Alper Beyaz

9 kere maşallah!..

23 Ekim 2016
Söze nasıl başlayacağımı bilemedim.

Evet, bugün ev ve işyerlerinizde basit bir ihmal nedeniyle veya ciddi bir yaralanmadan dolayı yanık tedavisine ihtiyaç duyabilirsiniz. Tıpkı Burdur’da Halk Eğitim Merkezi (HEM) Müdürü 48 yaşındaki Y.A.’nın ihtiyacı olduğu gibi!.. O müdür üzerine döktüğü benzinle yaşamına son vermek istedi. Merak etmeyin; çevredeki vatandaşların müdahale etmesiyle müdür ağır yanıkla kurtarıldı.

**

Kurtarıldı ama o müdür tedavi için İzmir’e gönderildi. İşte burada işin en can alan kısmı ise bölgemizde o müdürü tedavi edebilecek tam teşekküllü sadece bir hastanenin olmasıydı. O da Antalya’da hizmet veren Eğitim Araştırma Hastanesi... Peki sizce kaç yatağı var? Sıkı durun sadece 9 yatak... Hal böyle olunca, o müdür 10’uncu sıradan mecburen İzmir’e gönderildi.

**

Şimdi şu soruyu Sayın Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ’a soruyorum:

Akdeniz gibi bir bölgede neden sadece 9 yataklı bir yanık tedavi ünitesi olur? Neden sayısı artırılmaz?

Yoksa bu üniteye ‘Sürekli ihtiyaç mı olmuyor!..’

**

Yazının Devamını Oku

Yarın Antalya bugün Alanya

21 Ekim 2016
Çok oluyoruz... Çok...

Önce Antalyaspor, sonra da Alanyaspor. Büyük keyif ve gurur. Ne de olsa iki kardeş takım. Antalyaspor Süper Lig’e biraz sıkıntı başlasa da çok yakında yenilenen kadro ve teknik direktör Rıza Çalımbay ile bu sorunların üzerinden gelmesi gerekir.

**

Gelmeliyiz de! Unutmayalım ki; süperiz; süper... 

**

Taraftarıyla, futbolcusuyla, teknik kadrosuyla ve hatta alt yapısıyla Süper Lig’in en güzellerini taşıyoruz; diyebilirim. Biri kırmızı beyaz, diğeri yeşil turuncu... Hani, haksız da değilim. Gönül işi bu tam olarak. Her iki kulübün yöneticilerinin büyük hedefleri var. Taraftarımızın da büyük desteği şart elbette. 

**

Yarın Antalyaspor, İstanbul’da Beşiktaş karşısında oynarken, Aytemiz Alanyaspor bugün sahasında Bursaspor’u ağırlıyor. Hani namı diğer adıyla timsahları konuk ediyoruz... Bu maçın en önemli özelliği Alanyaspor ve Bursaspor’un ilk kez karşı karşıya gelmesi. Lige biraz hızlı giriş yapsa da Bursaspor’un sahamızdan puan alması bir anlamda mucizelere bağlı diye düşünüyorum. Gerçi bu futbol; kesin konuşmamak derken; rakip takımın eksikleri işimizi daha da kolaylaştıracağa benziyor. Şöyle ki, yeşil beyazlı takımın kaptanı Pabla Martin Batalla kasığındaki sakatlık nedeniyle kadroda dahil edilmedi. Sercan Yıldırım, Tomas Necid ve Sane ise formsuz olduğu için yine kadroda yok. Yani Bursa takımı 6 eksikle geliyor. Eğer iki takımın teknik direktörlerini karşılaştırırsak, Hamza Hamzaoğlu’nun Hüseyin Kalpar’a üstünlüğü var. Hamzaoğlu, iki kez rakip olduğu Kalpar karşısında bir galibiyet, bir beraberlik alabildi ve hiç yenilmedi.Bugün Alanyaspor’u yarın da Antalyaspor’u destekleme zamanı. Yani kenetlenme vakti, birlik ve beraberliğimizi göstermek için iki kardeş takımın taraftarları haydi tribüne...Fenerbahçe beraberliğinden sonra 6 eksik oyuncuyla Alanya’ya gelen Bursaspor’dan puan almak hiç de zor olmasa gerek. Antalyaspor’un da geçmişte İstanbul’dan zaferlerle döndüğünü unutmayalım. Neden bir daha olmasın?Haydi Alanya, haydi Antalya!..

