Bugün milat olsun!

Her zaman, her yerde, hiç şüphesiz, tüm kuralları her nedense itinayla çiğnemeyi çok seviyoruz. Yasak, dedikçe içsel bir dürtüyle yaptığımız tek şey hemen o kuralı ihlal etmek oluyor.  

Bir de denetimde biraz zafiyet görürsek kim tutar ki bizi!..

Nasıl mı? 

Araçlarımızda torpido gözündeki ruhsatsız silahtan... Koltuğun altındaki bıçak, balta ve beyzbol sopasına...

Trafikte gürültü teröründen, modifiye diyerek asfaltı ağlatanlara...

Bir kişilik motosiklete 5 kişi binerek, göstermelik sadece sürücüde kask ile yola çıkarak...

Konyaaltı’ndaki seyir terasından renkli renkli paraşütlerle uçuşlara izin vermekle...

Apartmanlardaki asansörlere denetimde ‘Kırmızı’ (çalıştırılması çok tehlikeli) etiketi yapıştırılmasına rağmen bina yöneticisinin izniyle kullanılmasına...

Traktörlerin/römorklerin üzerinde karayolunda yolculuk edip takla attığında ya da tekerleğinin altında kalarak...

Düğün/sünnet/askerlik gibi törenlerde silah kullanıp kendi sevincimizi başkasının acısına katık yaptığımızda...

Denizde/piknikte ve diğer eğlencelerde çevreyi kirleterek terk ederek...

Kurban Bayramı’nın ardından kurbanlığın bazı uzuvlarının çevreye saçılmasını sağlayacak kadar önemsemeyerek... Kurban etinin kasap dışında herkes tarafından parçalanması ve daha sonra da etin kıyma edilmesine kadar... (Düşünsenize, cep telefonu satışı yapan bir işletmede/ mahalle arasındaki bakkalda bile kurban eti kıyma olarak çekiliyor...)

Lisanslı ürün satan alışveriş merkezlerini çakma ürün satanlar ‘ekmeğimizle oynuyorlar’ diyerek protesto ederek...

**

Hani böyleyiz işte... İster kabul edin isterseniz de etmeyin...

Sakın bu ifademi bir kabulleniş olarak görmeyin tam tersi bir serzeniş.  Çözüm için bir adım... Yetkili makamlara duyarlılık adına bir çağrı...

Gelin daha duyarlı olarak çözüm adımları atalım... ‘Toplum nereye gidiyor?’ diyerek dışarıdan bir göz olarak bakmayıp, öncelikle kendi hanemizden başlayalım.

Hadi bugün hepimiz için milat olsun...

  ***

Sayın başkanlar bu kaldırım kimin?

Bu fotoğrafta Kepez İlçe Emniyet Müdürlüğü yakınındaki eski Sanayi Sitesi’nden...

Bu karede gördüğünüz yolu ikiye bölen kaldırım kim için yapıldı? Yoksa o bölgede yiyecek sektöründe hizmet veren işletmeler için belediye tarafından özel mi yaptırıldı?

Özellikle akşam ve öğle yemek saatlerinde masa-sandalyeleriyle yayaların kullanmasına izin vermeyecek boyutta genişleyen bu işletmelerin sahibi kim acaba?

Öyle ya; bu işletme bu kadar rahat kaldırımın üzerine yayılıyorsa bir açıklaması olması gerekiyor!..

Yoksa bir büyüğü belediyelerde mi çalışıyor ne dersiniz? 

 ***

Boyadıkça güzelleştik

Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal’ı tebrik ediyorum.

Antalya’da başlattığı binaların dış cephesinin ‘Akdeniz’in Renkleri’ne boyama işlemi kentin estetiğine müthiş bir dokunuş oldu.

Ancak boyanan bazı binaların oldukça eski olduğu gerçeğini bu boyama kapatmıyor. Bir anlamda eski binalar için çatlakları kapatma işlemi diyebiliriz...

Unutmadan ‘Kentsel Dönüşümü’ diye birşey var!..

Öyle de sayın başkan, binaları beyaz-mavi renkleriyle boyayınca ortaya alt katlarındaki işletmelerin tabela kirliliği daha çok çıkmadı mı?

Size bir teklifim var; gelin şimdi İstanbul’da Beyoğlu Belediyesi’nin işletmelere uyguladığı tabela projesini Antalya’da da uygulayalım.

İşte o zaman ‘bu kentin mobilyası’ denilen tabelalar da yenilenmiş olur.

Tabi bu çağrım sadece Sayın Uysal’a değil, tüm belediye başkanlarına.