Önce İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Uykularım kaçıyor diyebileceğim kadar karanlık bir tablo var. Çok vahim gidiyoruz. Bu kaygı sadece kasım ayında yağmur yağmaması sebebiyle olmuyor. Çok ciddi bir şekilde İzmir kuraklığa gidiyor. Kendi kendimizin ayağına sıktık. Biz son derece yanlış üretim süreçlerinin içine girmişiz. Hiç olmaması gereken ürün desenleriyle on yıllarıdır haşır neşir olmuşuz. Bir an önce bu bakış açısını değiştirmemiz lazım. Havza bazında çok daha sağlıklı üretim desenleri oluşturmamız ve ürün tercihinde bulunmamız lazım” dedi.
Haklıydı...
Çünkü sorun sadece ilkbahar ve sonbaharlarda daha az yağan yağmurlar değildi.
Sadece Türkiye de değil; bütün dünya küresel ısınmayı hızlandırmak için elinden geleni yapmıştı.
En baştan söyleyeyim.
Türkiye’nin yeri Avrupa’dır ve bu süreci kesintisiz devam ettirmelidir.
Ben Avrupa’nın Türkiye’ye ihtiyacı olduğunu düşünüyorum.
Ve fasılları uzatarak Türkiye’ye büyük haksızlık yaptığına inanıyorum.
Dilerim zirveden hepimizi umutlandıran yorumlar gelir.
Bazen süreçler tıkandığında izlediğim kurumlar var. Bunların bazıları Avrupa’da, bazıları da Türkiye’de...
DHL Express’te Grup Satış Müdürlüğü, Monster Worldwide’da Güney Avrupa Gelişmekte Olan Pazarlardan Sorumlu Satış Direktörlüğü, Avansas.com’da Satış Direktörlüğü yaptı. Hürriyet Emlak’ta Yönetim Kurulu Üyeliği’nden ayrıldıktan sonra Türkiye için önemli bir girişime imza attı.
Uygulamanın ismi Musixen...
Bugün bu müzik platformundan size bahsetmek istiyorum.
6 aylık yazılım geliştirme süreci sonrası 2020 yılının mayıs ayında hayata geçti. Herkes bu fikrin pandemi döneminde çıktığını zannediyor. Oysa fikir müzik ve sahne sanatları endüstrisinin dijitalleşme ihtiyaçlarının henüz tam olarak karşılanmamış olmasından ortaya çıktı.
Artık tüketilen içeriğin interaktif ve mekanla zamanın bağımsız olması bir seçenek değil; şart kabul ediliyor.
Çağrı Bozay; giderek daha fazla ilgi çeken Musixen uygulaması için şunları söylüyor;
En çok da köşe yazılarını...
Saint Joseph’te orta ikinci sınıftaydım. Kararımı erken vermiştim, gazeteci olacaktım.
Babamın işten dönüşünü bekler; yemeğe oturduğumuzda hepimiz o günün özetini yapardık.
Bu bizim bir geleneğimizdi.
Hiç unutmuyorum bir gece konu gazetecilikten, gazetelerden açıldı ve ben de bu fikrimi ortaya attım.
“Ben kararımı verdim, gazeteci olmak istiyorum” dedim.
Babamın ağzından çıkan o cümleyi hiç unutmadım.
Dubai Amerikan Üniversitesi ve akademik araştırma kuruluşu AMPS tarafından düzenlenen “Hızlı Şehirler, Duyarlı Yapılar” konulu toplantıda İzmir’in de konuşulması hoşuma gitti.
Salgın döneminde ön plana çıkan Halkın Bakkalı üzerinden yürütülen dayanışma kampanyası, askıda fatura ve maskematik gibi teknoloji tabanlı uygulamalar katılımcılara anlatıldı.
Ben Türkiye’nin birçok konuda iyi şeyler yaptığını düşünüyorum.
Ama kentleşmeye gelince sınıfta kaldığımızı söyleyebilirim.
Şehircilik açısından çok şey yapmamız gerektiğini biliyoruz.
O yüzden akıllı dokunuşları önemsiyorum.
Dün İngiltere, koronavirüse karşı geliştirilen ve yüzde 95 etkinlik gösteren Pfizer BioNTech aşısının kullanımını resmi olarak onayladı.
Yakında Moderna, AstraZeneca Oxford ve Rusya’nın aşısı Sputnik V’den de iyi haberler geleceğini düşünüyorum.
Çin aşısıyla ilgili epey spekülasyon yapılıyor.
Ama dikkatinizi çekerek Çin gibi nüfusu fazla bir ülkede virüs kontrol altına alınmış durumda.
Bundan en önemli etken de aşı...
O yüzden Çin aşısına karşı da ön yargılı olmamak lazım.
Bir de aşmamız gereken gerçekler var.
Türkiye’de ölüm sayısı 188’lere ulaştı, hasta sayısı 7 binleri geçti, vaka sayısı ise 30 binleri…
Amerika Birleşik Devletleri’ndeki rakamlar ise bir dönüm noktasında olunduğunun habercisi...
Her hafta bir milyondan fazla yeni koronavirüs vakası yaşanıyor.
Avrupa’da da durum farklı değil.
Gerçi kasım ayını iyi değerlendiren ülkeler oldu.
Ama arada kaybettiğimiz yakın dostlarımız da oldu. Ve onların hiçbir kalıcı hastalıkları da yoktu.
O yüzden bu virüsle ilgili herkesin farklı yorumları var.
Hangi vücutta nasıl bir tepki vereceğini bilmediğimiz için çok dikkatli olmamız gereken bir süreçteyiz.
Şu yorumu aklınızdan hiç çıkarmayın.
Korkutmayayım ama gerçek de maalesef böyle...
Yorumu yapan; Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi ve Ankara Şehir Hastanesi Yoğun Bakım Uzmanı Doç. Dr. Sema Turan...