Sohbetin ilerleyen dakikalarında, Cüneyt Özdemir sanatçı konuğuna soruyor: “En çok hangi şarkıları istek alıyorsunuz, bize söyler misiniz? “
Cevaben “Zorunda mıyım?” diyor konuk sanatçı...
Gelen cevabın şaşkınlığıyla “Hayır canım zorunda değilsiniz, mümkünse…” diyerek afallıyor Cüneyt Özdemir.
Araba kullanırken; radyodan dinlemiştim bu eşine az rastlanacak diyaloğu...
’Aksi durumda ağır cezaları var. Peki ne kadar süre saklayacaksın? Beş yıl. Evet, beş yıllık saklama süresini hemen her işletmeci bilir, doğru. Ancak bu beş yıl vergi yasasının kuralı. (Vergi Usul Kanunu-VUK, Madde 253.)
Peki diğer yasalar. Yani; Türk Ticaret Kanunu (TTK) ve Sosyal Sigortalar Mevzuatı... İşletmeciler, yalnız vergi yasalarını değil diğer yasaları da dikkate almak zorunda. Nitekim TTK’ya (Md. 82) göre de, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’na (Md. 86) göre de saklama süresi beş yıl değil, 10 yıl.
Dolayısıyla defter belgesini nasıl olsa beş yıl geçti diye imha edenler, TTK ve Sosyal Sigortalar mevzuatı açısından büyük bir risk alır.
KAYITLARDA GÖRÜNMEYEN EMTİA, MAKİNE, DEMİRBAŞLAR
Hangi işletmeler kayıt düzeltme işleminden yararlanabilir?
Gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri (adi, kollektif ve adi komandit şirketler dâhil) yararlanabiliyor. Mükellefler, işletmelerinde mevcut olduğu hâlde kayıtlarında yer almayan emtia, makine, teçhizat ve demirbaşları defterlerine kaydedip uyumsuzlukları giderebilecek. İşletmeler söz konusu kıymetleri, kendilerince veya bağlı oldukları meslek kuruluşunca tespit edilecek rayiç bedel ile ve bir envanter listesi ile vergi dairelerine 30 Kasım’a kadar bildirmeleri gerekiyor. Bildirime dahil edilen kıymetler için amortisman ayrılamıyor.
KURUMLAR Vergisi mükellefi olan şirketler için vergi barışını salı günkü yazımızda özetlemiştik. Kira geliri elde edenler ve gayrimenkul satışı kazancı elde edenler için vergi barışını ise dün ele almıştık. Bugün; şahsen kazanç elde eden Gelir Vergisi (GV) mükellefleri (Basit usulde faaliyet gösteren, işletme hesabı ve bilanço esasına göre defter tutanlar) ve serbest meslek kazancı elde eden GV mükellefleri için vergi barışının koşullarına göz atalım...
1-Hangi dönemler için vergi barışı sağlanabilir?
2011, 2012, 2013, 2014 ve 2015’de elde edilen kazançlar için matrah artırımı-vergi artırımı imkânı mevcut. Mükellefler, geçmiş beş yılın tümü için de, bazı yıllar için de vergi barışından yararlanabilirler.
2-Barış sonrası vergi incelemesi yapılmayacak mı?
2008’de, kiraların bankadan ödenmesinin zorunlu hale gelmesiyle Maliye’nin radarı güçlendi. (2008’den itibaren tüm işyeri kiraları ve ‘500 TL üstü konut kiralarının’ bankadan veya PTT’den ödenmesi zorunlu hale geldi.) Öncesinde beyanname vermemesine rağmen; radara takılıp cezalı vergi ödemek istemeyenlerin de katılımıyla birlikte, beyanname veren sayısı (2008’de 1 milyonu bulmazken) 1.5 milyonu geçti.
Peki, bütün bu önlemlere rağmen kira gelirini hala beyan etmeyen yok mu? Veya kira gelirini eksik beyan eden yok mu? Ayrıca mülkünü satarak kazanç elde edip Maliye’ye beyan etmeyenler de var. İşte bu kişiler için Maliye ile barış imkânı doğdu. Geçmişte elde ettiği kira gelirini veya gayrimenkul satış kazancını beyan etmeyenler vergi barışı imzalayarak, düşük bir bedel ödeyerek, vergi inceleme riskinden kurtulabilecekler.
