Ahmet Karabıyık

Kim, ne zaman emlak vergisi ödeyecek?

3 Mayıs 2017
Mülk sahibi olmak yeni bir vergi ödeme yükümlülüğünü de beraberinde getiriyor. Bugünden itibaren 3 gün boyunca yazı dizimizde emlak vergisini ele alacağız. Verginin ilk taksitinin de bu ayın sonuna kadar ödenmesi şart.

YÜKSEK gelire sahip; iş adamı da, futbolcu da, sanatçı da… Sabit gelirli işçi de, memur da… Herkes için ‘mülk sahibi’ olmak öncelikli... 

Genç yaşta paraya ve şöhrete kavuşan sanatçı ve sporcular da ilk olarak (tabii ki arabadan sonra) mülk sahibi olmayı düşünür. Toplu para ele geçince ilk olarak emlak yatırımı yapılır.

Bordro mahkûmu ücretli çalışanlarda aynı…

Uzun yıllar mülk sahibi olmanın hayali kurulur, ilk fırsatta mülk sahibi olmanın hesabı yapılır…

Yazının Devamını Oku

Hırsızın hiç mi suçu yok

26 Nisan 2017
AZ buz değil tam 5 milyon lira.

5 milyonu çaldıran banka da olsa, bir sarsıntı yaratacaktır bu büyüklükteki kayıptan sonra... Bandırma’daki özel bir bankada yaşanmış bu olay... Üstelik uzun yıllardır çalışan bir personel bu kayba neden oluyor...

Farklı müşterilerin hesabından tırtıklanan paralar, banka çalışanının sevgilisinin hesabına transfer edilmiş. DHA’nın (Erdem ÖZCAN- Tufan DALGIÇ) haberinden; incelemenin devam ettiğini ve zimmete geçen paranın, 5 milyon lirayla sınırlı kalmayacağını da anlıyoruz...

Müşterilerin kaybı olmayacaktır tabi ki... Tamamen banka personelinin usulsüz işlemlerinden kaynaklı kayıp yaşanıyor çünkü... Banka yönetimi; müşterilerinin hesaplarında banka çalışanının zimmeti sonucu meydana gelen kaybı, tekrar o hesaplara bizzat kendisi yatıracaktır...

Bankanın kaybı, yalnızca personelin zimmetine geçirdiği 5 milyon lira da değil... Müşterilerinin hesaplarına; bankanın telafi olarak ödeyeceği 5 milyon lira, gider de yazılamayacak... Gider yazılabilmiş olsaydı; ödenecek Kurumlar Vergisi (KV) 1 milyon lira daha düşük çıkacaktı. KV oranı yüzde 20 olduğundan; 5 milyon liralık gider, 1 milyon lira daha az KV ödenmesine neden olacaktı. Dolayısıyla; çalışanının 5 milyonluk zimmetine ilaveten, bankanın 1 milyon liralık daha ‘gider yazamamaktan kaynaklı’ ilave bir kaybı daha oluşuyor. Toplam kayıp 6 milyon liraya çıkıyor.

Yazının Devamını Oku

Kıdem tazminatının vergisi

19 Nisan 2017
NORMALDE kıdem tazminatı ancak işveren tarafından çalışanın işine son verildiğinde ödenir.

 Çalışanın kendi isteğiyle ayrıldığı (istifa) bazı durumlarda da (15 yıl çalışmış olanlar ve kadınların evlilik durumları gibi detaylar aşağıda yer almakta) kıdem tazminatı ödenebiliyor. Her iki durumda da ödenecek kıdem tazminatı üzerinden Gelir Vergisi (GV) hesaplanmıyor.

Ne tek başına ‘çalışanın isteğiyle’, ne de tek başına ‘işverenin isteğiyle’ gerçekleşmeyip, üçüncü bir yolla da çalışanla işverenin yolları ayrılabiliyor: ‘Karşılıklı anlaşarak da iş sözleşmesi sonlanabiliyor’. Bu üçüncü yola ‘ikale’ deniliyor. İkale yoluyla da; çalışan ve işveren anlaşarak, iş sözleşmesine son verebiliyor. 

Peki, normalde kıdem tazminatı için vergi hesaplanmazken, ikale (anlaşma) yoluyla iş sözleşmesi son bulduğunda ödenecek kıdem tazminatı üzerinden acaba vergi hesaplanıyor mu?

