18 Temmuz’da yayınlanan “Karayolu toplu taşıma hizmetlerinde engelliler için erişilebilirliğin sağlanması” ve 21 Temmuz’da yayınlanan “Engelliler için ücretsiz seyahat hakkı” başlıklı yazılarımla ilgili çeşitli mesajlar aldım sevgili okurlarımdan. Hemen hepsi de, söz konusu düzenlemelerin işlerliklerinin olmadığını ifade ediyordu. Bugün, bu satırlarda, bu mesajlardan birini sizlerle de paylaşmak istiyorum.
Mesajını e-posta ile gönderen Abidin Aydın, şöyle yazmış:
“ 04.03.2014 tarih ve 28931 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürülüğe giren "Ücretsiz veya İndirimli Seyahat Kartları Yönetmeliği”ne atıf yaparak yazdığınız yazıyı ilgi ile okudum. Bu hassas konuda yazı yazdığınız için de size ayrıca teşekkür ederim.
Kocaeli’nde oturan,65 yaş üstü bir emekli bir vatandaşım. Kocaeli sınırları içinde hizmet veren hiçbir özel halk otobüsünde bu kanun işlememekte ve yolcu para vermediği sürece araçtan indirilmektedir.Gerek Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Dairesine, gerekse Valiliğe şifahi yaptığım müracaatlardan da bir netice çıkmadı. Halk otobüsü şoförleri, “devlet benim ortağım mı ki bana yaptırım uygulayıp bana ücretsiz yolcu taşıtacak” gibi zırva cevaplar vermektedir. Kanunda ceza olarak, 50 bilet parası kesmek çok az bir yaptırım. Kanuna uymayan aracın en az bir ay trafikten men edilmesi gerekir ki, araç sahipleri ve şoförler çekinerek bu yönetmeliği uygulasınlar.
Aynı uygulama Sakarya Büyükşehir Belediyesi hudutları içersinde de geçmemektedir.”
Bir varmış, bir yokmuş… Üç çocuklu çok güzel bir aile varmış… Bu güzel ailenin üç küçük kız çocuğu tepeden tırnağa giydirilirmiş bayramlarda… Yeni giysilere sahip olabildikleri tek zamanlarmış bayramlar. Elbiselerini odalarının kapısına asar, ayakkabılarını ise koyunlarına alıp yatarlarmış bayram arifesinde.
O bayram sabahı da, biri 7 yaşında, biri 5 yaşında, biri 2 yaşında üç küçük kız büyük bir heyecanla uyanmışlar. Kız Enstitüsü’nde kendileri için dikilen fırfırları elbiseleri ilk defa giyecekleri için içleri içlerine sığmıyormuş. Anneleriyle birlikte kapıya dizilmiş, babalarının bayram namazından dönmesini beklemeye başlamışlar. O sabah hepsi, Baba gelir gelmez elini öpmüşler. Sakız beyazı mendiller içinde günün ilk harçlığını almışlar. Babaları Merkez Bankası’nda çalıştığından, el değmemiş gıcır gıcır banknotlar koyarmış o güzel mendillerin arasına. Günün tek heyecanlı kısmı bu değilmiş elbette… Kahvaltıdan sonra iki mahalle ötede oturan anneanne ile dedeye gidilmiş, elleri öpülmüş, dantellerle süslü ipek mendiller arasına gizlenmiş harçlıklar alınmış, anneannelerinin akşamdan hazır ettiği bayram yemeğinin üstüne yine anneannelerinin meşhur bayram tatlısı yenmiş…
Ertesi gün trene binip başka bir şehirde yaşayan babaanne ve dedeleriyle bayramlaşmak üzere yola koyulmuşlar. Onların evine vardıklarında, hepsi birden kucağına atlamışlar beyaz sakallı din âlimi dedelerinin. Yine almışlar bayram harçlıklarını… Ama bu sefer babaannelerinin el emeği oyalı daneler arasında… Sonra üst kattaki amcalarına çıkmışlar. Amcalarının iki çocuğu varmış o zamanlar, bir kız, bir de oğlan… Hasretle kucaklaşmışlar birbirleriyle. Birbirlerini çok seven iki erkek kardeşin çocukları amcalarının verdikleri harçlıkları almışlar bu kez de…
“İslâm’ın özü güzel ahlâk, ahlâkın özü bilgi, bilginin özü akıldır.” demiş, Hünkâr Hacı Bektaş Veli. Evet, İslâm Dini’nin özü güzel ahlâk ve fazilete dayanır. Kişinin İslâm'a bağlılığının derecesi, inanç ve ameli yanında ahlâkını güzelleştirmek için harcadığı çaba ve gösterdiği sabırla ölçülebilir.
