Bahçeli'nin atladığı 'neymiş'

DÜN MHP grup toplantısında attığı ‘neymiş’ vurgulu nutuk, kabul edelim ki etkileyiciydi.

Haberin Devamı

Neymiş, Bahçeli her şeye hayır demiş...
Neymiş, iktidar şansını elinin tersiyle itmiş...
Neymiş, MHP’nin Meclis’teki koltuk sayısını 80’den 40’a düşürmüş...
Neymiş, MHP iktidarın koltuk değneği yapılmış...
Neymiş, MHP’de yönetim değişirse iktidar yakınmış...

Ağızda şeker gibi ezilerek söylenesi, tatlı tatlı ‘Yok daha neler’ dedirtesi, hayretle yüz kere, bin kere tekrar edilesi bir dizi ‘neymiş’ sıraladı böyle.

Fakat bir eksikle.


O eksiği olmasa dört dörtlük bir konuşmaydı.

Özellikle Paralel’e teslim edecek bir partilerinin olmadığını haykırdığı yerde hitabetin zirvesine çıktı.

Kendisine meydan okuyan rakipleri, partisini ele geçirmeye çalışmakla suçladı. Ki bu konuda yüzde yüz haklıydı.

İşte bu haklılıktan aldığı güçle, kimsenin MHP’yi kafasına göre dizayn edip tertiplerine alet etmesine izin vermemeye ant içti.

Ancak kendisini dinleyenlerin aklına şu iki ‘neymiş’in de gelebileceğini hesap etmedi.

Neymiş; MHP’ye sızmaya çalışan, yuvalanmak isteyen, operasyon partisi yapmaya uğraşanlar varmış...
Neymiş; MHP, İslam’ın yüz karası Batı uşaklarının saldırısı altındaymış...

Oysa kongrede Bahçeli’yle kozlarını paylaşmak isteyenler parti içinden isimler. Hepsi MHP’de ev sahibi; geçerken uğrayan, akşam oturmasına misafirliğe gelen yok aralarında.
Oysa MHP’de liderlik değişimi için bastıranlar dışarıdan bir sızma harekâtı yürütmüyor, zaten içerideler.
Oysa MHP’de bir kongre hesaplaşması ve yenileşme, bizzat MHP tabanından yükseliyor.


Hadi Meral Akşener’i Paralel proje diye diskalifiye ettiniz. Hadi Sinan Oğan’ı da öbür proje diye ekarte ettiniz diyelim.

Ümit Özdağ’a, Koray Aydın’a ne kulp takacak, onları yarıştan nasıl saf dışı bırakacaksınız...

Hadi onları da yaftaladınız diyelim, buldunuz çalacak bir kara...

Ortada kongre toplamak için gereken delege sayısının iki katı imza duruyor. Hepsi MHP büyük kongre üyesi. Partinin asli unsuru, hissedarı.

Onlar nasıl aymadı tüm bu sinsi planlara?

Nasıl kandılar Meral Akşener’in bir tatlı sözüne, Sinan Oğan’ın bir iddialı çıkışına?

Hasımlarının onlar üzerinden MHP’ye sızmaya çalıştıklarını nasıl fark edemediler?

Onun için birinci kusuru bu.

‘Neymiş, ortada kongre toplamak için gereken delege sayısının iki katı imza duruyormuş’ demeliydi...
‘Neymiş, o imzalar sahte değilse, o delegeler imzalarının arkasındaysa mahkeme ne yapsınmış’ demeliydi bir yerde...


İkinci eksiği ise şurada.

Delegenin iradesini inkâr eden, 40 yıllık ülkücülerin MHP’liliğini sorgulayan, kayyum atanmasını antidemokratik bir müdahale sayan eski MHP karşıtı yeni MHP’liler türedi.

Bir gecede MHP delegesinden daha fazla MHP’ci kesildiler.

İçlerindeki Bahçeli sevgisi depreşti, Bahçeli’den fazla Bahçelici oldular.

Başlattığı şanlı direnişte gönüllü askerliğine yazıldılar.

Düne kadar, başarısız olduğu her seçimde Bahçeli’yi pişkinlikle, koltuğa yapışıp kalmakla suçlayanlar kendileriydi oysa.

Yenilgiye doymuyor, bırakıp gitmeyi bilmiyor, demokrasinin önünü açmıyor, çöktü kaldı diye Bahçeli’yi istiskal edenler, küçük düşürenler onlardı.

‘Partisini batırdı yine de liderlikten çekilmiyor, daha neyi bekliyor’ diye kalma ısrarını Bahçeli’nin başına kakan, sabah akşam dillerine dolayan başkası değildi.

‘Yapamayan gider daha iyi yapacak olan gelir’, ‘kaybeden gider kazanacak olan gelir’ yollu kurtuluş reçeteleri yazıyorlardı muhalefet partilerine.

Şimdi Bahçeli’yi MHP delegesinden daha fazla tutuyorlar. ‘Demokrasi kahramanı’ edasında kaldırıp omuzlarında taşıyorlar.

Onlara da bu cansiperane taraftarlıklarını taçlandıracak birkaç ‘neymiş’ hediyesi lazım gelmez miydi?

‘Neymiş, kaybeden lider koltuğunu bırakmalıymış’ gibi...
‘Neymiş, MHP’yi operasyon partisi olarak kullanmak isteyenler varmış’ gibi...

Yazarın Tüm Yazıları