Kıdem tazminatının vergili veya vergisiz olmasının işveren açısından bir önemi yok. İki durumda da toplamda işverenin cebinden çıkacak tutar değişmiyor çünkü... Çalışan açısından ise vergi konusu önemli: Hesaplanacak tazminatın hepsi mi kendisine ödenecek, yoksa içinden vergi düşülüp kalanı mı kendisine ödenecek?

Maliye’nin bu konuda verdiği özelgelerde de konu açıklanıyor. (İzmir V. D. Başkanlığı, 08.03.2017 Tarih ve 7775 sayılı ve Gelir İdaresi Başkanlığı, 15.12.2010 Tarih ve 4.99.16.02 Sayılı Özelgeler) İkale yoluyla ödenen kıdem tazminatları için de vergi istisnası (GVK Md.25/7) devam ediyor, çalışana ödenecek kıdem tazminatından GV kesilmesi söz konusu değil.

İkale sonrasında; çalışana kıdem tazminatı dışında, ödenecek ihbar tazminatı ve ilave diğer ödemeler de söz konusu olacaktır. Bu ilave ödemeler üzerinden işverenin; çalışanın brüt hak edişinden GV keserek Maliye’ye ödemesi gerekecektir. 

HANGİ HALLERDE ÖDENİR?

Hali hazırda; işten ayrılan çalışanın işvereninden kıdem tazminatı alabilmesi için iki temel koşul var: En az bir yıl çalışmış olması ve işçinin kendi isteğiyle değil, işverenin isteğiyle işten ayrılması. Bu iki koşul sağlandığında işçiye her bir çalıştığı yıl için; bir aylık (30 günlük) brüt ücreti (Tavanı: 4.426,16 TL) ödenmekte. Kıdem tazminatından Damga Vergisi (Binde 7.59) dışında bir vergi de kesilmiyor. 

Yazının Devamını Oku

 Booking.com neden vergi ödemiyor?

12 Nisan 2017
ASLINDA konu Türkiye’ye özgü değil. Avrupa ülkelerinde de benzer tartışmalar yaşanıyor.

 


Google, Facebook, Twitter hemen hepsi için; AB ülkelerinde, internet ve sosyal medyadaki gelirleri icin ‘vergi tartışması’ yaşanıyor. Vergi almak isteyen ülkelerin söyledikleri şu: “Şirket merkezin benim ülkemde olmasa da benim ülkemden reklam vb. gelir elde ediyorsun ama vergisini ödemiyorsun.

Türkiye’deki tartışmada aynı... Booking.com’u mahkemeye veren TÜRSAB’da aynı şeyi söylüyor: “Türkiye’deki otellerden gelir elde ediyorsun ama Türkiye’ye vergi vermiyorsun. Vergi veren acentalarla haksız rekabet ediyorsun” diyor. Mahkemede bu iddia üzerine Booking com’un Türkiye’den otel rezervasyonu yapmasını engelledi. (Yurt dışından Türkiye’deki oteller için rezervasyon ise yapılabiliyor, bir engel yok.)

Türkiye’de daha önce diğer sosyal medya şirketleri için de aynı tartışmalar yaşanmıştı. Merkezi yurt dışında olan bazı şirketler, yurt içinde elektronik ortamda gelir elde ediyor olsa da yurt içinde işyerleri bulunmuyor. İşyerleri olmayınca vergi istenecek muhatap da bulunamıyor. Yani; işyeri olmadığından gelir elde edenle yurt içinde temas kurulamıyor, vergi alınamıyor.  

İdeal durum ise şu; ‘Yurt içinde ofis açsın, vergisini de ödesin...  Diğer yandan ticari faaliyeti de kazanci da devam etsin’. Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi’de bu yönde açıklama yaptı... “Bizim şartlarımızla o firmayı Türkiye’ye kazandırmak lazım. Türkiye’ye gelsin, biz de onun endişelerini giderelim. Farklı şekilde, teşviklerle, desteklerle ikna edebiliriz diye düşünüyorum.” dedi.

VUK Taslağında ‘elektronik işyeri’ tanımlanıyor.