Maliye’de bu işten kazançlı çıkacak… Hem inceleme yapmaksızın geçmiş dönemlere ilişkin gelir elde edecek, hem de mevcut denetim yükünü hafifletip 2016 ve sonrası dönemler için etkinlik sağlayacak.
Mülk sahiplerinin vergi barışı hakkında merak ettiği soruların cevaplarına birlikte göz atalım...
VERGİ barışı yasa teklifi olarak Meclis’te iken, kesinleşmemiş haline temmuz ve ağustos aylarındaki yazılarımda değinmiştim. 19 Ağustos’da vergi barışının Resmi Gazete’de yayımlanmasının ardından Maliye Bakanlığı; uygulamaya yönelik tebliğ ve rehber de yayımladı. Dokuz günlük Kurban Bayramı tatilinin ardından başvuru için süre de azaldı. Maliye ile vergi barışı imzalamak isteyen şahıs veya şirketlerin son başvuru tarihi 31 Ekim olduğundan son günlere kalmadan bir an önce başvuru yapmalarında yarar var.
‘Stok ve kasa affından’ yararlanmak isteyen mükellefler için son başvuru tarihinin 30 Kasım, ‘varlık barışından’ yararlanmak isteyen kişiler için son başvuru tarihinin 31 Aralık olduğunu da ayrıca belirtelim.
Yazı dizisi olarak bugünden itibaren dört gün boyunca vergi barışının merak edilen yönlerini sizlerden gelen soruları da cevaplayarak inceleyeceğiz.
Bugün şirketler için vergi barışının koşulları... Vergi inceleme riskinden kurtulmak isteyen şirketler vergi barışından fazla bir bedel ödemeden bu imkandan yararlanabilecek.
Bu yakınmayı ‘ücretli çalışan’ bir vatandaştan işittim... “Ben daha maaşımı cebime koymadan, vergisi kesiliyor. Üstelik yüzde 35’e kadar da çıkıyor bu verginin oranı” diye de devam etti.
Vatandaş haklı... Hakikaten de ücretli çalışanlar, yıllık beyanname vermediklerinden eğitim faturalarının ödedikleri vergiyi azaltıcı bir etkisi yok. (Birden fazla işverenden alınan ücretlilerden; birden sonraki işverenden aldıkları ücret -2016 için- 30 bin TL’yi aştığında, ücretliler yıllık beyanname veriyorlar) Halbuki; beyanname veren mükellefler, özel okul faturalarını (beyan edilen gelirin yüzde 10’nu aşmayarak) gelirlerinden düşebiliyorlar, eğitim faturaları ödenecek vergiyi azaltıyor.
Meclis’te yer alan Gelir Vergisi Kanunu (GVK) tasarısında bu konuda bir değişiklik var. Ancak o da yüksek ücretliler için... Yıllık geliri 220 bin lirayı aşan ücretliler beyanname verecekler. (Birden fazla işverenden alınan ücretler toplamı 110 bin TL’yi aşıyorsa bu kişiler de beyanname veren ücretliler kapsamına dahil ediliyor.) Dolayısıyla eğitim faturaları için de beyannamede indirim imkanı tanınmış olacak.
Bir başka yakınma... “Evet, özel okul teşviki var, ilkokul için bu yıl 3 bin 440 lira devlet destek veriyor. Ama bu da veliye değil, direkt okula ödeniyor. Okulların birçoğu ücretlerine teşvikten daha çok zam yaptı zaten. Dolayısıyla teşvik veliye yansımıyor aslında. Teşvik; okula değil direkt veliye ödense, esas o zaman amaca hizmet edecek.”
Şampiyona başladı, futbolcularımızı maç sırasında kendi taraftarı yuhaladı. Olay oldu.
Aradan iki ay geçti. Rusya ile hazırlık maçı, Hırvatistan ile Dünya Kupası eleme gurubu maçı oynadık. Barcelonalı Arda Turan kadroda yok. Yine olay oldu.
Bu kadar olayın odağında da bir türlü netleşmeyen ‘prim’ tartışması yer aldı hep...
Finalde ev sahibi Fransa’yı yenip Avrupa Şampiyonu olan Portekiz’in kupayı kaldırdığında alamadığı primi, biz futbolcularımıza daha hiç maç oynamadan ‘ödeyeceğiz’ demişiz. Olay olur tabii...