Dün de Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, konutlardaki kira artış oranına ilişkin olarak yüzde 25’in üzerinde zam yapılamayacağını söyledi. Ve ekledi; “Tahliye davaları artmış olabilir. Ev sahibi, kirayı artıramadığı için tahliye yoluna başvurmuş olabilir. Tahliye davası da 1 yılda bitmiyor.”
Ev fiyatlarında da, kira artışlarında büyük artışlar var kabul ediyorum.
Sadece Türkiye’de değil, bütün dünyada benzer yakınmalar duyuyor ve okuyorum.
Ama bu konuyu yasalarla, yönetmeliklerle çözmek çok kolay değil.
Çünkü mağdur olan sadece kiracılar değil; ev sahiplerini de düşünmek gerekir.
Türkiye’de gayrimenkul bir yatırım aracı eğer kalıcı bir çözüm bulmak istiyorsak asıl bu bakış açısını değiştirmemiz gerekir.
Protestolar Nahel adlı 17 yaşındaki bir çocuğun Fransız polisi tarafından vurulmasının ardından patlak verdi.
Fransız hükümeti ve siyasetçilerin açıklamalarını okuyorum.
Sosyal medyayı suçluyorlar; protestoların artmasında ve olayların büyümesindeki etkisini tartışıyorlar.
Fransa sosyal medya şirketlerini bir kez daha inceleme altında aldı. TikTok, Snapchat ve diğer platformları isyanları alevlendirmekle itham ediyorlar.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da bu tartışmalara katıldı ve sosyal medyanın bu teşvikte önemli bir rol oynadığını söyledi, hassas davranılması gerektiğini, herkesin sorumluluk ruhu taşıyarak hareket etmesini beklediğini söyledi.
Bütün bu tartışmaların tam ortasında Elon Musk, Tweetter’da yeni kurallar getirdi.
Sosyal medyaya bakış ve yeni kuralları son gelişmelere göre yeniden değerlendirmek gerekir.
Paris bir başkenttir; herşeyin merkezidir ama tam anlamıyla Fransa’yı yansıtmaz.
Marsilya Fransa’nın bir özetidir.
Kozmopolittir; sadece Fransızlar değil, Fransa’da yaşayan yabancıların da en fazla rağbet gösterdiği şehirlerden biridir.
O yüzden renklidir, farklıdır.
Ben de Marsilya’yı severim.
Marseille dizisi işte o Fransa’yı anlatıyor.
Yakın coğrafyadan kalkıp gelen ve Marsilya’dan buluşan ve birlikte yaşayan Fransızların hayatlarını anlatıyor.
Ve gerçekten başta Antalya olmak üzere Bodrum, Çeşme, Marmaris gibi marka olmuş yerlerimiz var.
Bodrum’un yükselişini herkes görüyor. Burası giderek Akdeniz’in en önemli turizm adresi haline geliyor.
Turizm 12 aya yayılmış durumda ve Bodrum’da yaşayanların sayısı her geçen gün artıyor.
Üstelik çok da yabancı var.
Dünya jet sosyetesinin de Bodrum’da gittiği önemli oteller artık var.
Çeşme de öyle...
Kitap aslında İzmir’in tarihine gastronomik bir yolculuk olduğu gibi bir dönemin de sosyolojik fotoğrafını çekiyordu.
İzmir’de doğup yaşayan 1875 doğumlu Marguerite Pagy ve kızı 1910 doğumlu Wanda Arcas hayatı boyunca yaptığı yemeklerin tariflerini not etmişlerdi.
Kitap hem o tarifleri anlatıyordu, hem de o dönemin yaşam alışkanlıklarını ortaya koyuyordu.
Arkas Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Bernard Arkas ve halası Aurette Arcas bu tarifleri yıllarca büyük bir titizlikle korumuştu.
Gastronomi uzmanı Sırma Güven bu tarifleri öyküsel bir kurguyla kaleme aldı. Kitapta dönemin yazılarından, Arkas aile üyelerinin ve İzmirli Levanten ailelerin söyleşilerinden de yararlanıldı.
“Anneden Kızına” da 1875-1993 yılları arasında İzmir’in kozmopolit yaşam tarihi, kültürü ve gastronomisi var.
Şampiyonlar Ligi finali İstanbul’daydı ve bizim için önemli bir tanıtım fırsatı oldu.
İzmir’in adaylığıyla EXPO’yu iki kere denedik, olmadı. Ama bunda ısrarcı olmalıydık.
Çünkü İzmir birçok BİE üyesinin aklına kazınmıştı. Kente gelip ziyaret etmişler ve tanımışlardı.
2030 doğru bir tarih olabilirdi ama bu fırsatı kaçırdık.
Fransız medyasını tararken EXPO için Paris’te yapılan sunumları okudum.
Suudi Arabistan son dönemde birçok konuda atakta... Sporda önemli yıldızları ligine almaya başladı. Suudi takımlarının UEFA listelerine alınması konusunda da lobi yapılıyor.
Hem iktidar, hem de muhalefet için bu şart...
Yoğun bir seçim kampanyasından ve alınan sonuçlardan sonra şimdi etekteki taşlar dökülüyor.
Cumhur İttifakı rahat ve önünde uygulayacağı bir planı var.
Ama Millet İttifakı için aynı şey geçerli değil.
İYİ Parti Kurultay’ını yaptı; Meral Akşener yeniden genel başkan seçildi ama tartışmalar da bitmedi.
Akşener özeleştiri yaptı ama sert eleştiriler de getirdi.
Dedi ki;
MÜYORBİR Başkanı Burhan Şeşen, Turizm Bakanı Mehmet Ersoy’un konu hakkında kendilerini bilgilendirdiğini söyledi.
Aslında yasaklar pandemi döneminde geldi.
Salgının seyri yaz aylarında düşünce, hükümet kapalı mekanlarla ilgili bir kısıtlamaya gitti.
Müziğin kapanma saatini de gece 12.00 olarak belirledi.
Bütün dünyada benzer uygulamalar yapıldı ve şimdi de yasaklar gevşetiliyor, tamamen kaldırılıyor.
Yasaklara ben de karşıyım.