Vergi Usul Kanunu’nda (VUK) halen işyeri “...ticari, sınai, zirai veya mesleki bir faaliyetin icrasına tahsis edilen veya bu faaliyetlerde kullanılan yer”  şeklinde fiziki ortam olarak tarif ediliyor. ‘Mağaza, yazıhane, imalathane, şube, depo, ...’ gibi örnekler de veriliyor. (VUK Md. 156)

Yazının Devamını Oku

Gönüllü ve zorunlu BES’e giriş ve çıkış koşulları

5 Nisan 2017
BİREYSEL emeklilik sistemi (BES) yasası, ilk 2001 yılında gönüllü katılım esasında yayımlanmıştı. Dileyen dilediği kadar katılım payını her ay dilediği emeklilik şirketine yatırıyordu. Devlet, ilk başta BES yaptıranlara katkı payı kadar ‘vergide indirim’ hakkı sağlayarak destek olmuştu. 2013’den itibaren ise ücret veya diğer kazançlardan vergi indirimi kaldırıldı. Direkt BES katkı payının yüzde 25’i kadar ‘devlet katkısı’ avantajı sunuldu.

Gönüllü BES, devletin de yüzde 25 desteğine rağmen yeterince katılım sağlayamadı. Daha da doğrusu; yurtiçi tasarruf oranındaki düşüklük, gönüllü BES’le giderilemeyince bu kez zorunlu BES geldi.

2017 Ocak ayından itibaren ‘zorunlu BES’ başladı. İlk başta ‘çalışan sayısı 1.000 ve üzeri olan işyeri çalışanları’ kapsama alındı. Çalışanların ücretlerinden zorunlu yüzde 3 kesinti yapıldı. Bu ay; 1 Nisan’dan itibaren 250 – 999 çalışanı bulunan işyerleri de zorunlu BES kapsamına dâhil oldu. Nisan maaşları bu işyerlerinde yüzde 3 BES kesintisi kadar daha az ödendi.

Kademeli olarak; 1 Temmuz’da (100 ile 249 çalışanı olanlar), 1 Ocak 2018’de (50-99 çalışanı olanlar), 1 Temmuz 2018’de (10-49 çalışanı olanlar) ve son olarak 1 Ocak 2019’da (5-9 çalışanı olanlar) yeni zorunlu BES katılımcıları da sisteme dâhil olacak.

BES’in dünü, bugünü ve yarını kısaca böyle...

Şimdi BES’in detaylarına ayrı başlıklar altında göz atalım...

Ödeme tutarı: 45 yaş altı çalışanların maaşlarından en düşük 53.32 lira, en yüksek ise 399.94 lira kesilip işveren tarafından emeklilik şirketine ödenecek. İşverenler yalnızca çalışanın net maaşından kesinti yapıp, ilgili fon hesabına ödeme yapmaya aracılık yapmakla görevli, ayrıca kendisine bir maliyet oluşmayacak. Yüzde 3’lük kesinti, çalışanın sigorta primine esas kazancı (SPEK) üzerinden hesaplanacak. Brüt ücretin yüzde 3’ü de denilebilir. Güncel de, asgari ücretli için (1.777,50 liranın yüzde 3’ü) 53.32 liraya denk geliyor. 5.000 lira brüt ücretli için 150 liraya denk gelen kesinti, en fazla 399.94 lira olabilecek. (SPEK tavanı güncelde 13.331,40 lira olduğundan, ücretleri bu tutarın üzerinde olanlar için en fazla 399.94 lira kesilebilecek.)

Ödeme zamanı: İşverenler; BES kesinti tutarını, ücretinin ödeme gününü takip eden işgünü emeklilik şirketine aktaracak. Süresinde aktarmayan veya hiç prim aktarmayan işveren, çalışanın birikiminde oluşacak parasal kayıptan sorumlu hale geliyor.

Denetim ve yaptırım:

Yazının Devamını Oku

Öğle yemeğine vergi var mı?

29 Mart 2017
ÖĞLE yemeği pazarında tartışma büyük... Çünkü pazar da büyük, müşteri sayısı da büyük. Birkaç aydır süren tartışmayı Hürriyet’de Ceyhun Kuburlu’nun haberinde okudum...

