Ben pandeminin bitmekte olduğunu bu gemilerden de anlıyorum.
İki yıl boyunca dünya kapanınca, turizme de büyük darbe vurulmuş oldu.
Hatırlayın yakın bir geçmişe kadar İzmir’e sadece 1 milyondan fazla kruvaziyerle turist geliyordu.
O dönemde de tartışmalar yaşanıyordu.
Çünkü gelen turistler şehirde kalmadan; birkaç saat geçirip bir başka limana gidiyorlardı.
Ancak şunu unutmayalım.
Gemilerle gelen turistlerin bir kısmı beğendikleri o şehre bir daha geliyorlar.
Etrafıma bakıyorum; herkes eski günlere dönmüş durumda...
Gerçekten de sıkıldık, hayatımıza uzun süre mola verdik, birçok şeyi erteledik, sevdiklerimizi bile göremedik, sevdiğimiz işleri tam anlamıyla yapamadık.
Her gece korona verilerini sıkı sıkı takip eden biri olarak, bir süredir benim bile dikkatimi başka şeylerin çektiğini fark ediyorum.
Bu arada ölümler azalmış olsa da, her gün 20’nin üzerinde kişi hala hayatını kaybediyor.
Kafamı kurcalayan birkaç şey var aslında...
Onlardan biri Çin’deki gelişmeler, özellikle de Şangay’daki kapanmalar...
Ama İzmirliler olarak müthiş bir mücadele verdik ve deneyim kazandık.
Eğer kazınmış olsaydık; adres belliydi. İnciraltı’nda yapacaktık.
Kaç kez yazdım.
O günün hedefleri ve stratejileri doğruydu; EXPO için düşünülen projeler de bu bölge için lazımdı.
Bazıları yapıldı, bazıları tozlu raflarda bekliyor, belki sıra gelirse bir gün akla gelir.
Ama şu İnciraltı meselesini bizim artık çözmemiz gerekir.
Burada 1 metrekare değil; 1 santim yerim olmadığı için rahatlıkla yazıyorum.
Biotrend Enerji’den Bergama’da yaptığı İzmir Büyükşehir Bergama Entegre Katı Atık Yönetim Tesisi’nin açılışında...
Doğan ailesini yakından tanırım.
Son yıllarda mobilya, inşaatın dışında enerjide de önemli yatırımlara imza attılar.
Özellikle evsel, çöpten çıkan tonlarca atığın enerjiye dönüşmesine odaklandılar.
Birçok kentin bu sorununun çözümünde onlar var.
Hem ekonomiye büyük katkı, hem de giderek kendini hissettiren iklim değişiklikleri için alternatiflerden biri...
FIBA Erkekler Avrupa Kupası’nda adını finale yazdırdı.
Geriye iki maç kaldı. Bahçeşehir’in Türkiye’ye kupayı getireceğine inanıyorum.
Bahçeşehir Kolejleri’nin kurucusu Enver Yücel ile arada buluşup sohbet ediyoruz.
65 ilde 143 kampüsü olan büyük bir organizasyon artık Bahçeşehir; yıl sonuna kadar 6 okul daha gelecek.
Yücel’in bir hayali vardı; o da Yüksekova’ya bir okul açmaktı.
Geçenlerde Enver bey oradaydı, ilk temeller atıldı, bu hayal de gerçeğe dönüşüyor.
Abramovich’in Göztepe’yi satın aldığı haberi hızla yayıldı.
Kulüp de bir süre sessiz kalıca ve açıklama gecikince haber Türkiye’nin gündemine oturdu.
Sonra Göztepe Başkan Vekili Talat Papatya, “Abramoviçh’in Göztepe’yi alacağını biz de medyadan okuyoruz. Alakası yok” açıklamasına rağmen hala konu tartışılmaya devam ediyor.
Çünkü bir süre önce Mehmet Sepil Göztepe’nin başkanlığını bırakmış ve kulübü devredeceği konuşuluyordu.
Her zaman söylüyorum.
Göztepe ve Karşıyaka gibi tarihi kulüplerin marka değeri bugünkünün kat ve kat üzerindedir.
Bu haberden sonra biraz içimiz rahatladı.
Çünkü bu binanın İzmir’in hafızasında önemli bir yeri var.
Atatürk’ü, İsmet İnönü’yü, Tevfik Rüştü Bey’i ağırlayan 130 yıllık bir yapıdan söz ediyoruz.
Gazeteci olarak ben de buraya defalarca girip çıktım.
Ve paylaşılan son fotoğraflar herkes gibi beni de çok üzmüştü.
Valilik eski Vali Konağı’nın Anıtlar Yüksek Kurulu’nun tarafından tescillendiği de belirtirken “Mülkiyeti hazine, tahsisi ise İzmir Katip Çelebi Üniversitesi’nde olan yapının yeniden kullanılması için hazırlanan tadilat projesinde son aşamaya gelinmiştir. Yapı, restorasyon çalışmaları yapılarak kullanıma hazır hale getirilecektir” açıklamasını yaptı.
Ekonomiyi, siyaseti, hayatı hep konuşurduk ama bir konuyu daha hep gündemde tutardık.
Atatürk’ü, Çanakkale savaşını ve Binbaşı Ali Faik Bey’i...
Ali Faik Bey asker bir babanın oğluydu. Balkan Savaşları’na katıldıktan sonra vatan savunması için Çanakkale’de görev almıştı. Kardeşi Teğmen Fevzi Efendi 25 Nisan’da, kendisi de 30 Nisan’da şehit olmuştu. Şehit olduğunda üzerinde günlüğü vardı. O günlük üzerinden alındı ve Avustralya’ya götürüldü. Erdal Kabatepe yıllar sonra bu hazin hikayeyi kaleme aldı ve bir kitap çıkardı.
Ağlayarak okuduğum bu kitabı sizler için yazmıştım.