Paylaş
Kendi sızdırdıkları ‘top secret’ damgalı belgeler hakkında “ABD’nin mahremiyetine saldırı” diyen olmuştur.
Ama “Obama’ya saldırı” diyen, “Amaç diz çöktürüp bölmek” diyen Amerikalı çıkmış mıydı, ben hatırlamıyorum.
Başkan’ın WikiLeaks sızıntılarını kişisel aldığına, ‘Hedef benim’ dediğine dair bir açıklama da duymadım.
Afişe olan offshore hesaplar Moskova’ya da uzanınca Kremlin Sözcüsü, “Asıl hedef Putin” demiş ve seçim yaklaşırken Putin’i yıpratarak Rusya’yı istikrarsızlaştırmayı amaçlayan bir komplodan söz etmişti.
Ha bir de karanlık ilişkileri ortalığa saçan gazetecilerin “gazeteci değil ajan” olduğuna hükmetmişti. Yaptıkları da gerçeklerin ortaya çıkmasına hizmet etmek değil, Rusya’ya operasyon çekmekti.
‘Bu martavalı dünyada yiyen var mıdır’ diyenlerdenseniz, haberler kötü.
Bu savunmanın Putin’i içeride, Rus seçmenin gözünde kurtarabileceği ama dışarıda sökmeyeceği söyleniyordu ya...
Dışarıda da çalışıyor.
WikiLeaks, kendisi gibi gizli evrak sızdırıp kirli çamaşır teşhir eden meslektaşlarını ha babam iğneliyor baksanıza.
Belgelerin ayıklanarak yayınlanmasını ayıplıyor, karalamak amacıyla Putin’e odaklanıldığı şayiasını bilinçli ve sistemli olarak yayıyor.
Twitter hesabında ilgili mesajların altına yazılan yorumlara bakılırsa, takipçileri arasında karşılık da buluyor.
Oysa teşhir edilen kaçak göçek servet sahipleri Putin’in yakınlarından ibaret değil.
Yine de sızdıranların ABD tarafından paraya boğulduğu ve motivasyonlarının Putin’i yıkmak olduğu söylentisi para ediyor.
Kimlerin huzuru kaçmadı, kimlerin dümeni bozulmadı ki?
İzlanda başbakanı Gunnlaugsson koltuğundan oldu.
İngiltere Başbakanı Cameron zora girdi.
Malezya ve Pakistan başbakanlarına titreme geldi.
Çin Devlet Başkanı Xi para ilişkileri içerde duyulmasın diye haberini yasakladı.
Alman bankaları sarsıntı geçiriyor, FIFA çalkalanıyor, Fransa Le Pen’in patlayan zulasını konuşuyor.
Obama, ABD’de kazandıkları deli paraları Panama’da saklayarak fahiş vergilerden kaçınan uyanık kodamanları enseliyor.
Almanya ve Fransa’dan Amerika’ya, birçok yerde offshore hesapları şeffaflaştıracak düzenlemelere gidilmesi tartışılıyor.
Paravan şirketlerde başkalarının üstüne yapılan gizli dünyalığın izi nasıl sürülebilir, tedbirlere kafa yoruluyor.
Fakat Putin dışında kimse “Hedef benim” diye üste çıkmayı denemiyor.
Skandala adı karışan hiç kimsenin aklına da ‘Benim günahım neydi, senin yüzünden yandım’ diye pişkinliğe vurmak gelmiyor.
Neye inanacağız?
Panama Belgeleri, Putin’i yıkmak ve Rusya’yı dize getirmek için tezgâhlanmış ABD yapımı bir kumpas mı?
Yoksa ister aklamak ister vergiden kaçırmak için tutulmuş olsun, offshore kasaları gümleterek kaçağın önüne mi geçmek, sistemdeki delikleri mi tıkamak?
Kaparozculara, dünyanın kaçak para için artık güvenli bir yer olmadığı mesajını mı vermek?
Anaforculara, anaforladıkları serveti teslim edecekleri emin elleri artık Panama’da bile bulamayacaklarını göstermek mi?
Kara para trafiğiyle mücadele etmek mi, kaparoz denilen haksız kazançları afiyetle yedirmemek mi, hesabı verilemeyecek parayı çalıp çırpanın yanına kâr bırakmamak mı?
Kanaatim oluştu.
Paranoya satıyor arkadaş, ‘komploya uğradım’ propagandası hem de iyi satıyor.
Aksi olsa, 11 küsur milyon gizli belgenin pazara çıkarıldığı yerde Putin’in “Hedef benim, gerisi bana saldırmanın altyapısını hazırlamaya dönük bir kurgu” açıklaması, müşteri bulmazdı.
Dünya anti-Amerikancılık piyasasında kapış kapış gitmezdi bu popülist propaganda. Rusların çoğunu Putin’in kendilerini çarpmadığına ikna etmekle kalmayıp WikiLeaks cemaatini de buna inandırmazdı.
İyi haberse şu. İster gayrimeşru ister çalıntı ister ahlaken tartışmalı para olsun, gizlenmesi artık zorlaşacak.
Panama gibi ‘vergi cennetleri’ni kara listeye almak için AB bastırıyor ama İngiltere direniyordu. Cameron’ın direnecek hali kalmadı.
Panama sansasyonu, en azından İngiliz hükümetini asıl hedefin Putin olmadığına ikna etmiştir, kesin.
Paylaş