3.5 milyon çalışan, öğle yemeği bedelini restorana-lokantaya nakit ödemiyor, yemek kartı aracılığıyla ödüyor. Yemek kartı firmasına ödemeyi ise fatura karşılığı olarak işverenler yapıyor. Tüm Restoranlar Lokantalar ve Tedarikçiler Derneği (TÜRES) Başkanı Ramazan Bingöl sıkıntılarını şöyle anlatıyor: “Yemek kartı marka sayısı 10... Pazarın yüzde 90’ı ise dört markanın elinde. Lokanta ve restoranların; kartla yaptıkları tahsilatlar üzerinden kart şirketlerine ödedikleri komisyonun oranı yüzde 8’i, yüzde 10’u buluyor, Avrupa ülkelerinde bu oran yüzde üç. Kart firmalarının lokantalara ödeme vadeleri de sürekli uzuyor. Bakanlığın da dâhil olduğu görüşmelerden sonuç çıkmazsa 15 Mayıs’ da boykota gidiyoruz.”

Öğle yemeği; tüm çalışanlar ve dolayısıyla ödemeyi yapan işverenler için kaçınılmaz bir harcama. Kart firmaları ve işverenlerin yanında; 3.5 milyon çalışanın da etkileneceği yemek kartı tartışması dileriz uzlaşma ile sonuçlanır.

VERGİ AVANTAJI

Olayın bir de vergisel boyutu var. Yemek kartı veya yemek faturası fark etmiyor. Eğer çalışanlar yemek bedelini işverenlerinden direkt kendileri nakden almazsa, ödeme işveren tarafından restorana veya kart firmasına yapılırsa ve günlük 14 (KDV dâhil 15.12) lirayı da geçmezse ilave vergisi yok. (Ödeme tutarı her bir çalışan ve her bir gün için 14 lirayı geçtiği durumda da aşan kısım üzerinden yine vergi hesaplanması gerekiyor.)

Tersi durumda; yani, işverenler nakden çalışana yemek parası öderse bu tutar ücret olarak düşünülüp üzerinden gelir vergisi (GV) hesaplanması da gerekiyor.

Çalışanlara işyerlerinde yemek verildiğinde ise işveren veya çalışan için ilaveten bir vergi (GV) ödenmesi gerekmiyor. (istisna)

NASIL HESAPLANIYOR?

Çalışana

Yazının Devamını Oku

Hangi çalışan beyanname verir?

23 Mart 2017
KAMUDA olsun, özel sektörde olsun... Milyonlarca çalışan için vergi ödevleri normalde işverenlerce yerine getirilir. İşverenler; ücret bordrosu vasıtasıyla çalışanların aylık ücretleri üzerinden vergi hesaplar ve Maliye’ye öderler. Çalışanların büyük çoğunluğu için bizzat yapılması gereken vergi ödevi yoktur dolayısıyla...

Bazı çalışanlarınsa ayrıca bizzat Maliye’ye beyanname vermeleri gerekiyor. Ücret gelirinin elde edildiği yılı takip eden Mart ayında beyanname vermesi gereken çalışanlar var… Bu çalışanlar için beyanname vermek için son tarih de haftaya pazartesi (27 Mart) doluyor.

İlk olarak ‘beyanname verecek çalışanların’ kimler olduğunu açıklayalım. Ardından beyanname vermeyen çalışanlar için de ‘vergide azalmaya - net maaşta artışa’ neden olan kritik konuları ele alalım.

* Hangi çalışanlar beyanname vermek zorunda?

Birden fazla işverenden ücret geliri elde eden ücretliler için birden sonraki işverenden alınan ücretlerin toplamı 2016 ücretleri için 30.000 lirayı aştığında beyanname verme zorunluluğu (Son tarih 27 Mart ) başlıyor (GVK Md. 86/1.b). Beyanname vermek zorunda olan ücretliler tüm ücret gelirlerini de beyannamesine dâhil etmesi gerekecek.

Birinci işverenden ve ikinci (varsa üçüncü) işverenden alınan ücretin hangisi olacağı ücretli tarafından serbestçe belirlenebiliyor. Örneğin 2016 yılında üç ayrı işverenden; 100 bin lira, 15 bin lira ve 10 bin lira gelir elde edildiğini varsayalım. İlk işveren olarak 100 bin lira gelir elde edilen işyeri düşünüldüğünde, ikinci ve üçüncü işverenden elde edilen ücret toplamı 30 bin lirayı geçmediği için (15.000 + 10.000 = 25.000) beyanname verilmesi de gerekmeyecek.