Bir gün Hazreti Muhammed’e sormuşlar; “Müminlerin en faziletlisi hangisidir?” diye.
“Ahlâken en güzel olanlarıdır.” sözleri ile yanıtlamış Sevgili Peygamberimiz bu soruyu. Peygamberimiz ahlâka o kadar önem verirmiş ki; ahlâkı güzel olmayanın konuştuğu zaman yalan söyleyenin, söz verdiği zaman sözünde durmayanın, emanete hıyanet edenin -diğer dini görevlerini eksiksiz yerine getirmiş olsa bile- olgun mü’min olamayacağını söylermiş.
Ne yazık ki, son yıllarda ahlâk anlayışımız değişti. Hırsızlık yapmayı, kul hakkı yemeyi, haksız kazanç sağlamayı, yalan söylemeyi kabullenebilen bir toplum haline geldik. Rüşvet, yolsuzluk ve haksız kazanç ile zenginleşmek hoş görülür oldu. Ahlâki değerler yerini maddî değerlere terk etti.
Engelli ve yaşlılara ücretsiz seyahat hakkını düzenleyen yönetmelik geçtiğimiz Mart ayında yayımlanarak yürürlüğe girdi. Ücretsiz seyahat hakkından engelli kimlik kartı olan engelliler mevcut kartlarıyla, yaşlılar ise nüfus cüzdanları ile sadece yaşadıkları şehirde değil farklı şehirlerde de yararlanabiliyorlar.
12 Temmuz 2013 tarihinde 4736 sayılı Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Ürettikleri Mal ve Hizmet Tarifeleri ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunda yapılan değişiklikle;
- Engel oranı %40’ın üzerinde olan engelli bireyler ile ağır engelli bireylerin birlikte yolculuk ettikleri en fazla bir refakatçilerine;
1) Demiryolları ve denizyollarının şehiriçi ve şehirlerarası hatlarından
2) Belediyelere, belediyeler tarafından kurulan şirketlere, birlik, müessese ve işletmelere veya belediyeler tarafından yetki verilen özel şahıs ya da şirketlere ait şehiriçi toplu taşıma hizmetlerinden ücretsiz olarak
- 65 yaşın üstündeki vatandaşlara;
1) Demiryolları ve denizyollarının şehiriçi hatlarından
Engellilerin toplumsal yaşama katılabilmeleri için yardıma ihtiyaç duymadan ve güvenle kullanabilecekleri toplu taşıma araçları ve hizmetlerinin sağlanması gerektiği dikkate alınarak, 2014 yılı başında 5378 sayılı Engelliler Hakkında Kanun’da bazı yeni düzenlemeler yapıldı.
Engellilerin toplumsal yaşama katılımı için temel gereklilik, elbette ki, erişilebilir ulaşım. Engelli bireyler, yardıma ihtiyaç duymadan ve güvenle kullanabilecekleri ulaşım araçları bulunmadığında; sağlık, eğitim, rehabilitasyon hizmetleri sağlansa da bunlara erişememekte, istihdam edilse de işe gidip gelemediği için çalışamamakta, sportif ve kültürel faaliyetlere katılamamakta, sonuç olarak toplumsal yaşamdan dışlanmaktalar.
19.02.2014 tarihli düzenleme ile;
- Engelliler Kanunu’nda yer almayan şehirlerarası ulaşım araçlarının 2018’e kadar erişilebilir hale getirilmesi zorunluluğu getirildi.
- 5378 sayılı Engelliler Hakkında Kanun’da toplu taşıma araçlarının engellilerin erişimine uygunluğunun sağlanması için tanınan süre 07.07.2018 tarihine kadar ötelendi.
