelleme yapmıyorum. Çok iyi örnekler de var ama bunların sayısı bir hayli az...
Her zaman yazıyorum.
Yurtdışına gittiğimde kıskandığım tek şey şehirleşme, mimaridir. Ve asla bir daha aftan söz etmememiz gerekiyor.
Devlet vatandaşını affederek, barışarak görevini yaptı.
Bundan sonra en ufak yanlışı cezalandırmalıdır.
Yoksa sağlıklı, modern bir şehirleşme hayal olacak

Müzik bir
keyiftir ama
işkence oluyor

Müzik yasağı 1’e çekildi ya...
Şöyle anlaşılıyor.
“Gece 1’e kadar istediğimiz volümde çalabiliriz...”
İşte bizim tatil beldelerimizi bitiren anlayış da bu...
Müzik bir keyiftir.
Ama müzik bir işkenceye dönüşüyor.
Ne sohbet ediliyor, ne keyif alınıyor.
Oysa bu mekanlar müşteri kaçırdıklarını gözden kaçırıyor.
Ve iki ay için bütün bir yıl heba ediliyor.
Yazık...
Buna izin verilmemeli, ses ölçümleri düzenli yapılmalı.
Daha da önemlisi bu mekanlarla ilgili teknik şartnameler hazırlanmalı.
Devletten beklentimiz bu yönde...

Bodrum’da trafik
şimdiden sıkışık

Bir toplantı için Bodrum’daydım.
Sezon daha başlamadı.
Ama Bodrum için artık sezon diye bir şey söz konusu değil.
Çünkü kış nüfusu da 1 milyona yakın...
Ve mayıs başında bile ana yollar dolu, ışıklarda uzun bir süre bekliyorsunuz.
Herkes “Çevre yolu yapılmalı” diyor.
Ona uzmanlar, şehir plancıları karar versin.
Ama şunu biliyorum.
Bu altyapıyla Bodrum’un işi kolay değil.
Çünkü Bodrum bir tatil beldesinden giderek büyük bir şehir statüsüne doğru ilerliyor.

Araç çok, otopark yok

Araç sayısı da her geçen gün artıyor.
Ancak otopark sayısı bu oranda artmıyor.
Peki nasıl olacak?
Örneğin Bodrum gibi bir yerde metro filan yapmanın maliyetinin yüksek olduğunu düşünecek olursak...
Mutlaka çözüm üretmeliyiz.
Bulduğun yere arabanı park ettiğinde ya geçişi kapatıyorsun ya da trafiğin akışına engel oluyorsun.
Zaten merkeze girip çıkmak bir kaos haline geliyor.
O yüzden turizmde öne çıkan bütün tatil adreslerinde otopark konusuna üstten bir bakış lazım.
Yönetmelikler, mevzuatlar hepsi yeniden gözden geçirilmeli.

Pandemi sonrası
kaldığımız yerden

Maske yasakları kalktığından beri herkesin çok daha rahat hareket ettiğini görüyorum.
Ben de öyle...
Herkes sarılıyor, kucaklaşıyor.
Özlemişiz, normal...
Ama pandemi sonrası bu öpüşmelerin, kucaklaşmaların biraz biteceğini düşünüyordum.
Yanılmışım...
Salgın döneminde grip vakaları epey azalmıştı.
Gribin de en az Kovid-19 kadar tehlikeli bir hastalık olduğunu unutmayalım.
Ve bir süre daha böyle selamlaşmayı bırakalım diyorum.

Anket sonuçları

Bu ara çok sık anket sonuçları yayınlanıyor.
Oysa çok iyi biliyorum ki; seçim startı verilmeden doğru sonuçlara ulaşmak kolay olmuyor.
Bir de son yıllarda yapılan anketlerde sağlıklı sonuçlar çıkmadı.
Anketlere karşı da bir önyargı oluşmuş durumda.
Bence anket şirketleri de kendi özeleştirilerini yapmalılar.