İki yerde ayakta alkışladım.
Ama temenni mahiyetinde mırıldanmaktan da kendimi alamadım.
Şöyle dedi:
“Bölücü değil birleştirici olmalıyız. İhtilafları değil ittifakları, husumeti değil muhabbeti güçlendirmeliyiz.Yaşanan çatışmalardan, çekişmelerden, düşmanlıklardan zarar gören sadece Müslümanlardır, İslam ülkeleridir.Dostları çoğaltmak, düşmanları azaltmak zorundayız...”
Görünür sebep, terörle mücadele atmosferi ve şehitlerin hatırasına saygı.
Fakat bu tek başına ikna edici değil.
‘Düğün dernek yapılabiliyor, açılış törenleri yapılabiliyor ama 23 Nisan resepsiyonuna gelince mi hassasiyetimiz tutuyor’ sorusu havada çünkü.
Vur patlasın çal oynasın dağıtmak, şehit cenazelerine karşı duyarsızlaşmak, ölüm karşısında vurdumduymazlaşmak başka şey.
Neymiş, Bahçeli her şeye hayır demiş...
Neymiş, iktidar şansını elinin tersiyle itmiş...
Neymiş, MHP’nin Meclis’teki koltuk sayısını 80’den 40’a düşürmüş...
Neymiş, MHP iktidarın koltuk değneği yapılmış...
Neymiş, MHP’de yönetim değişirse iktidar yakınmış...
Ağızda şeker gibi ezilerek söylenesi, tatlı tatlı ‘Yok daha neler’ dedirtesi, hayretle yüz kere, bin kere tekrar edilesi bir dizi ‘neymiş’ sıraladı böyle.
“Çelebi, böyle olur bizde konser dediğin” mısrasından türetilmiş kalıpların kısa bir dökümünü veriyordu.
Eğlenceli bir çeşitlemeydi. Yarım yamalak hatırladığım şöyle şeyler...
Çelebi, böyle olur bizde mektep dediğin.
Çelebi, böyle olur bizde sevda dediğin.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Toner’in Putin’e cevabını okuduğumda iyice kanaat getirdim, bilmiyorlar atışmayı.
***
Putin, Panama Belgeleri’nin bir Amerikan komplosu olduğunu yayıyor.
“Hedef benim” diyor, sızıntıların kendisini devirmeyi amaçladığını iddia ediyor.
Kendi sızdırdıkları ‘top secret’ damgalı belgeler hakkında “ABD’nin mahremiyetine saldırı” diyen olmuştur.
Ama “Obama’ya saldırı” diyen, “Amaç diz çöktürüp bölmek” diyen Amerikalı çıkmış mıydı, ben hatırlamıyorum.
Başkan’ın WikiLeaks sızıntılarını kişisel aldığına, ‘Hedef benim’ dediğine dair bir açıklama da duymadım.
Afişe olan offshore hesaplar Moskova’ya da uzanınca Kremlin Sözcüsü, “Asıl hedef Putin” demiş ve seçim yaklaşırken Putin’i yıpratarak Rusya’yı istikrarsızlaştırmayı amaçlayan bir komplodan söz etmişti.
Aslında suçluysa tutuklu yargılanmaz, çünkü suçlu olduğu söylenebiliyorsa yargılama tamamlanmış demektir.
Zaten hakkında hüküm verilmiştir ve tutuklu değil artık mahkûm koğuşuna konması gerekir.
Yok eğer yargılanıyorsa henüz suçlu olup olmadığı kesinleşmemiştir. Yargılama devam ediyordur.
Ve ancak kaçma ya da delil karartma şüphesinin varlığı gibi hallerde, zorunlu bir tedbir olarak tutuklu yargılanması tartışılabilir.
Ülkenin cumhurbaşkanına ‘katil’ demek, ‘hırsız’ demek bir eleştiri değildir.
Erdoğan ve ailesine galiz küfür ve hakaretler yağdırmak, Allah’ın her günü tehditler savurmak basın özgürlüğüne dahil değildir.
Tehdide, küfür ve hakarete başvuran Obama’nın ülkesinde de bedelini ödüyor, Merkel’in ülkesinde de bedelini ödüyor.
Bunda mutabıkız.