Ancak:
Kadıköy Belediyesi 5 yıllık stratejik plan hazırlıklarını halkın katılıma açtı. Düzenlenen çalıştaylarla her kesimden yurttaşın görüş ve önerilerini alan Belediye, Kadıköy’ün geleceğini Kadıköylüler’le birlikte planlıyor.
Sivil Toplum Kuruluşlarından katılımcılar, inanç grupları, sendikalar, işçi ve işveren örgütleri ve sanatçıların yanı sıra Kadıköy’ün geleceğine dair sözü olan herkesin katılımına açık olan çalıştaylar, Kadıköy Belediyesi’nin katılımcı yerel yönetim anlayışının en önemli göstergelerinden biri bence. Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu yerel yönetimde başarının etkin biçimde hayata geçirilmesinin, ancak, katılımcı yönetim anlayışı ile sağlanabileceğine inanıyor. “Katılımcılık, şeffaflık ve hesap verebilirliği esas alan bir anlayışla hazırlanacak Stratejik Plan”, Kadıköy’de yaratılacak yeni ve örnek bir yönetim modelinin ilk adımlardan biri olacak.
Kadıköy’ün beş yılının planlanacağı Stratejik Plan Çalıştayları’nın ilki, 18-35 yaş arası gençlerin katılımıyla, 6 Temmuz Pazar günü gerçekleştirildi. Kadıköy’ün genç ve sorgulayan gençlik potansiyelini yönetime katmak, yerel yönetimlerin gençleşmesini sağlamak ve Kadıköy’ün geleceği kucaklamasını sağlayacak yaratıcı projeler hazırlamak amacı ile düzenlenen Stratejik Plan Gençlik Çalıştayı tüm kesimlerin gençlerini bir araya getirdi. Hafta sonunu Kadıköy için ayıran ve Kadıköy için kafa yoran gençler, Kadıköy’ün geleceğini genç gözüyle tasarlamaya çalıştılar.
Beş yıllık stratejik plana katkı sağlamak amacıyla düzenlenen “Engelsiz Kadıköy Paylaşım Günleri” toplantıları 10-11 Temmuz tarihlerinde gerçekleştirildi. Kadıköy Belediyesi, Kadıköylü engelli bireyler ve engelli yakınlarını, ilgili tüm sivil toplum kurum ve kuruluşlarını engellilere yönelik gerçekleştirilecek olan çalışmalarda katılımcı bir yönetimle geleceği tasarlamak ve yol haritası oluşturmak üzere bu toplantılara katılmaya davet etti. İlk gün, "Fiziksel ve Mimari Erişilebilirlik”, “Sosyal Erişilebilirlik” ve “Toplumsal Bütünleşme" başlıkları tartışmaya açıldı. Benim de katılımcıları arasında bulunduğum bu toplantıda izleyiciler özellikle erişim konusundaki sıkıntıları dile getirdiler. İkinci gün ise ilgili Sivil Toplum Kuruluşları’nın proje sunumları paylaşıldı ve potansiyel işbirlikleri geliştirmek için yeni yaklaşımlar planlandı.
Kadıköy’ün Beş Yıllık Stratejik Plan’ı, 12-13 Temmuz tarihlerinde, tüm Kadıköylüler’in katılımına açık olan Çalıştay’da tartışılmaya devam edildi. Çalıştaylar’dan çıkan sonuçlar, düzenlenecek yeni toplantılarla Kadıköylüler’e iletilecek.
Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu, “ortak akıl” yaratmayı amaçlayan katılımlı bir planlama yöntemi olan Stratejik Plan Çalıştayları’nın Kadıköy’ün bilgi birikiminin ve yaratıcılığının kent yönetimine daha güçlü bir biçimde katılmasını sağlayacağına inanıyor. Ortak vizyon, misyon, amaç, hedef ve stratejilerle oluşturulacak bir Gelişme Planı’nın bizleri “Aklımızdaki Kadıköy”e daha çabuk ulaştıracağını düşünüyor.