Yazının Devamını Oku

Bu güvensizlik neden?

20 Ekim 2016
NEYDİ o? Kaç dakika kaldı? Hakem düdüğü çal artık!..

Aslında çözüm yeri yeşil sahalar değil mi?

Eee ne oldu peki?

Taraftarıyla başlayan bir güvensizlik aldı gidiyor; Antalyaspor’da!..

Her 90 dakikanın sonunda tribünden yönetim istifa ve tepkilerle futbolcuları linç yapmaya devam edeceksek; nerede bizim Antalya ve spor aşkımız!..

Taraftar bilmiyor mu? Bu takımda eski yönetim ile yer yerinden oynadı; bir kulüp başkanı gitti; ortada milyonların üzerinde bir borç yükü olduğu dilden dile dolaşıyor. İddia edilen borçla takımın ‘Süper Lig’de kalması bile gerçekten alkışı hak etmiyor mu? Tüm bunlara rağmen yenilenen yüzüyle genç, dinamik ve takım adına projeler üreten bir başkan ile kan değişimi yaşanmadı mı? Peki; şimdi kimse sormaz mı sizlere; Çaykur Rize maçındaki tepki neyin arayışı?..

Sorunumuz sadece alınacak 3 puan ise ‘evet’ hepimizin istediği elbette ki bundan başka bir şey değil... Ama gel gelelim; işin rengi çözüm aradığımız yeşil sahada hep birden kırmızı rengine dönüyor...

**

Her kim bu takımın altını oymaya çalışıyorsa ister taraftar ister yönetici; Antalya’ya zarar veriyorsunuz; işte...

Yazının Devamını Oku

Kutusunu açtıran çiftçi bin pişman!

16 Ekim 2016
Ah benim çiftçim, ah benim köylüm... Bir arıların ısırmadığı kalmıştı seni. O da oldu!..

 

Sen serada, tarlada üretmek için çabala dur; ne olacak ki zaten toptancı halinde toprağında yetiştirdiklerin öyle kıymetleniyor ki!.. Kuruş, kuruş değerin var işte o kadar. Bu da yetmezmiş gibi bir de ‘Bambus’ adıyla bilinen arıların saldırısına uğradın. Bir yarışma programı vardı ya; hatırlayanlar bilir. Yarışmada devam etmek istemeyen katılımcılara kutu açtırılırdı. Kutudan ne çıkarsa veya kazandığına razı olunurdu!... İşte çiftçimiz de tam bu durumda. Paketin üzerindeki tohuma bakıyor. Evet, bu istediğim domates-salatalık diyor. Sonra mı toprakla bulaşan domates-salatalık ne tuhaf ki paket üzerindeki gibi olmuyor. Çiftçi şaşkın; kafası ellerinin arasında varıyor toptancı haline... Onu bekleyen komisyonculara “Ver elini; al topraktakilerini diyor...” Ehh artık darısı bir dahaki ekime diyerek tekrar sürüyor toprağını... Yani onun anlamdıramadığı bir aldatmaca içinde çiftçim... Sonra mı? Daha hızlı ürün elde etmek ve aşılanmış ürünlerle daha kalitelisi için cam/plastik sera kuruyor. Evet; serasına bu kez yine paketle aldığı domates tohumlarını ekiyor o kadar....Sonrası bu domates için özel firmalardan temin edilen ‘Bambus’ arılarını alıyor. Kutularla alınan bu arılar eğer miskin çıkmazsa çiftçim gibi çalışkan olursa ürün de kaliteli oluyor. Yoksa mı? İşte Demre’deki gibi oluyor çiftçimin hali...
**

