Ahmet Hakan

- SONUÇ BİR: Avrupa’ya asla güven olmaz.

- SONUÇ İKİ: Birleşmiş Milletler zaten tırıvırıydı, iyice tırıvırı oldu.

*

- SONUÇ ÜÇ: ABD artık şu üç kelime: Yaşlı, egoist ve hantal.

*

- SONUÇ DÖRT: NATO çoktan ölmüş de ağlayanı yok.

*

- SONUÇ BEŞ: “Liderlik” denilen olgu, sanılandan da önemli.

*

Geçen pazartesi akşamı, bütün kanallar Putin’in “Ulusa Sesleniş” konuşmasını canlı yayınladı. Ben de bu konuşmayı dinleyenler arasındaydım. Dinlerken yapıp ettiklerim şunlardır:

Sekiz kere... Esnedim.

Dokuz kere... Dikkatimi kaybettim.

Bir kere... “Bak sen, Lenin’e laf sokuyor” dedim.

Yedi kere... Sıkılıp telefonumu kurcalamaya başladım.

Beş kere... “Bu adam bir acayip” dedim.

Putin, mizah severlerin hedefi olmaktan kaçamamıştı. Ata binerken çekilen pozu da böyle montajlanmıştı.

Dört kere...

Habertürk’te tek başına bir programa çıkmış AK Parti Grup Başkan Vekili Muhammet Emin Akbaşoğlu.

Öyle bir enflasyon hesabı yapmış ki...

Tam evlere şenlik.

Hesabı şöyle Akbaşoğlu’nun:

*

“Fransa’da, Almanya’da enflasyon yüzde 1’lerden yüzde 6-7’ye çıkmış durumda. Dolayısıyla enflasyon 6-7 kat, fiyatlar da 6-7 kat artmış.”

*

Sunucu Kübra Par uyarıyor Akbaşoğlu’nu...

Ekrem İmamoğlu, Münih Konferansı’nda İngilizce konuşmuş.

Her kafadan bir ses çıkıyor:

*

- İngilizcesi çok kötü.

- Aksanı var.

Diyelim ki...

Telefonunuz çaldı.

Açtınız.

Karşınızda bir teleçakal var, sizi dolandıracak.

*

Bu telefon görüşmesinde alacağınız pozisyon, aşağı yukarı şöyle bir şey olmalı:

Tarkan’ın “Geççek” şarkısı...

Türkiye’nin zaten cepheleşmiş kesimlerinin biraz daha cepheleşmesine yol açtı.

*

İktidar karşıtları...

Zil takıp oynuyorlar resmen. Dalgalanıyorlar. Durulmuyorlar. Kendilerini “İktidar ha düştü, ha düşecek” havasına fazlasıyla kaptırmış durumdalar.

*

Tarkan’ın şarkısına, Tarkan’ın bile yüklemediği misyonlar yüklüyorlar.

Sosyoloji Profesörü Nilüfer Narlı’yı dolandırmışlar.

Bir dümen çevirerek.

Bir planı uygulamaya sokarak.

Kendilerini polis diye tanıtarak.

“Barış/Pınar” diye bir parola oluşturarak...

Sonuç?

Nilüfer Narlı Hocamız...

Bankaya gidip tüm parasını çekiyor.

Herhangi bir konuda konuşurken AK Parti’ye bir kişiyi bile ısındırmayıp tersine ısınmış olanları bile AK Parti’den soğutanlar.

Olumsuzlukların giderileceğine dair umut vermek yerine olumsuzluklara mazeret bulma yarışına girişenler.

*

Sürekli iktidarlarının yaptıkları ve yapacakları çalışmaları anlatmak yerine sürekli CHP de CHP diye tutturanlar.

*

Faturalardaki şişkinliklerin ortadan kalkacağını söylemek yerine faturalardaki şişkinliklerin sorumluluğunu başkalarına yükleyenler.

*

Yapıcı, onarıcı, yakınlaştırıcı, katkı sağlayıcı, çekici olmak yerine yıkıcı, bozucu, uzaklaştırıcı, itici olanlar.

*