Sosyal medyanın özgürlük sınavı

FRANSA’da yaşanan gerginliği hepimiz izliyoruz.

Haberin Devamı

Protestolar Nahel adlı 17 yaşındaki bir çocuğun Fransız polisi tarafından vurulmasının ardından patlak verdi.
Fransız hükümeti ve siyasetçilerin açıklamalarını okuyorum.
Sosyal medyayı suçluyorlar; protestoların artmasında ve olayların büyümesindeki etkisini tartışıyorlar.
Fransa sosyal medya şirketlerini bir kez daha inceleme altında aldı. TikTok, Snapchat ve diğer platformları isyanları alevlendirmekle itham ediyorlar.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da bu tartışmalara katıldı ve sosyal medyanın bu teşvikte önemli bir rol oynadığını söyledi, hassas davranılması gerektiğini, herkesin sorumluluk ruhu taşıyarak hareket etmesini beklediğini söyledi.
Bütün bu tartışmaların tam ortasında Elon Musk, Tweetter’da yeni kurallar getirdi.
Sosyal medyaya bakış ve yeni kuralları son gelişmelere göre yeniden değerlendirmek gerekir.
Ben sosyal medyayı hem izleyen, hem de kullanan biriyim.
Ama her fırsatta yazıyorum.
Dijital dünya bazen hiç beklenmedik sonuçlar getirebilecek olaylara neden olabilir.
Her gün yazı yazan biri olarak linç edilmeyi, ağır eleştiriler almayı baştan kabullenmiş biriyim.
Ama bazen eleştiri tonu öylesine artıyor ki; insanın sabrını zorluyor.
Şimdi Fransa sosyal ağları suç işlemek için kullananlarla ilgili yeni yaptırımları konuşuyor.
Bence hepimiz konuşmalıyız.
Macron’un ayaklanmaya katkıda bulunmakla suçladığı sosyal medya platformlarından biri olan Snapchat’in sözcüsü Rachel Racusen, denetimleri artırdıklarını ve Fransız hükümetiyle birlikte çalıştıklarını ve sıfır tolerans göstereceklerini söyledi.
Facebook ve Instagram’ın sahibi olan Meta ve TikTok ise sessiz...
İfade özgürlüğü nerede başlar, nerede kısıtlanır; elbette ince bir çizgi...
Şimdi Avrupa bu ince çizginin detaylarını konuşuyor.
Bizlerin de konuşması gerekir.

 

Haberin Devamı

Yemek bizde mi ucuz
yoksa Avrupa’da mı?

SOSYAL medya bayram boyunca yemek faturalarıyla doluydu.
Bazılarına ben de baktım tabii...
Ve altındaki yorumları da okudum.
Bazıları şaşkınlıklarını gizleyememiş; yazmış da yazmış.
Bazıları da “Bunları yayınlayacağına gitme” demiş.
Bazıları da “Ben evimden çıkmıyorum memnunum” gibi yorumlar yapmış.
Kısa bir süre önce yurtdışındaydım.
Güncel rakamları biliyorum.
Ortalama bir yemekle Türkiye’yi kıyasladığımda aradaki farkı çok net görüyorum.
Evet...
Türkiye’de restoran fiyatları Avrupa’ya göre pahalı.
İşletme sahipleriyle konuştuğumda bir sürü neden sıralıyorlar.
Kiradan personel yüküne, lojistikten enerji maliyetlerine kadar birçok kalemden bahsediyorlar.
Dinleyince hak veriyorum tabii...
Ama bu gerçeği değiştirmiyor.
Türkiye’de yemek artık Avrupa’dan pahalı...
Kim ne derse desin tartışmaya hazırım.

 

Haberin Devamı

Israrcıyım sokaklar
vatandaşlar içindir

“SOKAKLAR Vale’lerin değil vatandaşındır” diye yazdım, çok sayıda mesaj geldi.
Sadece yazlık bölgelerde değil artık hayatımızın tam ortasında bu mesele...
Vale hizmetini almak isteyen olabilir.
Ama istemeyenler için de bir zorlama olmaz, kabul edilemez.
Örneğin Alaçatı’da 20 yıldır arabamı park ettiğim yere artık koyamıyorum.
Neden?
Çünkü Vale var.
Arkadaş sen dün yoktun ama ben 20 yıldır buradayım.
Ya da yemeğe gittiğim bir yerde...
İlla da arabamı Vale’ye vermek zorunda mıyım?
Bazı yerlerde öyle...
Dünyanın her yerinde benzer hizmetler verilir ama dediğim gibi isteyene, talep edene...
Onun dışında bazı kurallar vardır.
Örneğin o bölgenin sakinleri için yerler bellidir.
Ya da alternatif park alanları gösterilir.
Bizde böyle değil.

Haberin Devamı


ABD konut endeksi düştü
bu bize nasıl yansır?

BAZEN emlak ilanlarına girip bakıyorum. Pandemi öncesiyle bugün arasında inanılmaz farklar var.
Bazı bölgelerde birkaç katı değil; 10 katı fiyatlara rastlıyorum.
Ne kadar gerçekçi, bir balon var mı yok mu uzmanlar elbette bilir.
Ama Türkiye’de emlak fiyatlarının çok arttığını herkes kabul ediyor.
Aslında bütün dünyada bir artış var.
Pandemiyle birlikte beklentiler ve talepler de değişti; sonucunda gayrimenkul rakamlarında ciddi artışlar yaşandı.
Genellikle ABD konut endeksi belirleyici oluyor.
ABD’de son 10 yıldır fiyatlar artıyor.
İlk defa son çeyrekte bir yavaşlama ve en sonunda düşüşlar başladı.
Konut fiyatları yıllık bazda Seattle’da yüzde 12.4, San Francisco’da yüzde 11.1, Las Vegas’ta yüzde 6.6 ve Phoenix’te yüzde 6.1 düşmüş.
Peki biz Türkiye’deyiz; ABD’deki emlak fiyatlarının düşüyor olması bizi niye ilgilendirsin?
Ama öyle olmuyor.
Bütün dünya bu endeksleri takip ediyor ve ona göre hareket ediyor.
Türkiye gibi gayrimenkulün yatırım aracı olarak görüldüğü bir ülke bu endekslerden etkileniyor.
Sonuç olarak...
Uzmanlar diyor ki...
“Türkiye’de rakamlar belki düşmez ama uzun bir süre yatay kalabilir.”

Yazarın Tüm Yazıları