Yani kutulardan çıkan arılar tembelmiş... Çiftçi bu arıları iade etmek isteyince firmalar da almıyor zaten. Neden mi? Çünkü hepsi özel firmalar da ondan. Yani çiftçim özel firmaların kıskacı altında eziliyor, gübresinden tohumuna ve ilacına kadar; bir anlamda sömürülüyor... Yaşadıklarına direnç gösteremeyen çiftçi en son çareyi Kaymakamlıkta buluyor. Demre Kaymakamı Murat Uz, Gıda Tarım ve Hayvancılık İlçe Müdürü Hüseyin Şahin, Ziraat Odası Başkanı Musa Sarıca, ziraat mühendisleri ve ilaç bayileriyle buluşan çiftçiler, açılan kutulardaki arılardan menmun olmadıkları için acil çözüm istediklerini iletiyor. Çiftçiler bambus arısı üreten 6 firmaya adeta mahkum edilmiş ve bunlardan 5’i hiçbir şekilde iade kabul etmiyor. Neden mi kutu açılınca arılar, tembel mi çalışkan mı olduğu anlaşılıyormuş da ondan?.. Çözüm arayan çiftçiye açıklama yapan Kaymakam Sayın Murat Uz’un teklifine nasıl bakmalı bilemedim açıkçası; “Tüketici Hakem Heyeti’ne gidin diyordu. Orada çözüm arayalım.”Ehh çiftçim ne diyelim ki sana hayat bir yarışma sen de yarışmadaki gibi kutunu açtırdın. Üstelik seni bu kez de kutulardan çıkan arılar ısırdı...Biri de çıkıp bu çiftçilerin neden özel sektöre mahkum edildiklerini sorgulamıyor; öyle ya zaten ziraat odaları var; Gıda Tarım ve Hayvancılık İlçe müdürlükleri var!..

Ehh hasadın bol olsun çiftçim...

****

Yazının Devamını Oku

Senin 12 metrelik otobüsün var mı?

8 Ekim 2016
Antalya’da Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel’in talimatıyla kentiçi ulaşımı sağlayan 7 metrelik minibüsler, 12 metrelik büyük otobüslere dönüştürülecek.

 İyi güzel de, kentiçinde 12 metrelik iki otobüsü bir durağa nasıl sığdıracağız; o çok geniş olduğu söylenen kentiçindeki yollarımızda bu otobüslerin yan yana gittiğini bir düşünsenize veya durakta beklediğini... Rahatlaması beklenen trafik resmen felç olmaz mı?Yok, önemli değil; kaldırımları yıkar bu kez de otobüslere göre durak yaparız; derseniz sorun kısa vadeli biter zaten... Peki apartmanları yıkıp yolları genişletebilir miyiz?Ehh, kaldırımı yıkan elbette binaları da yıkar değil mi? Nasıl olsa her şey Antalya için...

**

Yıllar önce dönemin Belediye Başkanı Sayın Menderes Türel tarafından yenilenen o minibüslerin alınmasına tepki gösterip, şikayet eden o günün iki midibüs sahibi bugünün bir minibüs ortakları nerede şimdi? Büyük mü küçük mü; sorgulamak değil amacım. Yeter ki kent için doğru olan olsun. Eğer büyük otobüs diyerek sadece kaybedilen imajı kurtarmaya çalışırsak; varın dediğiniz gibi büyük olsun...Madem karar verildi; umarım bu araçlar mazotlu değil; çevreci yani elektrikli olur. Eski Belediye Başkanı Mustafa Akaydın döneminde belli bir istikamette denenen ama sonuçlarında ne olduğu bilinmeyen elektrikli otobüslerimiz tercih edilir umarım.Böylece, yaz aylarında otobüslerde soluduğumuz patates, balık kızartması kokusu gelecek yıllarda kentimizde olmaz.   