Umuyorum ve inanıyorum ki, Aklımdaki Engelsiz Kadıköy çok uzaklarda değil…
Engellerimizi hissettirmeyecek, engelsiz bir yaşam dileği ile...
Bundan bir süre önce Abdullah Atakul adlı okurumdan “kampanyamıza sizde destek verir misiniz?” sözleriyle başlayan bir e-posta aldım. Abdullah Bey, mesajında;
“Ben görme engelli bir vatandaşım. Yeni düzenlenecek engelli maaşlarında bizler mağdur oluyoruz. Üyesi olduğum engelliler.gen.tr platformundan aşağıda alıntılanan mail geldi. Bu maili Face’den ve Twitter’den yaymamızı istediler. Ben de elimden geldiği kadar yaymaya çalıştım. Sizlerin de engellilerin sorunlarını dile getirdiğinizi duyduk ve biliyoruz. Sizden ricamız bu kampanyaya gazetenizde yer verip anlatmanızdır.”diyor. Engelliler.gen.tr platformu’nun okuyucumun sözünü ettiği maili ise, özetle, şöyle:
“ 25/3/2014 tarihinde yürürlüğe giren 2022 engelli maaşı yönetmeliğindeki değişikliğe göre bundan böyle evde bakım ödemeleri 2022 maaşı başvurularında “kişi başı gelire dahil” edilecek. Bu şu anlama geliyor. Halihazırda 2022 maaşı alan yüzbinlerce engelli yönetmeliğin uygulama tarihi olan 2015 yılından sonra artık maaş alamayacak. Bu haksızlığa dur demek adına kampanya başlatmaya karar verdik. Sizden ricamız bir dakikanızı ayırarak gerekli yerlere e-mail göndermeniz, konuyu sosyal medyada paylaşmanızdır. Change.orgda da imza kampanyası başlatılmış durumda. Kampanyasının linki:
http://www.change.org/tr/kampanyalar/okan-turan-maaşımıza-dokunmayın?recruiter=91712434&utm_campaign=signature_receipt&utm_medium=email&utm_source=share_petition”
Kurucu ve üyelerinin çoğunluğu görme engellilerden oluşan Engelsiz Erişim Derneği, geçen yıl, engelsiz ATM isteği ile bir kampanya başlattı. Kampanyanın muhatabı Ziraat Bankası Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi Hüseyin Aydın idi. Yedi bin yedi yüz kırk altı imza ile kapanan bu kampanya, ne yazık ki hiçbir sonuç getirmedi. Ziraat Bankası 7.746 imzalı dilekçeye yanıt bile vermedi…
Engelliler de, engellerine rağmen, herkes gibi her gün günlük hayatın bir parçası olan pek çok işlerini halletmek zorundalar. Banka işlemleri ve bankamatiklerden para çekmek bu işlemlerden sadece biri. Ancak aynı zamanda yalnız başına yapılabilmesi gereken en önemli işlerden de biri. Bana sorarsanız, bu konu görme engelliler açısından daha da büyük bir önem taşımakta. Nedenini soracak olursanız, bedensel engelliler kendilerine yardım eden kişiyi işlem sırasında yapılanları görerek takip etme olanağına sahipler. Görme engellilerin ise para çekme konusunda yardım almaları durumunda kandırılma olasılıkları var.
Bazen ayrıntıymış gibi gözüken küçük değişimler engellilerin yaşamında büyük farklar yaratabiliyor. Görme engelliler sosyal hayattaki küçük düzenlemelerle engellenmişliklerinden kurtulabiliyor ve yaşantılarını herkes kadar engelsiz sürdürebiliyorlar.
Kuruluşundan bu yana eğitim-öğretim, araştırma-geliştirme alanlarındaki çalışmalarının yanı sıra; toplumsal dönüşüme hizmet etmek amacıyla, toplumun çeşitli kesimlerini bir araya getiren ve topluma önemli faydalar sağlayan projelere öncülük eden Sabancı Üniversitesi geçen yıl “Engelsiz Türkiye İçin: Yolun Neresindeyiz?” başlıklı bir rapor yayımladı. Bu raporun “Bilgi ve Hizmete Erişim” bölümünde ele alınan konulardan biri de “bankalar”.