* Özel okul faturaları ödenecek vergiyi azaltıyor mu?

Yukarıda bahsettiğimiz beyanname verecek çalışanlar için eğitim faturaları beyannamedeki vergi hesabında indirim olarak dikkate alınabiliyor. Yani ödenecek vergiyi azaltabiliyor.

Sağlık harcamaları da (Türkiye’de yapılmış olmalı) eğitim masrafları gibi (gelirin yüzde 10’nu aşmayacak şekilde) vergiyi azaltıcı etkiye sahip. Söz konusu harcamaların mükellefin kendisi, eşi ve küçük çocuklarına ilişkin olması gerekiyor.

Yazının Devamını Oku

Hangi hisse senetlerinde vergi var

15 Mart 2017
GELİR Vergisi beyannamesi verecekler için süre azalıyor. 27 Mart son gün. Kira gelirleri, gayrimenkul satış gelirleri ve faiz ve repo gelirlerinin vergilendirilmesini son bir ayda detaylarıyla ele aldık.

 Bugün de hisse senetlerinin vergilendirilme koşullarına göz atacağız. Borsadaki hisse senetlerinden başlayalım. Borsada işlem gören hisse senetlerinin elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar için beyanname verme zorunluluğu yok ve dolayısıyla vergi ödenmesi de gerekmeyecek. Normalde stopaja tabi olmasına rağmen stopaj oranı sıfır olarak belirlendiğinden kesinti yoluyla vergi ödenmesi de söz konusu değil.

BORSA DIŞI VERGİLEME

Sahibi olduğu (borsa dışı) Anonim Şirket (A.Ş.) hisse senetlerini, şirketi kurduktan (veya hisseleri devraldıktan sonra) en az iki yıl sonra devreden (gerçek) kişi, kazancı ne kadar olursa olsun vergi ödemiyor. (GVK Mük. Md. 80/1) Limited şirket paylarını devreden kişi ise hissesini 2 yıl sonra da 10 yıl sonra da satsa fark etmiyor, her durumda ortaklık paylarını devredip kazanç elde ettiğinde vergi ödüyor. Kazancın büyüklüğüne göre yüzde 35’e kadar çıkıyor verginin oranı. A.Ş. hisse devrini vergisiz yapabilmek için şirketin paylarının hisse seneti olarak bastırılmış olması da gerekiyor. (Veya hisse senetleri basılana kadar geçerli ‘ilmühaber’ bastırılabiliyor.)

Limited şirketler anonim şirkete dönüştürülebileceğinden (tür değiştirebileceğinden) şu soru akla gelebilir “Limited şirketi anonim şirkete dönüştürdükten sonra hisselerimi devredersem vergi var mı?” Vergi yine yok, en son devrolan pay anonim şirketin hisse senetleri olduğundan... Yeter ki her durumda toplamda iki yıl pay sahibi (AŞ ve LTD şirket pay sahipliği) olarak kalınsın. İki yıllık sürenin hesabında; tür değiştirme tarihi değil, limited şirket payının iktisap (edinme) tarihi dikkate alınıyor.

KÂR PAYINDA VERGİLEME

Şirket kurulurken ortağın ilk görevi sermaye ödeme taahhüdünde bulunmak. Şirketin zaman içinde kazanç elde etmesiyle de ortak, yatırdığı sermayenin karşılığını kâr olarak geri almayı amaçlar.

Şirket kârının ortaklara dağıtımında süreç şöyle: Şirketin yıl içi faaliyetlerinin sonucu oluşan kâr üzerinden önce yüzde 20 kurumlar vergisi hesaplanıyor (Ayrıca Türk Ticaret Kanunu’na göre şirket kârı üzerinden ayrılması gereken yedek akçeler de dikkate alınır.) Sonrasında şirket ana sözleşmesi ve genel kurul kararı çerçevesinde kâr dağıtımına karar verildiğinde yüzde 15 Gelir Vergisi (GV) stopajı hesaplanıyor ve ortağa ödenecek kâr dağıtımı tutarından kesiliyor. (Ve Maliye’ye ödeniyor) Stopaj sonrası kalan kâr ise ortağa ödeniyor.

Şirket bu şekilde kâr dağıtımı ile yükümlülüklerini yerine getirdikten sonra net kârı elde eden ortağa düşen vergi ödevleri de var.

Yazının Devamını Oku