Paylaş
En baştan söyleyeyim.
Türkiye’nin yeri Avrupa’dır ve bu süreci kesintisiz devam ettirmelidir.
Ben Avrupa’nın Türkiye’ye ihtiyacı olduğunu düşünüyorum.
Ve fasılları uzatarak Türkiye’ye büyük haksızlık yaptığına inanıyorum.
Dilerim zirveden hepimizi umutlandıran yorumlar gelir.
Bazen süreçler tıkandığında izlediğim kurumlar var. Bunların bazıları Avrupa’da, bazıları da Türkiye’de...
Onlardan biri de Alman-Türk Ticaret ve Sanayi Odası...
Avrupa Birliği’nin en güçlü ülkesi Almanya ve bizim Almanya’yla olan ilişkilerimiz her zaman çok farklıdır.
O yüzden Türkiye’ye güvenip yatırım yapan Alman şirketlerinin görüşlerini yakından takip ederim.
Derneğin sonbahar anketin ilginç sonuçlar var.
Koronavirüs pandemisinin ekonomik etkilerinin belirginleşeceği öngörülüyor.
Şirketlerin yüzde 57’si Türkiye’deki konjonktürel değişimin orta vadede kötü olacağı değerlendirmesini yapıyor. Şirketlerin yüzde 17’si konjonktürde bir iyileşme beklentisi içerisinde.
Ancak şirketler kendi ticari durumları ve gelecekleri hakkında ilkbaharda olduğundan daha iyimserler. Şu andaki ticari durum ankete katılanların yüzde 45’i tarafından iyi olarak nitelendiriliyor. Sadece yüzde 13’ü tarafından daha kötü olarak nitelendiriliyor. Ayrıca şirketlerin yüzde 38’i gelecek 12 ayda işlerinin olumlu yönde gelişeceğini bekliyor, sadece yüzde 17’si kötüye gidiş öngörüyor. Şirketlerin istihdam planları da ilkbahara göre daha iyimser...
Pandemi kimsenin beklemediği bir küresel olaydı.
Türkiye dünyadan bağımsız değil.
Ama gerçek olan en kötüsünün geride kaldığı yönünde...
Ve daha önemlisi Türkiye’de iş yapan Alman şirketleri Türkiye’nin geleceğine güveniyor.
Avrupalı liderler bu anketlere de baksınlar.
Türkiye’yle iş yapan şirketlerinin yöneticilerini de dinlesinler...
Yeni yatırımlar pandemiye bağlı
ALMAN-Türk Ticaret ve Sanayi Odası pandeminin seyahat kısıtlamalarını (yüzde 84), fuarların iptal edilmesi (yüzde 53) gibi olumsuz etkilerinin ekonomik gelişmeleri uluslararası boyutta engellediğini düşünüyor. O yüzden ankete katılan üyeler bu yatırım ikliminin düzelmesini sabırsızlıkla beklediklerini söylüyor. Şirketlerin yüzde 61’i yeni yatırımları ya iptal etmiş ya da ertelemişler.
Şirketler daha fazla dijitalleşmeye (yüzde 69) ve maliyet optimizasyonlarına (yüzde 56) güveniyor. Özellikle “dijital dönüşüm” konusu kriz nedeniyle büyük ölçüde şirketlerin ilgi odağına yerleşmiş durumda. Türk Lirası’nın değer kaybetmeye devam etmesi de orta vadede muhtemelen en büyük risk olarak görülüyor.
Ama inanıyorum yatırım iştahı aşı haberleriyle birlikte artacaktır.
Çünkü sorun lokal değil küresel...
Ve Türkiye krizlerden her zaman daha hızlı çıkmayı başarmış bir ülkedir.
Türkiye’ye güveniyoruz
ALMAN-Türk Ticaret ve Sanayi Odası’nın Başkanı Dr. Markus C. Slevogt firmaların ticari öngörülerinin olumluya döndüğünü söylüyor.
Ve bakın neler diyor;
“Özellikle makro ekonomik faktörler ekonomik ve ticari gelişmeleri engelliyor. Ek devlet teşvikleri ve bu duruma yönelik teşvik imkânlarının gözden geçirilmesini arzu ediyoruz. Şirketler pandemi nedeniyle yeni oluşan iş alanlarını da araştırmalılar. Almanya ve Türkiye’nin iyi ilişkilerini her zaman destekliyoruz.”
Ankette dikkatimi çekenler
* Üye şirketlerin çalışan sayısına göre yüzde 20.5’i mikro ölçekli şirketler, yüzde 32.1’i küçük ölçekli şirketler, yüzde 21.8’i orta ölçekli şirketler ve yüzde 25.6’sı büyük ölçekli şirketler...
* Bir şirket ortalama 528 çalışanı istihdam ediyor.
* Çalışanların yüzde 76’sı imalatta görev yapıyor.
* Çalışanların yüzde 24’ü yönetici görevinde.
* AHK üyesi şirketler Türkiye’de yaklaşık olarak 500 bin kişiye istihdam sağlıyor.
* Şirketlerin yüzde 11’i yatırım harcamalarını artırmak istiyor, bu sayı ilkbahardakinin iki katından fazla. Yüzde 43’ü daha az yatırım düşünüyor, bu sayı ilkbahara göre fazla bir değişiklik göstermiyor.
* Şirketlerin yüzde 77’si TL’nin değer kaybını en büyük risk olarak görüyor.
* Pazardaki talep eskisinden daha fazla; bu değer ilkbaharda yüzde 50’ydi.
* Şirketlerin yüzde 31’i 2021 yılı içerisinde bir toparlanma beklerken, dünyada bu oran yüzde 36. Yüzde 44 ancak 2022 yılı içerisinde bir toparlanma beklerken, dünyada bu oran yüzde 38.
Yüzde 23 toparlanmanın daha uzun süreceğini tahmin ediyor, dünyada ise bu oran yüzde 19 düzeyinde.
Türkiye’nin yeri Avrupa’dır
ŞUNU net görüyoruz.
Avrupa liderleri zirvede ne konuşursa konuşsun, ne sonuç alırsa alsın anketler, Türkiye’ye yatırım yapanlar ve plan yapanlar ülkenin geleceğine güveniyor.
Sorunlar elbette var, Türkiye’nin eksikleri de çok...
Ama benzer problemler her ülke için geçerli.
Her zaman söylüyor ve yazıyorum.
Türkiye’nin yeri Avrupa’dır.
Avrupa için de Türkiye vazgeçilmez bir ülkedir.
Ne olursa olsun bu gerçek değişmeyecektir.
Paylaş