 

 

Bir kadın bir konferans o konuşmadaki şifreler 

ANTALYA’da İmece Kadın Dayanışma Derneği tarafından ‘Ev Kadınları Ne İstiyor?’ konulu konferansta konuşan bir kadının çığlığına kayıtsız kalmak mümkün değildi ve kalamadım da...

- 31 yıl kamuda çalıştıktan sonra emekli olduğunu söylüyordu. 

Yazının Devamını Oku

Bu kentin şehir plancıları nerede?

2 Ekim 2016
Bugün pazar değil mi?

 Antalya’da esnaf kapılarını kapatmış ve piknik halinde... Ben milyonlar harcanmış ‘Topçam’da diyeyim; siz 3 milyon ziyaretçi barajını aşmış EXPO’da gezinti halinde deyin!..

İlginç ama sizi Antalya’nın merkezindeki bir bulvara götürmek isterim. Neresi mi? Aspendos Bulvarı... Sağımdaki solumdaki birçok işletmenin tek tek boşaltıldığını görüyorum.

Önce satılık ilanı asmışlar, satılmayınca da kiralık ilanı kaplamış camlarını. Kiralayamayınca ilanlar da sökülmüş, üstelik camlarında bant izleriyle!..

Öyle ki; yola cüzdanını atsan yarın gidip düşürdüğün yerden alırsın... İşte o kadar ıssızlaşan bir bulvar!..

Huzur gelmiş adeta... Ne güzel değil mi? Nedir bendeki bu şikayet hali bir türlü anlamıyorum? Üstelik esnafa gelen müşterilerin araç park sorunu da kalmadı bu bulvarda...

Neden olsun ki; zaten kapalıyız!..

Gündüz böyle sessiz gece de bir o kadar karanlık...

‘İyi ki tramvay yaptılar’

Yazının Devamını Oku

‘Her şey dahil’ olduk birden!..

25 Eylül 2016
Ehh yıllarca bekledik!..Dün bugünü bekle; yarın da geleceği bekle...

Yani hep bir bekleme halindeydik!.. Bizleri kim tuttu, neden tuttu bir bilen de yok!..

Böyle işte...

Kısaca tutulduk!..

**

Antalya’ya bu tutulma hali Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Menderes Türel’in kente kazandırmak istediği rüya projelerle bir nebze de olsa iyi geldi... Hani Başkan Türel’in hep söylediği gibi ‘iyi gelecek’... Ehh; iyi de geliyor...

Şimdilerde, hep daha iyisini kurguladık ve beklentimiz hep üst düzeyde oldu...

Hem teknolojik gelişmelerde, hem altyapıda, hem de ihracat rakamlarında...

Yani beklentimiz yüksek; telaşımız da büyük... Sabırsızlığımız da ondan!..

Yazının Devamını Oku

Bugün milat olsun!

18 Eylül 2016
Yasaya ve yasağa rağmen...

Her zaman, her yerde, hiç şüphesiz, tüm kuralları her nedense itinayla çiğnemeyi çok seviyoruz. Yasak, dedikçe içsel bir dürtüyle yaptığımız tek şey hemen o kuralı ihlal etmek oluyor.  

Bir de denetimde biraz zafiyet görürsek kim tutar ki bizi!..

Nasıl mı? 

Araçlarımızda torpido gözündeki ruhsatsız silahtan... Koltuğun altındaki bıçak, balta ve beyzbol sopasına...

Trafikte gürültü teröründen, modifiye diyerek asfaltı ağlatanlara...

Bir kişilik motosiklete 5 kişi binerek, göstermelik sadece sürücüde kask ile yola çıkarak...

Konyaaltı’ndaki seyir terasından renkli renkli paraşütlerle uçuşlara izin vermekle...

Apartmanlardaki asansörlere denetimde ‘Kırmızı’ (çalıştırılması çok tehlikeli) etiketi yapıştırılmasına rağmen bina yöneticisinin izniyle kullanılmasına...

Yazının Devamını Oku